GENEL - 17 Temmuz 2019 Çarşamba 18:47

‘Ahlat Odaklı Yerel Kalkınma Projesi’ toplantısı

A
A
A
‘Ahlat Odaklı Yerel Kalkınma Projesi’ toplantısı

Bitlis’in Ahlat ilçesinde “Ahlat Odaklı Yerel Kalkınma Projesi" konulu toplantı düzenlendi.

Bitlis’in Ahlat ilçesinde “Ahlat Odaklı Yerel Kalkınma Projesi" konulu toplantı düzenlendi.


Ahlat Halk Eğitimi Merkezi Abdurrahman Gazi Konferans Salonunda düzenlenen toplantıya Bitlis Vali Yardımcısı Tekin Erdemir, Adilcevaz Kaymakamı ve Ahlat Kaymakam Vekili Arif Karaman, Ahlat Belediye Başkanı Abdulalim Mümtaz Çoban, DAKA yetkilileri, kurum amirleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve muhtarlar katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasından sonra Ahlat Kaymakamlığı Proje Koordinasyon Birim Sorumlusu Necati Aktekin, “Ahlat” konulu sunum yaparak bilgilendirme yaptı.


Ardından Odak Yerel Kalkınma Grubu (OYKA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Koordinatörü Doç. Dr. Birol Akgül, Ahlat Belediyesi ve Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) tarafından desteklenen “Ahlat Odaklı Yerel Kalkınma Projesi” hakkında bilgilendirme yaptı. Odak Yerel Kalkınma Grubu (OYKA) olarak yürütülen projede 16 araştırmacının görev aldığını belirten Doç. Dr. Birol Akgül, projeyi merkezi ve yerel yönetim temsilcileri, STK’lar ve yerel halkın da desteğini alarak yürüteceklerini ifade etti. Akgül, sık sık bu tür toplantılar yaparak bilgilendirme yapacaklarını ve görüş alışverişinde bulunacaklarını söyledi.


Ahlat Belediye Başkanı Abdulalim Mümtaz Çoban ise, Ahlat için ellerinden gelen ne varsa yapmaya hazır olduklarını belirterek, “Ahlat Odaklı Yerel Kalkınma Projesi’nin de Ahlat için çok faydalı bir çalışma olacağının altını çizdi. Çoban, “Avrupa Birliğinin Strazburg ve Brüksel şehirleri nasıl farklı işlevler görüyorsa, Ankara değişmez başkentimiz Misaki Milli’yi temsil ediyor ve etmeli, Ahlat ise kadim başkent olarak yeni bir rol üstlenmelidir. Biz bu konularda üzerimize ne düşerse tereddüt etmeden başta Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize, devletimize açıkça ne gerekiyorsa sunmaya hazırız. Çünkü bu toplum bütün güzellikleri hak ediyor, bize düşen yöneticiler ve idareciler olarak gereğini yapmaktır. Tabi burada bir şey çok önemliydi ve onu da iyi tespit ettiniz. Yereldeki unsurların birlikte hareketi sağlama adına bu birlikteliği hem halkımız hem özel sektörümüz, sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte bu projede şimdiden emek sunacak değerli hemşehrilerimize saygılarımı sunuyorum" dedi.



“Ahlat gerek Türkiye’de gerekse dünyada tanınan bir şehir olacak”


