ÇEVRE - 29 Haziran 2015 Pazartesi 12:13

Greenpeace Akdeniz'in Paylaşımı Tepki Aldı

A
A
A
Greenpeace Akdeniz'in Paylaşımı Tepki Aldı

Türkiye’de yıllardır yeşil uygulamaları kendine siper edip propaganda yapan GreenPeace Akdeniz Ofisi’nin sosyal paylaşım sitesindeki ilan büyük tepki topladı.
Nükleer santrallerin etrafında lösemi vakalarının arttığını iddia eden Greenpeace’e tepkiler çığ gibi artıyor. Tüm dünyada yıllardır kullanılan nükleer santrallerle ilgili hiçbir teknik veriye dayanmadan yapılan bu ilan karşısında vatandaşlar, “Kimleri inandırmaya çalışıyorsunuz, işiniz gücünüz memlekette kargaşa çıkarmak. Fransa’da bu eylemi neden yapmıyorsunuz? Fransa ücreti karşılığında neden nükleer atıkları topluyor? Çocuklarını lösemi mi yapmak istiyor? Gelişmiş ülkelerde halen inşası devam eden santralleri neden kapattırmıyorsunuz” şeklinde eleştirilere maruz kaldı.
Konuyla ilgili görüşünü açıklayan Enerji Verimliliği Derneği Bursa Şubesi Başkanı Dr. Müh. Mustafa Uysal, nükleerin Türkiye’deki durumuyla ilgili, “Birleşmiş Milletler Çevre Örgütü UNEP tarafından temiz enerji kaynakları arasında yer alan nükleer santral ile elektrik üretimi Türkiye’de bir kara propaganda içerisinde. Vatandaşımızın aklını karıştırmaya çalışan bahsi geçen örgüt inandırıcılığını yitirmiştir. Geçen ay bana rastgele telefon ile ulaşan örgüt, konu ile ilgili referans yazıları mail ile ileteceğini bildirmekle birlikte henüz bu mesajı geçememiştir. Türkiye’de nükleer karşıtı propagandanın 2 türlü sebebi vardır. Birincisi nükleerin alternatifi olarak gösterilen yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılmasını önermek. Bu maalesef ülkemizin daha pahalı ve sürdürülebilir olmayan kaynaklara yöneltilmesidir. İkincisi ise kargaşadır. Her iki yöntemden karlı çıkan ise başta Avrupa ülkeleri, yıllardır ülkemizin bu tür bir teknolojiye sahip olmasını engellemiştir. Son yıllarda Türkiye’de bu yolda önemli bir mesafe kat edilirken, vatandaşın aslında konuyu yakından takip ettiği ve bu konuyu istismar etmeye çalışan örgüte sert şekilde ‘ülkemizden çekil, nükleeri olan ülkelerde bu eylemlerini yap’ mesajını vermektedir. Vatandaşımızın bu gibi farklı amaçlara hizmet eden örgüte karşı duyarlı olması sevindiricidir. Türkiye’nin sürdürülebilir kaynaklara ihtiyacı var, nükleer de bunlardan biridir. Nükleer olmadığı zaman daha fazla doğalgaz kullanacağız demektir. Nükleer olmadığı zaman daha fazla enerji bedeli ödeyeceğiz demektir. Bu ise enerjide yüzde 80’in üstünde dışa bağlı olan ülkemizi daha fazla dışa bağımlı hale getirecektir” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın halen 3 nükleer enerji santrali kurulmasıyla ilgili çalışmalarını sürdürmekte olduğunu ifade eden Uysal, "İlki Mersin Akkuyu’da yapılacak santralin ilk reaktörü 2019 yılında üretime başlayacaktır. İnşaat aşamasında 2 bin 500 kişi istihdam edilecek. Atıkları ise Rusya’ya geri gönderilecek. Diğer Santrali de Sinop’ta Japonlar kuracak. Üçüncü santral için henüz yer ve firma kesinleşmesi olmamıştır. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı verilerine göre, son 5 yılda toplam 23 bin 581 megavat kurulu güçte 25 nükleer santral inşaatına başlanırken, toplam 11 bin 953 megavat güçlük nükleer enerji şebekeye dahil oldu" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Yılbaşı öncesi sahte alkol alarmı: "Bir kadeh hayatınızı söndürmesin" Yılbaşı yaklaşırken, uzmanlar sahte alkol tehlikesine karşı vatandaşları uyarıyor. TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Diyarbakır İl Temsilcisi Nevzat Bayram, özellikle merdiven altı üretimlerde kullanılan metil alkolün ölümcül sonuçlarına dikkat çekti. Bayram, kontrollü tüketimde bile alkolün karaciğer, beyin ve kalp-damar sistemi üzerinde ciddi hasarlara yol açtığını belirterek, "Alkol hiçbir zaman masum bir alışkanlık değildir" dedi. Sahte içkilerin en büyük riski, gıda sektöründe kullanılan etil alkol yerine sanayide kullanılan metil alkolün tercih edilmesi. Metil