ASAYİŞ - 17 Temmuz 2025 Perşembe 16:48

Otel faciasının ilk duruşması bitti: "Belediye başkanı bu otelde konaklamış mıdır?"

A
A
A
Otel faciasının ilk duruşması bitti: "Belediye başkanı bu otelde konaklamış mıdır?"

Bolu’daki Grand Kartal Otel yangınına ilişkin devam eden duruşmanın 10. gününde verilen ara kararın ardından yangında 8 aile ferdini kaybetmiş olan Avukat Yüksel Gültekin, "Bu belediyeyle, bu ailenin otelleri arasındaki ilişkilerin ortaya çıkması lazım" dedi.

Bolu’daki Grand Kartal Otel yangınına ilişkin davanın 10. gününde mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Heyet, 18 sanığın tutukluluk halinin devamına, daha önce ev hapsinde bulunan itfaiye eri İrfan Acar’ın tutuklanmasına, tutuklu sanıklardan aşçı yardımcısı Faysal Yaver’in ise adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Tutuksuz yargılanan İbrahim Polat, İsmail Karagöz, Yiğithan Burak Çetin ve Ali Ağaoğlu hakkında da 4 ay ev hapsi kararı verildi. Duruşma 22 Eylül’e ertelendi. Duruşma salonu çıkışında yangın faciasında oğlunu kaybeden Danıştay 9. Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay ve faciada aynı aileden 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin, açıklamalarda bulundu.

"Zincirin bir halkası kopsa kötülük ortaya çıkmayacak"

Davayı ‘İyilerle kötülerin davası’ olarak nitelendiren Danıştay 9. Daire Başkanı Abdurrahman Gençbay, "Bu dava iyilerle kötülerin davası demiştik. Organize bir kötülükle karşı karşıyaydık. Organize bir kötülükle mücadele ediyorduk. Öylesine organize bir kötülüktü ki bu. Zincirin bir halkası kopsa kötülük ortaya çıkmayacak. O yüzden bunu organize kötülük demiştik. Bu kötülüğün içerisinde, işletme sahipleri vardı. Belediye görevlileri vardı. İl özel idaresi görevlileri vardı. Turizm Bakanlığı yetkilileri vardı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkileri vardı ve görev yapan valiler de vardı. Mahkeme bu anlamda eksik başladı. Ama gelinen noktada öncelikle bugüne kadarki süreci yöneten soruşturma aşamasında başsavcılıkta, Başsavcı ve savcılara ve 10 günü aşkındır bir süre zannedersem bir rekordur bu. Belki gün olarak değil ama duruşma saati olarak bir rekordur. İlk dakikalarından itibaren insicamını hiç bozmadan, adil, dürüst, tarafsız ve yansız bir yönetim sergileyen, adil yargılamanın nasıl olması gerektiğini tüm dünyaya gösteren bir heyetle karşı karşıyaydık" dedi.

Otel faciasının ilk duruşması bitti:

"Turizm Bakanı bütün delillere rağmen soruşturma izni vermeme kararı aldı"

Kültür ve Turizm Bakanlığınca soruşturulmaya izin verilmemesine tepki gösteren Abdurrahman Gençbay, "Ama dedim ya eksik başladı yargılama. Eksikliğin bir tarafında Turizm Bakanlığı var. Bir tarafında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı var. Bir tarafında da bu bölgede görev yapmış. Valilerle ilgili soruşturma talebimizi incelemek üzere de İçişleri Bakanlığı var bu taleplerimizin arkasında olacağız. Bu taleplerimizi takip edeceğiz. Turizm Bakanlığı ve Turizm Bakanı bütün delillere rağmen soruşturma izni vermeme kararı aldı. Hem de iki kez soruşturma izni vermeme kararı aldı. Henüz Çalışma Bakanlığı’yla İçişleri Bakanlığı’ndan bir karar çıkmadı. Turizm Bakanlığı’nın soruşturma izni vermeme kararında süreç devam ediyor" diye konuştu.

Otel faciasının ilk duruşması bitti:

"Soruşturma izni vermeme kararı veremez"

4483 sayılı kanunun amacı suçu ya da suçluyu korumak değildir. Kamu görevlilerini anlamsız ya da dayanaksız ithamlar karşısında hem rencide etmemek hem de dayanaksız iddialarla, mahkemeleri meşgul etmemek anlamında getirilmiş olan bir filtreleme sistemidir. Bunun amacı suçluyu korumak değildir. Bunun amacı suçu da örtbas etmek değildir. Gelinen noktada 78 canın gittiği binlerce canımızın yandığı bir olayda hiç kimse buradaki iddiaların hafife alındığına alınması gerektiğine değinerek soruşturma izni vermeme kararı veremez. Bilirkişi raporunda, savcılık iddianamesinde birinci derece Turizm Bakanlığı sorumludur derken ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kendi alanıyla ilgili soruşturma izni vermeme kararına itiraz edip bakan yardımcısı hakkında soruşturma izni verilmesi için Danıştay Birinci Dairesi’ne müracaat ederken Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı Soruşturma izni verilmesi için Turizm Bakanlığına müracaat ederken Turizm Bakanı sözde tayin ettiği iki müfettişle birincisinde 25 sayfalık, ikincisinde 40 sayfalık ama içeriği tam aynı olan rapora dayanılarak soruşturma izni vermeme kararı verdi. Bunu kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Danıştay Birinci Dairesi’nde o itirazlarımız devam ediyor. Orada netice alacağımızı düşünüyoruz. Bu organize kötülük burada sonuçlanmak zorunda. Bu iyilerle kötülerin mücadelesi" şeklinde konuştu.

"O sorumluluğunun bilinciyle hareket edeceklerdir"

Kartalkaya davasının sonucuyla Türkiye’de her şeyin daha farklı olacağını belirten Gençbay, "Cumhurbaşkanı çok güzel bir şey söyledi, ‘Toplumda cezasızlık algısını yıkacağız. Bununla ilgili önlemlerimizi aldık. Yapanın yarınına kar kaldığı algısını toplumdan söküp atacağız’ dedi. İşte bu dava bunun tecelli ahı olacaktır. Turizm Bakanlığı’nın engellemelerine rağmen bunun tecelli ahı olacaktır. Bu davadan sonra artık her şey daha farklı olacak Türkiye için. Ve o zaman biz diyeceğiz ki bizim canlarımız boş yanmamış olacak. Bizim çocuklarımız boşuna ölmemiş olacaklar. Artık Türkiye’de bu davadan sonra inanıyorum. Bu adil yargılama sonunda yüreklere su serpecek, vicdanlara hitap edecek, toplum vicdanında yerini alacak bir karar çıkacaktır. Hiç tereddüttü hiç şüphemiz yok. Ve o karar çıktıktan sonra da artık sorumluluk mevkiinde olanlar, o sorumluluğunun bilinciyle hareket edeceklerdir. Ve gerçekten içeride görünce dehşete kapılıyorsunuz. Para hırsının bir insanın ne kadar insanlıktan çıkardığını görüyoruz. Bir aile düşünün ki insan hayatını tamamen ötelemiş hiçbir şekilde dikkate almamış bir yönetim tarzıyla tamamen para kazanma hırsıyla yapmış olduğu bir organize kötülüğün mimarı olarak yapmış olduğu faaliyet sonucunda geldikleri nokta gerçekten içler acısı bir durum. Onun için bu dava bu insanlara da bir ders olacak. Artık bundan sonra işletme sahipleri de insan hayatını önceleyen yatırımlar yapacaklar ona göre yönetim tarzı geliştireceklerdir. Bu nedenle bu davadan beklentimiz çoktur" ifadelerine yer verdi.

