GENEL - 13 Kasım 2018 Salı 21:58

Bin 400 yıllık kilise ot ve saman deposu olarak kullanılıyor

A
A
A
Bin 400 yıllık kilise ot ve saman deposu olarak kullanılıyor

BİTLİS (İHA) – Bitlis’in Değirmenaltı köyünde bulunan ve Ermenilerden kalma yaklaşık bin 400 yıllık San Anania Kilisesi, ot ve saman deposu olarak kullanılıyor.

BİTLİS (İHA) – Bitlis’in Değirmenaltı köyünde bulunan ve Ermenilerden kalma yaklaşık bin 400 yıllık San Anania Kilisesi, ot ve saman deposu olarak kullanılıyor.


Köyün içerisinde bulunan ve 1993 yılında Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından tescillenen kilise, mimarisi ile anıtsal bir görünüme sahip. Kilisenin çevresinde birçoğu sağlam kalan 15. yüzyıla ait haçkarların bulunduğu anıtsal taşlar süslemesi oldukça dikkat çekiyor. Kilisenin güneyinde ve batısında bulunan 9 haçkarın bazıları kırılmış vaziyette.


Kilisenin iki yapım aşamasından geçtiği, ilk yapının 6 veya 7. yüzyılda inşa edildiği öğrenildi. Taşlar üzerinde farklı haç motiflerine yer verilirken, sonradan kapatılan kapının iki yan tarafında yer alan taşların süslemesi de bir o kadar dikkat çekiyor. Boyları 5-6 metreyi bulan anıtsal taşların bulunduğu kilisede, süslemeli haç motifleri de yer alıyor.


Köyün yaşlıları bu köye ilk geldiklerinde kilisenin sağlam olduğunu söyledi.



“Bu kilise San Anania adında Ermenilere ait çok eski bir kilise”


Erzurum Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Yüksek Lisans mezunu ve Fotoğraf Sanatçısı Burhan Gündoğdu, köyde fotoğraf çekerken tesadüfen bu kiliseye rastladığını belirtti. Bu kilisenin hem kültürel hem de turistik anlamda topluma kazandırılması gerektiğini belirten Gündoğdu, “Boş zamanlarımda hobi olarak fotoğrafçılık yapılıyor. Bu köye doğa ve yaşam fotoğrafı çekerken kiliseye denk geldim. Bu kilise San Anania adında Ermenilere ait çok eski bir kilise. Bu kiliseyi gezerken çok önemli tarihi güzelliklere denk geldik. Bu eserleri incelediğimizde, devasa boyutlardaki anıt mezar taşlarına ve kitabelere rastladık” dedi.



“Kilisenin içinde saman ile ot yığınları var”


