ASAYİŞ - 23 Mayıs 2024 Perşembe 09:31

Yıllar birbirini kovalıyor, yürekteki acılar bir türlü dinmiyor

A
A
A

Bingöl’de 24 Mayıs 1993 yılında sivil ve silahsız bir şekilde bölücü terör örgütü PKK mensupları tarafından 33 erin şehit edilmesinin üzerinden tam 31 yıl geçti ama acısı halen hafızalardan geçmedi.

Bingöl-Elazığ karayolunda 24 Mayıs 1993 yılında usta birliklerine giden sivil ve silahsız 33 askeri şehit eden bölücü terör örgütü PKK’lı teröristlerin hain saldırısı, aradan geçen 31 yıla rağmen hafızalardaki yerini koruyor. Farklı şehirlerde 31 yıl önce acemi birliklerini tamamlayan askerler, usta birliklerine gitmek üzere Malatya’daki toplanma merkezine teslim oldu. Malatya’da araçlara bindirilen çoğu acemi ve aralarında öğretmenlerin de bulunduğu silahsız askerleri taşıyan otobüsler, 24 Mayıs 1993’te Bingöl’e doğru yola çıktı. Otobüsler aynı gün saat 18.00 sıralarında Bingöl-Elazığ kara yolu Bilaloğlu köyü mevkisinde bölücü terör örgütü PKK mensupları tarafından pusuya düşürüldü. Teröristler, otobüsten indirip kırsala götürdükleri sivil kıyafetli askerleri, sabaha doğru şehit etti. Bu hain saldırıda 3 asker de yaralı kurtulmuştu.

Hain saldırının üzerinden 31 yıl geçti

Aradan geçen 31 yıla rağmen 33 şehit için Bingöl-Elazığ karayolunda yapılan anıt her zaman vatandaşlar tarafından ziyaret ediliyor. 33 erin anıtını ziyaret ederek karanfil bırakan Bingöl Şehit Aileleri Gazileri ve İnsan Hakları Derneği yönetimi, şehitler için dualar etti. Bingöl Şehit Aileleri Gazileri ve İnsan Hakları Derneği Başkanı Vahap Baysal, her zaman vatan için göreve hazır olduklarını belirtti. Baysal, ’’24 Mayıs 1993 yılında hain, alçak PKK terör örgütü tarafından sivil, savunmasız askerlerimizi araçlardan indirerek burada kurşuna dizerek şehit ettiler. 93 yılından beri biz bu şehitlerimizi yüreğimize, bağrımıza basarak her zaman gelip burada dualar okuyarak şehitlerimizi yad ediyoruz. Bu şehitler sadece şehit ailelerin değil Bingöl halkının aileleri oldu. Devamlı gelip burada ziyaret edip, dualar okuyarak şehitlerimizi anıyoruz. PKK terör örgütünü her zaman lanetledik, lanetlemeye devam edeceğiz. PKK terör örgütü dış güçlerin bir piyon taşıdır. Alçakça, kalleşçe, haince askerlerimize saldırarak burada askerlerimizi şehit ettiler. Kahrolsun PKK diyoruz ve Bingöl halkı olarak devletimizin yanındayız, şehit ailelerimizin yanındayız, vatanımızın yanındayız ve vatanımızın yanında dik durmaya devam edeceğiz” dedi.

33 erin anıtı ziyaret ederek dualar eden Pençe Kilit Harekatında gazi olan Abdulsamet Kalan, “Irak’ın kuzeyinde gerçekleştirilen Pençe Kilit Harekatında yaralandım, EYP sonucu gözlerimi kaybettim. O tarihten itibaren halen tedavilerim devam ediyor. 24 Mayıs 1993 tarihinde gerçekleştirilen kalleşçe saldırı sonucu 33 askerimizi burada şehit verdik. 33 askerimizin gerek seneyi devriyesinde gerekse haftada bir buraya gelip şehitlerimizi anıyoruz, dualar ediyoruz” şeklinde konuştu.

