POLİTİKA - 26 Mayıs 2024 Pazar 12:51

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "22 yılda üniversite sayımız 76’dan 208’e yükseldi"

A
A
A
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "22 yılda üniversite sayımız 76’dan 208’e yükseldi"

Genç ve dinamik nüfusun bir ülkenin en büyük sermayesi ve varlığı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "2 yılda üniversite sayımız 76’dan 208’e, öğretim personeli sayımız 70 binden 185 bine yükselmiştir. Öğrenci sayımız ise 2002’de 1,6 milyon iken bugün 8 milyonu aşmış durumdadır" dedi.


Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Bingöl Üniversitesi 2023-2024 Akademik Yılı Mezuniyet Töreni’ne katıldı. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Karşıyaka Kapalı Spor Salonu’nda düzenlenen mezuniyet töreninde, fakülte ve bölüm birincilerine diplomaları takdim edildi.


Ardından sahneye çıkan ve açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, üniversitelerin toplumun ve hayatın tam merkezinde yer aldığını söyledi.


Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, “Ülkemizde yükseköğretim alanında gerçekleşen köklü reform süreci ve ilerlemenin öncüsü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın sizlere selamlarını ve başarı dileklerini iletiyorum. Üniversiteler, ekonomik ve sosyal kalkınmanın itici gücü olarak toplumun ve hayatın tam merkezinde yer alır. Nitelikli beşeri sermaye yetiştirerek dinamik, üretken ve gelişmeye açık şekilde bilgiyi insanlığa kazandırır. Ban bir ülkenin en büyük serveti, büyük varlığı nedir diye sorarsanız insanıdır derim. Yetişmiş, nitelikli, girişimci, yenilikçi bir insan gücü, genç ve dinamik bir nüfus bir ülkenin en büyük sermayesi ve varlığıdır. Öğrenciler geleceğe ve işgücü piyasasına üniversitelerde hazırlanır. Bizler de üniversitelerimizi kaliteli beşeri sermayenin ve toplumsal refahın kaynağı olarak görüyoruz. Asırlara sığmayan düşünür Ibn-i Haldun’a göre, ’Eğitim; kültür ve medeniyet değerlerinden kopuk şekilde düşünülemez’. Her bir üniversitemiz aynı zamanda bilimin toplum için faydalı bir ürüne dönüşmesine imkan veren kurumlardır. Yükseköğretim, cumhurbaşkanımızın öncülüğünde üzerinde hassasiyetle durduğumuz ve en çok yatırım yaptığımız alanların başında geliyor. Üniversiteleri, doğu batı ayırmadan ülkemizin dört bir yanında yaygınlaştırırken yükseköğretimde ihtisaslaşma ve güçlü akademik performansı destekledik. Üniversiteye girişte yaşanan katsayı adaletsizliklerini ortadan kaldırarak her bir öğrencimizin yarışa eşit şartlarda başlamasını sağladık” diye konuştu.



“Öğrenci sayımız 8 milyonu aşmış durumda”


Yılmaz, “Yükseköğrenim dahil eğitim-öğretim bütçesini 2002 yılındaki 10 milyar lira seviyesinden bugün 1 trilyon 615 milyar liraya taşımış durumdayız. 22 yılda üniversite sayımız 76’dan 208’e, öğretim personeli sayımız 70 binden 185 bine yükselmiştir. Öğrenci sayımız ise 2002’de 1,6 milyon iken bugün 8 milyonu aşmış durumdadır. Türkiye Yüzyılı’nda, kalkınmanın en önemli unsuru olan eğitim, temel önceliğimiz olmaya devam ediyor. Üniversitelerimizi yaygınlaştırırken öğrencilerimizin barınma ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak yurt-yatak kapasitesini 1 milyona yaklaştırdık. Dünyada bu alanda en ileri ülkelerden biri olduğumuzu söyleyebilirim. Burs ve kredi imkanlarını miktarlarını, imkanlarını sayı olarak arttırmaya devam ettik. Diğer taraftan bilim insanı desteklerini artırdık ve akademisyenlerimizin özlük haklarında iyileştirmeler yaptık. Savunma Sanayi, siber güvenlik gibi alanlarda artan beşeri sermaye ihtiyacından yola çıkarak özel sektör-üniversite işbirliklerini destekledik. Yükseköğretim programlarını yapay zeka, bulut veri ve makine öğrenmesi gibi çığır açan teknolojilere ve geleceğin mesleklerine uyumlu hale getiriyoruz. İstihdam odaklı program seçimi, akademik üretkenlik hedefleri, üniversite-sanayi işbirliğinde yeni modeller, teknoparklar ve dijital imkânlarla yükseköğretim sistemimizi her açıdan güçlendirmeyi sürdüreceğiz. Bu hafta içi Milli Eğitim Bakanlığı’mızın Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesini ve bu kapsamda özellikle istihdam odaklı olarak izleyeceğimiz stratejileri kamuoyuyla paylaşacağız. Meslekî ve teknik eğitim mezunlarının istihdamında eğitimlerine uygun asgari ücret veya özlük haklarının iyileştirilmesi gibi politikalar, mezunlar için İŞKUR işbirliği ve gerekli mevzuat değişiklikleri gündemimizdedir" şeklinde konuştu.


