ASAYİŞ - 17 Mayıs 2025 Cumartesi 23:17

Kartalkaya’daki yangın faciasını büyüten eksiklik ve ihmaller tek tek sıralandı: Ölümleri artıran başlıca nedenler iddianamede

A
A
A
Kartalkaya’daki yangın faciasını büyüten eksiklik ve ihmaller tek tek sıralandı: Ölümleri artıran başlıca nedenler iddianamede

Kartalkaya’da 78 kişinin hayatını kaybettiği yangına ilişkin hazırlanan iddianamede, faciayı büyüten eksiklik ve ihmaller tek tek sıralandı. Binada gaz tahliyesini engelleyen kapalı yapıların, ölümleri artıran başlıca nedenlerden biri olduğu vurgulandı.

Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de 78 kişinin hayatını kaybettiği yangın faciasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında iddianame tamamlanarak, Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı, 13 kişi hakkında toplamda 1998’er yıl, 19 kişi hakkında da 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle dava açtı. Yangına ilişkin hazırlanan iddianamede, faciayı büyüten eksiklik ve ihmaller tek tek sıralandı. Yangın sonrası jandarma kriminal ekiplerinin hazırladığı raporda, otelin dış cephesinde yangın merdiveni bulunmadığı, katlarda yer alan yangın alarm butonları ve siren sistemlerinin yangınla eridiği belirtildi. Ayrıca, binada gaz tahliyesini engelleyen kapalı yapıların, ölümleri artıran başlıca nedenlerden biri olduğu vurgulandı. Bilirkişi raporuna göre ise, yangının restoran katındaki LPG bağlantı hortumlarının erimesiyle hızlandığı, dekorasyonda kullanılan yoğun ahşap kaplamalar, petrokimyasal ürünler ve yanıcı malzemelerin yangının hızla yayılmasını artırdığı belirtildi.

Yangın alarm butonu ve siren sistemi erimiş

İddianamede, yangının ardından otelde Bolu İl Jandarma Komutanlığı Kriminal Kısım Amirliği ekipleri tarafından yapılan olay yeri inceleme raporuna da yer verildi. Rapora göre, otelin dış çevresinde, dışarıdan görülecek şekilde herhangi bir yangın merdiveninin bulunmadığına değinilerek, her katta yangın panosunun olduğu, bazı panoların içerisinde yangın tüplerinin bulunduğu, oda tavanlarında duman dedektörleri ile kapı arkalarında yangın tahliye planlarının bulunduğu, yine her katın ortasında yangın alarm butonunun olduğu ve aynı buton üzerinde siren sisteminin bulunduğu ancak yangın etkisiyle buton ve sirenlerin eridiği kaydedildi.

Yangının hızla yayılması ve ölümlerin artmasındaki detay: Ek yapılar, halı kaplamalar

Bilirkişi heyetinin raporunda ise esas hızlanmayı sağlayan ve restoran katında yangın yükünü oluşturan unsurun LPG olduğu, dekorasyonda aşırı ahşap kullanımı ve kaplama amaçlı kullanılan diğer yanıcı maddeler ile petrokimyasal ürünler ve diğer yangın yüklerini oluşturduğu vurgulandı. Yangının hızla yayılmasında ve ölümlerin artmasında en önemli etkenlerden birinin, binada sonradan yapılan tadilatlar ve ek yapılarla, asansör ve merdiven tepe çıkışlarında gaz tahliyesini engelleyen kapalı oda ve koridorlardan oluşan konaklama alanlarının oluşturulması ve bu nedenle gaz tahliyelerinin iptal edilmesi olduğu kaydedildi. Ayrıca yine raporda, döşeme üstünde yatak katları da dahil olmak üzere pek çok alanda halı kaplama kullanıldığı, bu nedenle yanıcı niteliği yüksek bu malzemelerin varlığının, mekanın yangın yükünü artırdığı ve yangının hızlı yayılmasına önemli rol oynadığı belirtildi.

Mutfak personeli acil durum eğitimi almamış

Izgarada başlayan yanma, yanan yağların zeminde yaklaşık 90-100 santimetre ilerleyerek çöp bidonunu yakması ve alevlerin çöp bidonu bölgesinde bulunan LPG bağlantı hortumlarını eritmesi ile hızlandığı belirtildi. Yine raporda, mutfakta bulunan 4 personelin mutlaka almış olmaları gereken acil durum ve yangın eğitimini almadıkları, belgelerde otel personelinin acil durum eylem planı ve yangın söndürme eğitimli olduklarının farklı kaynaklarda beyan edilmesine karşın, eğitim belgeleri, eğitim tarihleri, eğitmen gibi verilerin otel kayıtlarından tespit edilemediği ifade edildi. Bir otelde can ve mal güvenliği açısından hayati öneme sahip yangın uyarı sisteminin mutfak katında kolaylıkla ulaşılamaz bir alanda (resepsiyon sağ arka tarafta küçük bir oda) konumlandırıldığı bilgisine de yer verildi.

Otelin arka bölümüne itfaiyenin müdahale etme imkanının bulunmadığı kaydedildi

Binanın yerleşim yeri olarak acil durumlarda itfaiyenin müdahale etmesinin imkanının bulunmadığı, binanın yan taraflarına ve arka taraflarına itfaiyenin erişebilecek durumu bulunmadığı, yan ve arka tarafta itfaiyenin acil durumda geçişi için yan yol ve iç yolun bulunmadığı kaydedildi. Grand Kartal Otel binasında zemin kat dahil kat planında kaçış uzaklıklarının binaların yangından korunması hakkında yönetmelikte belirtilen mesafelerin oldukça üzerinde olduğu ifade edildi.