Hain saldırıda şehit olan askerlerin isim ve memleketleri şöyle:

’’Abdullah Kara-Antalya, Adem Zongur-Kırıkkale, Ahmet Apak-Denizli, Ahmet Aran-Manisa, Ali Arar-Konya, Aydın Kuzey-Çanakkale, Baki Umutlu-Denizli, Birol İrfan Askar-Afyonkarahisar, Cavit Yaman-Samsun, Ercan Çobanoğlu-Denizli, Erkan Kaçan-Konya, Hasan Gültutan-Hatay, Haydar Aslan-Trabzon, Hikmet Özdemir-Malatya, Hilmi Şahin-Konya, Hüseyin Çelik-Denizli, İbrahim Erten-Konya, İlyas Uyar-Konya, Mehmet Öztürk- Denizli, Mehmet Tura-Adana, Mevlüt Özkan-Konya, Murat Elibol-Çanakkale, Murat Menteş-Bolu, Musa Sarıgöz-Osmaniye, Mustafa Koçanoğlu-Denizli, Mustafa Yılmaz-Konya, Nihat Odabaşı-Kastamonu, Ramazan Akkaya-Kastamonu, Selahattin Aysan-Isparta, Şenol Cansız-Samsun, Şeref Tay-Denizli, Uğur Bozacı-İstanbul, Ünal Kalafat-İstanbul.”