"Organize bir cinayet şebekesi olduğunu çok açık bir şekilde görmüşlerdir"

Yangın faciasında aynı aileden 8 yakınını kaybeden Avukat Yüksel Gültekin, "Bu elim faciada cinayet şebekesi tarafından 8 tane çocuğu şehit edilen bir babayım. 3 husus var. Öncelikle mahkeme heyetine ve savcılığa teşekkür etmek istiyorum. Heyetin burada sabırla yürüttüğü çalışmayı takdir ediyorum. Kolay değil, çok yoğun bir gündemle, Türkiye’nin gözünün üzerinde olduğu bir yargılamanın iç çerçevesini başarıyla yürüttüklerini düşünüyorum. Tabii biz burada savcının talep ettiği iki şahısla ilgili tutukluluk kararının verilmesini istiyoruz. Sayın Mahkeme şu an bu kararı değerlendirmedi ama ileriki aşamalarda değerlendireceğini tahmin ediyorum. İkinci olarak bir hususun altını çizmek istiyorum. Bu mesele, netice itibarıyla kamuoyunun sürekli şekilde canlı ve gündemde tutması gereken bir meseledir. Yalnızca 78 canımız için değil. Gerçekten yargılamayı seyreden arkadaşlar, burada organize bir kötülük ve organize bir cinayet şebekesi olduğunu çok açık bir şekilde görmüşlerdir" ifadelerine yer verdi.

"Belediye başkanı bu otelde konaklamış mıdır?"

Bolu Belediyesi’nin ihmalinin olduğunu dile getiren Yüksel Gültekin, "Bakın, burada bir çürümüşlük var. Yalnızca para ışığına bürünmüş ailelerin çürümüşlüğü değil; İl Özel İdaresi’nin sorumluluğu da var. 13 Aralık’ta müracaat ediliyor deniyor ama sonra 13 Ocak’a çekiliyor. Kayıtlar sonradan düzeltiliyor. Bu aşamada denetime gidiliyor. Belediyenin inanılmaz bir ihmali söz konusu. On kriter üzerinden dokuzunun eksik olduğu tespit ediliyor. Yani neredeyse kibriti çaksanız alev alacak bir pozisyonda otel. Ama bundan sonraki devriye kim giriyor? Kimler karar veriyor? Basit bir itfaiye eri mi? O gün izinli olduğunu söyleyen itfaiye müdürü mü? ‘Ben evraklara bakmam, şefim baksın’ diyen belediye başkan yardımcısı mı? Ben bu meselede bu kişilerin karar verici olamayacağını düşünüyorum. Bu mesele kesinlikle savcılık tarafından derinleştirilmeli. Biz de derinleştireceğiz. Bu belediyeyle, bu ailenin otelleri arasındaki ilişkilerin ortaya çıkması lazım. Belediye başkanı bu otelde konaklamış mıdır? Belediye organizasyonları burada yapılmış mıdır? Bu organizasyonlar gerçek değerinin altında mı fiyatlandırılmıştır? Bu belediye meselesi çok önemli. Yerel yönetimlerle ilgili kısmı basit açıklamalarla geçiştirilebilecek bir konu değil. Maalesef bugüne kadar bu meselede belediye başkanı ortada yok. Şehrin belediye başkanı bir kere bile duruşmaya gelmedi. Basında kuşlar ve böceklerle ilgili demeçlerini görüyoruz ama böyle bir faciada ortada yok. Şehrimde, dünya çapında bir felaket yaşanmışken burada olmayacaksa nerede olacak? Bu olayda pis kokular geliyor burnumuza. Bu meselenin aydınlatılacağına olan inancım tam. Hadise derinleşecektir. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bürokratları hakkında da konuşmak istiyorum. Bu bürokratlar soruşturmalara izin vermemişlerdir. Çalışma Bakanlığı altı aydır dosyayı oyalamaktadır. Çok açık ve net söylüyorum; ben bu ülkeyi merhametli, adil ve güzel yürekli insanların yönettiğine inanıyorum. Bütün mesele, bu olayın Cumhurbaşkanı ve danışmanları tarafından henüz duyulmamış olmasıdır. Ama duyulduğu anda, Gazze’deki, Suriye’deki çocuklar için gözyaşı döken Cumhurbaşkanımızın, bizim 78 evladımızın diri diri yanmasına müsaade etmeyeceğine, sorumlular hakkında gerekli adımları atacağına inanıyorum. Hiç şüphem yok. Allah izin verirse, 22 Eylül’de yalnızca içerideki katil şebekesi değil, onları koruyan bürokratlar da, Turizm ve Çalışma Bakanlığı bürokratları da, idarenin diğer temsilcileri de içeride olacak. Soruşturmalar sürüyor, çok hızlı gelişmeler olacak" diye konuştu.

Otel faciasının ilk duruşması bitti:

"Turizm Bakanı’nın Yunan Adaları’nda gezmesini, botunu otelin önüne çekmesini hangi vicdanla açıklayacağız?"

Turizm Bakanı Mehmet Nuri Gürsoy’a yönelik açıklamalarda bulunan Yüksel Gültekin, "Bu insanlar içeride olmadan, 78 can sahibi olarak konuşuyorum, bizim yüreğimize su serpilmez. Biz yaşadığımız sürece, bu insanların suçlu olduğuna inandığımız sürece, yargılansınlar, aklansınlar, ortaya çıksınlar. 78 canın söz konusu olduğu bir davada, Turizm Bakanı’nın Yunan Adaları’nda gezmesini, botunu otelin önüne çekmesini hangi vicdanla açıklayacağız? Ben bu ülkenin hâlâ güzel insanlar tarafından yönetildiğine inanıyorum. Son kez söylüyorum; göreceksiniz, çok kısa bir süre içinde belki de Danıştay karar beklenmeden, idare kendi içinde bu kişiler hakkında soruşturma açacak ve 22 Eylül’de bu şahıslar huzurumuza çıkacak" dedi.

"Belediye kısmında tam bir Ali Cengiz oyunu söz konusu"

Gültekin son olarak şu ifadelere yer verdi: "Belediye kısmında tam bir Ali Cengiz oyunu söz konusu. Diğer alanlar da farklı değil ama bu bölüm çok daha dikkat çekici. Zaten ev hapsi kararı abestir. Olası kastla yargılanan, çok ağır bir ceza ile yargılanan bir şahsın İrfan Acar’ın ev hapsine alınması zaten başlı başına abestir. Buradaki tüm suçluların olası kastla cezalandırılacağına inanıyorum. Diğer sanıkların neden tutuklu olmadıkları konusunda da mahkemeye saygı duyuyorum ama ciddi bir hayreti de içimde taşıyorum."