Bitlis Vali Vekili Tekin Erdemir de, “Tabi insanlar büyük şehirlere genelde kendilerine bir fırsat görmedikleri için gittiler. Burada geçinemeyeceklerini düşündükleri için gittiler. Eğitimin, sağlığın, ulaşımın yetersiz olduğu için insanlar büyük şehirlere gittiler. Ancak çok şükür yıllar geçti ve ülkemiz gelişti. Bugün büyükşehirlerimizde hangi imkanlar varsa fazlasıyla yerelde de hükümetimiz ve devletimiz tarafından yapıldı. Böylece bu tarihi döngüyü yavaş yavaş döndürmeye başladı. Artık büyükşehirlerde insanların bunaldığını, daraldığını, geçinemediğini ve oradaki o keşmekeşlikten kurtulmak istediğini görüyoruz. Bu noktada yerel kalkınmanın büyük ehemmiyeti var. Bununda planlı yapılması gerekiyor. Koordinasyonlu bir şekilde yapılması ve çıktılarının ortaya konulması büyük önem arz ediyor. Bu anlamda belediye başkanımıza ve akademisyenlerimize teşekkür ediyorum. Bu güzel projeyi hayat geçirerek bizleri bir araya getirdiniz. Ahlat tarihin birçok noktasında ev sahipliği yapmış bir şehir. 2 yıldır buradayım ve bu dönemde de Ahlat’a çok güzel işler yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Ahlat gerek Türkiye’de gerekse dünyada tanınan bir şehir olacak. 5-10 yıl içerisinde Ahlat’ın çok farklı yerlere geleceğini düşünüyorum. Tabi buna hazırlıklı olmak lazım. Bir şehrin gelişmesi belki önemli ama gelişirken de planlı olmak lazım. Ne yazık ki birçok şehrimiz gelişirken de berbat hale geliyor. Bu noktada da Ahlat’ı bozmayalım. Tarihini, kültürünü ve değerlerini yok etmeden Ahlat’ı geliştirmek lazım. Bu hususta özellikle durmanızı rica ediyorum. İnşallah hep birlikte Ahlat’ımız için güzel işler yaparız" diye konuştu.