Kaçış kapılarının yangın kapısı niteliğinde olmadığı tespit edildi

Taşınabilir söndürme cihazlarının rastgele konumlandırıldıkları, 3 Ekim 2022 tarihinden sonra yangının gerçekleştiği 21 Ocak 2025 tarihine kadar görevli ve sözleşmeli bir İSG uzmanı bulundurulmadığı, kaçış için kullanılabilecek yeterli sayı ve kapasitede kaçış imkanı ve kaçış merdiveni yer almadığı, mevcut tahliye kapılarının tahliye kapısı özelliği taşımadığı, acil çıkışların hiçbirinin acil durumda kullanılabilecek özelliklerinin bulunmadığı, kaçış kapılarının yangın kapısı niteliğinde olmadığı bilgisine de yer verildi.

Enes Özkan



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Kuyumcu soygununda karar açıklandı Karabük’ün Safranbolu ilçesinde bir kuyumcuya silahlı ve maskeli şekilde düzenlenen soyguna ilişkin davada mahkeme karar vererek, sanıklar hakkında ’nitelikli yağma’, ’mala zarar verme’ ve ’ruhsatsız silah bulundurma’ suçlarından ayrı ayrı cezalandırıldı. Karabük 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 4. celsede karar duruşması görüldü. Mahkemeye tutuklu sanıklar Cemal Çelikay (21), Emre Ünlük (21), Rıza Çelikay (19), Ramazan Karakaş (33) ve Eyüp Emir Eper (20), avukatları ile sanık yakınları katıldı. Mahkeme başkanı soygunu gerçekleştirdikleri iddia edilen sanıklara tek tek son sözlerini sordu. Sanıklardan Cemal Çelikay, "Kendim için değil ailem için bir şans istiyorum. kimseye zarar vermek istemedim ve silahı bir kez ateşledim. Pişmanım ve beraatımı istiyorum" derken, kardeşi Rıza Çelikay ise "Kimseye zarar vermek istemedim, sadece kaçarken kendi elimdeki silah ateş aldı ve yaralandım" diyerek beratını istedi. Tutuklu sanıklardan Emre Ünlük, nitelikli yağmayı kabul ederek, öldürmeye teşebbüs suçunu kabul etmediğini ve bir anlık gafletle bu suçu işlediklerini, bununda yoksulluk ve fakirlikten yaptıklarını ifade ederken, Ramazan Karakaş ise, yardım ve yataklık ile gözcülük yapmadığını, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek beraatını istedi. Soygun girişimine silah temin eden Eyüp Emir Eper ise, silahı satın aldığı için çok pişman olduğunu, askerlik görevini yaparak topluma kazandırılmak istediğinden beraatını talep etti. Son sözlerini dinleyene mahkeme heyeti sanıklardan Cemal Çelikay, Rıza Çelikay ve Emre Enlük’e " Nitelikli Yağma Suçu"ndan 149/1 maddesinin A- B- C ve D bendinden 13 yıl hapis cezası ve ayrıca mala zarar vermeden de 1’er yıl hapis cezası verdi. Ramazan Karakaş ve Eyüp Emir Eper’e de aynı suçtan 13 yıl hapis cezası verirken, iki sanığa indirim uygulayarak 6 yıl 6 ay hapis cezasına çaptırıldı. Mahkeme heyeti ayrıca, öldürmeye teşebbüs suçundan ise 3 sanığa ayrı ayrı berat verdi.
İstanbul Sadettin Saran: "Şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir" Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, gündeme düşen konuşmalar ve paylaşımlarla ilgili, "Bazı görüntü ve paylaşımlar üzerinden şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir. Söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin ben olmadığım defalarca kanıtlanmış olmasına rağmen, bu materyallerin bugün yeniden servis edilmesi açık bir itibar suikastı niteliğindedir" açıklamasını yaptı. Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, geçtiğimiz günlerde ifadeye çağrıldığı ’uyuşturucu operasyonu’na yönelik bugün de sosyal medyaya düşen WhatsApp konuşmaları üzerine açıklama yaptı. Saran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin kendisi olmadığını dile getirdi. Saran, paylaşımında şu ifadeleri kullandı: "WhatsApp üzerinden maksatlı şekilde yeniden dolaşıma sokulan; yıllar öncesinden bu yana defalarca tekzip edilmiş, tarafımla hiçbir ilgisi bulunmadığı açık ve kesin biçimde ortaya konmuş bazı görüntü ve paylaşımlar üzerinden şahsıma yönelik bir algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir. Söz konusu video ve içeriklerde yer alan kişinin ben olmadığım defalarca kanıtlanmış olmasına rağmen, bu materyallerin bugün yeniden servis edilmesi açık bir itibar suikastı niteliğindedir. Avukatlarım, bu iftira niteliğindeki içerikleri yayan ve yayılmasına aracılık eden tüm kişi ve kuruluşlar hakkında suç duyurusunda bulunacaktır. Öte yandan, bugün bazı medya mecralarında yer alan ve tamamen özel hayata ilişkin olan yazı ve yorumlar da hukuka ve basın etiğine açıkça aykırı olup, kişilik haklarının ağır ihlali anlamına gelmektedir. Bu yayınlar hakkında da gerekli hukuki süreçler derhal başlatılacaktır. Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarım."