POLİTİKA - 19 Mart 2024 Salı 11:09

HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: "Biz savaşa gitmiyoruz, seçime gidiyoruz"

A
A
A
HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: "Biz savaşa gitmiyoruz, seçime gidiyoruz"

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, seçim çalışmaları çerçevesinde geldiği Bitlis’in Tatvan ilçesinde yaptığı konuşmada, "Biz savaşa gitmiyoruz, seçime gidiyoruz" dedi.


Bitlis’te yaptığı esnaf ziyaretinin ardından Tatvan ilçesine gelen HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, esnafı ziyaret etti. Yapıcıoğlu, daha sonra Tatvan Belediyesi Sergi ve Konferans Salonu’nda düzenlenen iftar programında vatandaşlar ve STK’larla bir araya geldi. Programda konuşan Yapıcıoğlu, kutuplaştırıcı, kışkırtıcı siyaset diline dikkat çekti. Konuşmalarında Gazzeli müslümanları da unutmayan Yapıcıoğlu, 2 milyar Müslüman’ın bu katliama sessiz kaldığını ifade etti. Gazzeli Müslümanlara yapılan iyiliklerin eksik olduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, “Hiçbir savaş sonsuza kadar sürmemiştir. Elbette bu ateş bir gün sönecektir. Oradaki


insanlar bizlere direnmenin ne olduğunu, imanın ne olduğunu, vatan savunmasının ne olduğunu birfiil gösterdiler. Ama bizler yani onların dışında kalan 2 milyarlık İslam alemi, maalesef yeterince ders çalışmadığı için daha önceki katliamlardan ders almadığı için sınıfta kaldık. Bir daha söylüyorum oradaki mazlumlar için kim ne yapmışsa, küçük veya büyük ne yapmışsa hiçbirini değersiz görmüyoruz. Elbette kim zerre kadar bir iyilik yapmışsa mutlak surette onun karşılığını alacaktır. Ama hepimizin şunu idrak etmesi gerekir ki bugüne kadar yapılanlar yeterli olmamıştır. Eğer yeterli olsaydı bu soykırım, bu katliam, bu vahşet durmuş olacaktı. Eğer yeterli olsaydı Nazi artığı soykırımcı siyonistler geri adım atmış olacaklardı” dedi.



“Biz savaşa gitmiyoruz, seçime gidiyoruz”


Düşmanlık tohumları ekmeye çalışanların oyunlarını boşa çıkaracaklarını söyleyen Yapıcıoğlu, “Aziz misafirler biliyorsunuz 31 Mart günü yani 13 gün sonra sandık kurulacak, memleket bir seçim yapacak. Mahalle muhtarını, beldesi veya ilinin, ilçesinin belediye başkanını ve il genel meclis üyeleri veya ilçe belediye meclis üyelerini seçecek. Biz bir seçime gidiyoruz ama birileri sanki savaşa gidiyormuşuz gibi kışkırtıcı bir dil, tahrik edici bir üslup kullanıyor. Ve buradan bu sert üslupla, bu kışkırtıcı, bu milleti birbirine düşürecek üslupla konuşanlar eğer milletin bu üsluba prim vermediğini, bu üslubu kullananların tasvip etmediğini, bunun millete fayda vermeyeceğini gösterdikleri anda ben inanıyorum ki eğer böyle yaparsa halkımız bu dili kullananlar kendilerine ister istemez çeki düzen vereceklerdir. Buradan net ifadelerle şunu söylüyorum, kim bir koltuk için, kim fazladan üç-beş oy için bu milletin evlatlarını birbirine karşı kışkırtıyorsa, kim o düşmanca dili kullanıyorsa, kim bu milletin evlatlarını birbirine kırdırmayı bile göze alıyorsa koltuk milletin tamamen düşmanıdır. Böyle bir vahşet, böyle bir zalimlik, böyle bir vicdansızlık kabul edilemez. İnşallah bu millete o dili kullanan bütün siyasileri gördüğü her yerde mahkum eder, bu dili kullanmayın diye ikaz ederlerse onlar da artık bu malın müşterisinin olmadığını görürlerse yeni bir yol, yöntem bulmak zorunda kalacaklardır. Onlar düşmanlık tohumları ekmeye çalıştıkça Allah’ın izniyle biz onların oyunlarını boşa çıkacağız. Onlar bu milleti birbirine karşı kışkırtma siyaseti güttükleri zaman biz onların bu siyasetini ifşa edeceğiz ve milletin nazarında inşallah onları mahkum edeceğiz. Onlar memlekete diken ekmeye, diken büyütmeye gayret ettikçe biz o dikenleri temizleyecek ve inşallah dikensiz gül yetiştireceğiz. Ve memleketin her tarafına kardeşlik tohumları ekmek suretiyle hepimizin huzurunu müdafaa adına üzerimize ne düşerse bizler onu yapmaya gayret edeceğiz. Biz savaşa gitmiyoruz, seçime gidiyoruz. Bu seçimde şu veya bu parti oy verecek insanlar bazen aynı apartmanda, hatta bazen aynı evin içerisinde yaşıyorlar. Seçimden sonra da o insanlar aynı evde ve aynı apartmanda oturmaya devam edecektir. Öyleyse diyoruz ki siz kendi koltuğu için, kendi siyasi ikbali için sizin 2 hafta sonranızı düşünmeyen insanların bu seçimde haddini bildirin. Allah u Teala seçimin sonuçlarını hepimiz için hayırlı eylesin. Rabbim memleketin huzurunu bozmaya çalışanlara fırsat vermesin” dedi.


Ezanın okunmasıyla konuşmasını bitiren Yapıcıoğlu, iftar yemeğinin ardından seçmenlerle fotoğraf çekildi.



HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: "Biz savaşa gitmiyoruz, seçime gidiyoruz"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Dina’nın babası Guy Serge Ibouanga: "Kızım için adalet istiyorum" Karabük’te Gabon uyruklu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın ölü bulunmasına ilişkin soruşturmada sanık Dursun A.’nın tahliye talebinin reddine ve tutukluluk halinin devamına karar verildi. Karabük-Yenice karayolu Yeşilköy mevkiindeki Filyos Çayı’nda 26 Mart 2023 tarihinde cesedi bulunan Gabonlu üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga (17) ile ilgili davanın üçüncü duruşması görüldü. Polis ekipleri adliye önünde ve içerisinde geniş güvenlik önlemleri alırken, duruşmaya Gabon’un Ankara Büyükelçisi Jean Bernard Avouma, İstanbul ve Ankara’dan gelen dernek temsilcileri ile Gabonlu öğrenciler de katıldı. Dina’nın bodrum katından koşarak çıktığını aktaran baba Guy Serge Ibouanga, “Kızım bir arabaya yardım çağrısı yapıyor ve biniyor. Hastaneye götürülmek için arabaya biniyor. Araba hastaneyi geçiyor ve yoluna devam ediyor. Dina da arabadan iniyor. Yolun karşısına koşarak gidiyor. Sanık ise oraya geri dönüyor. Bu durum videolarda da açıkça görülüyor. Ben kızımı okumaya gönderdim ama tabut içinde geri aldım. Gerçeği öğrenmek ve adalet bulmak istiyorum" diye konuştu. Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılan sanık Dursun A. ise, Dina’yı yardım etmek için aracına aldığını ve suçsuz olduğunu tekrarlayarak, tahliyesini talep etti. Dursun A., “Ben ölen kızımıza hiçbir şey yapmadım. Arabayı durdurunca karşıya gittiğini gördüm. Arabada en ufak bir taciz içeren kelime kullanmadım. Diğer kişileri de tanımıyorum. Çayın kenarına şeker hastası olduğumdan ihtiyaç gidermek için döndüm. İhtiyaç giderip sigara içtim" dedi. Sanığın tahliye talebinin reddine ve tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 5 Ağustos tarihine erteledi.
İstanbul Muhammed Dursun, Dubai’ye bileniyor Kick boksçu Muhammed Dursun, Dubai’de yapacağı maça hazırladığını belirterek, "Bu yıl kilom ve formum 130 olacak. Çıkacağız yine şampiyon olacağız ülkemize döneceğiz" dedi. Altın kemer sahibi milli kick boksçu Muhammed Dursun, gelecek dönemdeki hazırlıklarına ve hedeflerine dair İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Eylül - Ekim ayı gibi Dubai’de bir şampiyonluk maçı yapacağını söyleyen Dursun, "Dubai için bir hazırlık sürecim var, buna hazırlanıyorum önümüzde Ramazan ayı vardı Ramazan ayını atlattık ve bu seneki formu biraz daha farklı çekeceğim 130 kilo olana kadar çıkıp ve bu kilolarda mücadele vereceğim. Şu an için antrenman süreçlerim güzel gidiyor formum iyi çünkü biliyorsunuz ki rakibim çıkmadı ve ünvan direkt bana geldi. Hiçbir şekilde yorulmadan unvanı kazandık. Dubai’de tahminen Eylül Ekim gibi dövüşeceğim. Oraya bir hazırlık sürecim olacak. Şu an için İstanbul’dayım, 2 gün sonra İran’a gideceğim. Önümde kamp süreçlerim var" diye konuştu. "İnşallah Çin’de şampiyon olacağım" Bu yılki takvimi ve hedefleri hakkında da konuşan Dursun, "Dubai için sözleşme yaptık, geldik. Eylül - Ekim için Dubai’de ringte olacağım. Ondan öncesinde Türkiye’nin en büyük organizatörlerinden Mehmet Müftüoğlu aracılığıyla Çin’den bir maç teklif aldım ve inşallah bir aksilik olmazsa Çin’de dövüşeceğim. Orada ağır