ASAYİŞ - 06 Temmuz 2025 Pazar 18:36

Kartalkaya’daki yangın faciasında acılı aileler ilk duruşmayı bekliyor

A
A
A

Kartalkaya Grand Kartal Otel’de 78 kişinin ölümüne neden olan yangın faciasının ilk duruşması yarın Bolu 1.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülecek. Acılı aileler, adaletin yerini bulmasını ve davadan emsal karar çıkmasını bekliyor.

Bolu’nun önemli kış turizm merkezlerinden Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de 21 Ocak gecesi çıkan yangında 78 kişinin hayatını kaybetti. Türkiye’nin en büyük yangın facialarından biri olarak tarihe geçen facianın ardından başlatılan soruşturma tamamlandı. Aradan geçen 168 günün ardından ilk duruşma 7 Temmuz Pazartesi günü sabah saat 09.00’da başlayacak. Yangında 18 yaşındaki oğlu Ömür Kotan’ı kaybeden Zeynep Kotan da duruşma için Bolu’ya geldi. Dava öncesi, faciada yakınlarını kaybeden diğer ailelerle bir araya gelen acılı anne, İhlas Haber Ajansı’na konuştu.

"Bu bizim normal yaşantımız değil, olmayacak da bundan sonra"

Davaya ilişkin beklentilerini anlatan acılı anne Zeynep Kotan, "Davaya ilişkin beklentimiz, başından beri bizim vurguladığımız bir şey var. Yani bu bir facia değil, bir katliam diyoruz. Bu davada şu anda sanık olarak iddianamede belirtilen kişilerin olası kast suçlamasıyla yargılanması en büyük beklentimiz şu an için bu. Savcılık dosyası iddianamede belirtildiği gibi şu anda ikiye ayrılmış durumda. Yani şu an yargılanacak sanıklar otel yönetim kurulu müdürleri, onların yardımcıları, belediyeden yetkililer, itfaiyeden ve il özel idaresinden yetkililer. Şu anda bunlar yargılanacak. İkinci bir aşamada da kamu görevlerinin yargılanması başlanacak. Onlar için soruşturma izinleri bekleniyor. Şimdi bu ilk aşamadayız. Bizim de beklentimiz iddianamede belirtildiği gibi sanıkların olası kastla yargılanması. Şu anda hepimiz başka bir boyutta yaşıyoruz. Bu bizim normal yaşantımız değil, olmayacak da bundan sonra" diye konuştu.

"Onlara olan adalet borcumuzu ödeyebilmek ve geride kalanlar için de başka canlar yanmasın istiyoruz"

Kotan, "Ben oğlumu kaybettim ama şu anda ben o kaybettiğimiz 78 canımızı neredeyse tanıyorum. Herkesi tanıyor gibiyim ve hepsinin acısını da artık biz içimizde hissediyoruz. Yani tek bir kaybımız için değil, aslında 78 ile çarpın bunu, hepsi için üzüntü içerisindeyiz. Çok kötü günler yaşıyoruz. Yaşamaya da devam edeceğiz. Tek beklentimiz onlara olan adalet borcumuzu ödeyebilmek ve geride kalanlar için de başka canlar yanmasın istiyoruz" dedi.

"Emsal niteliğinde olmasını bekliyoruz"

Türkiye açısından çok önemli bir dava olduğunu söyleyen Ömür Kotan’ın teyzesi Av. Elifnaz Nimet, "Ben teyzesiyim. Aynı zamanda avukat olarak bu davada yer alıyorum. Yani bu davada şu anda 32 tane sanığın yargılanması söz konusu olacak. Tabii ki savcılık aslında iddianamesinde doğru bir şekilde, olası kasttan dolayı 13 tane sanığın yargılanmasını talep etti. Biz de bu şekilde olası kasttan mahkemenin de bu şekilde suçunun hukuki nitelendirmesini yapmasını bekliyoruz. Bu çok önemli bir dava. Yani sadece burada bizim canlarımız açısından değil, Türkiye açısından da önemli bir dava. Burada güvenli yaşam hakkıyla ilgili de bir sonuç çıkacak aslında. Halkın tekrardan güveninin tazelenmesi açısından da çok yakın olarak hepimizin takip edeceği bir dava. Dolayısıyla şeffaf, tarafsız, bağımsız bir yargı sürecini bekliyoruz. Ve bunun sonucunda da Türkiye açısından çok önemli bir kararın çıkmasını, emsal niteliğinde olmasını bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Enes Özkan



