ASAYİŞ - 25 Mart 2025 Salı 12:44

Burdur’da ’doğanın lezzeti ormanda saklı’ diyerek bin 600 fidan toprakla buluşturuldu

A
A
A
Burdur’da ’doğanın lezzeti ormanda saklı’ diyerek bin 600 fidan toprakla buluşturuldu

Burdur’da orman haftası çerçevesinde fidan dikim etkinliği gerçekleştirildi. Burdur Valiliği koordinesinde yapılan etkinlikte 0,5 hektarlık alanda bin 600 fidan dikildi.


Burdur’da Tarım ve Orman Bakanlığı, Burdur ve Orman Genel Müdürlüğü tarafından 21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve Orman Haftası çerçevesinde merkez Büğdüz köyü Kampüs Açık Ceza İnfaz Kurumu yolu üzerindeki 5 dönümlük araziye alıç, ahlat, badem, kuş kirazı, ıhlamur mahlep ve zerdali gibi meyveli ve çiçekli türlerden bin 600 fidan dikim etkinliği gerçekleştirildi.



"Ormanlarımız gelecek nesillerin emanetidir"


Açılış konuşmasını gerçekleştiren Burdur Orman İşletme Müdürü Sefa Karataş, ormanların sadece doğal bir kaynak değil, aynı zamanda insan hayatının sürdürülebilirliği açısından kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladığını konuşmasında, "Atalarımızın mirası değil, gelecek nesillerimizin emaneti olan ormanlarımızı, esas sahiplerine ulaştırabilmemiz için korumak, geliştirmek, çok yönlü faydalanma prensibiyle iyi bir şekilde işletmek, verimsiz ve açık alanları ağaçlandırmakla zorundayız. Ormancılar olarak Ülkemizin orman varlığını ve doğayı korumakla kalmıyor, aynı zamanda orman temelli kalkınma projeleriyle kırsal ekonomiyi destekliyor, gıda güvenliğini artırıyoruz. Orman Genel Müdürlüğü olarak, son yıllarda yürüttüğümüz projelerle; gelir getirici tür ağaçlandırmaları, bal ormanları, tıbbi ve aromatik bitkiler üretim ve Orköy destekleri ile orman köylülerimizi yerinde kalkındırmak için ekonomik destek sağlıyor, onları doğayla uyumlu üretim süreçlerine dahil ediyoruz. Bugün burada sizlerin de katkısıyla; 0,5 hektar alanda alıç, ahlat, badem, kuş kirazı, ıhlamur mahlep ve zerdali gibi meyveli ve çiçekli türlerden 1600 adet fidan dikilecektir. Bugün burada, hep birlikte bir söz verelim: Ormanlarımızı koruyacağız, geliştireceğiz ve gelecek nesillere aktaracağız. Ağaçlandırma çalışmalarına daha fazla destek olacağız. Doğal kaynaklarımızı bilinçli kullanacağız. Sürdürülebilir orman yönetimi ile hem doğayı hem de ekonomiyi güçlendireceğiz. Unutmayalım ki, orman varsa, hayat var! Ormanlar sadece yeşil alanlar değil, aynı zamanda soframızdaki ekmeğin, meyvenin, suyun ve nefes aldığımız havanın kaynağıdır. Bu düşüncelerle, 21 Mart Dünya Ormancılık Günü’nü kutluyor, ormanlarımız için emek veren tüm ormancılara, doğa dostlarına ve siz değerli yeşil vatan sevdalılarına teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum" ifadelerine yer verdi.