Yapılan konuşmalardan sonra toplantı sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Evladından depremden bu yana haber alamayan anne: “Batuhan olsaydı gelirdi, öperdi hediyesini verirdi” HATAY (İHA) – Hatay’da asrın felaketinden bu yana 25 yaşındaki evladı Batuhan Güleç’ten haber alamayan Sema Güleç, bu yıl Anneler Günü’nü evladı olmadan geçirmenin burukluğunu yaşıyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’da 25 bine yakın insan vefat etmiş ve çok sayıda vatandaştan depremden sonra haber alınamamıştı. Asrın felaketinin üzerinden 16 aydan fazla süre geçmesine rağmen yakınlarından gelecek haberi bekleyen vatandaşların da umutlu bekleyişi devam ediyor. Bu insanlardan biri de Hatay’ın İskenderun ilçesinde yaşayan Sema Güleç. Acılı anne mimarlık bölümü mezunu 25 yaşındaki evladı Mustafa Batuhan’dan aylardır haber alamıyor. Depreme İskenderun ilçesi Numune Mahallesi Güleryüz Apartmanı’nda yakalanan Mustafa Batuhan, asrın felaketinin ardından adeta yok oldu. Acılı anne Sema Güleç, evladından gelecek haberi aylardır umut içerisinde bekliyor. “Deprem anında evden dışarıya çıktık, zaten ilk önce oğlum aklıma geldi” Evladının yaşadığı binaya depremden 20 dakika sonra gittiğini dile getiren 53 yaşındaki Sema Güleç, oğlu Batuhan’ı nüfustan düşürmek istemediğini belirterek “6 Şubat depreminden sonra oğlum Mustafa Batuhan Güleç’e hiçbir şekilde ulaşamadım, oğlumu arıyorum. Deprem günü oğlum iş yerinin üzerindeki yine diğer evimizde kalıyordu, tekti. Ben de buradaydım, kendi diğer evdeydi. Deprem anında evden dışarıya çıktık, zaten ilk önce oğlum aklıma geldi. Dedim Batuhan’ın yanına gidelim, kızımla, damadımla birlikte o tarafa gittik ve binanın yıkıldığını gördük. Bina yıkıldıktan 20 dakika sonra ordaydım. Depremin ardından ben çok kaygılandım, araştırma yaptım daha bir şey çıkmadı, yani nüfustan düşürme olayı olmadı. Fakat bu kimilerinde miras konusu oluyor bazı işlemlerden dolayı isteğe karşı isteğe karşılıklı düşürülüyormuş nüfustan onu öğrenince biraz rahatladım. Ben daha evladımı arıyorum. Ben oğluma nüfustan düşürme ya da gaiplik verilmesini istemiyorum. Daha arıyorum, yani vefat ettiyse bana mezarını versinler. Yoksa ben kabul etmiyorum, nüfustan düşürmeyi, gaiplik verilmesini onu asla kabul etmiyorum” dedi. “Batuhan olsaydı gelirdi, öperdi hediyesini verirdi” Anneler Günü yaklaştıkça içini burukluk kapladığını dile getiren Sema Güleç, “Anneler Günü yaklaştıkça benim içimi bir burukluk kaplıyor. Benim diğer çocuklarım var ama hiçbiri birinin yerini tutmuyor. Hepsi ayrı ayrı Batuhan olsaydı gelirdi, öperdi hediyesini verirdi. Beraber geçirirdik, gerçekten Anneler Günü’nün yaklaşmasını istemiyorum. Oğlum yanımda olmadığı için artık Anneler Günü’nün gelmesini istemiyorum. Oğlum olmadığı için çok zor bir durum” şeklinde konuştu.
Hatay 25 yaşındaki evladından depremden bu yana haber alamayan anne, “Batuhan olsaydı gelirdi, öperdi hediyesini verirdi” Hatay’da asrın felaketinden bu yana 25 yaşındaki evladı Batuhan Güleç’ten haber almayan Sema Güleç, bu yıl Anneler Günü’nü evladı olmadan geçirmenin burukluğunu yaşıyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’da 25 bine yakın insan vefat etmiş ve çok sayıda vatandaştan depremden sonra haber alınamamıştı. Asrın felaketinin üzerinden 16 aydan fazla süre geçmesine rağmen yakınlarından gelecek haberi bekleyen vatandaşların da umutlu bekleyişi devam ediyor. Bu insanlardan biri de Hatay’ın İskenderun ilçesinde yaşayan Sema Güleç. Acılı anne mimarlık bölümü mezunu 25 yaşındaki evladı Mustafa Batuhan’dan aylardır haber alamıyor. Depreme İskenderun ilçesi Numune Mahallesi Güleryüz Apartmanı’nda yakalanan Mustafa Batuhan, asrın felaketinin ardından adeta yok oldu. Acılı anne Sema Güleç, evladından gelecek haberi aylardır umut içerisinde bekliyor. “Deprem anında evden dışarıya çıktık, zaten ilk önce oğlum aklıma geldi” Evladının yaşadığı binaya depremden 20 dakika sonra gittiğini dile getiren 53 yaşındaki Sema Güleç, oğlu Batuhan’ı nüfustan düşürmek istemediğini belirterek “6 Şubat depreminden sonra oğlum Mustafa Batuhan Güleç’e hiçbir şekilde ulaşamadım, oğlumu arıyorum. Deprem günü oğlum iş yerinin üzerindeki yine diğer evimizde kalıyordu, tekti. Ben de buradaydım, kendi diğer evdeydi. Deprem anında evden dışarıya çıktık, zaten ilk önce oğlum aklıma geldi. Dedim Batuhan’ın yanına gidelim, kızımla damadımla birlikte o tarafa gittik ve binanın yıkıldığını