Kilisenin fotoğraflarını çekerken çok etkilendiğini de dile getiren Gündoğdu, “Çünkü bu taşların boyu neredeyse 5-6 metre uzunluğunda ve üzerinde sanatsal işlemeler mevcut. Bu işlemeler Hristiyanların ilk dönemine ait semboller, motifler ve haç işaretleridir. Zaten taşların üzerinde bazıları belli bazıları ise belirsiz yazılar var. Bu yapı taşlarının çoğu ise kilisenin etrafında dağılmış vaziyettedir. Burası şahsa ait arazide bulunduğu için kilise kullanılmakta ve içinde saman ile ot yığınları var. Buranın çok önemli bir yapı olduğunu düşündüğümüz için çekimlerini yaparak bunu gündeme getirmek istedik. Kültürel ve turistik anlamda ilimize katkısı olabileceğini düşündük. Bu yüzden bu yapı ile ilgili gerekli çalışmaların ve restorasyonların başlatılmasını ümit ediyoruz. Çünkü Bitlisimize ve bu güzel köyümüze hem kültürel anlamda hem de turistik anlamda çok fazla katkısı olacağını umut ediyoruz. Böyle bir zenginliğin kaybolmaması, şu ana kadar ayakta kalmasını göz önünde bulundurursak, en kısa zamanda restorasyonunun yapılıp topluma kazandırılması gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana ‘Bir Yörük Öyküsü Sergisi’ büyük ilgi görüyor Türk kültür ve sanat hayatına önemli katkılarda bulunan özgün eserler, hizmetler sunan kişi veya kurumları, devlet adına onurlandırmak ve özendirmek üzere verilen Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne sahip, Türk sanat dünyasının önemli isimlerinden Etem Çalışkan’ın ‘’Bir Yörük Öyküsü’’ isimli sergisi Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde açıldı. Etem Çalışkan’ın harflerle resim yapan, renklerle duygularını anlatan, Türkiye’de belki dünyada da yaşayan tek sanatçı olduğunu söyleyen serginin küratörü Haluk Uygur, “Yörüklerin bağımsızlığını ve özgürlüğünü Çukurovalıların ise çalışkanlığını ve bereketini eserlerine taşıyan Çalışkan, Türk sanat tarihinde Anıtkabir’in hatlarını yazan, Atatürk’ün kişisel tarzını, liderlik anlayışını ve vasfını da yansıtan, son derece etkileyici, Türkiye’nin dört bir yanındaki resmi belgelerde, anıtlarda ve kamuya açık alanlarda yer alarak, halkın zihninde ve kalbinde özel bir yere sahip Atatürk’ün imzası olarak bilinen K.Atatürk simgesini tasarlayan kişi olarak tanınmaktadır. Dünya sanat tarihinde de harflerle resim yapan önemli bir sanatçı olarak anılacaktır’’ dedi. Sergi açılışının ardından düzenlenen söyleşide Etem Çalışkan, yörük kültürüne olan ilgisini ve bu kültürün sanatı üzerindeki etkilerini anlatarak, eserlerinin arkasındaki hikayeleri ve sanatsal sürecini de paylaştı. Büyük ilgi ve yoğun katılımla Başkent Üniversitesi Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve Araştırma Merkezi Kışla Yerleşkesi’nde gerçekleştirilen bu etkinlik sayesinde katılımcılar, hem sanatçının eserlerini yakından inceleme fırsatı buldu hem de Çalışkan’ın kişisel hikayelerini dinleyerek eserlerine ve düşüncelerine dair derinlemesine bilgi edindi.
Rize Tomurcuk çayın alım fiyatı 4 bin TL oldu ÇAYKUR kilogram fiyatı 40 bin TL’yi bulan beyaz çayın hammaddesi olan tomurcuk çayı bu yıl üreticiden 4 bin TL’ye satın alacak. Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) İmparatorların Çayı olarak bilinen Beyaz Çay üretiminde kullanılan tomurcuk çayın alış fiyatını açıkladı. Geçtiğimiz yıl kilogram fiyatı bin 500 TL olan tomurcuk çay, bu yıl kilogram fiyatı 4 bin TL’den alınacak. ÇAYKUR yapılan yazılı açıklamada beyaz çayda talebin arttığı dile getirilerek “Teşekkül olarak 2014 yılından itibaren üreticilerimizden yaş çay tomurcuğu satın alarak ürettiğimiz beyaz çay üretimine, artan piyasa talepleri doğrultusunda bu yıl da devam edilmektedir. Markamızın prestij ürünlerinden olan “Beyaz İksir” beyaz çayımızın üretim hammaddesi olan tomurcuk çayın geçen yıl 1.500 lira olan kilogram alım fiyatı, bu yıl 4.000 lira olarak belirlenmiştir. Yoğun uğraş ve toplama hassasiyeti gerektiren tomurcuk çay hasadına üreticilerimizin geçen yıllara göre daha fazla ilgi, özen göstermesi ümidiyle; hayırlı, bereketli bir çay sezonu temenni ederiz” ifadelerine yer verildi. Öte yandan üreticiden yaş olarak kilogram fiyatı 4 bin TL’den alınacağı duyurulan tomurcuk çayın ÇAYKUR tarafından işlem gördükten sonra kavanozlar halinde ‘Beyaz iksir’ adı altında satışı yapılıyor. Güncel fiyatı 800 TL olan 20 gramlık kavanozlar halinde satılan beyaz çayın kilogram fiyatı 40 Bin TL’ye ulaşıyor.
Trabzon Trabzon ’Gülcemal’ini bekliyor Trabzon’un Ortahisar ilçesinde Beşirli sahil şeridinde 9 yıl önce dolgu çalışmaları ile başlayan Gülcemal Projesinde tahkimat çalışmaları sürüyor. Dönemin Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nun Vizyon 2019 Projeleri arasında yer alan Sahil Dolgu Projesi’nin (Gülcemal) yapım çalışması 9 yıldır sürüyor. Trabzon’a soluk aldıracak yeni bir yaşam alanı olması için Karadeniz Sahil Yolu’nun Beşirli mevkiinde 2015 yılında dolgu çalışmalarının başladığı projede 250 dönümlük alanın tahkimatı yapıldı. Kalan 500 dönümlük alanda tahkimat çalışmaları sürürken, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç projede gelinen son durumu anlattı. Her yaştan vatandaşa hitap edebilecek bir yaşam alanı yapacaklarını belirten Başkan Genç, “Hemşerilerimizin geçmişte şöyle bir yakınması oldu. Bu sahil yolu yapıldı, önemli bir ulaşım aracı ama denizle birazcık bağlantımız kesildi şeklinde. Bu konuda bazı lokasyonlarda adımlar attık ama biz istiyoruz ki Ganita’dan başlayıp kesintisiz bir şekilde Akyazı’ya doğru ulaşalım. Öyle bir sahil bandımız hem de bir yaşam alanımız olsun. Bu açıdan Gülcemal ismiyle düşündüğümüz proje bizim için çok önemli. 250 dönümlük alanın tahkimatı yapıldı. Kalan 500 dönümlük alanda tahkimat çalışmaları bir taraftan devam ediyor. Burası bir yaşam alanı, regülasyon alanı gibi hem çocuklarımıza hem gençlerimize hem büyüklerimize ayrı ayrı hitap edecek ünitelerden oluşacak. Şehrin gelişen trendimiz turizm biliyorsunuz. Çok ciddi sayıda ziyaretçimiz geliyor. Onlar da bu tür alanlar istiyorlar. Lunapark tarzında da çocuğun eğleneceği alanlar, dinlenilecek eğlenecek şekilde bir konseptle birlikte bu dönem inşallah bunu şehrimize kazandıracağız” dedi.