EĞİTİM - 22 Mayıs 2025 Perşembe 14:05

Bakan Yardımcısı Yılmaz: "Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bilim yuvası oldu"

A
A
A
Bakan Yardımcısı Yılmaz: "Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bilim yuvası oldu"

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, Bitlis’in Ahlat ilçesindeki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin bilim yuvasına dönüştüğünü söyledi.


Ahlat Bilim ve Sanat Merkezi tarafından düzenlenen 4006 TÜBİTAK Bilim Fuarına katılan Bakan Yardımcısı Yılmaz’ı, Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl ile beraberindeki kurum amirleri karşıladı. Açılış öncesi bir konuşma yapan Yılmaz, Ahlat’ın tarihi ve kültürel anlamda kadim bir şehir olduğunu belirterek, ne mutlu ki bin yıl sonra yine bu topraklarda aynı kültürü ve anlayışı taşıyarak bilimsel anlamda çalışmalar yapan, bu işlere meraklı, projeler geliştiren öğrencilerle karşılaştıklarını söyledi. Yılmaz, "Ahlat’ımız bu yönden tarihine ve geçmişine sahip olarak yoluna devam ediyor. Onun için ben burada hem projeye katılan öğrencilerimizi hem de onlara katkı veren, rehberlik yapan öğretmenlerimizi canı gönülden tebrik ediyorum. Tabi sevgili yavrularımız, sizler bizim geleceğimizsiniz. Bu kültürel mirasımız nesillerden nesillere aktarılacak ki biz dünyada güçlü olalım. Ülkemiz her yönden kalkınmasıyla dünyada söz sahibi olsun. Bugün Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hamdolsun bu gerçekleşiyor. Ahlat’ta Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Türkiye’mizden her hafta 80 öğrencimizi ağırlıyoruz ve orada programlar gerçekleştiriliyor. Yani aslında Ahlat’ın ilim açısından bir merkez olması külliyedeki gerçekleştirilen programlarla da devam ediyor. Çünkü orada birbirinden güzel bilim insanları, kültür insanları, sanat erbabı gelerek Türkiye’mizin farklı illerinden şimdiye kadar 65 ilden gençlerimiz geldiler. Bin 600 kadar öğrencimiz ve bu öğrencilerimiz burada yine Ahlat’ın kültürüyle buluşuyor ve orada bilim yolculuklarına devam ediyor. Sadece burada okullarımızda, bilim sanat merkezimizde gerçekleştirilen çalışmalar değil, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi de Ahlat’ta başlı başına bir mektep oldu. Başlı başına bir okul oldu ve buradan da insanlar yetişiyor. Bu aslında Ahlat için çok önemli bir payedir. Gerçekten şanslı nasipli insanlarsınız. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin burada bir şubesinin olması, Türkiye’nin farklı illerinden çocuklarımızın gelip burada eğitim almaları, konferanslar, seminerler, bilimsel faaliyetlerde bulunması, en önemlisi bilim, kültür, tarih iç içe bir medeniyet bilincinin burada çocuklarımıza kazandırılması gerçekten çok önemli bir faaliyet olarak önümüzde duruyor. Onun için biz bu kadim şehrimizin kültürüne sahip çıkarak, bilim mirasına sahip çıkarak, vefa yolunda ilerleyerek elimizden geldiği kadar çocuklarımızı geleceğimize hazırlamaya gayret edeceğiz. Bu konuda gerçekten Ahlat bunu taşıyabilecek nitelikte bir ilçemiz. İnsanlarının ilme, ilim insanlarına verdiği değer, gösterdiği saygı, çocukların merakı bunu göstermektedir" dedi.


Kaymakam Bingöl ise Ahlat’ın ilim ve bilim merkezi olduğunu belirterek, "Selçuklunun başkentinde ilmin ve bilimin önemli olduğu kentte bulunuyoruz. İlçemizde de elimizden geldiği kadar eğitim camiamızla birlikte ilim ve bilimi desteklemeye çalışıyoruz" dedi.


Bitlis İl Milli Eğitim Müdürü Vedat Kaya da, Bakan Yardımcısı Yılmaz’a bilim fuarına katılımlarından dolayı teşekkür etti.


Açılış kurdelesinin kesilmesiyle birlikte Bakan Yardımcısı Yılmaz ve beraberindekiler, TÜBİTAK BİLİM Fuarını gezerek, öğrenciler tarafından hazırlanan projeleri inceledi. Tüm projeleri tek tek inceleyen Yılmaz, öğrencilerle toplu hatıra fotoğrafı çektirerek ziyaretini sonlandırdı.


Açılışa MEB Daire Başkanı Abdulhalik Baş, Ahlat İlçe Milli Eğitim Müdürü Rafet Akgün, bazı kurum amirleri ile eğitimciler katıldı.



Bakan Yardımcısı Yılmaz: "Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi bilim yuvası oldu"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Trump’ın Venezuela hamlesi küresel ticareti geriyor Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Donald Trump yönetiminin Venezuela’ya uyguladığı baskılar, Karayip Havzası’nda tansiyonu yükseltirken, Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden Doç. Dr. Berat Akıncı, yaşananların bölgesel bir gerginliği küresel krize dönüştürebileceğini belirterek, ülkelerin güvenlik ve ticaret planlarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalacağını söyledi. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Trump yönetimi Aralık 2025’te Venezuela’nın petrol ticaretine karşı baskıyı sertleştirerek, yaptırımlı petrol tankerlerinin Venezuela’ya giriş-çıkışına ‘tam ve eksiksiz abluka’ emri verdiğini açıkladı. Bu kapsamda ABD’nin, Venezuela açıklarında uluslararası sularda bir tankeri durdurup denetlediği ve bunun "gölge filo" üzerinden yaptırımları delmeye karşı bir hamle olduğu aktarıldı; Venezuela ise adımı "uluslararası korsanlık" diye niteledi. Bölgede ABD’nin sadece Venezuela değil Karayip Havzası’ndaki birçok ülkede de yaptırımları arttırıyor. Ayrıca Trump, Venezuela petrolü ithal eden ülkelere yüzde 25’e kadar ek tarife uygulanabilmesini öngören kararnameyi de devreye alarak üçüncü ülkeler üzerinden ticareti caydırmayı amaçladı. Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Berat Akıncı, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu. "Bölgesel kriz, küresel krize dönüşüyor" Doç. Dr. Akıncı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Birleşmiş Milletler’e üye olan bir ülkeye dahi tehditler savurduğunu belirterek, "Trump’ın Amerikan dış politikasında Venezuela ile yaşadığı gerginlik, bölgesel gerginlik ortamından çıkarak küresel bir boyut kazandı. Artık Amerika’nın dış politikası, Trump’ın baş aktör olarak bu dış politikayı güç ekseninde değerlendirmesi ve Amerika’nın hegemonik gücünü diğer ülkelere baskılamasıyla bölgesel bir krizi küresel bir krize dönüştürme evresindeyiz" dedi. "Ülkeler ticaret ve güvenlik planlarını yeniden gözden geçiriyor" Trump’ın son dönemde içerik ve kullanılan ifadeler açısından bağımsız, Birleşmiş Milletler üyesi bir ülkeye müdahale niteliği taşıyan bir yaklaşım sergilediğini anlatan Akıncı, "Küresel olarak düşünüldüğünde ülkelerin kendi güvenlik ve kendi ticaret altyapılarını, ikili ticaret ilişkilerini yeniden baştan dikkate alacağı konuma eviriliyoruz. Bütün ülkeler artık Amerika Birleşik Devletleri’nin istemediği, onların kendi çıkarlarına uygun olmayan durumda biz ikili ticaret ilişkilerimizi nasıl dengeye oturacağız. Bu şu an ciddi anlamda belirsizlik oluşturuyor" ifadelerini kullandı. "Venezuela’nın rezervi büyük, payı sınırlı" Venezuela’nın küresel ölçekte en büyük petrol rezervlerine sahip ülkeler arasında yer aldığını, ancak istikrarsızlık nedeniyle pazardan sınırlı pay aldığını söyleyen Akıncı, "Her ne kadar Venezuela, küresel anlamda petrol ihracatçısı olmasa da aslında en büyük rezervlere sahip. Ancak bölgenin istikrarsızlaştırılması sonucu Venezuela