Enes Özkan - Emrah Sağıt

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak BEUN Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Bahadır’a ulusal düzeyde önemli görev Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Hastanesi Başhekimi ve Tıp Fakültesi Patoloji Ana Bilim Dalı akademisyenlerinden Prof. Dr. Burak Bahadır, Türkiye genelinde meme sağlığı alanında faaliyet gösteren dernekleri bir çatı altında buluşturan Türkiye Meme Hastalıkları Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği’ne seçildi. Meme sağlığı biliminin gelişimine katkı sağlamak, ulusal ve uluslararası platformlarda bilimsel çalışmaları desteklemek, toplum sağlığına yönelik hizmetler yürütmek ve bu alandaki eğitim, idari ve hukuki düzenlemelerin çağdaş düzeye taşınmasına katkıda bulunmak amacıyla faaliyet gösteren federasyonun yönetiminde yer alan Prof. Dr. Burak Bahadır’ın bu görevi, BEUN’un sağlık alanındaki bilimsel yetkinliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Prof. Dr. Burak Bahadır’ın federasyon yönetimine seçilmesinin üniversite adına büyük bir gurur kaynağı olduğunu ifade etti. Rektör Prof. Dr. Özölçer açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Üniversite Hastanemizin Başhekimi ve değerli akademisyenimiz Prof. Dr. Burak Bahadır’ın, ülkemizin meme sağlığı alanındaki en önemli çatı kuruluşlarından biri olan Türkiye Meme Hastalıkları Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği’ne seçilmesi, üniversitemizin sağlık alanındaki bilimsel birikiminin ve akademik gücünün önemli bir göstergesidir. Hocamızın bu görevde, hem bilim dünyasına hem de toplum sağlığına değerli katkılar sunacağına yürekten inanıyorum. Kendilerini canıgönülden tebrik ediyor, başarılarının artarak devamını temenni ediyorum."
İstanbul Büyükçekmece Belediyesi, TÜYAP Kitap Fuarı’nda edebiyatseverleri yazarlarla bir araya getirdi Büyükçekmece Belediyesi, 42. TÜYAP Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda ‘‘Edebiyatın Her Hali’’ teması çerçevesinde düzenlediği programlarla edebiyatseverleri yazarlarla bir araya getirdi. "Yazar Buluşmaları" programı kapsamında düzenlenen söyleşi ve imza günü etkinliğinde, çocuk ve gençlik edebiyatının önemli isimlerinden eğitimci yazar Birsen Ekim Özen, edebiyat dünyasına dair bilgi ve deneyimlerini okurlarla paylaşırken, etkinliğin ardından "Mavi Gezegende Neler Oluyor" adlı kitabını imzaladı. Okurlarıyla buluştuğu etkinlikte yoğun ilgiyle karşılaştı Büyükçekmece Belediyesi’nin "Yazar Buluşmaları" programı kapsamında düzenlenen söyleşide, çocuk ve gençlik edebiyatına dair önemli değerlendirmelerde bulunan Birsen Ekim Özen, yazarlık serüvenini ve eserlerindeki temaları katılımcılarla paylaştı. Okurlarla etkileşimli bir sohbet gerçekleştiren Birsen Ekim Özen, çocukların hayal gücünü besleyen kitapların önemine dikkat çekti. Yazma sürecinde yaşadığı deneyimlerden örnekler paylaşarak, genç okuyuculara kitap sevgisi kazandırmanın yollarını anlattı. Söyleşinin ardından gerçekleştirilen imza etkinliğinde Birsen Ekim Özen, "Mavi Gezegende Neler Oluyor" adlı kitabını okurları için imzaladı. Kitapseverlerin yoğun ilgi gösterdiği etkinlik, samimi sohbetler ve edebiyat dolu anlara sahne oldu. Etkinlik finalinde Birsen Ekim Özen’e CHP Büyükçekmece İlçe Başkanı Halis Çiçekçi, Büyükçekmece Belediyesi Meclis Üyeleri Nurcan Kalaycı ve Selahattin Öner tarafından plaket verildi.
İstanbul Uyuşturucu soruşturmasında Ezgi Eyüboğlu’nun da aralarında bulunduğu 8 şüpheli gözaltına alındı İstanbul’da ünlü isimlere yönelik yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında, aralarında Ezgi Eyüboğlu’nun da bulunduğu 8 şüpheli gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından ünlü isimlere yönelik yürütülen ’uyuşturucu’ soruşturması sürüyor. Soruşturma kapsamında şüpheliler Ezgi Eyüboğlu ’kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak’ suçundan, Eser Küçükerol ile hakkında yakalama kararı bulunan Kasım Garipoğlu’nun şoförü İsmail Ahmet Akçay ’uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti’ suçundan, Yiğit Macit, Mehmet Ali Gül, Gizem Türedi ve Mehmet Güçlü ’fuhuşa teşvik ve aracılık etme’ suçundan ve Saim Macit ’ruhsatsız silah bulundurmak’ suçundan haklarında operasyon düzenlendi. Düzenlenen operasyon sonucu 8 şüpheli de yakalanarak gözaltına alındı. Sorusturma çerçevesinde, şüpheli Kasım Garipoğlu’nun Sarıyer’de bulunan ikametinde yapılan aramalarda ise 1 adet ruhsatlı tabanca, 1 adet kuru sıkı tabanca, 8 adet uyuşturucu hap, 4 parça kristal şeklinde uyuşturucu madde, 51 adet üzerinde ’Trıbu spirit’ ibaresi bulunan içerisinde uyuşturucu madde olduğu değerlendirilen kartuş kutu, 5 adet uyuşturucu madde olduğu değerlendirilen likit, çok sayıda uyuşturucu madde kullanmaya yarayan aparatlar ile uyuşturucu madde öğütücüsü, 9 deste üstünde ve altında yüzer dolar bulunan boş kağıtların bulunduğu deste ve 19 adet orta kısımları kesik sahte dolar ele geçirildi.
Ankara AK Parti Milli Dayanışma, kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu raporunu TBMM’ye teslim etti AK Parti Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu raporunu TBMM’ye teslim etti. AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Müstakil ve geçici bir kanun olması yönünde bir önerimiz var. Geçiş kanunu geçiş hukuku anlamında değil bir geçici kanun ve müstakil bir kanun bu döneme ilişkin söz konusu" dedi. AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen ve Adalet Komisyonu raporunu teslim etti. Gül, teslim ettikten sonra yaptığı açıklamada, raporlarını Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen ve Adalet Komisyonu başkanı Cüneyt Yüksel ile birlikte terörsüz Türkiye’ye ilişkin AK Parti grubunun komisyondaki üyelerin katkılarıyla Cumhurbaşkanı ve Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla AK Parti grubu partinin görüş ve önerilerini TBMM’ye sunduklarını belirterek, "Çok önemli bir süreç. Bu sürecin, terörsüz Türkiye süreci için kararlı, siyaset liderliği ile yol açan Sayın Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyoruz. Yine Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye teşekkür ediyoruz. Yine süreçteki yapıcı üslubuyla Başkanlığıyla Meclis Başkanımız Sayın Numan Kurtulmuş‘a çok teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı. Gül şöyle konuştu: "Rapor 15 başlıkta 60 sayfalık bir rapor. Çok yoğun bir çalışmayla tüm komisyon üyesi arkadaşlarımızın, partideki yetkili ilgili kurumlarımızla birlikte değerlendirmemizi yaptık, Meclis Başkanımıza sunduk. Burada başlıkları özetlemek gerekirse Türkiye’deki yapılan çalışmaları AK Parti’nin meseleye bakışı, bir diğer başlık AK Parti’nin döneminde atılan tarihi adımları hatırlatan çözüm arayışları, bir diğer başlık özellikle AK Parti hükümeti döneminde yapılan çözüm arayışlarına da vurgu yapan başlık. Türkiye yüzyılı ve terörsüz Türkiye bir başlık. Tespit ve teyit mekanizması olması ve bu mekanizmanın nasıl oluşacağı ne yapacağına ilişkin önerimiz bir diğer başlık. Kamu düzeni ve sürece süreç terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge. Yine ekonomik etkileri uluslararası tecrübeler ve Türkiye modeli ve bu modelin Türkiye’ye özgü Türkiye’nin kendi dinamikleri ile bu çözüme ilişkin nasıl bir model ortaya koyuyor bir diğer başlık. Müstakil ve geçici bir kanun olması yönünde bir önerimiz var. geçiş kanunu geçiş hukuku anlamında değil bir geçici kanun ve müstakil bir kanun bu döneme ilişkin söz konusu. Toplumsal uyum yine bir diğer başlığımız ve tasfiye sonrası da demokratikleşme anlamında Türkiye’nin daha ileri demokrasiye ulaşması anlamında atılması gereken adımlar sayın Cumhurbaşkanımızın Türk, Kürt, Arap hem ülkeye hem bölgeye coğrafyaya nasıl katkıda bulunduğunu anlatan terörsüz Türkiye sürecini başarıya ulaşmasını anlatan sonuç kısmı var."
