GENEL - 24 Kasım 2017 Cuma 15:09

Avukat Aydan Özdemir: Kadına yönelik şiddette uzlaşma ve arabuluculuk düşünülemez

A
A
A
Avukat Aydan Özdemir: Kadına yönelik şiddette uzlaşma ve arabuluculuk düşünülemez

Bolu Barosu Kadın Hakları Komisyon üyesi avukat Aydan Özdemir, İstanbul sözleşmesinde yasaklanmasına rağmen, uzlaşma ve arabuluculuk uygulamasına gidilmesinin mücadeleye engel olacağını söyledi.

Bolu Barosu Kadın Hakları Komisyon üyesi avukat Aydan Özdemir, İstanbul sözleşmesinde yasaklanmasına rağmen, uzlaşma ve arabuluculuk uygulamasına gidilmesinin mücadeleye engel olacağını söyledi.


Bolu Barosu Kadın Hakları Komisyon üyeleri tarafından, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle Bolu Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Grup adına basın açıklamasını okuyan komisyon üyesi Avukat Aydan Özdemir, kadına şiddet olaylarının her geçen gün arttığına dikkat çekerek, “İstanbul sözleşmesine ilk imza atan ülke olmamıza ve sözleşmede açıkça yasaklanmasına rağmen aile hukuku ve kadına yönelik şiddet alanında uzlaşma ve arabulucuk uygulamasına gidilmesinin düşünülmesi bile hukuki dayanaktan yoksundur. Böyle bir kabul, sözleşmenin ihlaline yol açacağı gibi, kadına yönelik şiddetin önlenmesi mücadelesine engel olacaktır” dedi.


Şiddete, kimden ve nereden gelirse gelsin karşı duruş sergilenmesi gerektiğini ifade eden Özdemir, “Kadına yönelik şiddetle mücadele için ulusal eylem planları yapılmasına rağmen ülkemizde kadına yönelik şiddet olaylarının arttığı görülmektedir. Kadınlarımız, kız çocuklarımız eğitim, yaş, sosyo ekonomik durum ayırt etmeksizin şiddete, tacize maruz kalmakta ve öldürülmektedir. Yasalarımızda yapılan değişikliklerin kadınlarımıza yapılan şiddeti önlemeye yetmediği hatta en önemli insan hakkı olan yaşama hakkını ihlal eden öldürme fiilinin çok arttığı bir gerçektir. Bu artışın önemli bir nedeninin de ülkemizde mevzuatla uygulama arasındaki yetersizliktir. Mücadelede sonuca varılmak isteniyorsa devletin bu soruna odaklanması gerekmektedir” şeklinde konuştu.


Karar alma mekanizmasında insan hakları ön plana alınması ve kadına yönelik şiddetin bireysel kadın hakları ihlali olarak kabul edilmesi gerektiğini kaydeden Avukat Aydan Özdemir şunları kaydetti:


“Öncelikle kadına yönelik şiddetin, kadının sosyal hayata katılımını engelleyen, sosyal bir olgu olduğunun kabulüyle mücadelenin şiddet uygulandıktan sonra mücadele yerine, şiddetin uygulanmasının önüne geçilmesi yönündeki mücadele yöntemlerine ağırlık vermemiz gerekmektedir. Bu nedenle kadına yönelik şiddetin önlenmesi için devletin çok yönlü bütüncül politikalar üretmesi, bu mücadelenin toplumsal düzeyde ortak ve kararlı bir şekilde yürütülmesi, herşeyden önce kadının birey olduğunun kabulünü sağlayacak toplumsal zihniyet dönüşümünün sağlanması zorunludur. Kadınlara yönelik şiddeti doğuran ve sürekli hale getiren olumsuz tutum ve davranışları ortadan kaldırmak için cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddetle ilgili sosyal farkındalık yaratmak, zihniyet değişikliği oluşturarak bireylerin ve toplumun kadına bakış açısını dönüştürmek zorunludur.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Birlikte yaşadığı kadını öldürüp kuyuya attı Manisa’nın Alaşehir ilçesinde birlikte yaşadığı kadını av tüfeğiyle öldürüp kuyuya atan şahıs, ardından kendi kafasına ateş etti. Ağır yaralanan şahıs tedavi altına alındı. Edinilen bilgiye göre, Alaşehir’in Çağlayan Mahallesi’nde çiftçilik yaparak geçimini sağlayan ve Sarıgöl ilçesinde ikamet eden, eşiyle boşanma aşamasındaki 2 çocuk annesi Gözde Yılmaz (27), bir yıldır birlikte yaşadığı S.Y. (33) ile, kendisine ait 45 AIR 828 plakalı otomobiliyle Alkan Mahallesi Ahlat mevkiinde bulunan bağa geldi. Aralarında çıkan tartışma sonucunda S.Y., otomobilde bulunan av tüfeğiyle Gözde Yılmaz’ı bir el ateş ederek öldürüp cesedini 3 metre derinliğindeki su dolu kuyuya attı. Şahıs ardından kendi kafasına da bir el ateş ederek intihar girişiminde bulundu. Silah sesini duyanlar 112 acil ekiplerine haber vermesi üzerine olay yerine gelen 112 acil ekipleri ve jandarma korkunç manzara ile karşılaştı. Gözde Yılmaz’ın kuyuda olan cenazesini itfaiye ekipleri çıkarırken, suç aleti tüfek ve otomobile jandarma tarafından el konuldu. Olayda ağır yaralanan S.Y. önce Alaşehir Devlet Hastanesi’nde ardından da Manisa Celal Bayar Üniversitesi Hastanesinde tedavi altına alındı. Durumu ağır olan S.T.’nin tedavisine devam edilirken olayla ilgili geniş çaplı soruşturma başlatıldı. Gözde Yılmaz’ın boşanma aşamasındaki eşinden 2 ve 6 yaşında iki çocuğu olduğu öğrenildi.
Şanlıurfa İsrail polisine bıçakla saldırırken vurularak öldürülen Şanlıurfalı imamın eşi gözyaşlarına boğuldu Kudüs’te İsrail polisine bıçakla saldırırken polis tarafından vurularak öldürülen Şanlıurfa’da görevli cami imamının eşi, acı haberle gözyaşlarına boğuldu. Edinilen bilgiye göre olay, bugün öğle saatlerinde Filistin’in başkenti Kudüs’te yaşandı. Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesine bağlı Kepez kırsal Mahallesi camisinde imam olarak görev yapan 4 çocuk babası 34 yaşındaki Hasan Saklanan, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen bir organizasyonla dün Ürdün’e gitti. Sınırdan geçip Kudüs’e gitti İddiaya göre, pasaportunu yanına alan Saklanan, sınır kapısından Filistin topraklarına geçti. Mescidi Aksa’ya girmeye çalışan Saklanan, İsrail polisinin sert müdahalesiyle karşılaştı. İçeri alınmayan Saklanan, cebinde taşıdığı bıçakla, İsrail polisini yaraladı. Polisi bıçaklayan imam, başka bir polis tarafından silahla vurularak öldürüldü. Hasan Saklanan’ın Şanlıurfa İl Müftülüğünde 6 yıldır kadrolu imam olarak görev yaptığı öğrenildi. Aileye haberi mahalle muhtarı verdi İmamın görev yaptığı kırsal Kepez Mahallesindeki ailesine acı haberi mahalle sakinleri verdi. Acı haberi alan imamın eşi Fatma Saklanan, gözyaşlarına boğuldu. Acılı kadını, komşuları teselli etmeye çalışırken, çocukları ise annelerine sarılarak olayın şokuyla neye uğradıklarını şaşırdı. Mahalle muhtarı İbrahim Bozancı, "Mekanı cennet olsun. Bizim caminin imamıydı. Oraya gideceği hiç kimsenin aklına gelmezdi. Ben Urfa’da ölüm haberini aldım. 4 tane küçük çocuğu geride kaldı. Türkiye’nin başı sağ olsun” dedi. Acılı haber ile şoka uğradıklarını belirten mahalle sakinlerinden Ömer Bozkuş, “Gayet sakin biriydi. Bizim köyün imamıydı. Biz ondan razıydık, Allah’ta ondan razı olsun” şeklinde konuştu. Mahalle sakinlerinden Salih Bozancı ise imamın Gazze olaylarına çok üzüldüğünü, ne zaman İsrail askerleri, Filistinlileri öldürse sürekli onlar için ağladığını söyledi.