ASAYİŞ - 26 Ocak 2025 Pazar 15:24

Yanan otelin sahibi: "Duman dedektörleri devreye girdi"

A
A
A

Bolu’da 78 kişiye mezar olan Grand Kartal Otel’in tutuklanan sahibi Halit Ergül’ün ifadesi ortaya çıktı. İfadesinde, en son denetimin 15 Aralık’ta Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapıldığını ve yangınla ilgili herhangi bir eksikliğin tespit edilemediğini söyleyen Ergül, "Yangına karşı alarm sistemi vardı ancak büyük ihtimalle yangının başlangıcında bu sistem hasar aldığı için çalışmadı. Duman dedektörleri devreye girdi" dedi.

Halit Ergül, savcılıktaki sorgusunda, yangına karşı her türlü önlemi aldıklarını öne sürerek, otele en son denetimin 15 Aralık’ta Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapıldığını söyledi. Ergül, "Yangınla ilgili herhangi bir eksiklik tespit edilmedi. Yangına karşı alarm sistemi vardı. Ancak büyük ihtimalle yangının başlangıcında bu sistem hasar aldığı için çalışmadı. Duman dedektörleri devreye girdi. Otelde 2 yılda bir, sezon açılışından önce yangın tatbikatı yapılır. Tatbikatlara bütün personel katılır. Otelde yangın halinde her odada kişilerin kaçacağı yeri gösteren kaçış planları vardır. Bu kaçış planları doğrultusunda ışıklı yol gösteren tabelalarımız da mevcuttur" dedi.

Yanan otelin sahibi: Yangının başladığı mutfaktan aşçıbaşının sorumlu olduğunu ifade eden Ergül, "Anormal bir şey görüldüğünde aşçıbaşının tekniğe haber vermesi gerekiyordu" diye konuştu.

