KÜLTÜR SANAT - 08 Ağustos 2025 Cuma 12:04

Bitlis’in düşman işgalinden kurtuluşunun 109’uncu yılı kutlandı

A
A
A
Bitlis’in düşman işgalinden kurtuluşunun 109’uncu yılı kutlandı

Bitlis’in düşman işgalinden kurtuluşunun 109. yılı düzenlenen törenle coşkuyla kutlandı.


Düzenlenen tören, çelenk sunulmasının ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından devam etti. Günün anlam ve önemi belirten bir konuşma yapan Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, "Bugün tarihin altın sayfalarında yerini almış, büyük bir zaferin Bitlis’in yıldönümünü büyük bir coşkuyla kutluyoruz. Şehirlerin kurtuluşu için ön sırada kahramanca savaşan şehit ve gazilerimizi minnetle anıyoruz. 8 Ağustos 1916 bu toprakların ruhunu imanını ve direnişini temsil eden bir gündür. Bitlis halkı o karanlık günlerde milletimizin bağımsızlık ateşini yakan en ön saflarda yer almış canı pahasına toprağını bayrağını inancını savunmaktan bir an bile geri durmamıştır. Birinci Dünya Savaşı’nın en zor yıllarında işgal altındaki bu kadim şehir imanı iradesi ve birliğiyle ayağa kalkmış düşmana geçit vermemiştir. Bitlis’in dağlarında sokaklarında her karış toprağında şehitlerimizin izleri vardır" diye konuştu.


Vali Karakaya’nın konuşmasının ardından günün anlam ve önemine binaen öğrenciler tarafından şiirler okundu. Hafta çerçevesinde düzenlenen sportif faaliyetlere dereceye girenlere ödüllerinin verilmesinin ardından Jandarma Özel Hareket Tabur Komutanlığı personeli tarafından silahlı gösteriler yapıldı.


Program tören geçişi ve halk oyunları gösterilerinin arından sona erdi.


Atatürk Mahallesi Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen programa Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, Belediye Başkanı Nesrullah Tanğlay, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Cihanoglu, Jandarma Komutanı Tuğgeneral Zafer Tombul, BEÜ Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, siyasi parti temsilcileri, kurum amirleri ve vatandaşlar katıldı.