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara HAK-İŞ: "Mevcut asgari ücret tespit komisyonundan sağlıklı bir ücret çıkmaz" HAK-İŞ Konfederasyonu Yönetim Kurulundan, asgari ücretin açıklanmasının ardından yapılan açıklamada, "Mevcut asgari ücret tespit komisyonundan sağlıklı bir ücret çıkmaz" dedi. HAK-İŞ Konfederasyonu Yönetim Kurulundan yapılan açıklamada, "HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısından çalışanları memnun edecek ve toplumu rahatlatacak sağlıklı bir asgari ücret çıkarılmayacağını her platformda dile getirdik. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısı, 1970’li yılların koşullarına göre şekillenmiş, çağın gerisinde kalmış ve çoğulcu temsilden uzak bir yapıdır. Milyonlarca emekçiyi ilgilendiren ve bu yönüyle Türkiye’nin en büyük toplu iş sözleşmesi olarak değerlendirilebilecek asgari ücretin, çok daha güçlü, kapsayıcı ve temsil kabiliyeti yüksek bir komisyon yapısı içerisinde belirlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Komisyonun; konfederasyonların temsil gücünü yansıtan, sosyal diyalogu esas alan ve toplumsal uzlaşıyı önceleyen bir yapıya kavuşturulması, sürecin sağlıklı işlemesi açısından zorunludur" ifadelerine yer verildi. Asgari ücretin Türkiye’de çalışanların yaklaşık yarısının geçim ücreti olduğuna değinilerek, "Asgari ücret, ülkemizde artık yalnızca ‘asgari’ bir ücret değil; çalışanların yaklaşık yarısının geçim ücreti haline gelmiştir. HAK-İŞ olarak asgari ücretin; bir kişiyi değil, dört kişilik bir ailenin insanca yaşam koşullarını esas alması gerektiğini savunuyoruz. Gıda, kira, ulaşım, enerji ve eğitim gibi zorunlu harcamaların merkeze alındığı, gerçekçi ve kapsayıcı kriterlere dayanan bir yaklaşım ile daha güçlü, daha gerçekçi ve daha adil kriterlere ihtiyaç olduğu açıktır. Öte yandan, asgari ücrete endeksli olarak kamuda yer alan çok sayıda düzenleme, ücret artışlarını baskılayan bir mekanizma haline gelmiştir. Mevcut bağlantılar ortadan kaldırılmadan, asgari ücretin özgür, gerçekçi ve çalışanların ihtiyaçlarını karşılayacak bir düzeyde belirlenmesi mümkün değildir. Asgari ücret, emeğin yaşam standardını koruyan temel bir güvence olarak ele alınmalıdır" denildi. Komisyonun yapısının yeniden ele alınması beklentisine dikkat çekilen açıklamada, "HAK-İŞ Konfederasyonu olarak beklentimiz; Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısının demokratik, katılımcı ve çoğulcu bir anlayışla yeniden ele alınmasıdır. Asgari ücreti belirleme yetkisinin, dünyadaki örneklerde olduğu gibi işçi ve işveren temsilcilerinde olduğu, objektif ve güvenilir verilerle çalışan bağımsız bir mekanizmanın oluşturulması talebimizi yineliyoruz. Ancak bu şekilde hem çalışanların beklentilerini karşılayan hem de toplumsal huzuru güçlendiren bir asgari ücret politikasının hayata geçirilmesi mümkün olacaktır. 2026 yılı için belirlenen asgari ücretin emek camiamıza, çalışma hayatımıza ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyoruz" ifadeleri kullanıldı.
İstanbul Sergen Yalçın: "Kazanmayı hak ettiğimizi düşünüyorum" Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın, Fenerbahçe karşısında ön alan baskısını maç boyunca iyi bir şekilde uyguladıklarını ve hak ettikleri bir galibiyet aldıklarını söyledi. Ziraat Türkiye Kupası C Grubu ilk maçında Beşiktaş, deplasmanda karşılaştığı Fenerbahçe’yi 2-1 mağlup etti. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında Beşiktaş teknik Direktörü Sergen Yalçın açıklamalarda bulundu. "Hem takım hem de bireysel performanslar beklediğimiz seviyedeydi" İki büyük camiaya yakışacak şekilde dostça güzel bir karşılaşma olduğunu dile getirerek sözlerine başlayan Yalçın, "İki takım oyuncular da ellerinden gelen her şeyi yaptı. Son bölümde golü atıp kazanmamız sevindiriciydi. Ön alan presiyle başladık ve oyunu ön alanda oynamaya çalıştık. Oyuncularımız bunu çok iyi yaptı. Hem takım hem de bireysel performanslar beklediğimiz seviyedeydi. Kazanmayı hak ettiğimizi düşünüyorum. Yılın son derbisini kazandık. Geçen hafta ligde de kazanmıştık. İlk yarıyı moralli kapatıp ikinci yarıya hazırlanacağız" ifadelerini kullandı. "Performans transferi yapmak istiyoruz" 53 yaşındaki teknik adam, son oynanan müsabakalarda takımın fiziksel olarak iyi durumda olduğuna dikkat çekerek, "Oyun planlarımız çok doğru. Ön alan oyunu oynamaya çalışıyoruz. Burada da sonun a kadar öyle oyandık. Oyuncularımız oyun planına sadık kaldı. Transferde de çalışıyoruz. Ocak transferi kolay değil. İyi oyuncular için ciddi paralar harcamanız lazım. Biz de 3 aydır ciddi bir çalışma içindeyiz. Plan dahilinde çalışmalar yapıyoruz. Bunu ne kadar uygulamaya geçireceğiz zamanla göreceğiz. Biz gelip direkt performans verebilecek oyuncular arıyoruz. Performans transferi yapmak istiyoruz. Nereye kadar gidip ne kar yol alabiliriz göreceğiz" şeklinde konuştu. "Sorunları önümüzdeki süreçte çözeceğimizi düşünüyoruz" Sorunları çözmek ve iyi yerlere gelmek için zamana ihtiyaçları olduğunu yineleyen Sergen Yalçın, "Tek korkumuz zaman verilmemesi. Büyük camialarda zaman konusu zordur. Taraftarımıza, camiaya umut vermeye çalışıyoruz. Planlamalarımız, hedefimiz var. Ancak bunun için zamana ihtiyacımız var. Her şey yavaş yavaş. Futbol canlı bir oyun. Bunu 1, 2 ayda çözemeyiz. İşler iyi giderse bu sorunları önümüzdeki süreçte çözeceğimizi düşünüyoruz" cümlelerine yer verdi.