Enes Özkan - Emrah Sağıt

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Yıldırım’da tarih gün yüzüne çıkacak Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Setbaşı-Yeşil-Emirsultan tarihi aksına yönelik bölge sakinleriyle istişare toplantısı gerçekleştirdi. Yıldırım Belediyesi, Osmanlı’nın kurucu başkenti olan Bursa’da Hanlar Bölgesi kadar değerli bir aks olan Setbaşı- Yeşil- Emirsultan Bölgesi’nde önemli bir çalışmayı hayata geçirmeye hazırlanıyor. Yıldırım Belediyesi, Setbaşı’ndan başlayan Yeşil Camii ile Emirsultan Camii ile devam eden tarihi aksta; turizm potansiyelinin kullanılması için yoğun yapılaşma, otopark gibi sorunlar bulunan bölgede hem tarihi dokunun ortaya çıkartılması hem de bölge sakinlerinin talebine cevap verilerek inanç turizminin gelişmesine imkan sağlanması kaydıyla kentsel tasarım ve fikir yarışması düzenliyor. Proje ile ilgili Uludağ ve Bursa Teknik Üniversitesi, Mimarlar Odası Bursa Şubesi ile görüşmeler yapıldı ve yarışma projesi hazırlandı. Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, son olarak bölgeyi iyi bilen mahalle sakinleri ile bir araya gelerek fikir teatisinde bulundu. Gerçekleştirilecek çalışma ile birlikte alanın turizm potansiyelinin harekete geçirilmesi, yaya ulaşımı, sosyal donatı ve otopark ihtiyaçlarının karşılanması ile birlikte Yıldırım’ın önemli değerlerinin gün yüzüne çıkması planlanıyor. Setbaşı- Yeşil- Emirsultan tarihi aksının Bursa’nın turizmine ve tarihi kimliğinin ön plana çıkmasına önemli katkılar sağlayacağını ifade eden Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, "Kadim şehrimizin en önemli odak noktalarından olan Setbaşı, Yeşil ve Emirsultan Külliyelerini kent merkezine bağlayacak Setbaşı-Yeşil-Emirsultan tarihi aksının canlandırılmasıyla ilgili bölge sakinlerimizle istişare toplantısı gerçekleştirdik. Ortak akılla ortaya koyacağımız yol haritası ile birlikte bölgeye gelen misafirlerimizin bu manevi atmosferi soluyabilecekleri bir iklim oluşturmak istiyoruz" dedi.
Kütahya Prof. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu: "Türkiye, terörle 55 yıldır sınanıyor, artık çözüm zamanı" Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Uygulama ve Araştırma Merkezleri Koordinatörü, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Şeyhanlıoğlu, Türkiye’nin terör ve PKK terör örgütüyle mücadelesine dair önemli açıklamalarda bulundu. Şeyhanlıoğlu, Türkiye’nin 1970-80 arasında sağ-sol çatışmalarıyla ve 12 Eylül darbesinden sonra özellikle PKK’nın ilk silahlı eyleme başladığı 1984 yılından bu yana terörle mücadele sürecinin, maliyetinin 2 trilyon dolara yakın olduğunu belirtti. Seyhanlıoğlu, Türkiye’nin geçmişte terör sorununu çözmek için ciddi icraatlarda bulunduğu ve farklı yollar denediğini hatırlatarak, "Özellikle 1988-93 yıllarında Rahmetli Özal ve Demirel dönemlerinde ciddi bir çözüm arayışı olduğu ancak bunun da özellikle 1993 yılında başlayan faili meçhul cinayetlerle (Uğur Mumcu, 33 Er’in Elazığ- Bingöl karayolunda şehit edilmesi, Adnan Kahveci, Eşref Bitlis ve Turgut Özal’ın da değişik kazalarla kurban olması) iç ve dış sebeplerle iç barış süreci tersine döndü. 2014’te ise özellikle Erdoğan’ın liderliğinde yeni bir çözüm süreci başlatıldı ancak o da Gezi Parkı, 6-8 Ekim olayları, Çukur Savaşı ve 15 Temmuz darbesiyle akamete uğratıldı. Bütün bu süreçler Türkiye’nin güçlenme dönemlerine kasıtlı olarak denk getirilmiş ve tüm bu süreçlerde PKK, mayın olarak kullanılmış ve iç ve bölgesel barış çabaları nedeniyle başarısız oldu" dedi. Terörün yalnızca Türkiye’nin değil, Irak ve Suriye başta olmak üzere bölgenin de istikrarını tehdit ettiğini vurgulayan Şeyhanlıoğlu, PYD’nin Suriye’de ABD tarafından kurumsallaştırıldığını, İsrail ve Batılı ülkeler tarafından desteklendiğini söyledi. "PKK/PYD, büyük İsrail için batılı ülkeler tarafından destekleniyor" Şeyhanlıoğlu, özellikle ABD, İngiltere ve İsrail’in PYD’yi desteklediğini belirterek, "Bugün Suriye’de PYD, 100 bin kişilik bir terör şebekesine dönüştürüldü. Ellerindeki tank savarlar İsveç yapımı, hava araçları ABD yapımı, sığınak ve tüneller Fransız yapımı Batı, bu mankurt örgütü silahlandırıyor ve maddi ve manevi olarak destek sağlıyor" ifadelerini kullandı. Örgütün 1984-2004 yılları arasında Suriye, Lübnan ve Irak’ta kurumsallaştırıldığımı belirten Şeyhanlıoğlu; ancak 2004 yılında ilk PKK’nın yüzde 96 saha elemanlarıyla örgütün başarısızlığı, Türkiye’nin AK Parti iktidarında normalleşmesi, ABD’nın Musul işgal Komutanının politikalarının ters yüz olması sonucu örgüt Nizamettin Taş liderliğinde PKK’yı tasfiye edip Barzani’ye (Erbil-2007) bağlandı. Dağılan örgüt bu tarihten ancak 3 yıl sonra Almanya’nın desteğiyle yeni bir yapılanmaya girdi. Bu nedenle ismi aynı olsa da ikinci bir örgüt kuruldu. Bu nedenle "Öcalan’ın PKK üzerindeki etkisi azaldı. 2004’te PKK’nın ilk versiyonu kapandı, ancak 2007’de farklı bir yapı ortaya çıktı. Yeni PKK, Öcalan’ı dinler mi? Diye sorsanız "Hayır, dinlemez diyorum" dedi. Mart 2011 tarihinden itibaren dıştan kundaklı Suriye iç savaşının başlamasıyla, bu dönemde Irak ve Suriye’de hem çözüm süreci hem de DEAŞ ve PKK üzerinde saha çalışması yapan ve Kerkük’te bir süre kimliği belirsiz bir örgüt tarafından ekibiyle birlikte alıkonulan Şeyhanlıoğlu durumu şöyle açıkladı: "2011 yılı Ağustos ayında Celal Talabani’nin evinde Suriye Güvenlik Danışmanı Ali Memlük, Asıf Şevket, Murat Karayılan, Bahoz Erdal ve Kasım Süleymani arasında yapılan toplantıyla PYD, Fırat’ın doğusu ve Suriye’nin kuzeyinde kurumsallaştırıldı. ABD Ortadoğu Özel temsilcisi Bred McGurk da, Rakka ve Deyrizor’daki Tay ve Şammar aşiretleri de buna dahil ederek DSG’yi kurdu. ABD böylece PKK bitse de boynuzu geçen kulak misali PYD’yi İsrail’e Davud Koridoru ile eklemek için kurumsallaştırdı. Hedef büyük İsrail’idir" diye konuştu. "Türkiye son kez bu Sorunu çözmek istiyor" MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin mecliste yaptığı bir konuşmayı hatırlatan Şeyhanlıoğlu, "Bahçeli, ‘Öcalan örgütü kurduğunu söylüyorsa, şimdi dağıtsın’ dedi. Türkiye artık bu sorunu çözmek istiyor ve son kez bir çözüm süreci yürütülüyor" diye konuştu. Ancak Öcalan da örgüt gibi piyondur ve bunun arkasında İsrail vardır. Türkiye’nin Suriye’deki terör unsurlarına karşı da net bir tavır sergilediğini vurgulayan Şeyhanlıoğlu, "PYD’nin elindeki ağır silahlar ne olacak? Türkiye, bunların Suriye Milli Ordusu bünyesinde eritilmesini öneriyor. Türkiye, bölgenin istikrara kavuşmasını istiyor. Öcalan örgüt üstünde etkili olabilir mi? Hayır Bu nedenle, çukur savaş gibi en kötü senaryoya karşı hazırlıklı olalım" dedi. Şeyhanlıoğlu, Türkiye, Irak ve Suriye’nin ortak bir ekonomik ve siyasi iş birliği modeli geliştirmesi gerektiğini belirterek, "Neden Avrupa Birliği modeli gibi bir iş birliği yapmayalım? Petrol, su, toprak ve yetenekli aç insanlar burada. Bu kaynakları ortak kullanarak bölgede istikrar ve küresel bir güç sağlayabiliriz" dedi. Türkiye’nin terörle mücadelede kararlı olduğunu belirten Şeyhanlıoğlu, "Bu terör ya silah bırakacak ya da Türkiye gerekli askeri adımları atacaktır. Ancak Trump ve Netanyahu’nun düşüncelerine bakılacak olursa Armageddon’a hazırlanıyorlar ve buna karşı etnik ve mezhep üstü, ortak askeri güç dahil olarak Bereketli Hilal Birliğinin kurulması gerektiği" ifadelerini kullandı.
