ÇEVRE - 06 Temmuz 2025 Pazar 08:59

Asırlık mezarlar ağaçların arasında kayboldu

A
A
A
Asırlık mezarlar ağaçların arasında kayboldu

Bitlis’in Tatvan ilçesine bağlı Tokaçlı köyünde bulunan tarihi mezarlar, büyüyen ağaçlar arasında adeta kayboldu.


Tatvan ilçesine bağlı Tokaçlı köyündeki tarihi çok sayıda mezar taşı, zamanla büyüyen ağaçların gövdeleri tarafından adeta yutuldu. Mezar taşlarının bir kısmı ağaçların içine saplanırken, bir kısmı ise ot ve sarmaşıkların arasında kayboldu. Söz konusu mezarlığın hangi döneme ait olduğu kesin olarak bilinmezken, taşların biçimi, yerleşim düzeni ve doğal deformasyonları, bu alanın oldukça eski olduğunu gösteriyor. Alanda yer alan bir taş mezarın bir ağaç tarafından neredeyse içine alınmış olması ise çarpıcı bir örnek sergiliyor.


Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Demirtaş, Tokaçlı köyündeki tarihi mezarlıkların tarih ve kültürel miras açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, "Bitlis, tarihi doku açısından çok özel bir şehirdir. Anadolu şehirleri içerisinde özel bir yeri olan yerleşim yerlerinden bir tanesidir. Bu tarihi doku içerisinde de tarihi mezarlıklar ayrı bir öneme sahiptir. Yani Bitlis’in gerek merkezinde gerekse ilçelerinde, köylerinde çok sayıda tarihi mezarlar mevcuttur. Bu tarihi mezarların birçoğunda ne yazık ki koruma ile alakalı birtakım eksikliklerden kaynaklanan sıkıntılar mevcuttur. Bunlardan biri de Tokaçlı köyünde bulunan mezarlıktır. Tatvan Dalda köyü mezarlığı yine özel bir durum arz ediyor. Yine Güroymak Kolbaşındaki köy mezarlığında da benzer durumlar söz konusudur. Ahlat meydan mezarlığının korunma tedbirleri ise son yıllarda sevindirici bir seviyeye gelmiştir" dedi.


Bütün tarihi mezarlıkların koruma altına alınması gerektiğini vurgulayan Demirtaş, "Tokaçlı Mezarlığı’na baktığımızda adeta otlarla, çalı çırpıyla, ağaçlarla kuşatılmış vaziyettedir. Bu durum tarihi mezarlara son derece zarar vermektedir. Bu sebeplerle mezarlık alanı tamamen kapanmış ve görünmez bir hal almıştır. Alan içindeki birçok mezarı dışardan görmek mümkün bile değildir. Dolayısıyla buranın ıslah edilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda geleceğimizi inşa ederken tarihimizden de kopmamalıyız. Tarihimizin üzerine geleceğimizi inşa etmek dışında bir seçeneğimizin olmadığını da bilmeliyiz. Her zaman tekrar ettiğimiz bir sloganımız var; insan bir şeyi tanımadıkça sevemez, sevmedikçe koruyamaz" diye konuştu.


Öte yandan, mezarlık alanını ziyaret eden vatandaşlar da ağaçların gövdesine saplanan mezar taşları karşısında hayrete düştü.