Konuşmaların ardından Yılmaz, İslami İlimler Fakültesi birincisi olan Mustafa Barman’a belgesini ve hediyesini verdi. Birinci olan öğrencilerin kütüğe çivi çakmasının ardından, toplu fotoğraf çekildi ve öğrenciler keplerini fırlattı. Törene Cumhurbaşkanı Cevdet Yılmaz’ın yanı sıra Vali Ahmet Hamdi Usta, AK Parti Bingöl Milletvekilleri Feyzi Berdibek ve Zeki Korkutata, Belediye Başkanı Erdal Arıkan, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, AK Parti İl Başkanı Yılmaz Seven, akademisyenler, öğrencilerin aileleri katıldı.



Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "22 yılda üniversite sayımız 76’dan 208’e yükseldi"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Başkan Ataç: "Yeşiller içinde bir kent hedefimize ulaştık" İlçedeki 593 parkın yanı sıra yeşil alanlar ile kişi başına düşen yeşil alan miktarı 12,15 metrekare ile ülkeye örnek olan Tepebaşı Belediyesi, kent yaşamı içinde önemli bir yer tutan parklar konusunda yürüttüğü çalışmalarla öncü bir belediyecilik anlayışı ortaya koyuyor. Kentin çehresini değiştiren park düzenlemeleri, yenileme, yapım ve onarım çalışmaları yapan Tepebaşı Belediyesi, 2024 Mayıs ayı sonu verilerine göre yetki ve sorumluluğundaki 2 milyon 417 bin 327 metrekarelik 593 park adet alanı ile ilçe sakinleri için sağlıklı ve doğal yaşam alanları sunuyor. Türkiye genelinde kişi başına düşen yeşil alan miktarı ortalama 8 metrekare iken Tepebaşı’nda kişi başına düşen yeşil alan miktarı 12,15 metrekareye ulaşıyor. Öte yandan, parklarda oluşturulan spor donatıları ile kent halkına, açık havada sağlıklı bir spor ortamı sağlanmış oluyor. "Kendine yakışır, şık ve çağdaş yeşil alanları ile iftihar edilen bir bölge olduk" Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç da Tepebaşı’nda gerçekleştirilen yeşil alan çalışmalarının başarıya ulaştığını belirterek, “Tepebaşı bölgemiz bünyesindeki parklar ile vatandaşlarımız için önemli bir mola yeri, soluk alma noktası konumunda. Yeşil alan oranları ile zaten başarılı bir seviyede bulunan ilçemize yeni parklar yapmaya, mevcut parklarımızı da yenilemeye devam ediyoruz. Vatandaşlarımızdan parklarımız ile ilgili aldığımız geri dönüşler çok olumlu. İnsanımız yeşil alanları seviyor. Aynı zamanda çocuklarımızın da güzel ve sağlıklı biçimde vakit geçirebileceği alanlar oluşturmak çok önemli. 2023’te 22 bin 865 metrekarelik 21 yeni parkı kent halkımızın hizmetine sunduk, yeşiller içinde bir kent hedefimize ulaştık. Tepebaşı kendine yakışır, şık ve çağdaş yeşil alanları ile iftihar edilen bir bölge oldu. Bunun için çok mutluyum” diye konuştu.
Kocaeli Aman dikkat: Çevreye atılan hayvan organları bulaşıcı hastalığa neden oluyor Kocaeli’de veterinerler, Kurban Bayramı’nda kesilen hayvanların organlarının çevreye gelişigüzel atılmasının “kist hidatik” olarak bilinen bulaşıcı hastalığa neden olabileceği uyarısında bulundu. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Veteriner Hizmetleri Şube Müdürlüğü yetkilileri, Kurban Bayramı’nda kesilen hayvanların organlarının çevreye gelişigüzel atılmasının “kist hidatik” olarak bilinen bulaşıcı hastalığa neden olabileceği uyarısında bulundu. Tetkililer, iç organların açıkta bırakılmaması gerektiğini ifade ederek mümkünse imha edilmesi veya toprağa gömülüp üzerine kireç dökülmesi gerektiğini belirtti. Sıcak havada beklemiş çiğ etin bakteri oluşturabileceği ve bu oluşan bakterili etin hayvanlar tarafından tüketildiğinde bulaşıcı hastalıklara sebebiyet verebileceği uyarısında bulunuldu. Veteriner hekimler, Kurban Bayramı’nda hayvanların kesimi sırasında fark edilen kistli akciğer ve karaciğer gibi sakatatların kesinlikle kedi ve köpeklere verilmemesi gerektiğini belirtti. Yetkililer et türevi kistli organ ve sakatatların kedi ile köpeklere yem olarak verildiğinde hastalığın yayıldığını ifade ederek kistleri yiyen köpeklere parazit bulaştığını, bu hayvanların da paraziti etrafa yayarak insanlara bulaştırdığına dikkat çekti. Kurban Bayramı’nda kesilen hayvanların sakatatlarının gelişigüzel çöpe atılmasının ’kist hidatik’ olarak bilinen bulaşıcı hastalığa neden olabildiğini ifade eden yetkililer, bu hastalığın ölümlere kadar yol açabildiğine dikkat çekti. Kist hidatik nedir? Halk arasında kist hastalığı olarak bilinen bu hastalığın etkeni, “Echinococcus granulosus” adı verilen parazittir. Bu parazitin esas kaynağı köpek, kurt, tilki gibi et yiyen hayvanlardır. Ancak, sıklıkla köpeklerdir. Parazit köpeklerin ince bağırsaklarında yaşar. Hastalık köpek dışkısı ile atılan yumurtalar ile insana bulaşır. Köpeklerin bağırsaklarında kurt oluşturan bu parazit insanlarda ise iç organlarda kist oluşmasına neden olabilmektedir. Köpek dışkısı ile atılan yumurtalar çok dayanıklıdır, toprakta ve soğukta bir yıl kadar canlı kalabilirler. Dışkıyla atılan yumurtalar hayvanların ayakları, arazi eğimi, rüzgar ve yağmurla yayılırlar. Bu kistleri içeren hayvan etleri ve sakatatlar, köpekler tarafından yendiğinde parazit bağırsaklarda olgunlaşır. Parazitlerin belirli aralıklarla yumurtlayarak ana konakçı köpekler tarafından atılmasıyla enfeksiyon zinciri kısır döngüye dönüşür.
Adıyaman Başkan Vekili Yılmaz, İslam aleminin bayramını kutladı AK Parti Adıyaman İl Başkan Vekili Fehmi Yılmaz, İslam aleminin Kurban Bayramını kutlayarak açıklamalarda bulundu. Başkan Yılmaz, zor günleri geride bırakma temennisiyle sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir bayramın olmasını diledi. Başkan Vekili Yılmaz, “Tüm İslam aleminin ve Adıyamanlı hemşehrilerimizin mübarek Kurban Bayramını, en kalbi duygularımla tebrik ediyorum. Bayramın, ülkemizle birlikte tüm İslam alemi ve insanlık için hayırlara vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum. Unutulmamalı ki; bayramlarımız, kardeşlik bilincimizi yenileme, aramızdaki muhabbet ve dayanışmayı pekiştirme vesile olan özel ve manevi atmosferi en yüksek olan günlerdir. Bayramlar aynı zamanda bir gönül kazanma, gönüller yapma seferberliğidir. Ebedi kardeşliğimizi, tebrikler ve tekbirlerle yeniden ihya ettiğimiz bayram günlerinde, asrın felaketinin en çok vurduğu illerin başında gelen Adıyamanlı hemşehrilerim ile depremzedelerimizle daha bir muhabbetle kucaklaşmaya devam edeceğiz. Bir anlamda sevginin, vefanın, sadakatin, fedakarlığın sembolü olan kurbanın ve Kurban Bayramının anlamını çok iyi anlamak mecburiyetindeyiz. Bu bayramda, muhtaçların