ÇEVRE - 15 Ekim 2025 Çarşamba 15:00

Suların çekildiği Burdur Gölü için imar uyarısı: "Deprem yaşandığında orada yapılan binaların ayakta durması mümkün değil"

A
A
A
Suların çekildiği Burdur Gölü için imar uyarısı: "Deprem yaşandığında orada yapılan binaların ayakta durması mümkün değil"

Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Mahmut Mutlutürk, Burdur Gölü’nde suların çekildiği kısımların imara açılmaması gerektiğini belirterek, göl zeminlerinin yapılaşma için uygun olmadığını söyledi.


Burdur Gölü gün geçtikçe kurumaya devam ediyor. Suların çekildiği bölgelerde yerleşim yerlerinin olmaması gerektiğini ifade eden Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Mahmut Mutlutürk, "Hepimizin de bildiği gibi gerek bütün dünyada, gerekse ülkemizde bir iklim krizinden bahsediliyor. Aslında iklim krizini yağışların azalması ve artması olarak iki türlü de görebiliyoruz. Ancak yaşadığımız bölgede hemen yanımızdaki Burdur Gölü’nde her geçen gün göl sularının azaldığını görüyoruz. Çok dikkat etmemiz gereken bir konu var. Gölün çekildiği alanlarda yapılaşma için hiçbir şekilde talepkar olmamalıyız. Çünkü gölün çekildiği alandaki zeminler yapılaşma için uygun yerler değil. Bu konuda dikkatli olmamız lazım" şeklinde konuştu.



"Burdur’da deprem nerede olursa olsun göl kenarında binalar hasar görecektir"


Bölgede aktif bir fayın olduğunu da hatırlatan Mutlutürk, yaşanabilecek bir depremde göl zeminine yapılan yapıların ayakta kalamayacağını belirtti. Mutlutürk, "Bu zeminlere binaları çok sağlam bir şekilde yapabilirsiniz ancak gölün hemen yanında Fethiye-Burdur Fay Zonu dediğimiz aktif bir fay var. Bu fay üzerinde belli periyotlarla büyük depremler yaşanabiliyor. Geçmişte de yaşandı. Bu deprem yaşandığında orada yapılan binaların ayakta durması mümkün değil. Çünkü göl zeminleri özellikle deprem sırasında gerek sıvılaşmada, gerek oturmalarda, gerek benzeri mühendislik sorunlarında çok fazla zarar görebiliyor. O yüzden dikkatli olmalıyız. Doğa ile baş edemezsiniz. Doğa oraya göl koymuş ve orada göl duracak. Bugün için göl suları çekiliyor ama belki yıllar sonra biz göle tekrardan kavuşabileceğiz. Tekrar kavuştuğumuz zaman bu sefer de binalar için gölü mü kurutacağız. Göle hiç karışmadan ve kalan yerleri koruyarak devam edeceğiz. Burdur’da deprem nerede olursa olsun göl kenarında binalar hasar görecektir. Gölün üzerine yapılan yapılar mutlaka hasar görecektir" diye konuştu.



Suların çekildiği Burdur Gölü için imar uyarısı: "Deprem yaşandığında orada yapılan binaların ayakta durması mümkün değil"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın ADÜ’nün ’OED Projesi’ Türkiye genelinde örnek gösteriliyor ADÜ’nün kampüs geneline yaydığı Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) Projesi, ani kalp durmalarında müdahale süresini kısaltmayı hedefleyerek Türkiye genelinde örnek uygulama olarak dikkat çekti. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) tarafından hayata geçirilen Otomatik Eksternal Defibrilatör (OED) Projesi, Türkiye genelinde örnek uygulama olarak kabul edilerek ulusal ölçekte dikkat çekti. ADÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Kent’in öncülüğünde yürütülen proje, ani kalp durması vakalarında müdahale süresini azaltmayı ve hayat kurtarma oranlarını artırmayı hedefliyor. Proje kapsamında kampüs geneline yerleştirilen OED cihazlarıyla ADÜ Hastanesi, bu sistemi uygulayan Türkiye’deki ilk üniversite hastanesi oldu. Bilimsel temellere dayanan ve toplumsal faydayı önceleyen çalışma, oluşturulan geniş kapsamlı OED güvenlik ağıyla ülkemizde ilk kez bu ölçekte hayata geçirildi. Sağlık Bakanlığı tarafından da yakından takip edilen projenin, 9 Aralık 2025 tarihinde yayımlanan Taşınabilir Otomatik Şok Cihazı Hakkında Yönetmelik ile örtüşmesi dikkat çekti. Yeni düzenleme ile OED cihazlarının birçok kurum ve toplu kullanım alanında bulundurulmasının zorunlu hâle getirilmesi, ADÜ’nün bu alandaki öncü yaklaşımının ulusal politikalara yansıması olarak değerlendirildi. Rektör Danışmanı ve ADÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mücahit Avcil, OED cihazlarının güvenli kullanımına dikkat çekerek, cihazların kullanıcıyı adım adım yönlendirdiğini vurguladı. Avcil, "Cihaz, kişiye ne yapması gerektiğini net ve anlaşılır şekilde söyler. Kullanıcı yalnızca pedleri yerleştirir ve cihazı açar; sonrasında tüm süreci cihaz yönetir. Şok gerekiyorsa ‘düğmeye basın’, kalp masajı gerekiyorsa ‘kalp masajına başlayın’ komutunu verir. Eğer hastanın kalbi çalışıyorsa da ‘hastanın kalbi çalışıyor, 112’yi arayın’ şeklinde uyarır" ifadelerini kullandı. "Yaşam kurtarmaya yönelik stratejik bir adım olarak tasarlandı" Rektör Prof. Dr. Bülent Kent ise projenin yalnızca cihaz yerleştirmeden ibaret olmadığını belirterek, "Bu proje, yaşam kurtarmaya yönelik stratejik bir adım olarak tasarlanmıştır. OED cihazları, kalp ritmini analiz ederek yalnızca gerekli olduğunda şok uygular ve kalbi çalışan bir kişiye kesinlikle şok vermez. Güvenli altyapısı ve kullanıcıyı yönlendiren yapısı sayesinde acil durumlarda tereddütsüz müdahale yapılmasına imkan tanır. Üniversitemiz tarafından ilk kez uygulanan bu sistemle birlikte kapsamlı eğitim faaliyetleri de başlattık" dedi. ADÜ, OED Projesi ile sağlık alanında öncü ve örnek bir üniversite olma konumunu güçlendirirken, toplumsal farkındalık ve yaşam kurtarma bilincinin yaygınlaşmasına da önemli katkı sağlamayı sürdürüyor.