ÇEVRE - 23 Temmuz 2025 Çarşamba 08:49

Bitlis’in saklı cennetleri doğaseverleri bekliyor

A
A
A
Bitlis’in saklı cennetleri doğaseverleri bekliyor

Bitlis’in gizli kalmış doğa harikaları, şehir yaşamının stresinden uzaklaşmak isteyen doğaseverlere adeta bir sığınak sunuyor.


Yüksek dağları, berrak gölleri ve serin su kaynaklarıyla dikkat çeken Bitlis, alternatif bir doğa turizmi rotası olarak öne çıkıyor.


Bitlis’te yıllardır doğa gözlemi yapan Dr. Cihan Önen, ilin yalnızca tarihi yapılarıyla değil, aynı zamanda doğal zenginlikleriyle de dikkat çektiğini belirtti. Önen, "Nemrut Kalderası ve Süphan Dağı gibi volkanik dağlara ev sahipliği yapan Bitlis, dağlık yapısıyla öne çıkıyor. Van Gölü, Aygır Gölü ve Nazik Gölü gibi sulak alanlarıyla da oldukça zengin bir coğrafyaya sahip" dedi.


Bitlis’in su kaynaklarıyla da doğaseverlerin ilgisini çektiğini ifade eden Önen, "Uzun yıllardan beri doğa gözlemi yapıyorum ve gözlemlerimi kayıt altına alıyorum. Bitlis yüzlerce yıllık tarihinin yanında pek çok doğal güzelliğe sahiptir. Nemrut Kalderası ve Süphan Dağı gibi volkanik dağların yanı sıra Van Gölü, Aygır Gölü ve Nazik Gölü gibi büyük göller var. Bunun yanında dağlık bölge olması münasebeti ile pek çok akarsu ve şelaleye sahiptir. Bunlardan biri olan Gümüşkanat Şelalesi, Türkiye’nin en yüksek şelalelerinden biri. Duav Yaylası’ndaki şelaleler, Mutki Beyazsu ve Budaklı kaplıcaları da bu zenginliğin önemli parçaları. Bu alanlar, yılın her mevsiminde farklı bir güzelliğe bürünüyor. Temiz havası ve berrak sularıyla ziyaretçilerini cezbediyor" diye konuştu.


Dr. Önen, Bitlis’in henüz geniş kitleler tarafından keşfedilmemiş olsa da, sakinliği ve doğallığıyla doğa turizmi açısından büyük bir potansiyel taşıdığını vurguladı.


Doğal alanları ziyaret edenler, su sesi eşliğinde yürüyüş yaparak ve tırmanışlarla vakit geçirerek hem fiziksel hem de ruhsal olarak yenilendiklerini dile getiriyor.



Bitlis’in saklı cennetleri doğaseverleri bekliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Batman Bakan Şimşek: "Batman, Türkiye’nin yeni üretim merkezlerinden biri olacak" Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Batman’da "Küresel Meydan Okumalar ve Türkiye" konulu konferansa katıldı. Bakan Şimşek, "Bölgemiz genç nüfusa ve güçlü bir beşeri sermayeye sahip. Teşvik var, altyapı var. Geriye finansal sermaye ve girişimcilik kalıyor. Ben inanıyorum ki Batman, Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden biri haline gelecek" dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Batman Üniversitesi Batı Raman Kampüsü’nde düzenlenen "Küresel Meydan Okumalar ve Türkiye" konulu konferansa katıldı. Türkiye’nin son 48 yıldır terörle mücadele ettiğini belirten Bakan Şimşek, bu sürecin ülkeye fırsat maliyeti dahil yaklaşık 2 trilyon dolara mal olduğunu söyledi. Şimşek, "Eğer bu kaynaklar ülkemizin kalkınmasına harcanabilseydi, önümüzdeki 50 yılda Türkiye’yi ve bu bölgeyi kimse tutamazdı" dedi. Yakın coğrafyada yaşanan çatışmaların bölge halkına büyük acılar yaşattığını vurgulayan Bakan Şimşek, Türkiye’nin etnik sorunları barış ve kardeşlik içerisinde çözmesinin bölgesel entegrasyon açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Şimşek, "Bu, bölgenin bir bütün olarak kalkınması ve gelişmesi anlamına geliyor. Topraklar bereketli, insanlar çalışkan. Huzur ve istikrar olduğunda refah artışı kaçınılmazdır" diye konuştu. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun Türkiye’nin yeni büyüme motorları olacağını dile getiren Bakan Şimşek, hükümet olarak Batman başta olmak üzere bölge genelinde insana ve altyapıya önemli yatırımlar yaptıklarını söyledi. Bölgeye havalimanları kazandırıldığını ve Türkiye’de en yüksek yatırım teşviklerinin bu illere verildiğini hatırlatan Şimşek, terörün oluşturduğu belirsizlik nedeniyle özel sektör yatırımlarının uzun süre sınırlı kaldığını belirtti. Son dönemde özel sektör yatırımlarının artmaya başladığını ifade eden Şimşek, "Bölgemiz genç nüfusa ve güçlü bir beşeri sermayeye sahip. Teşvik var, altyapı var. Geriye finansal sermaye ve girişimcilik kalıyor. Ben inanıyorum ki Batman, Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden biri haline gelecek" dedi. Dünya ekonomisinde büyümenin her geçen yıl yavaşladığını kaydeden Şimşek, Türkiye’de enflasyon ve hayat pahalılığıyla mücadele kapsamında bir yavaşlama sürecine girildiğini, ancak enflasyonun düşmesiyle birlikte güçlü bir ekonomik toparlanma yaşanacağını söyledi. Türkiye’nin düşük enflasyon dönemlerinde yüzde 6 civarında büyüdüğünü hatırlattı. Ekonomi programının üçüncü evresine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Şimşek, "Önümüzdeki iki yılda enflasyonun tek haneye düşmesini, bütçe açığının kalıcı şekilde milli gelirin yüzde 3’ünün altına, cari açığın ise yüzde 1’in altına inmesini hedefliyoruz. Rekabet gücümüzü artırarak küresel fırsatlardan azami ölçüde yararlanacağız. İlk iki evreyi başarıyla geride bıraktık" ifadelerini kullandı. Bakan Şimşek, bölgede barışın hakim olması ve yeniden inşa sürecinin başlaması halinde, önümüzdeki 10 yılda bölgede yaklaşık 1 trilyon dolarlık yeniden inşa ve yatırım fırsatı oluşacağını sözlerine ekledi.