ÇEVRE - 09 Mayıs 2025 Cuma 19:06

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Bolu’da ziraat odası başkanlarıyla bir araya geldi

A
A
A
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Bolu’da ziraat odası başkanlarıyla bir araya geldi

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Bolu’da ziraat odası başkanlarıyla bir araya geldi ardından don olayından etkilenen kiraz bahçelerinde incelemede bulundu.


Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Bolu’ya gelerek il ve ilçe ziraat odası başkanlarıyla bir araya geldi. Ardından, don olayından etkilenen Örencik köyündeki kiraz bahçelerinde incelemelerde bulunan Bayraktar, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Yaşanan don olaylarının tarihin en büyük afetlerinden biri olduğunu ifade eden Bayraktar, "Türkiye’de hava sıcaklıkları eksi 15, hatta eksi 20 derecelere kadar düştü. Ben bu yaşıma kadar böyle büyük bir afet görmedim. Bu olay, tarihimizin en büyük afetlerinden biri olarak kayıtlara geçti. Şu an tarihimizin en büyük afetini yaşıyoruz. Ne yazık ki bu felaketi 65 ilimizde hissettik. Afetin boyutunu ve tarımsal üretime verdiği zararı değerlendirdiğimizde, bazı ürünlerde üretimin yetersiz kalacağı açıkça görülüyor. Bu ürünlerin başında fındık geliyor. Ayrıca bazı meyve ve sebzelerde de ciddi zararlar var. Bolu Merkez, Seben, Göynük ve Mudurnu ilçelerimizde bazı ürünlerde, özellikle meyve bahçelerinde ciddi zarar oluşmuş. Bu zarar oranları yer yer yüzde 100’e kadar ulaşıyor. Örneğin gezdiğimiz bu bahçede zarar oranı neredeyse yüzde 100. Yani Bolu ilimiz de bu don afetinden ciddi şekilde etkilenmiş durumda" dedi.



"Çiftçilerimizin borçlarının yapılandırılması gerekiyor"


Üreticilerin üretime devam edebilmesi için desteklenmesi gerektiğini ifade eden Bayraktar, "Çiftçilerimiz bu sene ürettikleri ürünlerden para kazanamayacak. Bu net görünüyor. Şimdi ve her çiftçimiz aşağı yukarı bankalara borçlu. Çok farklı bankalara borçlu. Yani çiftçimiz diyor ki, ‘Bizim bahçede kalmamız lazım. Bu ürünlere daha fazla bakım yapmamız lazım.’ Gerçekten bu zarar gören bahçeler daha fazla bakım istiyor. Daha fazla masraf istiyor. Başta gübre olmak üzere bu girdilere erişim olmazsa, bu bahçeleri toparlayamayız. Bazı yerlerde dallar yandı, gövdeler zarar gördü. Bu da önümüzdeki yıllarda meyve tutumu olmayacak anlamına geliyor" ifadelerine yer verdi.


Bayraktar, üreticilerin taleplerini Cumhurbaşkanı, Maliye ve Çalışma Bakanlarına ilettiğini vurgulayarak, borçların yapılandırılmasını beklediklerini söyledi.



"Gençlerimizi tarımda tutamıyoruz"


Tarımda genç nüfusun giderek azaldığını ifade eden Bayraktar, "Gençlerimizi tarımda tutamıyoruz. Yani 18-32 yaş arası gençlerimiz tarımda yüzde 5’e kadar düştü. Bu ne demektir? Artık gençler göç ediyorlar. Asgari ücretle çalışıyorlar ama tarımda çalışmak istemiyorlar. Bunlara pozitif ayrımcılık yapalım. Gençlerimizin sosyal güvenlik primlerini devlet tarafından ödesin. O 8-9 bin lira prim ödenirse, bu çiftçilerimizi sahada tutabiliriz dedik. Onu da not ettiler. İnşallah orada bir gelişme yaşarız" diye konuştu.



"Türkiye su fakiri olacak"


İklim değişikliğine de dikkat çeken Bayraktar, Türkiye’nin 2030 yılına kadar su fakiri ülke olacağını belirterek, "Akdeniz Havzası ve bu havzada bulunan ülkeler, Türkiye de başta olmak üzere su sıkıntısı çekecek, kuraklık yaşayacak. Şu an bin 300 metreküp olan su kullanma potansiyeli, bin metreküpün altına düşecek. Bu ne demektir? Bazı yerlerde su isteyen bitkilerden vazgeçeceğiz demektir. Mecburuz buna, çaremiz yok. Ama bununla ilgili tedbirlerin şimdiden alınması lazım. Suyu kaynağından çiftçiye ulaştırıncaya kadar yüzde 40’ını kaybediyoruz. Sistemlerimiz çok açık geliyor. Bir kısmı da rehabilite edilmemiş durumda. Sulama oranında yüzde 70’ler mertebesinde sulamaya açılamayan 2 milyon hektar arazimiz var. Vahşi sulama işi bitti. Çünkü suyun yüzde 77’sini biz kullanıyoruz. Ama bazı yerlerde hâlen vahşi sulama devam ediyor. Buna, bu tür bir ülkenin tahammül etmesi mümkün değildir. Tüm çiftçilerimiz muhakkak surette basınçlı sulama sistemlerine geçmek zorunda. Tarım Bakanlığı, havza bazlı destekleme modeliyle bir planlama geliştiriyor. Hangi havzada hangi ürüne destek verilecekse bunu açıklayacaklar. Bazı havzalarda bazı ürünlere bu nedenle destek verilmeyecek. Belki o ürünlerden vazgeçeceğiz. 2030 yılından sonra su kullanım miktarı çok düşeceği için, bunun tedbirlerini almamız için çok zaman kalmadı. Şimdiden almamız lazım. Alamazsak ne olur? Ülkenin gıda güvenliğini sağlayamaz" dedi.



TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Bolu’da ziraat odası başkanlarıyla bir araya geldi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Düzce Valiliğinden "polisin vatandaşı darp" iddiasıyla ilgili açıklama Düzce Valiliği, polis ekiplerinin bir vatandaşı tartakladığı iddiasıyla ilgili yapılan incelemede, haberde belirtildiği gibi polis ekibince herhangi bir darp olayının gerçekleşmediği, şüphelinin görevli polise hamlede bulunması üzerine polis memuru tarafından bu temasın engellediğinin anlaşıldığı, maksadını aşan haber ve hakaret içeren yorumlarda bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu açıkladı. Düzce Valiliğinden yapılan açıklamada, "Bazı sosyal medya hesaplarından ‘Düzce Atatürk Bulvarı’nda gerginlik. Polisin tutumu tepki çekti’ başlığıyla verilen paylaşımlarla ilgili yapılan incelemede; 20 Aralık 2025 günü saat 00.12 sıralarında Atatürk Bulvarı giriş kısmında bulunan otobüs durağı civarında kavga eden şahısların bulunduğu ihbarı üzerine olay yerine polis ekibinin sevk edildiği, polis ekibince olay yerine intikal edildiğinde, mahalde bulunan esnaflar tarafından çevreye rahatsızlık verdiği belirtilen H.Y ve O.Y’nin alkollü oldukları belirtilerek şahısların bölgeden uzaklaştırılması talep edilmiş, polis ekibince şahıslar bölgeden uzaklaştırılmıştır. Söz konusu video, olay yerini gören mobese ve mahalde bulunan iş yerlerine ait kameralar birlikte incelendiğinde; haberde belirtildiği gibi polis ekibince herhangi bir darp olayının gerçekleşmediği H.Y.’nin görevli polis memuruna hamlede bulunması üzerine polis memuru tarafından bu temasın engellediği, ayrıca yine aynı video görüntülerinde polis memuru için iddia edilen ‘oğlunun yanında yapıştırırım seni’ söyleminin ’oğlunun yanında yakışmıyor sana’ şeklinde olduğu, mevcut müdahale ve sözlü ikazların zor kullanma yetkisinin orantılılık ilkesi kapsamında, yerinde ve yeterli olduğu anlaşılmıştır. Bahse konu olayla ilgili görevli polis memurları için sosyal medya üzerinde yapılan maksadını aşan haber ve hakaret içeren yorumlarda bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur" denildi.
Bursa Prysmian işçileri Mudanya’da yürüdü Bursa’da Birleşik Metal-İş Sendikası üyesi Prysmian fabrikası işçileri, MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi (TİS) sürecine ilişkin alınan eylem kararları kapsamında Mudanya’da yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Edinilen bilgilere göre, Prysmian fabrikasından çıkan işçiler Mudanya BUDO Meydanı’na kadar yürüyerek eylemlerini sürdürdü. Yürüyüşün ardından meydanda toplanan işçiler, taleplerini kamuoyuyla paylaştı. Eyleme; Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Özkan Atar, Genel Örgütlenme Sekreteri Fehmi Elmacı, Bursa Şubesi yöneticileri, Prysmian İşyeri Sendika Başkanı Ekrem Şaş, işyeri temsilcileri ve çok sayıda sendika üyesi katıldı. Yürüyüş boyunca işçiler, "Metal işçisi direnişin simgesi", "İşçiler açken patronlara huzur yok", "Direne direne kazanacağız" ve "Sadaka değil, toplu sözleşme" sloganları attı. Birleşik Metal-İş Sendikası, yürüyüş ve basın açıklamasına ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 24 Aralık’ta açıklanan eylem kararlarının kararlılıkla sürdürüldüğünü belirtti. Açıklamada, Genel Başkan Özkan Atar’ın, metal işçilerinin patronların dayattığı sefalet şartlarına boyun eğmeyeceğini, kazanılmış hakların gasp edilmesine izin verilmeyeceğini ve haklı talepler için mücadelenin sonuna kadar sürdürüleceğini vurguladığı ifade edildi. Eylem, yapılan basın açıklamasının ardından olaysız şekilde sona erdi.