sikletle mücadele edeceğim ve inşallah orada da şampiyon olacağıma inanıyorum ama benim için buradaki süreçte en önemlisi Dubai. Çünkü neden, dünyanın birçok dövüş sporlarında en iyi sporcularının olduğu yer Dubai" dedi. "Çıkacağız ve şampiyon olacağız" Milli boksör açıklamalarını şöyle tamamladı: "Biliyorsunuz ki bundan 6 ay önceki maçımda 110 kiloydum ve şu an 130 kiloyum ve kendimi şu an çok iyi hissediyorum. Bu seneki form ve kilom 130 kilo olacak ve bu şekilde dövüşeceğim. Dünyanın çok yerinde dövüşmüş bir sporcuyum ve uluslararası birçok derecem var. İnşallah da çıkacağız yine şampiyon olacağız, ülkemize döneceğiz."
İstanbul Su birikintisine düşerek hayatını kaybeden Edanur Gezer için cenaze töreni düzenlendi Su birikintisine düşerek hayatını kaybedeb 5 yaşındaki Edanur Gezer için Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevinde cenaze töreni düzenlendi. Acılı annenin ayakta güçlükle durduğu görülürken, cezaevinde olan baba da izinli olarak katıldı.Emrah DODUKKüçükçekmece Fatih Mahallesi Menekşe Sahil Parkı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki Edanur Gezer hayatını kaybetmişti. Edanur Gezer için bugün Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene; İstanbul Valisi Davut Gül, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, ailesi, yakınları ve cezaevinde olan baba jandarma eşlinde kelepçeli olarak katıldı. Vali Davut Gül acılı anne Nurcan Gezer baş sağlığı diledi. Edanın acılı annesi ayakta durmakta güçlük çektiği görülürken feryatları yürekleri dağladı. Vali Davut Gül tabuta omuz verdi. Kılınan cenaze namazın ardından cenaze defnedilmek için Esenyurt’da mezarlığa defnedildi.İstanbul Valisi Davut Gül, “ Yavrumuz hayatını kaybetti maalesef. Bizlerde Esenyurt’ta cenaze törenine geldik. Allah ailesine sabır versin. Ölüm olayı olduğu için otomatikman savcılık tarafından başlanan işlemler oluyor. Bundan sonraki adli süreç orada devam edecek. İhmal var mı yok mu kusur var mı yok mu ya da kimlerin kusuru var bu adli süreçte belli olacak. Biz daha çok yavrularımızın bu tür bir hadise ile karşılaşmaması için tedbirleri hangi kurum neler yapması gerek onlara bakacağız. Ayrıca ailenin kendi içerisinde bir çok sıkıntısı var onlarla ilgili Aile, Sosyal Politikalar il müdürlüğümüz üzerine düşen neyse bundan sonraki süreci takip edeceğiz” dedi.Feryat eden acılı anne Nurcan Gezer, “Güvenlikler gelmiş burada ateş yakmayın mangalın içine ateşi yakın demişler. Çocuk yok diye hepsi dağılmışlar çocuğu aramaya bir tane mi iki tanemi güvenlik varmış. Güvenliğe gidip 5 yaşındaki kız çocuğu yok demişler . güvenlikte kuyunun yanına geliyor. kafasını uzatıp çocuğunuz burada içinde diyor. Orada bizimkilerden birisi müdehale etmeye çalışıyor. İçine atlama burası çok derin diyor. Derin olduğunu biliyorsunuz da niye bir şeyler yapmıyorsunuz. Dün gittim oraya çevirmişler orayı önem almışlar. Benim çocuğum olmasa başka birinin çocuk da olabilirdi. Başka bir annenin ciğeri de yana bilirdi. Kim oraya sebepliyse cezasını çeksin” dedi.Eda’yı su birikintisinden çıkaran dayı Selçuk Yaşar, “ Biz ailece piknik yapıyorduk. Baktım kuyunun üzerinde yatıyor. İçinden çıkardım baktım dudakları mosmor. Etrafında koruma yoktu bildiğimiz su birikimiydi. Kimse gelip burada kuyu var demedi. Derinlik beni çekiyordu zaten. Toprağa tutunup tek elimle çıkardım. Bulmamız 20 dakikayı buldu. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.