"İklim değişikliği ile mücadelede fidan dikimi önemli"


Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan ise konuşmasında iklim değişikliğinin tüm dünyayı tehdit eden önemli bir sorun olduğunu belirterek, "Bizler bu Orman Haftası münasebetiyle yaptığımız etkinlikleri aslında her Orman Haftası olduğu zamanda değil, ilkbaharda doğanın canlandığı, sonbaharda doğanın artık yapraklarını döktüğü her etkinlikte yapıyoruz. 21 Mart Nevruz Bayramı, Bahar Bayramı dolayısıyla da Orman Haftası etkinliği çerçevesinde bugün bir aradayız. İklim değişikliği aslında artık sadece Türkiye’nin değil dünyanın ve bütün insanlığın karşısındaki en önemli tehlikelerden, tehditlerden bir tanesi. Dün bizler bilim insanları ile birlikte Burdur Gölü’nün özellikle sularının çekildiği, biraz daha kuraklaştığı yüzde 46 küçülmeyle birlikte suların çekildiği alanlardaki ekolojik dönüşümün nasıl olması noktasında bir toplantıdaydık. Bugün de tevafuk ki iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele etmek, geleceğe miras bırakmak noktasıyla çok değerli gençlerimizle, çocuklarımızla birlikte fidanları toprakla buluşturacağız. Bu hakikaten aslında koruma kullanmada dengesi aynı zamanda geleceğe duyduğumuz büyük, emanete duyduğumuz büyük saygının ve aynı zamanda geleceği koruma duygusunun yaşatmanın da son derece önemli bir örneği. Bugün itibariyle hiç kimse ağacın, ormanın, yeşilliğin ne anlam ifade ettiğini bilmiyor değil. Herkes bunun çok farkında. Bu çerçevede de bu etkinliklerle bizim aslında vurgulamak istediğimiz koruma kullanma dengesinin sağlanması. İşte bu noktada çok değerli gençlerimizle, yavrularımızla birlikte inşallah el birliğiyle fidanlarımızı toprakla buluşturup, sonrasında da en güzel şekilde muhafaza etmek için yine hep birlikte mücadele edeceğiz. Hepinizin emeğine gönlüne sağlık. İnşallah fidanlarımız tutsun; ağaçlar, ormanlar oluştursun. Hep birlikte bu keyfi ve güzelliği gelecek nesillere bırakmanın mutluluğunu yaşayalım. Hep birlikte bu güzel etkinliği yapmaya hepinizi davet ediyorum. Emeğinize gönlünüze sağlık" dedi.


Konuşmaların ardından katılımcılara fidan dikim süreci anlatıldı. Daha sonra protokol üyeleri ve gönüllüler bin 600 fidanı toprakla buluşturdu.


Etkinlik sonunda Burdur Valisi Bilgihan, öğrencilere fidan dağıttı.


Etkinliğe Burdur Valisi Tülay Baydar Bilgihan’ın yanı sıra, protokol üyeleri, gaziler, orman gönüllüleri, emniyet ve jandarma personeli, Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü çalışanları, öğrenciler ve huzurevi sakinleri katıldı.