hanelerine, muhabbet ve sevinç taşımalıyız. Kurban ibadetiyle bizden istenen, elimizle birlikte gönlümüzü de birbirimize açmak, gönülden verebilmektir. Mübarek günlerde terör devleti İsrail’in vahşice katlederek soykırım yaptığı Filistinli kardeşlerimize bol bol dua etme zamanlarıdır. Bu duygu ve düşüncelerle tüm hemşehrilerimin mübarek Kurban Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor ve hayırlara vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum” diye konuştu.
İzmir Parkinson hastası Demet, beyin piliyle şifa bulacak İzmir’de yaşayan Parkinson hastası Demet Kaya’ya, İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi’nde uyutulmadan beyin pili takıldı. Başarılı geçen ameliyatın ardından duygularını paylaşan Kaya, “Artık çocuğumun istediklerini daha rahat yapabileceğim. Onunla oyun oynayabileceğim. Bunları düşünmek beni çok mutlu ediyor” dedi. Bir çocuk annesi Demet Kaya’ya uzun yıllardır yaşadığı el titremesi sorunu sebebiyle 2020 yılında Parkinson teşhisi kondu. Kaya, tedavisine İEÜ Medical Point Hastanesi’nde devam ederken, Nöroloji bölümünden Prof. Dr. Özge Yılmaz Küsbeci ile Beyin ve Sinir Cerrahisi bölümünden Doç. Dr. Ali Akay, hastaya beyin pili takılmasına karar verdi. Uyutulmadan ameliyat edilen Kaya’ya beyin pili başarılı bir ameliyatla takıldı. “Ameliyat uyanıkken yapıldı” Parkinson sebebiyle yaşam kalitesinin düştüğünü söyleyen Demet Kaya, “10 yaşımdan beri tek elimde titreme vardı ama çok önemsenecek kadar değildi. 2020’de belirgin hale geldi. Kendime zarar vermeye başladım. Üzerime kaynar su, yağ dökmeye başladım ve Parkinson tanısı kondu. Burada hocalarım bana umut aşıladılar. Beyin pili ameliyatı oldum. Ameliyatı da beni uyutmadan yaptılar. Elektrotu yerleştirdikten sonra benimle konuştular, ellerimi hareket ettirmemi istediler. Başta korkmuştum ancak korkulacak bir şey yokmuş. Artık çocuğumla daha rahat iletişime geçeceğim. Onun istediklerini daha rahat yapabileceğim. Onunla oyun oynayabileceğim. Bunları düşünmek bile beni çok mutlu ediyor” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Özge Yılmaz Küsbeci ile birlikte Kaya’nın ameliyatını gerçekleştiren Doç. Dr. Ali Akay, beyin pili ameliyatlarını hastayı uyutmadan yaptıklarını belirtti. Bu sayede hastanın tepkilerini anlık olarak ölçebildiklerinin altını çizen Akay, “Demet’in özellikle son birkaç yıldır yaşam kalitesi çok düşmüştü. Sağ tarafta belirgin bir titremesi ve kasılması vardı. Uykuları bile kısalmıştı ve uyku kalitesi de yine çok düşüktü. Gerekli tetkikleri yaptıktan sonra beyin pili ameliyatını uygun gördük. Ameliyat sırasında Demet uyanıktı. Hastanemizde bu ameliyatı hasta uyanıkken gerçekleştiriyoruz. Çünkü beyne elektrotları yerleştirdikten sonra yan etkileri ve etkileri görmek için hastayı muayene ediyoruz. Bunu başarabilmek için de hastanın uyanık olması gerekiyor” diye konuştu. Ameliyatın başarılı geçtiğini belirten Akay, “Hastanın ameliyattan sonra iyileşeceğini biliyoruz. Yara yerleri iyileştikten sonra pillerimizi açıyoruz. İlaç dozlarını düşürüyoruz. Pille ilgili simülasyon parametrelerimizi değiştirdikçe ilaçları kullanmayı bırakacağını umuyoruz” cümlelerine yer verdi.