Bitlis’in düşman işgalinden kurtuluşunun 109’uncu yılı kutlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Geleceğin Siber Yıldızları 2026 dönemine hazırlanıyor Türkiye’nin dijital sınırlarını koruyacak olan geleceğin siber güvenlik uzmanları, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ve Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) iş birliğiyle Çanakkale’de yetişecek. Türkiye’nin siber savunma kapasitesini güçlendirmek, ulusal güvenliğin ayrılmaz bir parçası olan dijital dünyada yerli ve milli çözümler üretebilecek nitelikli insan kaynağını oluşturmak amacıyla Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) ile Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) arasında kapsamlı bir iş birliği protokolü imzalandı. "Türkiye Siber Vatan Programı İş Birliği Protokolü" imza töreni, ÇOMÜ Rektörü Prof. Dr. R. Cüneyt Erenoğlu ve GMKA Genel Sekreteri Onur Adıyaman’ın katılımlarıyla gerçekleştirildi. Geleceğin Siber Yıldızları 2026 dönemine hazırlanıyor İmzalanan protokol ile Türkiye genelinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonu ile 81 ilde eş zamanlı yürütülen ve stratejik bir öneme sahip olan "Siber Vatan Programı"nın 2026 dönemi çalışmaları Çanakkale’de resmen başlamış oldu. Protokol kapsamında; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin farklı bölümlerinde öğrenim gören ve siber güvenlik alanına ilgi duyan öğrencilerin tespit edilmesi, yeteneklerinin geliştirilmesi ve sektöre kazandırılması hedefleniyor. Eğitimden istihdama uzanan kapsamlı bir süreç Sadece teorik bir eğitimi değil, uygulamalı ve derinlemesine bir kariyer yolculuğunu kapsayan protokolün detaylarına göre öğrenciler şu aşamalardan geçecek: Derinlemesine Teknik Eğitimler: Seçilen öğrencilere hem yüz yüze hem de çevrim içi olarak siber güvenlik, zararlı yazılım analizi ve tersine mühendislik gibi alanlarda teknik eğitimler verilecek. Sanal Laboratuvar ve Yarışmalar: Öğrenciler, sanal laboratuvar görevleri ve "Bayrağı Yakala" (CTF) tarzı yarışmalarla yetkinliklerini test etme imkânı bulacak. Staj ve Kariyer Desteği: Eğitimleri başarıyla tamamlayan ve teknik yeterlilik sağlayan öğrenciler, program kapsamında stajyer programlarına dâhil edilerek istihdam süreçlerinde desteklenecek. "Bölgesel kalkınma için dijital yetkinlik şart" Törende yapılan değerlendirmelerde, dijitalleşen dünyada kalkınmanın sadece fiziki yatırımlarla değil, beşeri sermayenin güçlendirilmesiyle mümkün olacağı vurgulandı. GMKA ve ÇOMÜ ortaklığında yürütülecek bu proje ile Çanakkale’nin, Türkiye’nin siber güvenlik ekosisteminde önemli bir merkez haline gelmesi hedefleniyor. Protokolün, üniversite-sanayi-kamu iş birliğinin en verimli örneklerinden biri olması beklenirken, siber vatanda görev alacak gençlerin kariyer planlamalarına doğrudan katkı sunulacak. Öğrenciler, sağlanacak teknik altyapı ve uzman desteği ile global ölçekteki siber tehditlere karşı savunma stratejileri geliştirme yetkinliği kazanacak. İmzaların atılmasının ardından taraflar, projenin ülkemize ve Çanakkale’ye hayırlı olması temennisinde bulunarak, siber vatanın savunucularını yetiştirmek için çalışmalara hızla başlanacağını belirtti.