Burdur’da ’doğanın lezzeti ormanda saklı’ diyerek bin 600 fidan toprakla buluşturuldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Uzmanı açıkladı: "Güneş kremi sadece yazın değil, kışın da kullanılmalı" Doç. Dr. Mustafa Tosun, kış aylarında düşen sıcaklık ve artan rüzgarların cilt kuruluğu ve dermatolojik hastalıkları tetiklediğini belirtti. Tosun, cilt bariyerini güçlendiren doğru bakımın ve cildi beslemenin önemine vurgu yaparak, güneş kremlerinin sadece yaz aylarında değil kış aylarında da kullanılabileceğini söyledi. Soğuk havaların gelmesiyle birlikte cilt kuruluğu, çatlama ve dökülme gibi şikayetler de görülmeye başladı. Hava sıcaklıklarının düşmesi, nem oranının azalması ve rüzgarın sertleşmesi özellikle el, yüz ve bacak bölgelerinde cildin hassasiyetini artırıyor. Bu dönemde ciltteki doğal yağ dengesinin bozulması, cilt bariyerinin zayıflamasına ve dış etkenlere karşı savunmasız hale gelmesine neden oluyor. Bu noktada cilt bariyeri ise cildi alerjenler, kimyasal maddeler, mikroplar ve soğuk hava gibi dış tehditlerden koruyan en önemli savunma hattı olarak biliniyor. Bariyerin bozulması, yalnızca kurulukla sınırlı kalmayıp egzama, kaşıntı, kızarıklık ve ikincil enfeksiyonlara kadar ilerleyebiliyor. Özellikle ileri yaş grubunda cilt daha ince ve hassas olduğundan, kuruluğa bağlı reaksiyonlar ve bacaklarda ’skuam’ adı verilen kepeklenme, pullanma gibi bulgular daha sık görülüyor. Soğuk havada çalışanlarında ise ’soğuk yanığı’ olarak adlandırılan kulak, el ve parmak uçlarında kızarıklık, ağrı ve yanık benzeri cilt hasarlarıyla karşılaşılabiliyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Tosun, kış aylarında cilt sağlığını korumaya yönelik önemli değerlendirmelerde bulundu. Tosun, soğuğa maruz kalan insanların tedavilerinde doktorların önerdiği kremleri kullanmaları gerektiğini söyleyerek, "Özellikle deri kanseri, kış döneminde artış göstermez. Deri kanserinde en büyük etken güneş ışınlarıdır. Yine de biriken dozlarda güneş maruziyeti olacağı için vatandaşların, hem yaz hem kışın güneş kremi kullanmaları gerekiyor" dedi. "Cilt bariyeri önemlidir" Kış aylarında nemlendirici krem önerdiklerini söyleyen Mustafa Tosun, "Özellikle kış aylarıyla beraber cildimizde kuruluk, çatlamalar gibi reaksiyonlar ortaya çıkmakta. Öyle olduğu için nasıl besleniyorsak derimizin de aynı dışarıdan beslenmesi gerekiyor. O yüzden de nemlendirici kremler özellikle kış aylarında daha da sık öneriyoruz. Özellikle yaşlı hastalarda cilt kuruluğu daha fazla gözüküyor. Yine soğuk havalarla beraber ciltte kurumalar artıyor, o yüzden mutlaka hastaların günde 2 defa nemlendirici krem kullanmasını özellikle öneriyoruz. Onları daha çok öneriyoruz. Ama önemli olan alerjinin olmaması iyi bilindik markalardan olması özellikle ve sık kullanmaları. Özellikle hastaların çok elini yıkamaları, çok antiseptik gibi özellikle sağlık çalışanlarında bunu çok görüyoruz. Bu şekilde daha çok maruz kalanlar hem alerjenlere hem soğuğa maruz kalanların daha sık bu nemlendirici kremleri kullanması özellikle önemlidir. Kuruduktan sonraki süreç egzama olur. Kuruluğa bağlı, hastanın cilt bariyeri bozulur. Cilt bariyerine bağlı hastanın sekonder enfeksiyon durumları ve egzama dediğimiz kaşınmaya bağlı sekonder ortaya çıkar. O yüzden cilt bariyeri önemlidir" dedi. "Soğuğa bağlı yanıklar oluşmakta" Güneş kreminin sadece yazın değil kışın da kullanılabileceğini belirten Tosun, "Cilt bariyeri içinde yapmamız gereken en önemli şey nemlendirici krem kullanmaktır. Sıvı sabun, deterjan ve antiseptik alerjenlerden uzak durulması hem de ellerin çok sık yıkanmaması gerekir. Özellikle belli oranlarda titizlik hastalığı gibi obsesif olmaması gerekiyor. Özellikle yaşlı hastalarda bunu daha çok görürüz. Bacaklarda deri dökülmeleri kuruluğa bağlı özellikle skuam dediğimiz kepeklenmeler sık görüyoruz. Bu durumlarda