ASAYİŞ - 01 Ekim 2025 Çarşamba 12:14

Burdur Şeker Fabrikası’nda kireç taşından çıkan karbonmonoksit gazından 7 işçi zehirlendi

A
A
A

Burdur Şeker Fabrikasında çalışan 7 işçi kireç taşından çıkan karbonmonoksit gazından zehirlendi.

Olay, saat 10.30 sıralarında Burdur Şeker Fabrikasında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, fabrikada çalışan 7 işçi kireç taşından çıkan karbonmonoksit gazından zehirlendi. İhbar üzerine adrese çok sayıda sağlık, polis ve AFAD ekibi sevk edildi.

Burdur Şeker Fabrikası’nda kireç taşından çıkan karbonmonoksit gazından 7 işçi zehirlendi

Zehirlenen işçiler sağlık ekipleri tarafından yapılan ilk müdahalenin ardından ambulanslarla Burdur Devlet Hastanesine kaldırıldı. Polis ve AFAD ekipleri tarafından inceleme yapılırken işçilerin sağlık durumun iyi olduğu öğrenildi. Olayla ilgili tahkikat başlatıldı.

Burdur Şeker Fabrikası’nda kireç taşından çıkan karbonmonoksit gazından 7 işçi zehirlendi

Burdur Valiliğinden açıklama yayımlandı

Açıklamada; "01.10.2025 günü saat 10.40 sıralarında, Burdur Şeker Fabrikası’nın kireç ocağı bölümünde vana değişimi esnasında ortaya çıkan karbonmonoksit gazıdan 1 işçi etkilenmiş, 6 işçimiz ise tedbiren Burdur Devlet Hastanesine kaldırılmıştır. Hayati tehlikesi bulunmayan işçilerimiz, tedavilerinin ardından taburcu edilmiştir. Meydana gelen olayla ilgili tahkikat başlatılmıştır" denildi.