Asırlık mezarlar ağaçların arasında kayboldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hidayet Türkoğlu: "FIBA’nın Onur Listesi beni ve ailemi gerçekten çok mutlu etti" Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) Başkanı Hidayet Türkoğlu, FIBA tarafından 2026 ’Onur Listesi’ne (Hall of Fame) seçilen ilk Türk sporcu olmasıyla ilgili, "Bugün ben ve ailemin çok heyecan ve gurur duyduğu günlerden bir tanesi. Dün açıklanmış olan FIBA’nın Onur Listesi beni ve ailemi gerçekten çok mutlu etti. Bizi buraya layık gören tüm yetkililere huzurlarınızda teşekkür ederim" dedi. Uluslararası Basketbol Federasyonları Birliği (FIBA) tarafından 2026 ’Onur Listesi’ne (Hall of Fame) seçilen ilk Türk sporcu olan Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu, Turkcell Basketbol Gelişim Merkezi’nde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Kendisi ve ailesi adına gurur duyduğu günlerden bir tanesini yaşadığını söyleyerek sözlerine başlayan Türkoğlu, "Daha önce hep milli takım için bir araya geliyorduk. Sizler de milli takımımızı hiçbir zaman yalnız bırakmıyordunuz. Bugün ben ve ailemin çok heyecan ve gurur duyduğu günlerden bir tanesi. Dün açıklanmış olan FIBA’nın Onur Listesi beni ve ailemi gerçekten çok mutlu etti. Bizi buraya layık gören tüm yetkililere huzurlarınızda teşekkür ederim" şeklinde konuştu. "Türk halkı sevgisini hiçbir zaman eksik etmedi" Türk halkına desteklerinden ötürü teşekkür eden Başkan Türkoğlu, "Bazen kelimelerle ifade edemeyeceğiniz noktalarda oluyorsunuz. Ben şu an onu yaşıyorum. Konsantrasyonumuz; ekip olarak Türk basketbolunu Türkiye’de istenen, görünürlük, bilinirlik, izlenme, kulüplerimizin hem Türkiye hem uluslararası başarısı milli takımlardaki başarılarımızın ülke basketbolunu her geçen gün gururlandıracağı noktaya getirmekti. Ailemle, uzun yıllar geçtiği için nasıl sevinmek gerekir onu bile bilemedik. Çok mutlu ve gururlu olduğumuzu dile getiriyoruz. Bu süreçler kolay süreçler değil. Bu ödül bireysel ödül gibi görünüyor ama hiçbir zaman tek başınıza aldığınız bir ödül değildir. Bunun için gece gündüz fedakarlık yapmak, çalışmak, bunlar bir özveri. Herkesin bu ödülde bir payı var. İnsanların yaptığınız işe saygı duyması, sizi taktir etmesi sizinle gurur duyması en büyük ödüllerden biridir. Türk halkı sevgisini hiçbir zaman eksik etmedi, buradan hepsine teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. "İnşallah herkes benim yaşadığım bu gururu yaşar" Türk basketboluna hizmet eden çok değerli sporcular olduğunu belirten Türkoğlu, "Ben bu ödüle layık görüldüm ama Türk basketbolunda geçmişten bu yana aktif ve bırakmış çok değerli spor adamı ve basketbolcu olduğuna inanıyorum. Hepsi Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etti. Şu anda da ülkemizi yurt dışında gururla temsil eden, milli formayı giyen çok değerli sporcularımız var. İnşallah herkes benim yaşadığım bu gururu yaşar" cümlelerine yer verdi. "Hayatım boyunca keşkelerle hareket eden bir insan olmadım" Hayatında her zaman kendine güvendiğini vurgulayan Hidayet Türkoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Hayatım boyunca keşkelerle hareket eden bir insan olmadım. Çok fazla dönüm noktam oldu. Kendimi şanslı hissediyorum. Hiçbir zaman basketboldan uzaklaşacak önemli bir sakatlığım olmadı, bu anlamda şanslıydım. Her süreç benim için önemliydi. Benim için hepsi bir dönüm noktası diyebilirim hepsinin hayatımda anlamlı yeri var. Bir tanesini diğerlerinden ayırmak doğru olmaz. Bir tanesini illa söyleyecek olsam benim abim de basketbol oynardı. Benim uzaktan yakından alakam yoktu. Abimin antrenmanını izlemeye gidip antrenörünün bana ’Sen de düşünmez misin?’ demesi ve benim başlamam en büyük kazanımlardan biriydi. Çünkü o vesileyle başladım. 37 yaşında bıraktım basketbolu. O sürece kadar gerek Efes, gerek milli takımlar, gerek NBA kariyerim olsun benim için hepsinin ayrı değeri var." "Milli formayı giyen herkesin benim için Türk basketboluna hizmeti büyüktür" Milli formayı giyen herkesin Türk basketboluna hizmetinin büyük olduğunu aktaran Türkoğlu, "Bu yaz milli takım olarak güzel bir başarı elde ettik. Ben kendimi biraz daha şanslı hissediyorum çünkü ben sporcu olarak hayatımda diğerlerine nazaran daha öz güvenliydim ama kendimi onlardan hiçbir zaman farklı görmedim. Benim kadar herkes bu tür başarıları hak ediyor. Ben sporculuk anlamında genç yaşta kendimi biraz öz güvenli hisseden bir insandım. Belki ABD’deki gelişimi biraz daha farklı olarak düşündüler ki bu ödüle layık gördüler. Milli formayı giyen herkesin benim için Türk basketboluna hizmeti büyüktür. Bizim sporculuk hayatımızda da büyük sorumluluklarımız vardı. Şu an işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Sorumluluk anlamında farklılık olacağını düşünmüyorum çünkü aldığım sorumlulukları her zaman en iyi şekilde yerine getirmek isteyen bir insan olmuşumdur. Sporculuk hayatımda da çalışma düzenim iyi bilinir tanıyanlarca" diyerek sözlerini noktaladı.