Muğla ORKÖY’den kırsal mahallelere sıfır faizli 36 traktör Orman Genel Müdürlüğü, Orman ve Köy İşleri Dairesi Başkanlığı (ORKÖY) kedisi ile alınan bir iş makinesi ve 36 traktör Muğla’nın Menteşe ilçesinde düzenlenen tören ile hak sahiplerine teslim edildi. Traktörlerden 29’u Muğla, 7’si ise Aydın iline dağıtımı yapıldı. Orman köylüsünün desteklenmesi ve ekonomik olarak güçlendirilmesini amaçlayan, aynı zamanda kırsaldan kente göçün önüne geçilmesi amacıyla ORKÖY tarafından orman köylülerine yönelik yapılan hibe ve destek programı çerçevesinde gerçekleştirilen iş makinesi ve traktörlerin teslimi töreninde konuşan Muğla Orman Bölge Müdürü Mustafa Ülküdür, Muğla orman Bölge Müdürlüğü olarak 2025 yılında 228 aile ve 1 tarımsal kalkınma kooperatifine toplam 98 milyon 23 bin TL kredi desteği sağladıklarını açıkladı. Türkiye’de ilk defa ORKÖY kredisi ile Ekskavatör alındı Muğla Orman Bölge Müdürü Mustafa Ülküdür, "Muğla orman bölge müdürlüğü olarak orman köylümüzü ORKÖY kredileriyle desteklemeye devam ediyoruz. Muğla ilimizde, 145 aileye ve 1 tarımsal kalkınma kooperatifine 65 milyon 943 bin TL, Aydın ilimizde ise 83 aileye 32 milyon 80 bin TL olmak üzere; Bölge Müdürlüğümüzde 2025 yılında 228 aile ve 1 tarımsal kalkınma kooperatifine toplam 98 milyon 23 bin TL kredi desteği sağladık. Yapmış olduğumuz ORKÖY kredi desteklerinin yüzde 20’si (19 milyon 604 bin TL) hibe, yüzde 80’i (78 milyon 419 bin) sıfır faizle 4 ile 7 yıl arası geri ödeme planıyla verilmiştir. Bugüne kadarki verdiğimiz (süt sığırcılığı, fenni arıcılık, güneş enerjisi, traktör ve tambur) gibi ferdi ORKÖY kredi desteklerinin yanında ilk kez bir Tarımsal Kalkınma Kooperatifine iş makinesi (ekskavatör) alımında ORKÖY kredi desteği sağladık. Yemişendere-Fadıl Tarımsal Kalkınma Kooperatifine ORKÖY kredi desteği ile 5 milyon 373 bin TL verilmiş olup, Kooperatifimize 1 adet 14 tonluk iş makinesi (ekskavatör) kazandırılmıştır" dedi. "Orman köylüsüne verilen desteklerde faiz kaldırıldı" Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, "Bu verdiğimiz desteklerde, faiz tamamen kaldırıldı. Yüzde 20’si hibe olarak kendilerine sunuluyor. Kalan kısmı da faizsiz olarak 4 yıl, 5 yıl geri ödemedi krediler sunuyoruz kendilerine. Ayrıca ev hanımlarına, sadece ev hanımlarına verdiğimiz, mikrokredi diye ifade ettiğimiz bir kredi çeşidimiz de var. 36 tane traktör inşallah yeni sahiplerini bulacak. Biz köylülerimizin bu traktörleri kullanırken kazasız belasız inşallah kendilerine veya bir başkasına zarar vermeden kullanmalarını bu vesileyle kazançlarını arttırmalarını ve mutlu ve bulundukları yerde yaşamalarını arz ediyoruz" dedi. "Alınan traktörler orman köylüsünün gelirine büyük katkı sağlayacak" Muğla Valisi Dr. İdris Akbıyık, "Muğla’nın potansiyeli yüksek, hakikaten turizm ekonominin lokomotifi olmakla beraber tarımda da, ormanda da, madende, mermercilikte, su ürünlerinde her alanda Türkiye’de ilk beşe girecek verimli sektörlerimiz var. Böylelikle tabi bu ORKÖY kredileriyle, faizsiz kredilerle verilen traktörler, yapılan diğer projeler, köylerimizin ekonomik gelirine büyük katkı yapacak ama bizim hayatımızda en önemli parçası olan ormanlarımızın da korunmasında onlara ekstra bir ayrı moral gücü olacak" dedi. Konuşmaların ardından 29’u Muğla, 7’si Aydın iline olmak üzere 36 adet traktör ve bir iş makinesinin anahtarları Vali ve diğer protokol tarafından hak sahiplerine teslim edildi.