minimize bir pay alıyor" diye konuştu. "Ticaret anlayışı ‘haydut devlet’ çizgisine evriliyor" Trump’ın "kural tanımayan ve belirsiz" dış politika anlayışının hem bölgesel hem de küresel ticareti sorgulattığını kaydeden Doç. Dr. Berat Akıncı, "Uluslararası ticaret hukukunu ve ulus devletlerinin bağımsız ticaret yapabilme özgürlüğünü de sınırlayan bir hale dönüştü. Burada özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin ticaret anlayışını ‘haydut devlet’ üzerine kurduğu bir noktaya eviriliyoruz. Bu aslında Birleşmiş Milletlere üye bütün ulus devletlerinin sorunu haline geliyor. Şu anda Latin Amerika’da, Karayip Denizi’nde veya bize uzak gibi gözüken bölgesel krizler, bir bakışa uluslararası ticaret hükümlerini yeniden dizayn eden bir noktaya evriliyor" dedi. "Kısa vadede petrol fiyatlarında sert etki yok" Bölgeye yönelik yaptırımların şimdiye kadar petrol fiyatlarında ciddi bir sıçrama üretmediğine işaret eden Akıncı, "Bu bölgeye yönelik yapılan yaptırımların çok etkisini görmedik. Petrol fiyatlarının çok artmadığını görüyoruz. OPEC üyelerinin bu tür şoklara karşı üretimi arttırma kapasitesi var. Venezuela’nın rezervi çok ama bunları işleyip satma noktasında küresel pazardan çok pay alamıyor. Özellikle petrol rezervlerinin talebi karşılamasından dolayı şu anda bölgede oluşan savaş tehdidi fiyatları etkilemiyor. Kısa vadede böyle ama orta ve uzun vadede OPEC üyeleri petrol rezervlerini arttırma kapasitesine sahip. Tedbir alacaklardır" şeklinde konuştu. "Küresel sistem belirsizlik dönemine giriyor" Uluslararası ortamda ülkelerin ardı ardına yaşanan krizlerden yorulduğunu vurgulayan Doç. Dr. Akıncı, daha sonra şunları söyledi: "Orta Doğu’daki gelişmeler, Ukrayna-Rusya savaşı ve son yaşanan bu olaylar ulus devletlerinin istemediği durumlar. Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması konuşulması lazımken küresel sistemin oyuncusu olan Amerika Birleşik Devletleri’nin ulus devletlerinin serbestçe yapabileceği ticareti de kendi çıkarları doğrultusunda evrimleştirilebildiği ve küresel ticaret anlamında bir belirsizlik dönemine ilerliyoruz."
Ankara 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçısı yakalandı, 112’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 14 ilde son 2 haftada jandarma tarafından göçmen kaçakçılığına yönelik düzenlenen operasyonlar ile 156 şüpheli göçmen kaçakçısının yakalandığını ve 112’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Antalya, Mersin, Van, Şanlıurfa, Erzurum, Hatay ve Gaziantep olmak üzere 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar düzenlendi. Son 2 haftada Jandarma İnsansız Hava Araçları (JİHA) ile havadan, İl Jandarma Komutanlıklarınca karadan yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. Şüphelilerden 112’si tutuklanırken 44’ü hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandı. Ayrıca yapılan operasyonlar sonucu 120 adet araç ile 13 adet bot ele geçirildi. Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda göç yönetimine dikkati çekerek, "Göç yönetiminin güvenlik boyutunu; insan ticareti, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele alanlarında hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına riayet temelinde yürütülen etkin çalışmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda sınır güvenliği, üstün teknolojilerden ve gelişmiş izleme-denetim sistemlerinden yararlanılarak güçlendirilmekte; yasa dışı göç yollarını teşvik eden ve organize eden yapılara karşı hem sahada hem de hukuki zeminde güçlü ve caydırıcı mekanizmalar işletilmektedir" ifadelerine yer verdi.