ASAYİŞ - 26 Şubat 2025 Çarşamba 16:31

Özlem Şımarık cinayetinde yargılanan 9 sanıktan 2’si daha tahliye edildi

A
A
A
Özlem Şımarık cinayetinde yargılanan 9 sanıktan 2’si daha tahliye edildi

Burdur’da 8 Şubat’ta eski eşi tarafından kaldığı otelde silahla vurulup bıçaklanan Özlem Şımarık’ın ölümüyle ilgili davanın ikinci duruşmasında yargılanan 9 sanıktan 2’si daha tahliye edilirken 5 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Bu kararla tutuksuz yargılanan sanıkların sayısı 4’e çıktı. Azmettirme suçundan yargılanan sanık Adem S. ise mahkeme heyetine "Duvarda yazan adalet yerini bulacak" dedi.


Burdur’da 8 Şubat’ta kasten yaralama suçundan kapalı cezaevinde yatarken Açık Ceza İnfaz Kurumu’na geçtiği gün gitmesi gereken süre içinde gitmeyip Çavdır ilçesinde boşandığı eşi Özlem Şımarık’ı (28) kaldığı oteli basarak odasında av tüfeğiyle vurup daha sonra birçok yerinde bıçaklayarak ağır yaralayan Tarık Y. (45) olay yerinden kaçmıştı. Hastaneye kaldırılan 2 çocuk annesi Özlem Şımarık yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmişti. Emniyet ekipleri, kaçan Tarık Y.’yi olaydan yaklaşık 6 saat sonra Denizli’nin Çameli ilçesinde dağlık alanda bulunan bir gazinoda yaptığı operasyonla yakaladı. Gözaltına alınan Tarık Y. işlemler için Gölhisar İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne getirilirken Tarık Y.’ye yardım ve yataklık yaptığı iddia edilen Meryem S. (30), Erdal A. (40), Kazım Ö. (37), Mehmet Ç. (27), Mustafa S. (31), Şaban A. da (26) gözaltına alındı.


Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sek edilen şüphelilerden katil zanlısı Tarık Y. ve yardım eden Erdal A., Kazım Ö., Mehmet Ç., Mustafa S., Şaban A. Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanırken Meryem S. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Soruşturmanın derinleştirilmesinin ardından Tarık Y.’ye yardım ettiği tespit edilen Meryem S. ve azmettirici olmakla suçlanan Adem S. (36), ve Gökay S.(33) 14 Mayıs günü gözaltına alınarak çıkarıldığı mahkemece tutuklanıp cezaevine gönderildi. Yargılamanın 25 Aralık 2024 tarihinde görülen birinci duruşmasında ise tutuklulardan Kazım Ö. ve Mustafa S.’nin adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına, diğer tutuklu sanıkların ise tutukluluk hallerinin devamına karar verilmişti.


Bugün Burdur 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ikinci duruşmasında tutuklu sanıklar Tarık Y., Erdal A., Mehmet Ç., Şaban A., Adem S., Gökay S., Meryem S. ve tutuksuz yargılanan sanıklar Kazım Ö. ve Mustafa S., ile taraf avukatları hazır bulundu.


Duruşmada 4’ü polis 8 tanığın dinlenmesinin ardından iddia makamı dosyadaki eksik hususların giderilmesini, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını tutuksuz yargılanan sanıklar hakkında da uygulanan adli kontrol hükümlerinin devamını talep etti.


Maktul Özlem Şımarık’ın avukatları ise sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.


Sanıklardan Meryem S., Erdal A., Mehmet Ç., Şaban A., Adem S. ve Gökay S.‘nin avukatları müvekkillerinin iddianamede aleyhlerine olan maddeleri kabul etmediklerini beyan ederek müvekkillerinin 1 yıldan fazla süredir hapis yattıklarını, kaçma ve delilleri karartma şüphesi bulunmadığı için tahliyelerini, mahkeme heyeti aksi düşüncede ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmalarını talep etti.


Tutuksuz sanıklar Kazım Ö. ve Mustafa S.’nin avukatları ise müvekkillerinin haklarındaki adli kontrol hükümlerinin kaldırılmasını ve beraatlerini istedi.


Mahkemede söz verilen sanıklardan Meryem S. mahkemede dinlenen tanıkları tanımadığını beyan ederek, "Özlem’in ölmesini istemem için herhangi bir neden yoktur. Mütalaayı kabul etmiyorum, tahliyemi talep ediyorum" dedi.


Sanık Erdal A., Mehmet Ç., Şaban A. cinayet ile hiçbir alakalarının bulunmadığını, suçsuz olduklarını ve önceki savunmalarını tekrar ettiklerini dile getirerek beraatlerini, mahkeme heyeti aksi kanaatte ise adli kontrol şartıyla tahliyelerini talep ettiler.


Tutuksuz sanıklar Kazım Ö. ve Mustafa S. olayla hiç bir ilgilerinin bulunmadığını belirterek haklarındaki adli kontrol hükümlerinin kaldırılmasını istediler.