Arda Akın Akkoca

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Yılların ustasının deprem anında canından önce fırın küreğini düşündüğü anlar kamerada Hatay’da depreme fırında çalışırken yakalanan Erol Gezginci’nin lavaşları fırına attıktan sonra küreğini yanmaktan kurtararak ustalıkla kaçtığı anlar kameraya yansıdı. AFAD verilerine göre, geçtiğimiz günlerde Defne ilçesi kent merkezinde yerin 13.22 kilometre derinliğinde 3.9 büyüklüğünde deprem meydana gelmişti. Depremin etkisiyle panik yaşayan vatandaşlar soluğu sokakta aldılar. Defne ilçesi Çekmece Mahallesi’nde bulunan çarşıda fırıncılık yapan Erol Gezginci, fırında çalıştığı esnada depreme yakalandı. Pişirmek için 3 lavaş ekmeği küreğe koyan Gezginci; lavaşları fırına koyup, küreğini kurtardıktan sonra kaçmaya başladı. Meslek ustalığıyla küreğini yanmaktan kurtaran Gezginci’nin kaçış anı gülümsetti. Görüntülerde; fırında çalışan personelerin panik yaşadığı görüldü. "Deprem olduğu esnada fırının içinde 3 lavaş ekmeği vardı, onları bırakıp kaçtım, sonra içeride bıraktığım lavaşlar yandı" Daha önce hiçbir depreme fırında yakalanmadığını dile getiren Erol Gezginci, "Ben fırındayken lavaş ekmeği yapıyordum. Lavaş ekmeğini içeri attıktan sonra küreğim içeride kaldı. Kürek içerideyken deprem oldu ve güm diye ses geldi. Deprem olduğu anda küreği çektim ve emniyet açısından dışarıya kaçtım. Depremin ardında kaçtıktan sonra elim ayağım hala titriyordu. Bu yüzden 20 dakika sonra içeriye girdim. Depremden kaçtığımız görüntüleri izlerken bayağı güldüm. Deprem olduğu esnada fırının içinde 3 lavaş ekmeği kaldı, içeride bıraktığım lavaşlar yandı. Ben 40 yıllık fırıncıyım. Yıllardır fırıncılık yaparım küçük depremlere yakalandık ama böylesine şiddetlisine yakalanmadım" ifadelerini kullandı.
İstanbul Dökülen saçlar vücudun bir alarmı olabilir Toplumda yaygın görülen saç dökülmesinin vücudun verdiği önemli bir "sağlık sinyali" olabileceğini ve günde 100 telin üzerindeki kaybın normal olmadığını belirten Dermatoloji Uzmanı Dr. Umut Mert Yıldırım, "Bu durumun altında stres, hormonal değişiklikler veya bağışıklık sorunları yatabilir. Erken teşhisle çoğu dökülme geri döndürülebilir" dedi. Saç dökülmesi, hem kadınların hem de erkeklerin ortak kaygısıyken, çoğu zaman fırçada biriken tellere "kozmetik" bir çözüm aranıyor. Uzmanlara göre bu yaklaşım, altta yatan ciddi sağlık sinyallerinin göz ardı edilmesine neden olabiliyor. Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Umut Mert Yıldırım, bu "bilinçsiz müdahalelerin" sorunu çözmek yerine kalıcı hale getirebileceği konusunda uyardı. Yıldırım, saç kaybının tipinin ve nedeninin doğru belirlenmesinin hayati önem taşıdığını vurgulayarak, "Erken dönemde doğru teşhis ve kişiye özel planlama gerekir" şeklinde konuştu. "Telogen dökülme genellikle strese bağlı gelişir" Saç dökülmesinin en sık karşılaşılan tiplerinden birinin stres kaynaklı dökülme olduğunu vurgulayan Dr. Yıldırım, "Vücudun strese karşı verdiği bir tepki sonucu ortaya çıkar. Covid-19 sonrası, doğum veya ameliyat sonrası dönemler, psikolojik stres gibi faktörler bu süreci tetikleyebilir. İyi haber şu ki bu dökülme genellikle geçicidir. Neden ortadan kalktığında saçlar 3 ila 6 ay içinde yeniden uzamaya başlar" dedi. Dr. Yıldırım, tedavi sürecinde öncelikle kan tahlilleriyle vitamin, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarının değerlendirildiğini belirterek, "Eksikliklere yönelik destek tedavisiyle birlikte gerekirse PRP, eksozom veya kök hücre uygulamaları yapabiliyoruz" diye konuştu. "Erkek tipi dökülme kadınlarda da görülebilir" Erkek tipi saç dökülmesinin genellikle genetik yatkınlık ve hormonel etkenlere bağlı olduğunu ifade eden Dr. Yıldırım, "Saç çizgisinin geriye çekilmesi, tepe bölgesinde açılma en belirgin bulgulardır. Tedavide önce kan ve hormon testlerini değerlendiriyoruz. Ardından çinko, biyotin gibi destekler, minoksidil içeren spreyler ve saç bakım şampuanları ekleniyor. Dökülme erken evredeyse PRP veya eksozom tedavileriyle başarılı sonuçlar alabiliyoruz. İleri evrelerde ise saç ekimi tercih edilebiliyor" ifadelerini kullandı. "Saçkıran bağışıklık sistemiyle ilişkili bir hastalık" Saç dökülmesinin bir diğer türü olan saçkıran hakkında da bilgi veren Dr. Yıldırım, "Bu hastalık, bağışıklık sisteminin saç köklerine saldırması sonucu ortaya çıkar. Genellikle stres veya başka otoimmün hastalıklarla ilişkilidir" dedi. Saçkıranın bulaşıcı olmadığını vurgulayan Dr. Yıldırım, "Tedavide kortizon içeren kremler veya enjeksiyonlar kullanıyoruz. Çok yaygın olgularda, kaş, kirpik gibi alanları tuttuğunda ise biyolojik ajan dediğimiz yeni nesil tedaviler uygulanabiliyor" diye ekledi. "Her dökülmenin nedeni farklı, uzman kontrolü şart" Dr. Yıldırım, saç dökülmesinin nedenlerinin kişiden kişiye değiştiğini belirterek şu uyarıda bulundu: "Saç dökülmesi tek bir hastalık değildir; birçok farklı sebebe bağlı gelişebilir. Bu nedenle doğru tanı konulmadan ürün kullanımı veya yanlış tedaviler sorunu derinleştirebilir. Etkili bir sonuç için mutlaka dermatoloji uzmanına başvurulmalı."