ana temamız nemlendirici kremler kullanmak. Bir de ürtiker ve kurdeşen gibi soğukla bazen tetikleyen hastalıklarımız var. Cildin egzaması, saç deri egzaması ve gül hastalığı gibi durumlar soğukla tetiklenebiliyor. O yüzden bu hastalıkları da tetikleyecek düşündüğümüz için ona yönelikte hastaların tedavi olması gerekiyor. Dışarıda çalışanlar, özellikle soğukta askerler gibi veya inşaat işçileri gibi soğuk yanıkları dediğimiz kulaklarda, ellerde, parmaklarda yanıklar oluşmakta. O yüzden bu bireylerin koruyucu kullanarak ve soğuktan daha az maruz kalarak yine bizim önerilerimiz doğrultusunda tedavilere uyarak dikkat etmeleri gerekiyor. Güneş kremini yazın değil kışın kullanmaları gerekiyor. Özellikle deri kanseri, kış döneminde artış göstermez. Daha çok deri kanserin de yazın artış olur. Yine de biriken dozlarda güneş maruziyeti olacağı için vatandaşların, hem yaz hem kışın güneş kremi kullanmaları gerekiyor" diye konuştu.
Kayseri Talas’ın muhtarları Kepez’de buluştu Talas Belediyesi’nin mahallelerde güçlü iletişim ve çözüm odaklı hizmet anlayışını pekiştiren aylık muhtarlar toplantısı, bu ay Kepez Mahallesi Sosyal Tesisi’nde gerçekleştirildi. Ev sahipliğini Kepez Mahalle Muhtarı Adem Demirezen’in yaptığı buluşmada Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın ile Talas Kaymakamı İlyas Memiş, mahalle muhtarlarıyla bir araya gelerek hem değerlendirmelerde bulundu hem de birlik ve dayanışma mesajları verdi. Geniş katılım, ortak akıl Toplantıya İlçe Emniyet Müdürü Enis Şimşek, İlçe Jandarma Komutanı Fatih Özer, Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Yasin Harmancı, Talas Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Alaattin Kayabaşı, Anadolu Muhtarlar ve Mahalli İdareler Dernek Başkanı ve Barbaros Mahalle Muhtarı Levent Karakaya da katıldı. Buluşmada mahallelerin ihtiyaçları, devam eden çalışmalar ve sosyal destekler ele alındı. Başkan Yalçın: "Muhtarlarımız sahadaki gözümüz, kulağımız" Toplantıda konuşan Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, muhtarların vatandaşla devlet arasında en güçlü köprü olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "Muhtarlarımız vatandaşlarımızın en yakınında bulunan insanlar. Devlet ve belediye adına hizmet ediyorsunuz. Vatandaşlarımızın size ilettiği talepleri bizlere ulaştırıyorsunuz, biz de gücümüz yettiğince yerine getiriyoruz. Yüzümüzü yere baktıracak yapılmadık iş kalmadı. Kıyafetinden yakacağına, yiyeceğine kadar kimin ihtiyacı varsa bize bildirin." Kırsaldaki öğrencilere sürpriz Sosyal destek çalışmalarına da değinen Başkan Yalçın, hayırseverlerin katkılarıyla okullardaki tüm öğrencilere kışlık ayakkabı dağıtımı yapılacağını belirterek, önümüzdeki günlerde mont dağıtımının da gerçekleştirileceğini ifade etti. Başkan Yalçın, "Allah hayır sahiplerimizden razı olsun" dedi. Kaymakam Memiş: "Başka ilçelerde pek örneği yok" Talas Kaymakamı İlyas Memiş ise muhtarlar buluşmasının örnek bir çalışma olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: "Bu toplantılar gerçekten çok kıymetli. Başka ilçelerde çok fazla örneği olmayan bir program. Hem muhabbetin olduğu hem de mahallelerimizin konularının görüşüldüğü güzel bir ortam. Başkanımıza özellikle teşekkür ediyorum." Devletin sosyal yardım imkânlarına da değinen Kaymakam Memiş, 15 farklı alanda yardım kalemi bulunduğunu hatırlatarak, bu desteklerin hak sahiplerine ulaştırılmasında muhtarlara önemli görevler düştüğünü vurguladı. Muhtarlardan teşekkür Toplantının ev sahibi Kepez Mahalle Muhtarı Adem Demirezen, yapılan hizmetlerden dolayı teşekkür ederek bu buluşmalardan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Yenidoğan Mahalle Muhtarı Adem Atasoy ise, "Muhtarlar olarak her zaman ne desek yardımcı oldunuz. Her konuda her yerde işi bitirdiniz. Allah razı olsun başkanım" sözleriyle Başkan Yalçın’a teşekkür etti.