ÇEVRE - 22 Kasım 2025 Cumartesi 10:48

Kuş cenneti Arin Gölü gün geçtikçe alan kaybediyor

A
A
A
Kuş cenneti Arin Gölü gün geçtikçe alan kaybediyor

Bitlis’in Adilcevaz ilçesi sınırlarında bulunan ve "kuş cenneti" olarak bilinen Arin Gölü, son yıllarda yaşanan su çekilmeleri nedeniyle ciddi oranda alan kaybı yaşamaya başladı.


Adilcevaz ilçe merkezine 31 kilometre uzaklıkta bulunan, yaklaşık 14 kilometrekarelik yüzölçümüne sahip göl, kuraklık ve bilinçsiz tarımsal sulama nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Van Gölü’nün kuzey kıyısında yer alan bin 650 rakımlı ve 14 kilometrekarelik Arin Gölü’nde özellikle yaz aylarında sıcaklığa bağlı buharlaşmanın artması, tarım için açılan sondaj kuyularının çoğalması ve suyun aşırı kullanımı göldeki çekilmeyi hızlandırdı. Uzmanlar, çevresindeki tarım arazilerinin sulama ihtiyacının büyük oranda gölden karşılanması nedeniyle gölün yaklaşık yüzde 50 oranında kuruduğunu belirterek ekosistemin ciddi risk altında olduğuna dikkat çekiyor.



Kuş cenneti Arin Gölü gün geçtikçe alan kaybediyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Fabrika gibi çalışan lisenin yıllık cirosu 1,5 milyon Gaziantep’te bir usta öğretici ve 7 öğrenciyle günde 25 bin adet ekmek üretimi yapılan GAHİB Halıcılık ve Dış Ticaret Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi adeta bir fırın gibi çalışıyor ve yıllık 1,5 milyon ciro elde ediyor. Okulun Yiyecek ve İçecek Hizmetleri Bölümü öğrencileri, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hayata geçirilen "Okullarımız Üretiyor Projesi" kapsamında okulda kurulan fırında ekmek üretiyor. Şehitkamil ilçesinin Aplaslan Mahallesi’nde bulunan GAHİB Halıcılık ve Dış Ticaret Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde kurulan fırında usta öğreticiler ve uzman öğretmenlerin rehberliğinde öğrencilerin hazırladığı ekmekler, kentteki hastane ve pansiyonlu okulların yanı sıra bazı kamu kurumlarına da gönderiliyor. Gastronomi şehri Gaziantep’in ihtiyaç duyduğu nitelikli fırın ustalarını yetiştirmeyi amaçlayan okulun öğrencileri, ekmek üretimi yaparken hijyen, kalite ve lezzetten ödün vermiyor. Günde 25 bin ekmek olmak üzere birçok unlu mamul üretilen okul, yılda 1,5 milyon ciro yapıyor. Bir yandan öğrenen öğrenciler, diğer yandan da döner sermayeden aldıkları ücret ile okul harçlıklarını çıkartıyor. Ekmek yapımının her aşaması hakkında öğretmenlerinden ve usta öğreticilerden aldıkları bilgilerle becerilerini geliştiren öğrenciler, sadece mesleki beceriler değil, aynı zamanda ailelerine gelir sağlama imkanı da buluyor. Öğrenciler tarafından okulda üretilen ekmekler, Milli Eğitim Bakanlığının destekleriyle kazandırılan atölyede profesyonelce imal ediliyor. Fırın gibi çalışan lisenin öğrencileri günlük 25 bin adet ekmek hazırlayarak döner sermayeden aldıkları payla hem aile bütçesine katkıda bulunuyor hem de ekmek ustası olmak için mesai harcıyor. Okul Müdürü Erdem Doğan, okulun fırın bölümünde günlük 25 bin adet ekmek olmak üzere birçok unlu mamul ürettiklerini ve yılda 1,5 milyon ciro yaptıklarını söyledi. Fırında öğrencilere ekmek yapımının tüm inceliklerini öğrettiklerini belirten Doğan, "Okulumuzda öğrencilerimiz mesleki eğitim merkezi programı kapsamında usta öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin eşliğinde günde 18 bin ekmek yapılmaktadır. 7 tane öğrencimiz çalışmaktadır. Bu ekmekler Gaziantep’teki tüm devlet hastanelerine, İl Milli Müdürlüğü’ne, İl Sağlık Müdürlüğü’ne ve ana sınıflarına gönderilmektedir. Öğrencilerimiz burada hem ekmek üretimi yapıp hem meslek sahibi olmaktadır. Hem de belirli bir ücret kazanmaktadırlar. Ayrıca haftanın bir günü okula giderek eğitim öğretime devam etmektedir. Diğer 5 günde işletmemizde çalışmaktadırlar. Mesleki eğitim merkezi programı kapsamında yiyecek-içecek hizmetleri alanının fırıncılık dalında öğrencilerimiz bu programa devam etmektedir" dedi. Öğrencilerin mezun olduktan sonra özel sektör ile kamuda çok rahat iş bulabileceğini anlatan Doğan, "Bazı günlerde 25 bine kadar ekmek üretimimiz yapılmaktadır. 