Sinan Atan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremde 3 evladını ve eşini kaybeden baba, enkazdan kurtardığı 4 evladıyla hayata tutundu Hatay’da asrın felaketinde 3 evladını ve eşini kaybeden gazeteci Mahmut Şan, çöken binanın enkazından kurtardığı 4 evladıyla hayata tutundu. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’da 25 bine yakın insan vefat etmişti. Antakya ilçesi Ürgenpaşa Mahallesi’nde yaşayan Şan ailesi depreme Mehtap apartmanında yakalandı. Asrın felaketinde yerle bir olan apartmanda Gazeteci Mahmut Şan’ın evlatları; Hatice, Muhammed, Selahaddin ve eşi Fatma hayatını kaybetti. Çöken binadan yaralı olarak kurtulan baba kızları; Kadriye, Cansu, Yağmur ve otizmli Mahmut’u enkazdan kurtarmayı başardı. Evlatlarını ve eşini Altınözü ilçesi Keskincik Mahallesi’nde bulunan mezarlığa defneden baba, hayatta kalan evlatlarıyla birlikte yaşama tutundu. Çocuklarıyla zaman geçiren ve onlarla yakından ilgilenen Şan, Kurban Bayramıyla aynı güne denk gelen Babalar Günü’nde evlatlarının mezarını hayatta kalan kızlarıyla ziyaret etti. “Ben kızlarımı yara almadan çıkarmayı başardım ama ben sırtımdan yara almıştım” Depremde 3 evladı ve eşi vefat eden Gazeteci Mahmut Şan; “Antakya ilçesi Ürgenpaşa Mahallesi’nde bulunan Mehtap Apartmanında eşim ve 7 çocuğumla birlikte kalıyorduk. Bina çökünce eşim ve çocuklarımla enkazın altında hepimiz kaldık. Ben yarım saat sonra enkazdan kendi imkanlarımla çıktım. Daha sonrada Kadriye ve Yağmur’u çıkarttım. Daha sonra da Cansu kızımı enkazdan çıkarmayı başardım. Ben kızlarımı yara almadan çıkarmayı başardım ama ben sırtımdan yara almıştım. Hatice, Muhammed ve Selahaddin ve eşim Fatma çöken evimizde rahmetli oldular. Eşimde gazetemizin imtiyaz sahibiydi” dedi. “Çocuklarım benim canlarım, onları hayatta tutmak için çaba sarf ediyorum” 8 yaşındaki evladı Cansu’nun depremden sonraki 3 ay boyunca kucağında uyuduğunu söyleyen Şan, “Çocuklarım şükürler olsun iyiler, ilk başta zor oldu. İlk 3 ay geceleri uyumuyorlardı. Özellikle Cansu hep kalkıp, korkuyordu 3 ay boyunca kucağımda yatırdım. Bir evladım daha var otizm hastası, benim ismimi taşıyor. Babalar Günü bu yıl Kurban Bayramı’nın birinci gününe denk geldi. Buruk bir bayram geçiyor, hatta depremden sonraki bütün bayramlar buruktu. Şuan da 4 evladımla hayatımızı devam ettiriyoruz. Çocuklarım benim canlarım, onları hayatta tutmak için çaba sarf ediyorum. Onlar varsa ben varım ve iyim” ifadelerini kullandı. Kadriye, Cansu ve Yağmur Şan kardeşler, babalarının yaptığı en lezzetli yemeğin kuru fasulye olduğunu söyleyerek babalarını çok sevdiklerini ifade ettiler.
Ağrı ’Hudut Kartalları’ bayramda da elleri tetikte sınır nöbetinde Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde Türkiye-İran sınırında görev yapan askerler, Kurban Bayramı’nı nöbet tutarak görevlerinin başında geçiriyor. Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde bulunan 5’inci Hudut Tugayı 4’üncü Hudut Taburuna bağlı 2 bin 800 rakımda konuşlu 13. Hudut Bölük Komutanlığında görev yapan askerler, Kurban Bayramı’nı görevleri başında geçiriyor. Türkiye -İran sınırında yer alan karakollarında gözleri sınırda, kulakları komutanlarında olan Mehmetçik, vatanı koruma görevlerini bayramda da aynı hassasiyetle sürdürüyor. Ailelerini telefonla arayarak bayramlarını kutlayan askerler, vatani görevlerini yerine getirmenin de gururunu yaşıyor. Güvenlik Duvarı ile terör ve kaçakçılığa geçit yok Mehmetçiğin 7 gün 24 saat teyakkuzda olduğu Türkiye-İran sınırında, sınır fiziki güvenliğinin sağlanması amacıyla her biri 3 metre ve 30 santimetre kalınlığında olan ve üzeri tel örgülerle çevrili Modüler Beton Duvar sayesinde bölgede teröristlerin sızma girişimleri, yasadışı ve düzensiz göçmenlerin geçiş teşebbüsleri ve kaçakçılık faaliyetlerinin önüne geçiliyor. Karakol, mevziler ve Modüler Beton Duvar hattındaki kameralar sayesinde ise hudut hattındaki her hareketlilik gözetlenebiliyor. Kule ve Hudut Hattının emniyeti son teknoloji termal kameralarla sağlanıyor Türk Silahlı Kuvvetleri Dayanışma Vakfının iştiraki olan ASELSAN tarafından tamamen yerli ve milli imkanlarla üretilen en son sistem termal kameraların yüksek görüntü kalitesi sayesinde, gece gündüz fark etmeksizin hudut hattında gözetleme yapılabiliyor. Bölgenin güvenliğini sağlamak için 7 gün 24 saat görevlerinin başında olan “Hudut Kartalları” son teknoloji olan cihazlarla güçlerine güç katıyor. Baştan aşağı zırhlı ve son teknolojiyle donatılan araçlar bölgede kuş uçurtmuyor Taktik tekerlekli zırhlı olan “Vuran” ve “KOBRA-2” araçlarının üzerinde bulunan termal termal kameralar ve kara gözetleme radarı sayesinde bölgede habersiz kuş uçmuyor. Vuran aracı üzerine entegre edilmiş Sarp Silah Sistemi’nin kara ve havada otomatik takip etme özelliği sayesinde bölgede görünmeyenler görünür hale geliyor. KOBRA-2 aracı üzerinde bulunan termal kameralar ise gece gündüz fark etmeksizin 10 kilometre çapında ısı yayan her şey tespit edilebiliyor. Aynı zamanda araç üzerinde yer alan kara gözetleme radarı ile her türlü hava koşulunda 6 kilometreye kadar hareket eden canlılar, 15 kilometreye kadar da hareket halindeki motorlu araçlar tespit edilerek bölgenin güvenliği sağlanıyor.