GENEL - 08 Eylül 2017 Cuma 10:41

Bitlis’te domates bereketi

A
A
A
Bitlis’te domates bereketi

BİTLİS (İHA) – Bitlis, yıllık yetiştirilen 100 bin ton domatesle bölgenin ihtiyacını büyük oranda karşılıyor.

BİTLİS (İHA) – Bitlis, yıllık yetiştirilen 100 bin ton domatesle bölgenin ihtiyacını büyük oranda karşılıyor.


Bitlis’in Tatvan ve Ahlat ilçeleri arasında bulunan Van Gölü’ne yakın tarlalarda yetiştirilen domatesler toplanmaya başlandı. Domates tarlalarında çalışan kadın tarım işçileri tarafından tek tek dallarından koparılarak kasalara konulan domatesler, Doğru ve Güneydoğu illeri başta olmak üzere Mersin ve Adana’ya kadar gönderiliyor. Toptan olarak 50 ile 60 kuruşa satılan domatesler, perakendeciler için de Bitlis-Ahlat karayolu üzerinde kurulan manavlarda tüketiciye ulaştırılıyor.



“Toplamda 9 milyon 500 bin TL mazot ve gübre desteklemesi gerçekleştirildi”


Tatvan ilçesine bağlı Kıyıdüzü köyündeki domates hasadını yerinde inceleyen Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Fatih Asak, Bitlis’te toplamda 25 bin dekar alanda 100 bin ton domates üretimi gerçekleştirildiğini söyledi. Asak, “Bu yıl da yaklaşık bir haftadır hasada başlandı. Hamd olsun hasadımız güzel gidiyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü olarak üreticilerimizin her zaman yanında yer aldık. Görünen tüm bu alanlarda ve diğer alanlarda gerek mazot ve gübre desteklemesi gerekse basınçlı sulama desteklemesi kapsamında yüzde 50 hibe olarak üreticilerimiz desteklenmektedir. Bitlis’te toplamda 9 milyon 500 bin TL mazot ve gübre desteklemesi gerçekleştirildi. Yine 454 üreticimize toplamda 13 milyon liralık yüzde 50 hibeli basınçlı sulama sistemleri kapsamında desteklenmeler gerçekleştirildi. Yaptığımız bu çalışmalar neticesinde gerek domates üretim alanları gerekse diğer üretim alanları artarak gidiyor. Yapılan bu modern üretimle verimlerimiz artmaktadır. Şu anda da yapılan hasatlar devam etmektedir. Üreticilerimize bol kazançlar diliyoruz. İnşallah Bakanlığımızın ve il müdürlüğümüzün destekleri ve çalışmaları devam edecektir. Çalışmalarımızın karşılığını da bu sene aldık. İnşallah önümüzdeki senelerde çiftçimizin yüzünü güldürecek şekilde üretim olur” dedi.



“Bakanlığımız tarafından bu yıl 50 milyon TL’nin üzerinde destekleme bekliyoruz”


Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının sadece domates üreticilerine değil diğer üretim alanlarına da destek verdiğini belirten Asak, “İlimizde sadece domates üretim alanları değil, yapılan tüm üretim alanlarında Bakanlığımızın destekleri devam ediyor. Fasulyecilik, buğday, meyvecilik ve organik tarım alanları olarak örnek verebiliriz. Bu yıl Bakanlığımızdan geçen bir projemiz kapsamında ıtri tıbbi ve aromatik bitkilerle ilgili desteklerimiz ve çalışmalarımız devam etmektedir. Bunlarla beraber Bakanlığımız gerek sulama, gerek mazot ve gübre gerekse ürün bazlı desteklemeleriyle her zaman üreticimizin yanında olmuştur. 2016 yılında Bakanlığımız tarafından 46 milyon TL çiftçilerimize destekleme ödemeleri yapılmıştır. Bu yıl ise bunun 50 milyon TL’nin üzerinde olmasını bekliyoruz. Dolayısıyla yapılan tüm üretim çalışmalarında gerek tarla bitkileri olmak üzere, gerek bitkisel üretim olmak üzere, gerekse organik tarım olmak üzere tüm tarımsal faaliyetlerde desteklerimize devam edeceğiz. Yapılan bu üretimler neticesinde ilimiz istihdamına çok büyük katkılar gerçekleştirilmiş oldu. Şu anda da her parselde birçok tarım işçimiz çalışıp kendi aile bütçelerine katkı sağlamaktalar. Bununla beraber ürünlerin nakliyesinde ise belli bir kazanç ortaya çıkmaktadır. Hem üreticilerimiz hem işçilerimiz hem de nakliyecilerimiz bu pastadan güzel bir pay almaktadırlar. Ayrıca Bitlis’te üretilen tüm ürünler hem ilimizin ihtiyacını karşılamakta hem de çevre illerin domates ihtiyacını büyük oranda karşılamaktadır” diye konuştu.