alkol vücutta formaldehit ve formik aside dönüşerek kısa sürede körlük, beyin hasarı ve ölüme neden olabiliyor. Bayram, "Ucuz alkol diye sunulan her ürün aslında yüksek ölüm riski taşır" sözleriyle tehlikenin boyutunu özetledi. Sahte alkol zehirlenmesinde ilk aşamada baş dönmesi, mide bulantısı ve halsizlik görüldüğünü kaydeden Bayram, saatler sonra ise görme kaybı, bilinç bulanıklığı ve solunum yetmezliğinin ortaya çıktığını söyledi. Bayram, "Bu belirtilerden biri bile varsa vakit kaybetmeden acil sağlık kuruluşuna başvurulmalı" uyarısında bulundu. Şüpheli durumların Alo 174 Gıda Hattı ve emniyet birimlerine bildirilmesi gerektiğini vurgulayan Bayram, "Şikayet etmek bir ihbar değil, toplumsal sorumluluktur" şeklinde konuştu. Tarım ve Orman Bakanlığı ile emniyet güçlerinin yılbaşı öncesi denetimleri artırması gerektiğini belirten Bayram, "Denetimler ne kadar sık olursa olsun, vatandaş bilinçli değilse risk devam eder. Mücadele ancak birlikte mümkün olur" şeklinde konuştu.
Edirne Edirne’de ata sporu güreşle geleceğin şampiyonları yetişiyor Edirneli güreşçiler, minderlerde kazandıkları derecelerle hem kentin adını duyuruyor hem de geleceğe umutla hazırlanıyor. Edirne’de Mimar Sinan Spor Salonu’nda antrenmanlarını sürdüren Edirneli güreşçiler, yeni başarılara imza atmak için çalışmalarına devam ediyor. Genç sporcular, Türkiye Güreş Federasyonu Edirne Temsilcisi Şamil Doğu Delen ve ekibi gözetiminde yeni başarılara hazırlanıyor. Ata sporu güreşi gençlerle buluşturan Delen, özellikle dezavantajlı öğrencileri spora kazandırarak onların hem sportif hem de kişisel gelişimlerine katkı sağlıyor. Edirne’nin son yıllarda minder güreşleri ve geleneksel güreşlerde önemli başarılara imza attığını belirten Delen, tüm maddi zorluklara rağmen gençleri sporla buluşturmak için yoğun bir çaba sarf ettiklerini ifade etti. Edirneli güreşçilerin ulusal ve uluslararası arenada elde ettiği derecelerle kentin güreşte söz sahibi haline geldiğini vurgulayan Delen, desteklerin artması halinde bu başarının katlanarak süreceğini dile getirdi. Ata sporu güreşe gönül veren gençler, tüm zorluklara rağmen elde ettikleri başarılarla kenti ulusal ve uluslararası arenada temsil etmeye devam ediyor. "10 şehir bir araya gelse bu madalyaları toplayamaz" Delen, "Çok yoğun bir yıl geçirdik ama sonunda güzel sonuçlar elde ettik. 2025 yılı Edirne için güreşte en başarılı yıl oldu. Minder güreşlerinde 29 Türkiye şampiyonası madalyasını Edirne’ye kazandırdık. Bir Avrupa şampiyonu, bir dünya üçüncüsü sporcumuz var. Bu büyük bir ekip başarısı. Bu başarıların gelmesinde Edirne Serhad Şehri Spor Kulübü lokomotif görevini üstlendi, kendilerini de tebrik ediyorum. İddialı olacak ama 10 şehir bir araya gelse bu madalyaları toplayamaz. Ayrıca Kırkpınar’da derece yapan 2 sporcumuzu Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne transfer ettik. 1 sporcumuz da boy atlamaya hak kazandı" dedi. "Edirne’yi geleneksel güreşlerde de söz sahibi yaptık" Edirne’nin yağlı güreşin merkezi olduğunu vurgulayan Delen, "Geleneksel Sporlar Federasyonu’nun kurulmasıyla birlikte Karakucak ve Aşırtmalı Aba güreşlerinde de çalışmalar yaptık. Karakucak güreşlerinde üç, Aba güreşlerinde dört Türkiye derecesi elde ettik. Bu branşlar Edirne’ye ait olmamasına rağmen Edirne’yi bu alanlarda da söz sahibi yaptık. Yurt içi ve yurt dışı müsabakalarda Edirne’yi başarıyla temsil ediyoruz" diye konuştu. "Hedefimiz 2026’da daha büyük başarılar" Delen, 2026 hedeflerine de değinerek, "2025’in üzerine koyarak devam etmek istiyoruz. 2024’te Kırkpınar’da 15 pehlivanımız güreşirken, bu sayı 2026’da 23’e çıktı. Bu çok önemli bir artış. Sayın Valimiz Yunus Sezer’e ve Gençlik ve Spor İl Müdürümüz Selim Ak’a desteklerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Güreş Edirne’de haftada 6 gün ücretsiz yapılan ve en başarılı branş. Maddi sıkıntılarımız var ama desteklerin artmasıyla çok daha büyük başarılara imza atacağımıza inanıyoruz" ifadelerini kullandı.