YEREL HABERLER - 13 Ocak 2012 Cuma 16:43

BEÜ`DE HEDEF 25 KULÜBÜ KURULDU

A
A
A
BEÜ`DE HEDEF 25 KULÜBÜ KURULDU

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) bünyesinde faaliyet göstermek üzere, Türk Kızılay Kan Hizmetleri Genel Müdürlüğü Projesi kapsamında ’Hedef 25’ kulübü kuruldu.
Karşılık beklemeden gönüllü, düzenli, sürekli, güvenli kan bağışı sloganıyla yola çıkan Hedef 25 Kulübünün amacı, gençlerde 25 defa kan bağışı sağlamak olduğu açıklandı.
Ayrıca BEÜ öğrencilerine ve topluma, kan bağışı ile hayat kurtarmalarının değerini anlatmak, düzenli kan bağışı konusunda halkı bilinçlendirmek, HIV ve AIDS, madde bağımlılığı gibi riskli davranışların önlenmesi konularında yapılan sağlık teşvik aktiviteleri doğrultusunda bilinçlendirme hareketleri başlatmaktır.
Kan bağışının önemine vurgu yapan Hedef 25 Kulübü Başkanı Hakan İşçimen, "Kan bağışı konusunda insanlık adına daha duyarlı olalım. Unutmayalım ki hastanelerde şuanda kana ihtiyacı olan nice insan var. Bizler kurduğumuz bu kulüple üniversitemiz öğrencileriyle ortak çalışma yapacak ve çalışmalarımızla Doğu ve Güneydoğu’daki kan bağışı oranını arttıracağız" dedi.
Sosyal paylaşım sayfalarının da bulunduğunu belirten İşçimen, internet üzerinden 230 kişiye ulaştıklarını, çalışmalarının sanalda kalmaması için bu kişilerin de bizzat kulübe üye olmaları gerektiğini söyledi.
Bitlis’te ve bölgede kan bağışı Türkiye ortalamasının altında olduğundan yeni kurulan kulüpte bu sorunun çözüleceği anlatıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ömer Orkun, “Günlük vücut kontrolleri ile kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz” dedi. Ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgulara neden olan kene kaynaklı Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA) vakaları, Nisan ve Mayıs ayında artış gösterdi. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Keneler ve Kene Kaynaklı Hastalıklar Araştırma Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Ömer Orkun, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırım-Kongo kanamalı ateşe neden olan kenelerden korunma yöntemlerini açıkladı. “Kene atlamaz, sıçramaz” Kenenin özelliklerini anlatan Doç. Dr. Orkun, “Bu avcı karakterli bir kene olup insanlara yerden yürüyerek geliyor. Bu kene atlamaz, zıplamaz ve sıçramaz. Bu kene otlara ve ağaçlara tırmanmaz. Ağaçlardan da düşmez. Bunun asıl geldiği yer, yerlerden yürüyerek geliyor” ifadesini kullandı. “Avına doğru yürüyerek gidiyor” Tarım yapan vatandaşları da uyaran Orkun, “Tarımsal faaliyetlerin olduğu tarım alanlarının etraflarında daha yoğun görüyoruz. Toprakta, taşın ve yaprağın altında saklanıyor. Hedef canlı grubu, bu insan, sığır, koyun ve keçi olabilir, oradan geçene kadar bekliyor. Oradan geçerken bir takım çok kompleks algaçlarıyla algılıyor. Tabiri caizse avına doğru yürüyerek gidiyor” diye konuştu. “İnsanları onlarca metre takip edebilir” Türkiye’de Kırım Kongo Kanamalı ateşin vektörü olan kene türünün çok hızlı hareket ettiğini ifade eden Orkun, “Hatta dünyada karşılaşabileceğimiz en hızlı ve en uzun yol kat edebilen, yürüyerek veya da koşarak yol kat eden bir türdür. İnsanları onlarca metre takip edebilir. Kene tutulmasının gördüğümüz yerlerde çok karşımıza çıkan bir durumdur. Yakalıyor ve ilk tercihen en çok girdiği yer paçanın içerisinden geliyor ve açık olursa deriye ulaşmaya çalışıyor” şeklinde konuştu. Doç. Dr. Orkun, Türkiye’de kenenin olmadığı hiçbir yerin olmadığı belirterek, tarım arazisinde vakit geçiren vatandaşların ciddi risk altında olduğunu da kaydetti. “Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Birtakım alınacak önlemler ile vatandaşların keneden korunmasının mümkün olduğunu söyleyen Orkun, şöyle konuştu: “İlk 24 saatten 48-72 saate kadar ulaşan sürelere ihtiyaç var. Günlük vücut kontrolleri ve kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa henüz size ekolojik ajanı, yani iç organizmayı ve mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz.” “Çivi söker gibi çıkarabilirsiniz” Kenenin vücuttan çıkarılmasının profesyonellik isteyen bir durum olmadığına dikkati çeken Orkun, şunları kaydetti: “Keneyi çok kolaylıkla bir cımbız yardımıyla veya onları bulamazsınız eldiven, yaprak ve naylon ile tutup çıkarabilirsiniz. Çivi söker gibi çok kolay. Patlatmamak burada esastır. Çünkü bazen patlattığınızda elinizdeki yarık ve çatlaklarda mikrobiyolojik ajanların girmesi de mümkün olabiliyor. Ama keneden bir an önce kurtulmanız sizin için esas.”