ASAYİŞ - 22 Aralık 2022 Perşembe 13:41

Arabayla takip ettikleri anne ve kızı döverek hastanelik ettiler

A
A
A
Arabayla takip ettikleri anne ve kızı döverek hastanelik ettiler

Burdur’da bir kurumda sekreter ve temizlik elemanı olarak çalışan kadın ile kızı, iş çıkışı araçla takip ederek evlerinin önünde darp edildikleri iddiasıyla şikayetçi oldu.

Burdur’da bir kurumda sekreter ve temizlik elemanı olarak çalışan kadın ile kızı, iş çıkışı araçla takip ederek evlerinin önünde darp edildikleri iddiasıyla şikayetçi oldu. Darp anı ise güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.


Olay, 17 Aralık Cumartesi günü saat 20.30 sularında Burdur Yenimahalle 42013 sokakta meydana geldi. Kızı ile iş yerine temizlik yapmaya giden Gülbiye Cesuroğlu, işi bittikten sonra evine giderken kendilerini araçla takip eden E.B ve Ş.A tarafından darp edildi. Güvenlik kamerasına da yansıyan görüntülerde arkalarından yanaşan bir araç sokak ortasında duruyor ve isminin E.B. olduğu öğrenilen kişi araçtan inip Gülbiye Cesuroğlu ve kızının yanına giderek tartışmaya başlıyor. Daha sonra tartışmanın büyümesiyle anne ve kızı darp etmeye başlıyor. Arbede sırasında araçtan isminin Ş.B olduğu öğrenilen kadın inerek Gülbiye Cesuroğlu ve kızına saldırıp kavga sırasında yere düşen Gülbiye Cesuroğlu’nu yerde tekmeliyor. Gülbiye Cesuroğlu ve kızını darp eden E.B ve Ş.B mahallelinin toplanmasıyla olay yerinden kaçarak uzaklaşıyorlar. Aldığı darbeler sonucu olay yerinde bayılan Gülbiye Cesuroğlu mahallelinin 112 Acil Durum Merkezine haber vermesiyle gelen ambulans tarafından hastaneye kaldırıldı. Burnunda ve parmaklarında kırıklar olduğu tespit edilen Gülbiye Cesuroğlu kızı ile birlikte darp raporu alarak şikayetçi oldu.


Olay ile ilgili açıklama yapan Gülbiye Cesuroğlu, "Yanımda staj yapan, aynı zamanda kızımın arkadaşı olan kız bize oturmaya gelmek istediğini söylemişti. Biz de temizlik yapmak için iş yerine gideceğimizi söyledik. O da biz de gelebilir miyiz dediklerinde ben de tamam dedim. Biz iş yerindeyken kızın halası Ş.B. geldi. Bana hakaret ederek kızlara temizlik yaptırdığımı, kendi işini kendim yapmam gerektiğini söyledi. Ben de açıklamamı yaparak kendi işimi kendim yapıyorum çocuklar arkadaş oldukları için bizimle gelmek istediler bu yüzden geldiklerini beyan ettim ama kadın hakaret etmeye devam etti. Daha sonra iş yerindeki güvenlik personeli olan arkadaş Ş.B ye “Yeğenlerinizi aldıysanız çıkar mısınız?” diyerek onları dışarıya çıkardı. Kadın bunu hazmedemeyerek damadı olduğunu öğrendiğim E.B ile birlikte bizi arabayla takip ettiler. Sokağımıza girdiğimizde de bizi tekme tokat darp ettiler. Komşumuzun güvenlik kamerası her şeyi çekti. Ben bilincimi kaybetmişim, hastanede açtım gözümü. 7-8 yumruk atmış burun kemiğim ve parmaklarım kırılmış. Suçumuz günahımız olmadığı halde bu durumdayız. Kız çocuğu sonuçta bir şey yapmadık, herhangi bir olayımız da olmadı. Kız da bizi sevdiği için yanımıza geliyordu. Ama bizi darp ederek hastanelik ettiler. Tartışma sırasında E.B. çocuklarımız ile arkadaşlık etmenizi istemiyoruz dedi. Ben de beyefendi biz çağırmıyoruz çocuklar kendi geliyor, ben de kimseye gelme diyemem, evime gelen misafiri kovamam dedim. İşaret ve orta parmağımda çatlaklar var. Burun kemiğim içeri doğru çökmüş. Dün küçük bir müdahale ile düzeltmeye çalıştılar fakat olmadı. Ameliyat olmam gerektiğini söyledi doktor. Psikolojimiz zaten alt-üst oldu. Çocuğuma vurdular, dudağı patladı. Ben çocuklarımı yalnız başıma büyüttüm, kimsenin ezmesine izin veremem” dedi.


