KÜLTÜR SANAT - 21 Mart 2025 Cuma 18:20

Burdur Geleneksel El Sanatları Festivali başladı

A
A
A
Burdur Geleneksel El Sanatları Festivali başladı

Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürlüğü ve Kültürel Diplomasi Derneği işbirliğinde geleneksel el sanatları ve sanatçıların desteklenmesi, yaşatılması ve gelecek kuşaklara taşınması amacıyla yapılan Geleneksel El Sanatları Festivali başladı. Festivalde 11 ilden 18 farklı sanat dalında 24 somut olmayan kültürel miras taşıyıcısının atölye çalışmaları bulunuyor.


Burdur Valiliği ile Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürlüğü ve Kültürel Diplomasi Derneği işbirliğinde gerçekleştirilen Geleneksel El Sanatları Festivali Burdur Kültür Merkezinde düzenlenen tören ile başladı. Açılışa Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü Selim Terzi, Vali Tülay Baydar Bilgihan ve protokol üyeleri ile öğrenciler katıldı.


11 ilden katılan ve geleneksel sanat dallarında Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültürel Miras Taşıyıcısı unvanını almış birbirinden kıymetli 20 sanatçının katıldığı festivalde, çalgı yapımı, sipsi, çoban kavalı, iki telli Kozağaç curası, ahşap oymacılığı, kabak kemane, Burdur bez dokuma, Alaca dokuma, deri işlemeciliği, ebru, yazmacılık, ahşap basmacılık, gümüş kazaz işçiliği, hüsn-i hat, cam üfleme, geleneksel okçuluk, iğne oyası, sim sırma, ipek koza çiçek yapımı, keçe, geleneksel giysili bebek, çini, naht sanatı ve körüklü çizme yapımı gibi el sanatlarından oluşan stantlar sergileniyor.


Açılışta konuşan Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürü Selim Terzi, "Bugün Geleneksel El Sanatları festivalimiz için Burdur’dayız. Bu yıl ilkini düzenleyeceğimiz bu festivali Bakanımızın da direktifleri ile Türkiye’de inşallah en az 10 şehrimizde Yaşayan Miras Festivalleri adı altında yapmayı hedefliyoruz. Açıkçası somut olmayan kültürel mirasımızı önce bugüne sonra da gelecek kuşaklara, çocuklarımıza aktarmak bizim için çok kıymetli. Bakanlığımız Türkiye’de 20 şehirde Türkiye kültür yolu festivallerini organize ediyor onun haricinde de az önce söylediğim gibi 10 şehrimizde de inşallah Geleneksel Sanatlarla vatandaşlarımızı hemşerilerimizi ve belki de yurt dışından gelen misafirlerimizi buluşturmayı hedefliyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçlerde farklı şehirlerimizde bu geleneksel festivallerimizi tanıtacağız" dedi.


Vali Tülay Baydar Bilgihan ise, "Burdur folklorik değerler açısından son derece önemli bir şehir. Bugün Geleneksel Kültür Festivali noktasında El Sanatları Festivali’nde farklı şehirlerden gelen el sanatları, zanaatkarları ve sanatkarların hepsine hoş geldiniz diyorum. Bunun içerisinde Burdurlu El Sanatkarlarımız da var Burdur kendi sazını, kendi sözünü üretmiştir. Dolayısıyla gittiğiniz zaman coğrafyadaki bu güzellik gönül teline dokunmuştur. Dolayısıyla sazıyla, curasıyla, kabak kemanesi ile sanatçının aynı zamanda bu enstrümanı da yaptığı bir şehirdir. Bu pek çok yerde rastladığımız bir durum değil ve bu anlamda 100’den fazla halk kültürüne eser kazandırmış bir şehir. Dirmil dediğimiz Altınyayla ilçesinin sipsisi de, türküleri de, Kozağaç’ın türküleri ve özellikle Kozağaç curası herhalde sanat dünyasına en önemli enstrümanlarındandır. Be bu eserlerin de Burdur’dan çıkması ayrıca son derece anlamlı bizim için. 10 ilçesinde inanılmaz bir insani ve değer potansiyeliyle de Burdur son derece güzel ve görülmeye değer bir şehir. O yüzden biz her gördüğümüzü her vesileyle, herkesi Burdur’u görmeye, tanımaya, keşfetmeye bekliyoruz" dedi.


Festival 23 Mart günü 18.00’a kadar Kültür Merkezi’nde devam edecek.



Burdur Geleneksel El Sanatları Festivali başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Cuma hutbesinde ’yeni yıl ve kimlik’ vurgusu yapıldı Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından okunan Cuma hutbesinde toplum kimliğinin kaybolması ve yozlaşmaya dikkat çekilirken, yeni yıl akşamlarının piyango ve şans oyunlarının oynandığı bir hale dönüştürülmemesi gerektiği vurgulandı. Müslümanlara kıymetli bilgi ve öğütlerin aktarıldığı Cuma hutbesinin bu haftaki konusu "Kimliğimiz geleceğimizdir" oldu. Bu haftaki Cuma Namazı öncesinde verilen hutbede, her toplumun kendine özgü bir kimliği olduğu ve milletlerin bu kimlikle tarihteki yerlerini aldıkları hatırlatıldı. Milletlerin geleceklerini bu kimlikle ayakta tuttuklarına vurgu yapılan hutbede ayrıca yeni yıl akşamlarının Müslüman kimliğine uymayacak şekilde şans oyunları ve piyangoların oynandığı, alkolün tüketildiği gecelere dönüştürülmemesi gerektiği hatırlatıldı. Tarih sahnesinden silinen milletlerin, önce yabancı kültürlerin etkisi altına girdiği ve sonra kimliklerine yabancılaştıklarının belirtildiği hutbede yeni yıl öncesinde de vatandaşlara uyarılarda bulunuldu. Bu günlerin, Müslüman ve Türklük değerleri ve kimliği ile bağdaşmayan eğlencelerle hayatın zayi edildiği günler olmaması gerektiğinin altı çizildi. Cuma hutbesinde, "Bizi biz yapan, bizi millet kılan, birlik ve beraberlik içinde kardeşçe yaşamamızı sağlayan unsurlardan biri de Müslüman kimliğimizdir. Bu kimliğin inşasında, rahmet ve merhameti, adalet ve iyiliği kuşanmak vardır. Bugün, insanlık, ahlaki bir yozlaşma ile karşı karşıyadır. Sınır tanımayan bir tarzda gerçekleştirilen eğlencelerle tertemiz yaratılan fıtrat bozulmak istenmektedir. İnsanın, zamanını ve imkanlarını harcadığı ölçüde mutlu olabileceği algısı üretilmektedir. Özüne ve kültürüne yabancı, kimliksiz nesiller oluşturulmaya çalışılmaktadır. Takvimden kopardığımız her yaprak, aslında hayatımızdan eksilen bir günün sessiz şahididir. Önümüzdeki hafta yeni bir miladi yıla girecek, ömür sayfamızdan bir yılı daha geride bırakmış olacağız. Bu günler, değerlerimiz ve kimliğimizle bağdaşmayan eğlencelerle hayatımızı zayi ettiğimiz günler olmamalıdır. Bu günler, inancımızda ve kültürümüzde yeri olmayan sembollerle evlerin, işyerlerinin ve sokakların donatıldığı bir ortama çevrilmemelidir. Bu günler, bedenimize ve ruhumuza zarar veren alkolün tüketildiği bir zaman dilimi haline dönüştürülmemelidir. Bu günler, içinde alın teri olmayan, kendisiyle hayır yapılamayan, adı ne olursa olsun kumar, piyango ve şans oyunlarının oynandığı bir hale dönüştürülmemelidir. Ömür nimetinin her anını paha biçilmez bir hazine olarak görelim. Bugüne kadar nasıl yaşadığımızı gözden geçirirken, halimizi ve geleceğimizi ebedi yurdumuz olan ahirete göre şekillendirelim. Unutmayalım ki, uzak gördüğümüz ölüm ve hesap bize çok yakındır" ifadeleri yer aldı.
Kahramanmaraş Depremde hasar alan cami yeniden ibadete açıldı Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan Duraklı (Atoluğu) Camii, tamamlanan restorasyonun ardından yeniden ibadete açıldı. 6 Şubat depremlerinde ağır hasar alan Kahramanmaraş’ın önemli tarihi yapılarından Duraklı (Atoluğu) Camii’nde restorasyon çalışmaları tamamlandı. Dulkadiroğlu Divanlı Mahallesi’nde yer alan ve şehrin köklü tarihine tanıklık eden cami, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından aslına uygun şekilde restore edilerek vatandaşların hizmetine sunuldu. İbadete açılan Duraklı Camii’nde cuma namazı eda edildi. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, Kahramanmaraş’ın tarihi ve kültürel mirasının yeniden ayağa kaldırılmasının önemine vurgu yaparak, "Bugün Kahramanmaraşımızın tarihi yapılarından biri olan Duraklı Camiimizi yeniden ibadete açmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Depremde hasar alan tarihi yapılarımızı inşallah bir bir ayağa kaldırmaya devam edeceğiz. Camimiz cemaatine yeniden kavuştu. Şehrimizin her yerinde hummalı çalışma var. Hep birlikte şehrimizin tarihi yapılarımız, yollar ve altyapılar ve üst yapılar ile daha sağlıklı bir şehre kavuşturmayı amaçlıyoruz" ifadelerini kullandı. Restorasyonun tamamlanmasıyla birlikte cami hem ibadet hem de Kahramanmaraş’ın tarihi kimliğinin yaşatılması açısından yeniden önemli bir merkez haline geldi.