Antalya 90 bin dönüm ovanın sahipleri hiç bu kadar kalabalık görülmedi Antalya’nın İbradı ilçesi Ormana Mahallesi sınırları içerisinde yıllar önce doğaya bırakılan ve bugün sayıları bini aşkın yurt edindikleri 90 bin dönümlük Eynif Ovası’nın sahipleri yılkı atları, ilk kez sayıları yüzü aşkın şekilde bir arada görüldü. Ovaya güzellik katan renk renk vahşi atların oluşturduğu görsel şölenler dron ile görüntülendi. 90 bin dönümlük ova belgesellere konu oldu Toroslar’ın, Akdeniz ile İç Anadolu’yu bıçak gibi kestiği bölgede yer alan ve belgesellere konu olan Eynif Ovası’nda yavruları ile doğaya ayrı bir güzellik katan atları izlemek üzere her yıl dünyanın dört bir yanından ziyaretçiler geliyor. Yılkı atları ise ovada yaklaşık 50 sürü halinde yaşıyor. Gruplar halinde yavruları ile aile halinde yaşayan rengarenk yılkı atlarının vahşi yaşamları dron ile görüntülendi. Yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı Antalya’nın İbradı ilçesi Ormana Mahallesi Eynif Ovası’nda yaşayan ve her yıl yavrulayarak sayıları bini geçen yılkı atları, bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlerden büyük ilgi görüyor. Su ve yiyecek sorunu yaşamayan ve zamanla çoğalan atlar sürü halinde geziyor. Ormanları, barındırdığı yaban hayvanları, mağarası ve ovasıyla dikkati çeken bölgenin "vahşi güzelliği" diye nitelendirilen yılkı atları, Eynif’in turizm potansiyeli olarak da görülüyor. Toroslar’ın, Akdeniz ile Anadolu’yu bıçak gibi kestiği bölgede yer alan Eynif Ovası’nda özgürce dolaşan atları izlemek üzere her yıl dünyanın dört bir yanından ziyaretçiler geliyor. Yılkı atlarının Osmanlı dönemine kadar dayandığı ve bu atların Osmanlı’nın süvari birliklerinden gelmekte olan bir at soyu olduğu biliniyor. Özgürlüklerine düşkünler Özgürlüklerine düşkün olmalarıyla bilinen yılkı atları, kendilerine yaklaşılmasına izin vermiyor. Yılkı atlarını fotoğraflamak isteyenler ise ancak uzaktan fotoğraflayabiliyorlar. Özgürlüklerinden taviz vermeyen yılkı atları 10-12 attan oluşan gruplar halinde dolaşıyor. Bu grupların liderleri bir erkek olurken, diğerleri ise kısraklardan oluyor. Kışın zor şartlarında ve kurtların saldırılarına karşı bu şekilde mücadele eden yılkılar, kışları çam ormanlarının altlarını sığınak olarak kullanıyorlar.
Bursa Genç müzisyenler profesyonellere taş çıkarttı Osmangazi Belediyesi tarafından gençlerin müzik alanındaki yeteneklerini sergilemelerine fırsat tanımak amacıyla düzenlenen Liseli Orkestralar Yarışıyor’un finali, birbirinden başarılı gençlerin performanslarına sahne oldu. Genç müzisyenlerin performanslarıyla profesyonellere taş çıkardığı final gecesi sonunda, dereceye giren müzik gurupları ödüllendirildi. Müziğe ilgi duyan gençlerin yeteneklerini erken yaşta keşfetmelerinin yanında seslerini de duyurmalarına da imkan sağlayan Liseli Orkestralar Yarışıyor’a toplam 39 okul kayıt yaptırdı. Ön elemelerde jüri üyelerinin değerlendirmesi sonucunda 17 okuldan toplam 27 müzik gurubu finallerde olmaya hak kazandı. Elemeleri geçerek finale kalan müzik grupları, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Osmangazi Salonu’nda düzenlenen final gecesinde dereceye girebilmek için performanslarını sergiledi. En iyi kız solist, en iyi erkek solist, en iyi orkestra, en iyi beste ve en iyi enstrüman kategorilerinde dereceye girebilmek için sahneye çıkan liseli gençler, salonu dolduran seyircilere müzik dolu bir gece yaşattı. Final gecesinde sahne alan Grup Date de şarkıları ve sahne performansı ile dinleyenleri mest etti. Osmangazi Gençlik Orkestrası ve Korosu da verdiği konser ile geceye renk kattı. Emekli Müzik Öğretmeni Alpay Mumcu’nun koordinatörlüğünde yapılan yarışmanın jürisinde Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ayhan Helvacı, Bursa Devlet Senfoni Orkestrası keman sanatçısı Esra Kurtuluş, prodüktör menajer Özgür Ögöz, müzisyen İstem Doruk Koman, şan eğitmeni Fatma Muslu, piyano eğitmeni Kerem Yunmuş ve maestro Turgay Paksoy yer aldı. Yarışmanın sonunda her kategoride birincilere 10 bin, ikincilere 7 bin 500, üçüncülere ise 5 bin lira değerinde hediye çeki verildi. Jüri özel ödülüne layık orkestra da 10 bin lira değerindeki hediye çekinin sahibi oldu. Yarışmada dereceye giren gençlere ödüllerini Osmangazi Belediye Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir takdim etti.