Tekirdağ Tekirdağ’da gerçeğini aratmayan arama kurtarma tatbikatı Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi, muhtemel afetlere karşı hazırlık çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Eski Tekel Şarap Fabrikası alanında düzenlenen eğitimde, TBAK gönüllüleri ve itfaiye ekipleri enkazda kurtarma operasyonu gerçekleştirdi. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi, şehri afetlere karşı daha dirençli hale getirmek amacıyla eğitim ve tatbikat çalışmalarına hız verdi. Afet İşleri ve Risk Yönetimi Daire Başkanlığı ile İtfaiye Dairesi Başkanlığı koordinasyonunda, Süleymanpaşa ilçesinde bulunan eski Tekel Şarap Fabrikası sahasında geniş kapsamlı bir "Arama Kurtarma Eğitimi" düzenlendi. Zorlu senaryolar başarıyla uygulandı Tekirdağ Büyükşehir Arama Kurtarma (TBAK) gönüllüleri ve itfaiye ekiplerinin katıldığı eğitimde, gerçekçi bir afet senaryosu üzerinde çalışıldı. Uygulama kapsamında enkaz altından yaralı tahliyesi, beton kırma çalışmaları (yatay ve dikey kırım) ve yüksekten iple iniş teknikleri gerçekleştirildi. Bu eğitimlerle, gönüllü ekiplerin afet anındaki pratik kabiliyetlerinin artırılması ve kurumlar arası koordinasyonun güçlendirilmesi hedeflendi. Çalışmaları yerinde incelemek üzere tatbikat alanını ziyaret eden Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Candan Yüceer, ekiplerle bir araya gelerek süreç hakkında bilgi aldı. Sahada görev yapan personele ve gönüllülere teşekkür eden Başkan Yüceer, şunları söyledi: "Her türlü afete karşı hazırlıklı olmak zorundayız. Büyükşehir Belediyemiz, TESKİ ve tüm iştiraklerimizle birlikte çok daha donanımlı bir yapıya kavuşmamız gerekiyor. Vatandaşlarımızın bizden beklentisi yüksek. Bu bilinçle ayakta kalacak, güçlü ve organize bir yapıyla krizleri en doğru şekilde yöneteceğiz. Hedefimiz, ihtiyaç duydukları her an hemşerilerimizin yanında olabilmektir." 2026’da gönüllü ordusu büyüyor Öte yandan, Afet İşleri ve Risk Yönetimi Daire Başkanlığı koordinasyonunda 2026 yılı içerisinde gönüllü arama kurtarma ekiplerinin sayısının artırılmasının hedeflendiği, bu kapsamda başvuru ve eğitim süreçlerine yönelik çalışmaların başlatıldığı bildirildi. Arama kurtarma alanındaki eğitim ve tatbikatların ise düzenli periyotlarla devam edeceği kaydedildi.
Konya Dolandırıcıların ’kış yardımı’ bahanesine dikkat Kış aylarında dolandırıcılar, gıda ve ısınma ihtiyaçlarını ön plana alarak kendilerine yardım etme bahanesiyle ulaştıkları vatandaşları ağlarına düşürmeye çalışıyor. Uzmanlar, bu yöntemle dolandırıcılıktan korunmak için gönderilen linklerin kontrollü olarak tıklanmasına dikkat çekiyor. Son aylarda popüler hale gelen yöntemle sosyal medya uygulamaları üzerinden vatandaşları kandırmak isteyen dolandırıcılar, ’gıda ve ısınma ihtiyaçlarınızı karşılayalım’ mesajları atıyor. Dolandırıcılar, bu bilgi mesajı ve sonrasında kurulan diyalog ile vatandaşların parasını aldıktan sonra kara para sitemine dahil ediyor. "Boş IBAN’lardan kara para aklayabilirler" Dolandırıcıların kış mevsimlerinde öncelikle yaşlı vatandaşları ön plana aldıklarına dikkat çeken Avukat Asiye Tuğçe Çakır, "Soğuk kış aylarının gelmesiyle birlikte dolandırıcıların şimdiki hedefi, daha çok yaşlı insanlar oluyor. Onların telefonlarına kışlık yakacak ihtiyacı, erzak ihtiyacı şeklinde yardımcı olacaklarına dair bir mesaj gönderiyorlar. Yaşlı insanlarımız ise bu linke tıkladıklarında maalesef kendilerinin bankacılık sistemlerine dolandırıcılar tarafından giriş yapılıyor. Eğer dolandırıcılar bu banka hesaplarının boş olduğunu görürlerse bu banka hesaplarını bir de kara para dosyalarına dahil ediyorlar. Eğer kendilerinin akladıkları bir kara para var ise, yaşlıların IBAN’larına bunu gönderip bir de o şekilde oradan parayı alma yollarını bulmuşlar. Yaşlılarımız kendilerini hiç bilmedikleri bir sürecin içerisinde bulabiliyorlar" dedi. "’Bu linke tıklarsanız size yardım edeceğiz’ şeklinde insanlara mesaj atmazlar" Hesaplarda kişinin bilgisi dışında bir hareketliliğin göz ardı edilmemesine dikkat çeken Çakır, "Eğer kendi banka hesaplarına bilinmeyen bir yerden bir para geldiğini görürlerse nasıl olsa gelmiş ama gitmiş şeklinde