gördük. Bina yıkıldıktan 20 dakika sonra ordaydım. Depremin ardından ben çok kaygılandım, araştırma yaptım daha bir şey çıkmadı yani nüfustan düşürme olayı olmadı. Fakat bu kimilerinde miras konusu oluyor bazı işlemlerden dolayı isteğe karşı isteğe karşılıklı düşürülüyormuş nüfustan onu öğrenince biraz rahatladım. Ben daha evladımı arıyorum. Ben oğluma nüfustan düşürme ya da gaiplik verilmesini istemiyorum. Daha arıyorum, yani vefat ettiyse bana mezarını versinler. Yoksa ben kabul etmiyorum, nüfustan düşürmeyi gaiplik verilmesini onu asla kabul etmiyorum” dedi. “Batuhan olsaydı gelirdi, öperdi hediyesini verirdi” Anneler günü yaklaştıkça içini burukluk kapladığını dile getiren Sema Güleç, “Anneler günü yaklaştıkça benim içimi bir burukluk kaplıyor. Benim diğer çocuklarım var ama hiçbiri birinin yerini tutmuyor. Hepsi ayrı ayrı Batuhan olsaydı gelirdi, öperdi hediyesini verirdi. Beraber geçirirdik, gerçekten anneler gününün yaklaşmasını istemiyorum. Oğlum yanımda olmadığı için artık anneler günün gelmesini istemiyorum. Oğlum olmadığı için çok zor bir durum” şeklinde konuştu.
Mersin Mersinliler ’Hello Mersin’ ile dil öğreniyor Mersin’de yabancı dil alanında kendini geliştirmek isteyenler, Mersin Büyükşehir Belediyesince hayata geçirilen ’Hello Mersin’ ile dil öğreniyor. Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı bünyesinde 12 ayrı grubun İngilizce dersi aldığı ’Hello Mersin’de 316 öğrenci, yabancı dile karşı tabuları yıkıyor ve kendilerini dünyaya açıyor. Ücretsiz kulübe katılmak isteyen vatandaşlar, ’mercek.mersin.bel.tr’ adresinden ya da ’Alo 185’ hattından başvurularını yapabiliyor. Drama, dil oyunları, sunumlar ve grup çalışması gibi birçok etkinlik sayesinde hem eğlenip hem öğrenmeyi amaçlayan kulüpte, vatandaşlar daha akıcı ve özgüvenli bir iletişimin kapılarını aralıyor. Dil öğrenmenin yanı sıra, dil kulüplerine de ev sahipliği yapan ‘Hello Mersin’, dil alanında kendini geliştirmek isteyen Mersinlileri buluşturuyor. Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı bünyesindeki kulübe katılmak isteyen vatandaşlar, ’mercek.mersin.bel.tr’ adresinden ya da ’Alo 185’ hattından başvurularını yapabiliyor. “Dil öğrenmek isteyenlerin karşısında bir bariyer var ve bunların yıkılmasını istiyoruz” Açıldığı günden bu yana çok keyifli bir kurs süreci geçirdiklerini belirten ’Hello Mersin’de İngilizce Öğretmeni Başak Çelik, eğitimlerin 10 aydır sürdüğünü kaydetti. Toplamda 12 grubun eğitim aldığını kaydeden Çelik, 316 katılımcı olduğunu belirtti. Konuşma becerilerinin geliştirilmesi için dil oyunları, aktiviteler, drama, tiyatro gibi pek çok metodu kullandıklarını söyleyen Çelik, “Sıkıcı bir ders ortamından çok uzaktayız. O yüzden burada katılımcıların daha hevesli bir şekilde dil öğrenmelerini geliştiriyoruz” dedi. ’Hello Mersin’ kurslarının tamamen ücretsiz olduğunu belirten Çelik, “Burada öğrencilerimizi daha özgüvenli kılarak, yabancı dili doğru ve akıcı konuşmalarını amaçlıyoruz. Dil öğrenmek isteyenlerin karşısında bir bariyer var ve biz bunların yıkılmasını istiyoruz. O yüzden bu imkanı sunuyoruz. Eğlenerek, gülerek, sohbet ederek, her hafta farklı konularda konuşarak, dünya gündeminden bahsederek dil ve konuşma becerilerini geliştiriyoruz” diye konuştu. “İnsanlara bir şeyler katmak büyük bir mutluluk” Kursa gelmek isteyen kişilere mülakat yaptıklarını söyleyen İngilizce ve Almanca Öğretmeni Figen Kundak, “Gelen öğrencilerimiz ya da yetişkinlerimiz, ‘Anlayabiliyorum ama konuşamıyorum’ diyor. Biz onları özgüvenle yetiştirmeye çalışıyoruz. Sohbet ediyor, soru cevap yapıyor, oyun etkinlikleri hazırlıyor ve daha birçok aktivite yapıyoruz. Kendilerini ders ortamında değil de daha çok sohbet ortamında hissediyorlar. Onlara bir şeyler katmak ayrıca bir mutluluk. Öğrencilerimizden istikrar istiyoruz ki en önemli nokta bu” ifadelerine yer verdi. “Özgüvenim yoktu ama burada açılmaya başladım” Kursun çok eğlenceli geçtiğini söyleyen lise öğrencisi Senanur Döldöş, İngilizce oyunlar oynayarak kendilerini hızla geliştirdiklerini belirtti. Okuldan çok daha farklı bir ortam olduğunu belirten Döldöş, “Burası İngilizce için çok iyi, bana çok şey şey kattı. Konuşurken çok özgüvenim yoktu ama burada açılmaya başladım. Çünkü insanlarla konuşmam gerekiyor. Konuşma kulübü olduğu için de kendimi ifade etmem gelişti. Buraya geldikçe hem sosyalleşmiş oldum hem de kendi kariyerime çok şey kattım” şeklinde konuştu.