Özlem Şımarık’ı öldürmekten yargılanan tutuklu sanık Tarık Y. ise önceki savunmalarının tekrar ettiğini, bu aşamada herhangi bir söyleyeceğinin bulunmadığını söyledi.


Özlem Şımarık’ın öldürülmesi olayında azmettirme suçu ile yargılanan Gökay S. mahkeme heyetine, "10 aydır ömrümden alınıyor. Benim olayla hiçbir ilgim yok. Baz istasyonu ve HTS kayıtlarına bakılmasını, olayda kullanılan bıçakta benim DNA’mın olup olmadığına bakılmasını talep ediyorum. Bu dosyada yargılanmamın tek nedeni üzerime atılan iftiradır. Ben suçsuzluğumun ortaya çıkarılmasını ve bu şekilde beraatimi talep ediyorum" dedi.


Özlem Şımarık’ın öldürülmesinde bir azmettirme suçundan yargılanan bir diğer sanık Adem S. ise mahkeme heyetine "Duvarda yazan adalet yerini bulacak" diyerek, "Bu işi Tarık kendi kararıyla yaptı. Şaban A. da ona yardım etti. Bu kişilerin üzerime attığı iftira nedeniyle kaç aydır tutukluyum. Bu suçtan aklanarak beraatimi talep ediyorum" ifadelerini kullandı.


Gergin geçen mahkemede azmettirme suçuyla yargılanan kardeşler Gökay S. ve Adem S. ise katil zanlısı olarak yargılanan Tarık Y. arasında sözlü tartışma çıktı.


Mahkeme heyeti duruşmaya verdiği aranın ardından tutuklu sanıklar Tarık Y., Erdal A., Mehmet Ç., Şaban A. ve Adem S.’nin tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuz yargılanan sanıklar Kazım Ö. ve Mustafa S.’nin adli kontrolünün devamına, tutuklu sanıklardan Meryem S. ve Gökay S.’nin ise tutuksuz yargılanmasına ve haklarında adli kontrol hükümlerinin uygulanmasına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.


Duruşma sonrası açıklama yapan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden avukat Yağmur Burçin Sayın, "Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği olarak bugün Özlem Şımarık’ın ikinci duruşmasındaydık. İki tane tahliye var. Savcı mütalaasında sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi. Sanıklardan 5’i tutuklu yargılanmakta. Biz kadın cinayetleri, Özlem ve Özlem gibi bütün kadınlar için mücadelemizi devam ettiriyoruz. Bu dosyanın da takipçisi olacağız. Bir sonraki celse 25 Nisan’a ertelendi. Dernek olarak takipteyiz. En ağır cezadan cezalandırılma talebimiz var. Bu vahşice cinayetlere dur demek için çabamız devam edecek" dedi.