kendilerini çok rahatlatmasınlar. Hemen kendilerinin en yakın karakola veyahut adliye makamına başvurmaları gerekiyor. Çünkü ister istemez bu dosyalarda kendilerini şüpheli veya sanık sıfatıyla görebiliyorlar. Adli makamlar, karakollar, savcılıklar veya devletimize bağlı olan bütün makamlar insanlara ulaşırken bu linke tıklarsanız size yardım edeceğiz şeklinde insanlara mesaj atmazlar. Bu nedenle bu tür linklere gerek yaşlılarımız, gerekse gençlerimizin tıklamamasını ve kendilerini korumaları gerektiğini yeniden hatırlatalım" diye konuştu.
Muğla Karalezli: "Sinir kesileri tamir edilebilir" Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Nazım Karalezli, sinir kesilerinde erken tanı ve doğru tedavinin büyük önem taşıdığını belirterek, bazı ateşli silah yaralanmaları ve boyundaki sinir köklerinde sinirlerin tamamen ayrıldığı kopmalar dışında çoğu sinir yaralanmasının tedavi edilebildiğini vurguladı. Prof. Dr. Mustafa Nazım Karalezli, sinir kesilerinde her vakanın tedavi edilebilir olmadığını ancak çoğu hastada doğru zamanda müdahale ile olumlu sonuçlar alınabildiğini söyledi. Bazı ateşli silah yaralanmalarına bağlı gelişen hasarlar ile omurgada sinirlerin kökünden koparak ayrıldığı durumların istisna olduğunu vurgulayan Karalezli, bu tür ağır yaralanmalar dışında zamanında yapılan tedavilerin başarı şansına sahip olduğunu ifade etti. Karalezli, "Kol ve bacaktaki sinirler üçe ayrılır. Duyu sinirleri yani sadece duyu işlevi gören sinirler, motor sinirler yani kasları çalıştırmak için onlara uyarı gönderen sinirler ve miks yani her ikisini de içinde bulunduran sinirler. Duyu sinirleri kesilince sadece duyu kaybı olur. Fakat kasa giden sinirler kesilince kesilen sinir hangi kasa gidiyor ise o kas çalışamaz. Örneğin; kol kemiği kırılınca en çok zedelenen radial sinirin çalışmaması halinde kişi el bileğini ve parmaklarını bükebilir, yumruk yapabilir ama el bileğini ve parmakları yukarı kaldıramaz" diye kaydetti. Karalezli, vücut kaslarının uyarı almadığı zaman erimeye başladığını belirterek, "Zamanla kas doku yerini yağ dokusuna bırakır. Bu değişim kişisel farklılıklar gösterse de ortalama 1 yıldır. Bu yüzden duyu sinirlerini çok uzun zaman geçse de tamir edebiliyoruz en azından şans verebiliyoruz ama kasa giden motor sinirler 1 seneden sonra tamir edilse bile kas dokusu yağ dokuya döndüğü için tedaviye cevap vermeyebiliyor. Bu süre dediğim gibi kişisel farklılıklar gösterebilir." ifadelerini kullandı. Tanıda kan testlerinin sınırlı olduğunu belirten Karalezli, uzman muayenesine dikkat çekti: "Genel olarak spesifik bir kan testi yoktur. EMG ve ultrason en çok kullanılan tanı yöntemleridir. MR da faydalı olabilir. En önemli tanı aracı ise iyi yapılmış muayenedir. Çocuklarda doğum sırasında boyundan kola giden sinirlerin yaralanmasına ayrı bir yer açmak gerekir. Brakial pleksus dediğimiz bu sinir ağı, doğum sırasında çekmeye bağlı gerilebilir veya kopabilirler. İyi yanı %90 ihtimalle iyileşirler ama mutlaka uzman muayenesi ve takibi şarttır. Burada ebeveynleri özellikle uyarmak gerekir. Brakial pleksus lezyonu olan bir çocuğu olan annenin diğer doğumunu sezeryan ile yapması riski azaltmak adına önemlidir" Tedavi seçeneklerine de değinen Dr.Karalezli: "Sinirlerin tedavisi uç uca dikilerek tamir, araya sinir dokudan alınan sinir parçası ile yama yapılarak tamir veya sinir transferi şeklinde tamir olarak kabaca 3 e ayrılabilir. Tabi ki bunların hepsi mikroskop veya özel gözlükler kullanılarak yapılan tedavilerdir. Daha önce de belirttiğim gibi bazı durumlarda sinir tamiri mümkün olmaz. Bu durumlarda kas transferi (nakli) yapılarak kola veya bacağa hareket getirmeye çalışırız"