KÜLTÜR SANAT - 25 Nisan 2024 Perşembe 11:26

Binlerce yıllık tarihi olan 5 katlı Zağ mağaraları turizme kazandırılmayı bekliyor

A
A
A
Binlerce yıllık tarihi olan 5 katlı Zağ mağaraları turizme kazandırılmayı bekliyor

Bingöl’de 2019-2022 yılları arasında yüzey araştırmaları çerçevesinde incelenen 5 katlı Zağ Mağaları’nın binlerce yıllık tarihi olduğu tespit edildi. MS 100 ve 200’lü yıllarda ilk Hristiyanlar tarafından inşa edildiği ileri sürülen mağaraları daha sonra Müslümanlar da ilim merkezi olarak kullandı. Tarihi alanın çevre düzenlemesi yapılarak turizme kazandırılması bekleniyor.


Bingöl Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi, İslam Tarihi ve Sanatları Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nebi Butasım, Bingöl merkeze bağlı Kuşburnu köyü kırsalında bulunan 5 katlı Zağ Mağaraları hakkında İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Binlerce yıllık tarihi olan mağaralarının ilk Hristiyanlık döneminde kayalar arasına oyma yapılarak inşa edildiğini aktaran Doç. Dr. Butasım, MS 100 ve 200’lü yıllarda Roma İmparatorluğunun zulmünden kaçan Hristiyanların burada ibadet ettiklerini söyledi. 2019-2022 yüzey araştırmaları çerçevesinde mağaraların incelendiğini belirten Doç. Dr. Butasım, ’’Sanat tarihi alanında yaklaşık 20 yıldır Bingöl üzerinden çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalarımız ekseninde Kültür ve Turizm Bakanlığı Kazılar Daire Başkanlığının izni ve Bingöl Üniversitesinin destek ve katkılarıyla Bingöl merkeze bağlı bulunan Zağ mağaraları üzerinde yüzey araştırmaları yaptık. 3 yıl boyunca yaptığımız araştırmalar neticesinde Zağ mağarasının yek pare bir kayaya oyma yaşam alanı ve manastır kilisesi şeklinde, mini bir şapel halinde yapılan bir kompleks olduğunu tespit ettik. Zağ Mağaralarıyla ilgili tarihî olarak çok net bilgilere sahip olmasak da içindeki şapel ve yapının genel özelliklerinden MS 2’nci yüzyılda yani 100 ve 200’lü yıllar arasında ilk inşa edildiğini, tek tanrıya inanan Hristiyanlar tarafından inşa edildiğini ileri sürüyoruz. O dönemde özellikle tek tanrıya inanan Hristiyanların Roma devleti tarafından kabul edilmediğini biliyoruz. İşte bu tek tanrıya inanan Hristiyanlar Roma imparatorluğundan kaçmak için bu tür yapılar inşa etmişler. Zağ mağarası da bunlardan biri” dedi.



’’Turizme kazandırılmalı’’


2003 yılında Bingöl’de meydana gelen depremden dolayı ön cephesinin yıkıldığını aktaran Doç. Dr. Butasım, “Zağ mağarası 5 katlı sistem üzerine inşa edilmiş, girişi gizli bir geçitle sağlanmıştır. 2003 Bingöl depreminde ön cephesi tamamen yıkıldığı için ön cephe şuan da açık görünüyor. Şapel dediğimiz alanında büyük kısmı maalesef tahrip oldu. Bu giriş yukarıdan yine kayaya oyulmuş bir asansör gibi düşünelim, bir baca şeklinde kayadan aşağıya doğru iniliyor. Birinci katta odalar mevcut, ikinci katta ise yine odalar sağlı sollu ve su sarnıcı olarak tespit ettiğimiz yerler var. Yine üst katlarda çapraz geçişlerle birbirine bağlantıları sağlayan odalar mevcut. Zağ Mağaraları doğal ve beşeri unsurlardan dolayı tahrip olmaya yüz yüze kalmış bir yapı. Buranın ivedilikle hem yollarının yapılması hem güçlendirilmelerinin yapılması, çevre temizliği gibi çeşitli restorasyonlarının da yapılması önemlidir. Bölgenin ve şehrin turizmine önemli katkılar sağlayacak bir değerdir’’ diye konuştu.



’’600’lü yıllarda Müslümanlar da ilim merkezi olarak kullanmış’’


634’lü yıllarda Müslümanların ilim merkezi olarak söz konusu alanı kullandığını dile getiren Doç. Dr. Butasım, “Zağ mağarası tabi ilk dönemlerde Hristiyanlar tarafından kullanıldıktan sonra 634’lü yıllardan sonra Diyarbakır’ın fethi ile Bingöl’de İslam akınlarıyla İslam beldesi olmaya başlamış. İşte bu dönemlerden sonra özellikle Osmanlı döneminde Zağ mağaraları yapısına hiç karışılmadan Müslümanlar tarafından kullanılmış. Özellikle bölgede ilmin merkezi haline gelen bir medrese okul olarak hizmet vermiştir” şeklinde konuştu.


Kültür ve Turizm İl Müdürlüğünden alınan bilgilere göre, Zağ mağaralarının restorasyonu için proje hazırlandığı ve turizme kazandırılması için çalışmaların sürdüğü öğrenildi.



Binlerce yıllık tarihi olan 5 katlı Zağ mağaraları turizme kazandırılmayı bekliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Yargıtay’da Başkanlık ve Başsavcılık için iki seçim birden yapılacak Yargıtay’da, yeni başkanı ve yeni Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını belirlemek için bugün sandık başına gidilecek. Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca’nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle, 25 Mart’tan bu yana Yargıtay Büyük Genel Kurulunca başkanlık seçimi yapılıyor. Dört yıl boyunca görev yapacak yeni başkanı belirlemek için yapılan seçimlerde, Yargıtay Başkanı Akarca, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ve 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk yarıştı ama şu ana kadar hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı. Muhsin Şentürk adaylıktan çekildi Öte yandan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı görev süresi gelecek ay dolacak olan Bekir Şahin’in yerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı için seçim süreci de bugün başlayacak. Yargıtay Başkanlığı için aday olan Muhsin Şentürk, birinci başkanlık adaylığından çekildiğini açıkladı. Üyelere gönderdiği mesajda, "Süreçte oluşan tıkanmanın giderilmesi ve Yargıtay’ımızın kurumsal itibarının korunması amacıyla birinci başkanlık adaylığından çekiliyorum" ifadesini kullanan Şentürk, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına adaylığını açıkladı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını Cumhurbaşkanı Erdoğan seçecek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun, kendi üyeleri içinden göstereceği adaylar arasından Cumhurbaşkanı tarafından seçiliyor. İlk oylamada en çok oy alan beş üye aday gösterilmiş sayılıyor. İlk oylamada oy alanların sayısı beşten az ise aynı gün yapılacak diğer oylamalarla eksik adaylar tamamlanıyor. Böylelikle belirlenen beş adayın ismi sıralı liste halinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sunulacak. Erdoğan, 15 gün içinde adaylardan birini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı seçecek. Cumhurbaşkanı, sıralamaya ve aldıkları oya bakmadan sunulan beş adaydan birini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı seçebiliyor. Yeni seçilecek başsavcı, yaş haddinden emekliye ayrılmazsa 4 yıl görev yapacak.