Özlem Şımarık cinayetinde yargılanan 9 sanıktan 2’si daha tahliye edildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Trump’ın Venezuela hamlesi küresel ticareti geriyor Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Donald Trump yönetiminin Venezuela’ya uyguladığı baskılar, Karayip Havzası’nda tansiyonu yükseltirken, Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden Doç. Dr. Berat Akıncı, yaşananların bölgesel bir gerginliği küresel krize dönüştürebileceğini belirterek, ülkelerin güvenlik ve ticaret planlarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalacağını söyledi. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Trump yönetimi Aralık 2025’te Venezuela’nın petrol ticaretine karşı baskıyı sertleştirerek, yaptırımlı petrol tankerlerinin Venezuela’ya giriş-çıkışına ‘tam ve eksiksiz abluka’ emri verdiğini açıkladı. Bu kapsamda ABD’nin, Venezuela açıklarında uluslararası sularda bir tankeri durdurup denetlediği ve bunun "gölge filo" üzerinden yaptırımları delmeye karşı bir hamle olduğu aktarıldı; Venezuela ise adımı "uluslararası korsanlık" diye niteledi. Bölgede ABD’nin sadece Venezuela değil Karayip Havzası’ndaki birçok ülkede de yaptırımları arttırıyor. Ayrıca Trump, Venezuela petrolü ithal eden ülkelere yüzde 25’e kadar ek tarife uygulanabilmesini öngören kararnameyi de devreye alarak üçüncü ülkeler üzerinden ticareti caydırmayı amaçladı. Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Berat Akıncı, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu. "Bölgesel kriz, küresel krize dönüşüyor" Doç. Dr. Akıncı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Birleşmiş Milletler’e üye olan bir ülkeye dahi tehditler savurduğunu belirterek, "Trump’ın Amerikan dış politikasında Venezuela ile yaşadığı gerginlik, bölgesel gerginlik ortamından çıkarak küresel bir boyut kazandı. Artık Amerika’nın dış politikası, Trump’ın baş aktör olarak bu dış politikayı güç ekseninde değerlendirmesi ve Amerika’nın hegemonik gücünü diğer ülkelere baskılamasıyla bölgesel bir krizi küresel bir krize dönüştürme evresindeyiz" dedi. "Ülkeler ticaret ve güvenlik planlarını yeniden gözden geçiriyor" Trump’ın son dönemde içerik ve kullanılan ifadeler açısından bağımsız, Birleşmiş Milletler üyesi bir ülkeye müdahale niteliği taşıyan bir yaklaşım sergilediğini anlatan Akıncı, "Küresel olarak düşünüldüğünde ülkelerin kendi güvenlik ve kendi ticaret altyapılarını, ikili ticaret ilişkilerini yeniden baştan dikkate alacağı konuma eviriliyoruz. Bütün ülkeler artık Amerika Birleşik Devletleri’nin istemediği, onların kendi çıkarlarına uygun olmayan durumda biz ikili ticaret ilişkilerimizi nasıl dengeye oturacağız. Bu şu an ciddi anlamda belirsizlik oluşturuyor" ifadelerini kullandı. "Venezuela’nın rezervi büyük, payı sınırlı" Venezuela’nın küresel ölçekte en büyük petrol rezervlerine sahip ülkeler arasında yer aldığını, ancak istikrarsızlık nedeniyle pazardan sınırlı pay aldığını söyleyen Akıncı, "Her ne kadar Venezuela, küresel anlamda petrol ihracatçısı olmasa da aslında en büyük rezervlere sahip. Ancak bölgenin istikrarsızlaştırılması sonucu Venezuela minimize bir pay alıyor" diye konuştu. "Ticaret anlayışı ‘haydut devlet’ çizgisine evriliyor" Trump’ın "kural tanımayan ve belirsiz" dış politika anlayışının hem bölgesel hem de küresel ticareti sorgulattığını kaydeden Doç. Dr. Berat Akıncı, "Uluslararası ticaret hukukunu ve ulus devletlerinin bağımsız ticaret yapabilme özgürlüğünü de sınırlayan bir hale dönüştü. Burada özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin ticaret anlayışını ‘haydut devlet’ üzerine kurduğu bir noktaya eviriliyoruz. Bu aslında Birleşmiş Milletlere üye bütün ulus devletlerinin sorunu haline geliyor. Şu anda Latin Amerika’da, Karayip Denizi’nde veya bize uzak gibi gözüken bölgesel krizler, bir bakışa uluslararası ticaret hükümlerini yeniden dizayn eden bir noktaya evriliyor" dedi. "Kısa vadede petrol fiyatlarında sert etki yok" Bölgeye yönelik yaptırımların şimdiye kadar petrol fiyatlarında ciddi bir sıçrama üretmediğine işaret eden Akıncı, "Bu bölgeye yönelik yapılan yaptırımların çok etkisini görmedik. Petrol fiyatlarının çok artmadığını görüyoruz. OPEC üyelerinin bu tür şoklara karşı üretimi arttırma kapasitesi var. Venezuela’nın rezervi çok ama bunları işleyip satma noktasında küresel pazardan çok pay alamıyor. Özellikle petrol rezervlerinin talebi karşılamasından dolayı şu anda bölgede oluşan savaş tehdidi fiyatları etkilemiyor. Kısa vadede böyle ama orta ve uzun vadede OPEC üyeleri petrol rezervlerini arttırma kapasitesine sahip. Tedbir alacaklardır" şeklinde konuştu. "Küresel sistem belirsizlik dönemine giriyor" Uluslararası ortamda ülkelerin ardı ardına yaşanan krizlerden yorulduğunu vurgulayan Doç. Dr. Akıncı, daha sonra şunları söyledi: "Orta Doğu’daki gelişmeler, Ukrayna-Rusya savaşı ve son yaşanan bu olaylar ulus devletlerinin istemediği durumlar. Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması konuşulması lazımken küresel sistemin oyuncusu olan Amerika Birleşik Devletleri’nin ulus devletlerinin serbestçe yapabileceği ticareti de kendi çıkarları doğrultusunda evrimleştirilebildiği ve küresel ticaret anlamında bir belirsizlik dönemine ilerliyoruz."
Ankara 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçısı yakalandı, 112’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 14 ilde son 2 haftada jandarma tarafından göçmen kaçakçılığına yönelik düzenlenen operasyonlar ile 156 şüpheli göçmen kaçakçısının yakalandığını ve 112’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Antalya, Mersin, Van, Şanlıurfa, Erzurum, Hatay ve Gaziantep olmak üzere 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar düzenlendi. Son 2 haftada Jandarma İnsansız Hava Araçları (JİHA) ile havadan, İl Jandarma Komutanlıklarınca karadan yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. Şüphelilerden 112’si tutuklanırken 44’ü hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandı. Ayrıca yapılan operasyonlar sonucu 120 adet araç ile 13 adet bot ele geçirildi. Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda göç yönetimine dikkati çekerek, "Göç yönetiminin güvenlik boyutunu; insan ticareti, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele alanlarında hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına riayet temelinde yürütülen etkin çalışmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda sınır güvenliği, üstün teknolojilerden ve gelişmiş izleme-denetim sistemlerinden yararlanılarak güçlendirilmekte; yasa dışı göç yollarını teşvik eden ve organize eden yapılara karşı hem sahada hem de hukuki zeminde güçlü ve caydırıcı mekanizmalar işletilmektedir" ifadelerine yer verdi.