SAĞLIK - 02 Ekim 2020 Cuma 11:01

Pandeminin kahramanı doktorlardan köy öğrencilerine kitap desteği

A
A
A
Pandeminin kahramanı doktorlardan köy öğrencilerine kitap desteği

Bitlis’te korona virüsle mücadele eden kahraman doktorlar, köy okullarını dolaşıp yüz yüze eğitime başlayan öğrencilere kitaplar dağıtarak pandemi hakkında bilgilendirme yapıyor.

Bitlis’te korona virüsle mücadele eden kahraman doktorlar, köy okullarını dolaşıp yüz yüze eğitime başlayan öğrencilere kitaplar dağıtarak pandemi hakkında bilgilendirme yapıyor.


Bitlis-Tatvan Devlet Hastanesinde görev yapan ve korona virüsle en ön saflarda mücadele eden doktorlar, yaptıkları sosyal projeyle de takdirleri topladı. Hastanede korona virüs tanısı konmuş hastaların iyileşmesi için gece gündüz demeden büyük mücadele eden doktorlar, yüz yüze eğitime başlayan öğrencilere de katkıda bulunmak için kampanya başlattı. Bitlis-Tatvan Devlet Hastanesinde görev yapan Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Abdül Rıdvan Kulu öncülüğünde gönüllü olarak bir kampanya başlatan doktorlar, kendi aralarında topladıkları paralarla yüz yüze eğitime başlayan köy öğrencileri için kitap temininde bulundu. Temin ettikleri kitapları kendi arabalarına yükleyip köy köy dolaşıp yüz yüze eğitime başlayan ana sınıfı ve 1. sınıf öğrencilerine dağıtan doktorlar, öğrencilere ayrıca yedek maske dağıtarak, çikolata ikramında da bulunuyor. Ziyaret ettikleri sınıflarda öğrencileri korona virüs hakkında da bilgilendiren doktorlar, pandemiden korunmanın yollarını da anlatıyorlar.


Kampanyanın öncüsü Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Abdül Rıdvan Kulu, pandemi sürecinde okula yeni başlayan öğrencilere destek olmak amacıyla böyle bir kampanya başlattıklarını söyledi. Kulu, “Ülkemizin korona virüsle mücadele ettiği bir dönemden geçiyoruz. Doktorlar olarak hastanede bu virüsle etkin bir şekilde mücadele etmeye devam ediyoruz. Bu süreç içerisinde okullarımızda açıldı. Küçük çocuklarımız okula başladı. Alışık olunmadık bir ortamda okula başladılar. Bizde doktor arkadaşlarla kendi aramızda organize olarak çocukların okula adaptasyonlarının kolaylaşması, aynı zamanda korona virüsle ilgili etkili bir şekilde bilgilendirilmeleri ve eğitilmeleri amacıyla korona virüs rehberleri başta olmak üzere boyama kitapları, okuma kitapları aldık. Köyleri gezerek bu kitapları çocuklara dağıtıyoruz. Okullardaki öğretmenlerimizi, öğrencilerimizi korona virüsle ilgili bilgilendiriyoruz, yedek maskelerini ve ikram çikolatalarını dağıtıyoruz. Onları da mutlu ediyoruz kendimizde bu konuda mutlu oluyoruz. Bu şekilde eğitime de sağlık camiası olarak bir katkımızın olmasını istedik” dedi.


Kampanyada gönüllü olarak yer alan ve köy öğrencilerine kitap dağıtan Üroloji Uzmanı Dr. Kadir Acıbucu da, köy öğrencilerini sevindirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, “Öncelikle böyle bir organizasyona ön ayak oldukları için Rıdvan ve Mihraç hocalara teşekkür ederiz. Doktor arkadaşlarla birlikte küçük çaplı bir kampanya başlattık. Köy köy gezip çocuklara kitap dağıtıyoruz. Daha ziyade bu korona virüs döneminde çocukların bilgilenmesine hem katkıda bulunmuş oluyoruz hem de bu tarz kampanyalar için başka kişilere de emsal teşkil etmesini amaçlıyoruz” diye konuştu.