Tarla sahibi Cebrail Yalçınkaya ise yıllardır domates ve fasulye üretimi yaptıklarını, her yıl 4-5 ton üretim elde ettiklerini belirterek, Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünün desteklerinden ötürü teşekkür ettiğini belirtti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Eski Bulgaristan Başbakanı Denkov: “Vatandaşlık başvurularının bir an önce değerlendirilmesi hususunda çalışmaya hazırız” Eski Bulgaristan başbakanları Nikolay Denkov ve Kiril Petkov, Bursa’daki Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’ni (BAL-GÖÇ) ziyaret etti. İki ülke arasındaki ilişkilerin ele alındığı toplantıda vatandaşlık başvuru süreci ve geçmişte yaşanan asimilasyon politikaları sorunu konuşuldu. Eski Bulgaristan başbakanları Nikolay Denkov ve Kiril Petkov, bir dizi ziyaret için Bursa’ya geldi. Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği yönetimini ziyaret eden Denkov ve Petkov, yapılan görüşmede iki ülke arasındaki ilişkileri ele aldı. BAL-GÖÇ Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan, Bulgaristan göçmeni Türklerin sıkıntılarını dile getirirken en çok şikayetlerden birinin Bulgaristan vatandaşlığı başvurusunda yaşanılan zorlu süreç olduğunu söyledi. Bu konu hakkında çalışma yapılmasını dilediklerini belirten Balkan, geçmişte Türklere asimilasyon uygulayanların yıllardır ceza almadığını da ifade etti. "Başvuru sürecinin zorluğu dijitalleşmemekten kaynaklanıyor" Bulgaristan vatandaşlığındaki başvuru sürecinin sadece Türklere yönelik bir sorun olmadığını, tüm dünyadan benzer şikayetler aldıklarını aktaran eski Bulgaristan Başbakanı Nikolay Denkov, “İnsanların yapmış olduğu vatandaşlık başvurularının bir an önce değerlendirilmesi hususunda çalışmaya hazırız. Fakat bunun sadece Türkiye’ye yönelik bir durum olduğunu düşünmeyin. Biz aslında Bulgaristan’ın bütün dünyadaki konsolosluklarında benzer şikâyetleri alıyoruz. Bütün dünyadaki Bulgar vatandaşları, özellikle vatandaşlık şikayetlerini bizlere iletmekteler. Bu problemin dijitalleşme sıkıntısından kaynaklı olduğunu düşünüyoruz ve bu hizmetleri gerçekleştirme sürecinin gereksiz bazı konularla uzatıldığı gibi bir inanış oluşuyor. Bu konuda çalışıp bir an evvel dijitalleşme ve süreçlerle ilgili belirli bir süre içerisine alınarak halledilmesi gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu. “Benim ailem de bu sıkıntıları yaşadı” 80’lerde Türklerin yaşadığı sıkıntıları kendi ailesinin de yaşadığını belirten Kiril Petkov ise, “Yaşanan olaylardan sonra neden hala ceza alan yok diye sordunuz. Bu insanlar benim aileme de bu sıkıntıları yaşattığı için beni de kişisel olarak incitmekte ve hala ben de bunu sorguluyorum. Bu süreçte aslında yapmak istediğimiz şey insanların belirli bir siyasi oluşum tarafından kullanılmasını engellemek. Çünkü onlar siyasi faaliyetlerini insanlara yardım için kullanmaktan ziyade kendi çıkarları için kullanıyorlar. Biz buradaki kurumlarla beraber, siyasi oluşumlarla beraber yolsuzluk zincirinin sona erdirilmesi için mücadele ediyoruz. Bunun değiştirilmesini istiyoruz. Bu şekilde kapsamlı bir demokratikleşme süreci sağlayabiliriz. Bunlar geleneksel yöntemlerle gerçekleştirilebilecek bir şey değil. Biz bunları yenilikçi bir yolla yapmak istiyoruz” dedi.