ASAYİŞ - 13 Temmuz 2025 Pazar 13:10

Yangında oğlunu kaybeden psikiyatrist anne: "Mesleğimi yapabiliyor olsam tedavi ederdim sizi"

A
A
A
Yangında oğlunu kaybeden psikiyatrist anne: "Mesleğimi yapabiliyor olsam tedavi ederdim sizi"

Grand Kartal Otel faciasında 18 yaşındaki oğlunu kaybeden Psikiyatrist anne Zeynep Kotan, "Halit, Emir, Ceyda, Emine, Elif ve diğerleri psikolojinizi bozduysam özür dilerim. Mesleğimi yapabiliyor olsam tedavi ederdim sizi. Ne yazık ki mesleğimi yapamıyorum" diye konuştu.


Bolu Grand Kartal Otel’de 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı yangın faciasının ilk duruşması devam ediyor. 19’u tutuklu 32 sanığın yargılandığı 7’nci gününde müşteki beyanlarına devam edildi. Yangında 18 yaşındaki oğlu Ömür Kotan’ı kaybeden anne Zeynep Kotan ve baba Vahap Ozan Kotan, müşteki sıfatıyla beyan verdi.



"Bu ailenin belgeselinin olacağına inanıyorum"


Her gece uyumadan önce oğlunun dumanlar arasında arkadaşıyla birlikte kaldığı sahneleri düşündüğünü söyleyen acılı baba Psikiyatri Uzmanı Vahap Ozan Kotan, "Öncelikle kendimi tanıtarak başlamak istiyorum. Ben psikiyatristim. Ben burada ona layık olamadığımı düşündüğüm oğlum Ömür Kotan’ın babası olarak konuşmaya çalışıyorum. 6 aya yakın süredir her gece uyumadan önce son düşündüğüm sahnelerden bahsetmek istiyorum. O sahnelerde Ömür (Ömür Kotan) ve Eren (Eren Bağcı) dumanların arasında insanları kurtarmaya çalıştıkları sahne. Her gece 36 çocuk ne kadar acı çekti, kaç dakika sürdü, ben bu sahneleri düşünerek uykuya dalabiliyorum. Mesleğim gereği ne ilaç alınması gerektiğini biliyorum. Hastalarıma önerdiğim ilaçlardan kullanarak uyuyabiliyorum. Ama uyandığımda da aklıma yine ilk gelen düşünceler bunlar. Öleceğim güne kadar bu şekilde uyuyacağımı biliyorum. 7 gündür trajikomedi izliyorum. Görmedim, duymadım, bilmiyorum, hatırlamıyorum. Seri katil filmleri görüyoruz, bu ailenin (Ergül ailesi) belgeselinin olacağına inanıyorum" dedi.



"Mesleğimi yapabiliyor olsam tedavi ederdim sizi"


"Sizin çocuklarınızı, siz gibilerden korumak için dimdik ayaktayız" diyen yangında yaşamını yitiren Ömür Kotan’ın annesi Psikiyatri Uzmanı Zeynep Kotan, "Yaşadıklarımdan sonra insanlara nasıl merhem olacağını bilmeyen bir hekimim. Şuan da çalışamıyorum. Kendi dünyam kapkaranlıkken insanların elinden nasıl tutabilirim bilmiyorum. Uyuma Emir Aras dinle. Halit, Emir, Ceyda, Emine, Elif ve diğerleri psikolojinizi bozduysam özür dilerim. Mesleğimi yapabiliyor olsam tedavi ederdim sizi. Ne yazık ki mesleğimi yapamıyorum. Kötülük çetesi bizler sizlerin karşısında dimdik ayaktayız. Sizin çocuklarınızı siz ve sizin gibilerden korumak için ayaktayız. Siz umutsuz vakasınız. Ben kolu kanadı kırılmış ama ayakta duran bir anne olarak sizlerin karşısında dimdik ayaktayım" ifadelerine yer verdi.


Ayrıca Zeynep Kotan, Grand Kartal Otel’de bulunan kayak okulunun kaçak olduğunu ve okulun sahibi Metin Güneş’in de soruşturmaya dahil edilmesini talep etti. Ayrıca müşteki avukatı tarafından salonda kronometre açılarak 1 dakika sessizlik sağlandı. Sanıklara zamanın değeri gösterildi.



Yangında oğlunu kaybeden psikiyatrist anne: "Mesleğimi yapabiliyor olsam tedavi ederdim sizi"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara MHP Lideri Bahçeli: "Türk dili; millet olma şuurunu besleyen, tarih bilincini diri tutan ve kültürel sürekliliği temin eden temel sütundur" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü; kökü mazinin derinliklerine uzanan, istikbale yönelen büyük Türk milletinin müşterek hafızasını, irfanını ve tarihi yürüyüşünü idrak etmeye imkan sunan müstesna bir gündür" dedi. MHP Genel Başkanı Bahçeli, 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü dolayısıyla yazılı mesaj yayımladı. "15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü; kökü mazinin derinliklerine uzanan, istikbale yönelen büyük Türk milletinin müşterek hafızasını, irfanını ve tarihi yürüyüşünü idrak etmeye imkan sunan müstesna bir gündür" diyen Bahçeli, mesajında bugünün önemine değinerek şu ifadeleri kullandı: "Türk dili; millet olma şuurunu besleyen, tarih bilincini diri tutan ve kültürel sürekliliği temin eden temel sütundur. Altaylar’dan Balkanlar’a, Hazar havzasından Akdeniz’e uzanan geniş coğrafyada Türkçenin taşıdığı anlam dünyası; birlik fikrini pekiştiren, dirliği esas alan ve kardeşlik hukukunu muhafaza eden bir medeniyet tasavvurunu yansıtmaktadır. Bu itibarla, Türkçenin tarihi derinliğini ve ifade kudretini tahkim etmek; onu yozlaşmadan, yabancılaşmadan ve anlam kaybından uzak tutarak gelecek nesillere güçlü, sahih ve köklü bir miras halinde intikal ettirmek, kültürel sürekliliğin teminatı olmanın yanında milli varlığın korunmasına yönelik stratejik bir sorumluluk mahiyeti taşımaktadır. 15 Aralık Dünya Türk Dili Ailesi Günü vesilesiyle; Türk diline emek veren ilim insanlarını, münevverleri ve gönül erlerini selamlıyor; Türk milletinin diliyle, kültürüyle ve ülküsüyle ilelebet var olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum."