ASAYİŞ - 08 Şubat 2018 Perşembe 17:25

Tatvan’da bir doktor darp edildi

A
A
A
Tatvan’da bir doktor darp edildi

Bitlis’in Tatvan Devlet Hastanesinde görev yapan Psikiyatri Uzmanı Mehmet Öztürk, poliklinikte çalıştığı esnada bir kişi tarafından darp edildi.

Bitlis’in Tatvan Devlet Hastanesinde görev yapan Psikiyatri Uzmanı Mehmet Öztürk, poliklinikte çalıştığı esnada bir kişi tarafından darp edildi.


Darp raporu aldığını söyleyen Psikiyatri Uzmanı Mehmet Öztürk, olayın adli boyutunun başlatıldığını ifade ederek, “Bugün saat 10.00 civarında poliklinikte hasta muayene ederken, bir şahıs içeri girdi ve hiçbir şey demeden bana vurmaya başladı. Beni darp ederken gözlüğümün fırladığını hatırlıyorum. Sekreterim geldi ve üzerimden onu aldı. Sonradan öğrendik ki bir gün öncesinden gelmiş ve ben poliklinikte görevli değilken beni sorup gitmiş. Rapor aldım, darp raporu tutuldu ve adli süreç başlatıldı. Ben evliyim ve çocuğum var, hakikaten insan korkup ürktüğü için verimli bir şekilde çalışamıyor. Bu durumun bir de ruhsal boyutu var. Yani bu ortamda sağlıklı bir hizmet vermekte zorluk yaşıyoruz” dedi.


Doktora yapılan saldırıyı kınamak amacıyla hastane önünde toplanan sağlık çalışanları adına açıklama yapan Sağlık-Sen Bitlis Şube Başkanı M. Baki Kaya ise, “Bugün Tatvan Devlet Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Mehmet Öztürk görevini icra ederken bir hastanın saldırısına uğramıştır. Sağlık-Sen Bitlis Şubesi olarak, doktor arkadaşımıza geçmiş olsun derken, bu menfur saldırıyı ve saldırının failini kınıyoruz” diye konuştu.


Kaya, bir doktora saldıran ve şiddet uygulayan ruh ve zihniyetin anlaşılmasının mümkün olmadığını belirterek, “Sağlık çalışanlarına gösterilen şiddet, sağlık hizmetlerinin aksamasına, bazen bir sağlık çalışanının aramızdan ayrılmasına, geride gözü yaşlı insanlar bırakmasına kadar varabilmektedir. Sağlıkta şiddetin önlenmesi toplumsal bir sorumluluktur ve toplumun her birimine bu konuda büyük görevler düşmektedir. Şiddetin önlenmesi konusunda alınan tedbirlerin ve yasal düzenlemelerin kararlılıkla uygulanması ve bu uygulamaları destekleyici düzenlemeler yapılmadığı takdirde bu saldırı ne ilk ne de son olacaktır. Her şart ve zorluk içinde görevlerini yapan sağlık çalışanları gibi saldırıya uğrayan Doktor Mehmet Öztürk arkadaşımız da halkımıza sağlık hizmeti sunmaktan geri kalmayacaktır. Çünkü bu sağlık çalışanları olarak bizlerin yaşam kaynağıdır. Sağlıkta şiddet uygulayanların tutuklu yargılanması için çıkartılan yasanın öncülüğünü yapan Sağlık-Sen, diğer taraftan da sağlık çalışanlarının güvenliklerinin sağlanması ve şiddetin önlenmesine yönelik öneriler geliştirmiştir. Kurumlarda görev yapan sağlık çalışanlarının çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve güvenli bir ortam sunulması için bakanlık gerekli uygulamaları da hayata geçirmelidir. Şiddetin önlenmesinde, her ne kadar eğitimin önemi bilinen bir gerçek olsa da, hizmet sunulan ortamların güvenliğinin sağlanması da önemli bir adım olacaktır. Sağlık çalışanları, büyük bir özveriyle halkımıza hizmet vermektedir. Türkiye elbirliğiyle, sağlıkta şiddet ayıbından kurtulmalıdır. Şiddet uygulayan ya da şiddet uygulamaya meyilli kişilere, bireysel veya toplumsal tepkiler de şiddetin önlenmesinde önemli bir adım olacaktır. Sağlık çalışanlarına sahip çıkılması, hizmet kalitesinin artmasına büyük ölçüde katkı sunacaktır. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere, sorumluluk sahibi konumundaki her kurum ve kuruluş bu yönde gerekli adımları atmalı, müeyyideleri hayata geçirmeli ve şiddetin kökünü kazıyıcı çalışmaları ciddiyetle sürdürmelidir. Bu menfur saldırıyı bir kez daha kınıyor, yaşanan acıların son bulmasını diliyor, doktor arkadaşımıza geçmiş olsun diyoruz” şeklinde konuştu.


Doktor Öztürk’ü darp eden N.B. isimli kişinin ifadesi alınmak üzere jandarma tarafından gözaltına alındığı belirtildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Önce ağabeyi bıçaklayarak darp ettiler, sonra da kardeşi döverek öldürdüler Hatay’da taşlı, sopalı kavgada darp edilerek hayatını kaybeden Ayhan Kutlu’nun ağabeyi de yaklaşık bir buçuk ay önce aynı aile tarafından bıçaklı saldırıya uğradı. Kutlu ailesi, olaya karıştıklarını iddia ettikleri 3 şahsın da mahkemece tutuklanmasını istiyor. Geçtiğimiz günlerde Antakya ilçesi Kuzeytepe Mahallesi’nde meydana gelen taşlı, sopalı kavgada yaralanan 37 yaşındaki Ayhan Kutlu, kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti. Olay üzerine polis ekipleri tarafından gözaltına alınan 5 şahıstan; O.A. ve R.A. mahkemece tutuklandı. Vefat eden Kutlu da ailesi tarafından Kuzeytepe Mahallesi mezarlığına defnedildi. Vefat eden Ayhan Kutlu’nun ağabeyi Celal Kutlu’nun da yaklaşık bir buçuk ay önce aynı aile tarafından darp edilerek bıçaklı saldırıya uğradığı ortaya çıktı. Kardeşleri darp edilerek vefat eden aile, mahkemece serbest kalan 3 şahsın da tutuklanmasını istiyor. "Beni 1 buçuk ay önce başımdan ve karnımdan bıçakladılar" Kardeşini öldürenlerin yaklaşık bir buçuk ay önce kendisini bıçaklayarak darp ettiğini ifade eden Celal Kutlu, "1 buçuk ay önce aynı kişiler bana da saldırdı. Yine aynı kişiler kardeşim Ayhan Kutlu’ya pusu kurup taşla ve sopayla döverek öldürdüler. Beni 1 buçuk ay önce başımdan ve karnımdan bıçakladılar. Ben aynı kişiler tarafından 3 defa bıçaklandım. Bizim can güvenliğimiz yok. Önceden de şikayette bulundum. Her zaman tehdit ediyorlar, acımız çok taze. Bize saldıran ailede serbest kalan 3 kişi var. Beni bıçakladıkları zaman o ailenin büyük oğlu burada değildi. Onu Arabistan’dan çağırıp kardeşime pusu kurdular. Bu olayların olmamasını istiyoruz. Bu adamların dışarıda olmamalarını istiyoruz. Adalete güveniyoruz ve sığınıyoruz" dedi. "Onlar kardeşime gaddarca ve vahşice pusu kurup öldürdüler" Mahkemece serbest kalan 3 kişinin de tutuklanmasını istediklerini söyleyen Kutlu ise, "Kardeşimi öldüren aileyle husumetimiz yok. Mahallede olan ufak tartışmalar oldu. Kardeşimi öldüren komşumuzdu. Komşularımız kendilerini üstün görüyorlar. Onlar kardeşime gaddarca ve vahşice pusu kurup öldürdüler. Bu şekilde ölmesini hazmediyorum. Ailecek içimiz parçalandı. Ne yapacağımızı ve ne düşüneceğimizi bilmiyoruz. Önce Allah’ın adaletine sonra da devletimizin adaletine güveniyoruz. Bu tür insanların dışarıda gezmeleri mahallemiz ve insanlar için tehlikelidir. Bu olay kardeşimin başına gelmeseydi, başka kişilerin başına gelecekti. Çünkü bunlar inşan değil ve bunlar cani. Bu aileyle aramızda hiçbir şey yok. Değecek hiçbir şey olmadı, olsaydı üzülmezdik. O aileden 2 kişi tutuklandı ama diğerleri serbest kaldı. Onların tutuklanmalarını istiyorum. Onlar hala dışarda geziyorlar. İnsanların deyimine göre kendilerini haklı göstererek insanlara anlatıyorlar. Onların tutuklanmalarını istiyoruz. Ben adalete güveniyorum. Ben Allah’ın adaletine güveniyorum. Adalet tecelli edecek. Bunların dışarıda gezmeleri, insanlar ve çocuklar için tehdit oluyor" ifadelerini kullandı.