50 gramlık ekmek yapmaktayız. Günde 25 bin ekmek çıkarmaktayız. Aylık ciromuz. 100 bin TL civarındadır. Yıllık 1,5 milyon civarı ciromuz bulunmaktadır. Öğrencilerimiz de yönetmelikte geçen tutar kadar ücret almaktadırlar" şeklinde konuştu. Okulun Yiyecek İçecek Hizmetleri Alan Şefi Sevcan Yeşil de, "Buradaki asıl amacımız öğrencilerimizi üretime katmak. Öğrencilerimiz geleceğin fırıncıları olarak yetişiyorlar. 4 gün bu fırında çalışma imkanı elde ediyorlar. Bir gün derse giriyorlar. Dört yılın sonunda hem işyeri açma belgesi hem ustalık belgesi hem de kafalık belgesi hak ediyorlar. Buradan mezun olan öğrencilerimiz çok rahatlıkla bir fırın açıp işletebiliyor. Hem beceri açısından hem de kaynak açısından kendilerine çok güzel bir fırsat sunuyoruz. Öğrencilerimizin hayalleri tabi ki var. Özellikle buradaki çocuklar ileride hem fırın açmak istiyorlar hem ailelerine katkı sağlamak istiyorlar hem de fırıncılık alanında gelişmek istiyorlar" ifadelerini kullandı. Öğrencilerden Enes Arslantaş ise "Bir buçuk senedir bu mesleği yapıyorum. Kendim isteyerek bu mesleği seçtim. Hem burada aile bütçeme katkı sağlıyorum hem dersime giriyorum hem de işime odaklanıyorum. Bu mesleği çok severek yapıyorum. Buradan mezun olduktan sonra kendi fırınımı açmayı ve kendi ekmeklerimi yapmayı düşünüyorum" şeklinde konuştu. Mehmet Efe Türker de, "Ekmek yapmayı çok seviyorum. Bu bölümü istediğim için seçtim. Bu okul bize hem para kazandırıyor hem de dersimizi görüyoruz. Bu bizi çok mutlu ediyor" ifadelerini kullandı. Emir Han Pekbalcı da, "Okulumuzun fırın bölümünde çalışıyorum. Asgari ücretin 3’te 1’ini alıyoruz ve bize güzel bir katkı sunuyorlar. Biz de burada çalışıyoruz. Hem meslek öğreniyoruz hem de okulumuz devam ediyor. Böyle bir imkan sağlanması çok güzel. Hem okulumuzu bitiriyoruz hem para kazanıyoruz hem de ailemize destek oluyoruz" diye konuştu.
Niğde Niğde Belediyesi kendi betonunu ve taşını üretecek Niğde Belediyesi’nce 120 milyon liranın üzerindeki yatırımla hayata geçirilen beton, parke ve kaldırım taşı üretim tesisi hizmete girdi. Niğde Belediyesi; tesis sayesinde sadece parke ve kaldırım taşı değil, şehir inşasında kullanılan hazır betonu da kendi bünyesinde üreterek dışa bağımlılığı tamamen bitirmeyi hedefliyor. Yatırımla birlikte Niğde Belediyesi, çalışmalarında dış tedarik süreçlerine olan bağımlılığını sonlandırarak üretimde tam kontrole sahip olacak. Satın alma süreçlerinden kaynaklanan zaman kayıplarını ortadan kaldıracak olan tesis, Niğde Belediyesi’nin piyasa şartlarından etkilenmeden, düşük maliyetle ve kendi belirlediği kalite standartlarında üretim yapmasını sağlayacak. Tesisle ilgili açıklama yapan Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir, "Niğde’ye büyük bir yatırımı daha kazandırdık. Niğde Belediyemiz adına bundan sonra hazır betonumuzu, kilitli parkemizi, bordürlerimizi ve kaldırım taşlarımızı artık kendimiz üreteceğiz. Bugünkü bedelle yaklaşık 120 milyon liranın üzerinde bir yatırımı şehrimize kazandırmış olduk. Her zaman dediğimiz gibi Niğde Belediyesi bütün ihtiyaçlarını karşılayacak konuma doğru geliyor. Bu tesisten sonra neredeyse bütün ihtiyaçlarımızın tamamını karşılamış olacağız. Tesis 24 saat çalıştığı zaman günde 4000 metrekarelik taş üretebilecek. Bunlar tabii ki yüzlerce çeşit taş olacak. Kaldırımlarda, yollarda kullandığımız betonumuzu da kendimiz üreteceğiz. Hedefimiz bölgeye de hizmet etmek" diye konuştu.
İzmir İzmir Büyükşehir işçileri: "Arkadaşlarımız işe dönünceye dek mücadele sürecek" Maaşların eksik yatması, ek gelirlerin 4 aydır ödenmemesi ve 350 kişinin havuzda bekletilmesi nedeniyle dün sabah çıplak ayakla yürüyüş yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinde çalışan işçilerin eylemi bugün de devam etti. Sendika, belli bir ödeme takvimi belirlenene dek ve havuzda bekletilen 350 kişinin yeniden işe alınana dek eylemleri sürdüreceklerini söyledi. İzmir Büyükşehir Belediyesi iştirakleri İZENERJİ, İZELMAN, İZFAŞ, EGEŞEHİR ve İZTEK şirketlerinde çalışan işçiler, bugün sabah erken saatlerde Kültürpark 9 Eylül kapısında bir araya geldi. İşçiler slogan atıp işten çıkarılan işçilerin işe iade edilmesini istedi. Dün akşam maaşların yüzde 99’unun yatırıldığını, geriye küçük bir meblağın kaldığını belirten DİSK 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül, kalan alacakları ile ilgili bir ödeme takvimi açıklnamasını istedi. Alacaklarının büyük kısmını aldıklarını ancak havuzda bekletilen 350 çalışanın yeniden işe alınması için eylemleri sürdüreceklerini söyleyen Gül, ayrıca "Binlerce arkadaşımızın alacakları ile ilgili adım atılmasını istiyoruz. Paralarımız ödense bile buradaki arkadaşlarımız işine dönmeden mücadeleden geri atmayacağız" dedi. "Müzakereye açığız" Açıklamasında müzakereye açık olduklarını belirten DİSK 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül, "Maaşlarımızın eksik yatırılması, 4 aylık sosyal haklarımızdaki ödemelerin düzenli bir şekilde ödenmemesi ve 350 tane arkadaşımızın iş şirkete iade edilip işbaşı yaptırılmamasından kaynaklı sesimizi duyurmak için bu alandaydık. Bugün de burada şirkete iade olan arkadaşlarımızla beraber işbaşı yaptırılması için sesimizi yükseltmek için bugün buradayız, dostlar. Evet, biz dün buradan da çağrıda bulunduk. Dedik ki: ’Gelin, bir an önce bu masayı kuralım, bu mağduriyet ortadan kaldırılsın.’ Ancak şu dakikaya kadar sesimizi duyan olmadı. Biz gece gündüz demeden bu müzakereye açığız" dedi. "Biz işimizi yapmak istiyoruz" İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın açıklamalarına değinen Ercan Gül, "Dün de Cemil Başkanımız bir açıklama yapmış. Orada duyduk. Biz bir aileyiz, ailenin içerisinde bu tür kavgalar olur diye. Evet, biz gerçekten bir aileyiz. Bunu her devasa dile getirdik. Aile içinde bu tür kavgalar olur ama artık buna bir son verilmesi gerekiyor. Artık İzmir halkının belediye ve işçi arasındaki kavgayı ortadan kaldırıp hizmet üretilmesi gerektiğinin bilincindeyiz. İzmir halkının bizlerden beklentisi bu. Biz işimizi yapmak istiyoruz. Buradaki bütün arkadaşlarımız ailesine, çocuklarına, geçim sıkıntısı yaşadıkları için bugün kredi kartlarına, borçlarına, ev kiralarına Ödeneklerini sağlayabilmeleri için işlerine geri dönmek istiyorlar. Tek amacımız bu. İnanın kimseyle kavga etmek, bu sokaklara çıkmak gibi derdimiz yok ama işimizin ekmeğimizin de verilmediği bir yerde biz bu sokaklardan geri adım atmayacağız" diye konuştu. "Maaşımızın yüzde 99’u yattı" Maaşlarının yüzde 99’unun yattığını ancak belli bir ödeme takviminin olmadığından bahseden Gül, "Bizim dün akşam maaşımızın büyük çoğunluğu yattı. Yüzde 99 kesim yatırıldı; ufak bir meblağ kalmış. Bize para yok dendi, para var da ödenmiyor mu dendiler. Ama gördük ki 2 gün sonra bu para bir şekilde ayarlanıp hesaplarımıza yatırıldı. Diğer alacaklarımızla ilgili de biz ivedi bir şekilde hemen bütün alacaklarımızı hemen yatırın demiyoruz ama bizim kısa vadede önümüze bir yol açması konması gerekiyor. Bu 4 aydır bizim alamadığımız gıda kartımız, ikramiyemiz, öğrenim yardımımız, mesai alacağımız TİS farkımız ivedi bir şekilde bize bir somut adım atılması gerekiyor. Bu adımlar atılmadığı takdirde eylem takvimimiz belli. Bu eylem takvimlerimizi biz uygulayacağız. Ama bunun ortadan kaldırılmasının tek bir sebebi var. Bu ücretlerimizle ilgili bize somut adımların atılması. Atılmadığı takdirde bugün buradayız" açıklamasında bulundu. "Öncelik 350 kişinin işe geri dönmesi" Ercan Gül, açıklamasını şu şekilde noktalandırdı: "Öncelikle işimizin bize geri verilmesi tek derdimiz bu. Öncelikle bizim tek derdimiz bu. Evet, ondan sonra da binlerce emekçi arkadaşımızın alacaklarıyla ilgili somut adımlar atılması. Şunu söyleyelim. Bir Biz paralarımız ödense bile, bize bir gün takvim belirlense bile biz bu oradaki arkadaşlarımız işine geri dönmeden asla mücadeleden geri adım atmayacağız. Çünkü bizim işimiz, aşımız bizim onurumuzdur arkadaşlar. İzmir’de birçok ilçe belediyelerinde de bizim gibi bizdeki emekçi arkadaşlarımız arkadaşlarımız gibi ücret sıkıntısı yaşayan belediyelerde alacaklı olan arkadaşlarımız var. Bundan kaynaklı da bugün iki gündür Buca Belediyesi’nde direnen Buca Belediyesi emekçilerine buradan binlerce selam gönderiyoruz."
Gaziantep Uzm. Dr. Şan: "Çocuklarda grip okullarda hızla yayılıyor" Medical Point Gaziantep Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Emine Sibel Şan, ailelere ve öğretmenlere kritik uyarılarda bulundu. Uzm. Dr. Emine Sibel Şan, son haftalarda hastaneye başvuruların belirgin şekilde arttığını belirterek, "Okulların açılmasıyla birlikte enfeksiyonlar çok daha kolay yayılıyor. Grip, özellikle ilk 24-48 saatte oldukça bulaşıcıdır. Aynı sınıf ortamını paylaşan çocuklarda virüsün yayılması kaçınılmaz hale geliyor. Bu nedenle velilerin belirtileri doğru tanıması ve çocuklarını hasta olduklarında okula göndermemesi kritik önem taşıyor" dedi. Uzm. Dr. Şan’a göre çocuklarda grip belirtileri ani ve şiddetli başlayabilir diyerek, "Yüksek ateş (38c ve üzeri), halsizlik, bitkinlik, uykuya meyil, kas ve eklem ağrıları, kuru öksürük, boğaz ağrısı, burun akıntısı veya tıkanıklığı, baş ağrısı, küçük çocuklarda bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı" dedi. Dr. Şan, "Gripte ateş genellikle aniden yükselir ve çocuğun genel durumu hızlı bozulur. Basit soğuk algınlığında belirtiler daha hafiftir. Eğer ateş 3 günden uzun sürüyorsa veya çocuk nefes almakta zorlanıyorsa mutlaka doktora başvurulmalıdır. Bazı çocuklarda grip çok daha ağır seyredebilir ve hastaneye yatış gerekebilir. 5 yaş altı çocuklar. Kronik hastalığı bulunanlar (astım, kalp hastalıkları, diyabet vb.). Bağışıklık sistemi zayıf olanlar. Prematüre doğanlar" ifadelerini kullandı. Uzm. Dr. Şan, "Bu çocuklarda grip zatürreye, kulak enfeksiyonlarına veya ciddi solunum sıkıntılarına yol açabilir. Bu nedenle risk grubundaki çocukların belirtileri hafif bile olsa mutlaka değerlendirilmesi gerekir" diye konuştu.