Başlattıkları anlamlı kampanyayla köy çocuklarını sevindiren doktorlara teşekkür eden Tatvan Milli Eğitim Şube Müdürü Halil Akhan ise “Öncelikle bugün güzel bir güne şahit oluyoruz. Tatvan Devlet Hastanemizden doktorlarımız korona salgını nedeniyle küçük köy okullarımızı ziyarette bulundular. Korona virüs hakkında bilgilendirmek amacıyla kitaplar dağıttılar, ikramlarda bulundular. Zaten kendilerine bu salgın sürecinde çok çok teşekkür ediyoruz. Safın en önünde bulunarak devletimize, milletimize büyük faydalar ve çabalar içerisindeler. Özellikle eğitimci olarak bu okullarımıza gelip bu güzel çalışmaları da yaptıkları için kendilerine çok çok teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli "Sizi umreye götüreceğiz" yalanıyla vatandaşları 10 milyon TL dolandırdıkları iddia edilen şüpheliler: "Asıl mağdur biziz" Umre ziyaretine gitmek isteyen 412 kişiyi 10 milyon TL dolandırdığı iddia edilen turizm acentesi sahibi ve aracı şahıs tutuklandı. İlk ifadesi ortaya çıkan acente sahibi, "Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Uçuş firması yetkilileri yerine biz gözaltına alındık" dedi. Romanlar Konfederasyonu Başkanı Ahmet Çokyaşar’ın (53) sahibi olduğu turizm acentesinin Kocaeli, İstanbul, Bursa, Sakarya, Balıkesir, Düzce gibi illerde umre ziyaretine gitmek isteyen yaklaşık 412 kişiyi yaklaşık 10 milyon TL dolandırdığı iddia edildi. Umreye gitme tarihinin geçmesi üzerine vatandaşlar şüphelilerle irtibata geçerek polis şikayette bulundu. Sakarya’da camide müşteriler ile yapılan toplantı sırasında Çokyaşar ve 4 şüpheli Sakarya’da gözaltına alındı. İfadesi alınan 5 şüpheli savcılık tarafından serbest bırakılmasına karar verildi. Ancak Bursa’da da yapılan şikayetler üzerine Bursa Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla Ahmet Çokyaşar ve aracı olduğu iddia edilen Ersoy Y. (50) serbest bırakılmadan gözaltı süreçleri devam etti. Diğer 3 şüpheli ise serbest bırakıldı. "Asıl mağdur olan biziz" Sakarya’dan SEGBİS aracılığıyla Bursa 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne bağlanan şüpheliler, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan ifade verdi. Suçlamaları kabul etmeyen Ahmet Çokyaşar, "Asıl mağdur olan taraf biziz, firma iki kere uçuşlarımızı iptal etti. Bilgiyi aldığımız an itibari ile emniyete suç duyurusu yaptık. Uçakları ertelenen yolcularımız ile görüşmek için Sakarya’ya gittik. Aynı suçtan dün Sakarya’da serbest bırakılmıştık ancak Bursa’daki vatandaşların yine suç duyurusunda bulunması üzerine 3 gündür gözaltına olduğumuz için müşterilerimizle irtibata geçemedik. Uçuş firması yerine bizler bugün buradayız. Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için serbest kalmamız gerekmektedir. Uçuş firması yetkililerinin acil olarak gözaltına alınmasını talep etmekteyiz. Asıl bizler dolandırıldık. Bu olaydan dolayı çok üzgünüm, sizlerden yardım talep ediyoruz, biz bu sorunu çok kısa zamanda çözecek pozisyondayız. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim” diye konuştu. "Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık" Çokyaşar’ın savunmasına katılan müdafisi Av. Nurcan Özlen, "Müvekkilimiz uçuşların iptal edildiğini 30 Nisan tarihinde öğrenmiştir, bu haberi alır almaz firma hakkında şikayetçi olduk. Firma sahibi hem Sakarya’da yürütülen soruşturmada hem de Kocaeli’de yürütülen dosyada şüpheli konumundadır. Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık. Müvekkilimin dolandırıcılık kasti söz konusu değildir. Aksine biz mağduruz” şeklinde konuştu. "Umreyi iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi" 29 senedir kamu personeli olarak görev yaptığını söyleyen Ersoy Y., "Ben de umreye gidecektim, orayı iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi. İnsanlar umreye gideceğimi duyunca beni arayarak, ‘Birlikte gidelim’ dediler. 12 kişi bana para verdi, ben de parayı yatırdım fakat Umre’ye gitmemize 2 gün kala uçuş firması uçuşun iptal olduğunu bildirdi. İtibarımdan dolayı bu 12 kişinin parasını hemen ödemek istiyorum yeter ki serbest kalayım. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim, hakimliğiniz aksi kanaatte ise adli kontrol hükümlerinin uygulanarak serbest bırakılmamı talep ederim” ifadelerini kullandı. "Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını geri iade etmiştir" Ersoy Y. müdafisi Av. Gizem Dirbisoğlu ise "Müvekkilim daha önce de bu turizm firması ile umreye gitmiştir. Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını da geri iade etmiştir. Müvekkil mağdur durumdadır, tutuklanması ağır bir tedbir olacaktır. Fazla şikayetçi olduğu için herkes para verdiğini iddia etmiştir ancak müştekinin gerçeğe aykırı beyanları ile müvekkilin tutuklanması hakkaniyete aykırı bir durum olacaktır. Turizm firmasının yetkilisini müvekkilim vatandaşlara bildirmiştir, kendisi sadece aracıdır. Ersoy Y., bir kuruş dahi kar sağlamadan vatandaşların parasını turizm firmasına yatırmıştır. Maddi menfaat yoktur” dedi. İfadelerinin ardından 2 şüpheli, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.