Ayrıca Gülbiye Cesuroğlu, "Mağdur olduk, işimiz aksayacak. Ben tek maaşla çalışan, iki çocuk okutan bir anneyim, eşim yok. Gerekenin yapılarak suçluların cezasını çekmesini istiyorum. Bunu bir doktorun, bir okul müdürü yapabiliyorsa okumamış insanları çok görmüyorum. Kadına şiddet o kadar arttı ki kadınlar bitiyor artık. Erkekler savunmasız kadınlara nasıl el kaldırabiliyorlar, öldürebiliyorlar. Mesela daha yeni Denizli’de hemşire arkadaşımız öldürüldü. Bunlara artık dur denmesini istiyoruz. Ben şu ana can güvenliğimden korkuyorum. Dışarı çıkmaya bile korkar oldum. Gerekenin bir an önce yapılmasını istiyorum açıklamasında bulundu.


Konu ile ilgili olarak emniyet birimleri tarafından soruşturma devam ediyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bitki biyolojik çeşitliliğinin korunmasında botanik bahçelerinin önemi vurgulandı Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından düzenlenen Ziraat Fakültesi Konferansları serisinin üçüncüsünde, Bölgesel Kalkınma ve Bitki Biyolojik Çeşitliliğinin Korunmasında Botanik Bahçeleri "Hortus Botanicus" konusu ele alındı. Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi, Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜSTİBAM) Müdürü Prof. Dr. Necmi Aksoy’un konuşmacı olarak katılım sağladığı programa; Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aybike Ayfer Karadağ ile öğretim üyeleri ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Botanik bahçelerinin (Hortus Botanicus) tarihi gelişimiyle ilgili bilgiler vererek sunumuna başlayan Prof. Dr. Necmi Aksoy, biyoçeşitliliğin ex situ (yerinde olmayan) korumasında hayati rol oynadığının altını çizdi. Botanik bahçelerinin, bilimsel araştırma, koruma, sergileme ve eğitim amacıyla belgelenmiş bitki koleksiyonuna sahip olan canlı bitki müzeleri olduğunu da sözlerine ekledi. Botanik bahçelerinin, yerel-bölgesel ve ulusal ölçekte sosyo-ekonomik kalkınma için stratejik bir yaklaşım olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Aksoy, bu merkezlerin gelecek nesillere bırakılabilecek en kıymetli bilimsel miraslardan biri olduğunu vurguladı. Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi’nin, Batı Karadeniz Bölgesi’nin en önemli bitki biyolojik çeşitlilik merkezlerinden biri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Necmi Aksoy, başta Düzce ili olmak üzere bitki biyolojik çeşitliliğinin korunması üzerine yapılan bilimsel araştırmalara ve eğitim çalışmalarına ev sahipliği yaptığını belirterek katılımcılardan gelen soruları da yanıtladı.
Hakkari İçişleri Bakanlığı’ndan Hakkari’ye 45 yeni hizmet aracı İçişleri Bakanlığı tarafından Türkiye genelinde emniyet ve jandarma teşkilatlarının kullanımına sunulmak üzere temin edilen 9 bin 200 araçtan 45’i Hakkari’ye gönderildi. Yeni Mahalle’de bulunan Fatih Kışlası’nda düzenlenen törene; Vali Ali Çelik’in yanı sıra vali yardımcıları, Cumhuriyet Başsavcısı Burak Hazinedaroğlu, İl Jandarma Komutanı Cafer Öz, İl Emniyet Müdürü Atilla Ayata, İl Sağlık Müdürü Hamdullah Kaya, kurum müdürleri ile asker, polis ve sağlık personeli katıldı. Vali Çelik, Türkiye genelinde güvenlik birimlerine toplam 9 bin 200 aracın teslim edildiğini belirterek, bu araçlardan 45’inin Hakkari’ye tahsis edildiğini söyledi. Hakkari’nin coğrafi yapısına dikkat çeken Çelik, ilin yüzde 89’unun dağlık alanlardan oluştuğunu belirterek, "Coğrafyanın getirdiği zorluklarla mücadele eden bir şehirde yaşıyoruz. İçişleri Bakanlığımızın başlattığı çalışma kapsamında Hakkari’mize toplam 45 araç tahsis edilmiştir. Bu araçları İl Jandarma Komutanlığımıza, İl Emniyet Müdürlüğümüze ve İl Sağlık Müdürlüğümüze teslim ediyoruz" dedi. Yeni araçlarla birlikte güvenlik ve acil müdahale hizmetlerinde önemli bir hızlanma sağlanacağını vurgulayan Çelik, şehir merkezinde ortalama 6 dakika, kırsal bölgelerde ise 15 dakika olan olaylara intikal süresinin daha da kısalacağını ifade etti. Araçlar, İl Müftüsü Hüseyin Okur’un yaptığı duaların ardından ilgili birimlere teslim edildi.