YEREL HABERLER - 25 Nisan 2017 Salı 17:23

Sanal değil gerçek oyun oynadılar

A
A
A
Sanal değil gerçek oyun oynadılar

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından geleneksel olarak düzenlenen ‘Sokak Oyunları Şenliği’ renkli görüntülere sahne oldu.

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından geleneksel olarak düzenlenen ‘Sokak Oyunları Şenliği’ renkli görüntülere sahne oldu.


Sokak Oyunları Şenliği, hızla gelişen teknolojiyle unutulmaya yüz tutmuş eski sokak oyunlarını araştırıp yaşatılmasını sağlamak maksadıyla bu yıl 11. kez gerçekleştirildi. Bursa Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Dairesi Başkanlığı’nca, Bursa Kent Müzesi organizasyonu ile gerçekleştirilen şenlik, bu yıl 3. kez ‘ulusal’ boyutta hazırlandı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Sokak Oyunları Şenliği’ne katılarak çocuklarla keyifli vakit geçirdi. Çocuklarla yakan top oynayan Başkan Altepe, sokak oyunlarının çocuklar için önemine değindiği konuşmasında, “Büyükşehir Belediyesi olarak çocuklarımıza ve gençlerimize önem veriyoruz. Gençlerimiz ve çocuklarımız, geleceğimizdir. Bizler sokak oyunlarının keyfini çıkardık ama bugünün çocukları gelişen teknoloji yüzünden sokak oyunlarından daha uzak büyüyorlar. Teknolojiyle birlikte yaşam koşulları sürekli değişiyor. Sokak oyunları günümüzde yerini akıllı telefonlara bıraktı. Çocuklarımızın sokak oyunları keyfini yaşamaları, takım ruhu edinebilmeleri, birlik ve beraberlikle hareket edebilmeleri, sosyal iletişimlerinin kuvvetlenmesi gibi önemli hedeflerle bu yıl 11. kez ‘Sokak Oyunları Şenliği’mizi gerçekleştirdik. Şenlikle sokak oyunlarını tekrar gündeme taşıyoruz. Bu durum çocuklar arasındaki sosyal iletişime de katkı sağlıyor” diye konuştu.


Başkan Altepe, Bursa’nın yanı sıra Ağrı, Mersin, Düzce, İstanbul, İzmir, Şanlıurfa ve Yozgat’taki okullardan 70 öğrencinin geldiği şenlikte, Bursa’daki öğrencilerle birlikte toplam 17 okuldan 1300 öğrencinin sokak oyunlarını keşfettiğini sözlerine ekledi.


Şenlik kortejle başladı


Müzeciliği eğitim faaliyetleriyle harmanlayan Bursa Kent Müzesi’nin en önemli projelerinden biri olan ve 2007 yılından bu yana her yıl gerçekleştirilen ‘Sokak Oyunları Şenliği, bu yıl, Bursa’nın yanı sıra Türkiye’nin 7 bölgesinden gelen çocuklarla toplam 1300 çocuğu Bursa Atatürk Stadı Meydanı’nda bir araya getirdi. Renkli görüntülerin yaşandığı şenlik, Kültürpark eski Nikah Dairesi Kapısı önünden çocukların eğlenceli kortejiyle başladı. Kortejde, dünyayı oyunla yorumlayan dövizler taşıyan çocukların yürüyüşüne çocuk bando takımı da eşlik etti. Sokak oyunlarının hatırlatıldığı sloganlarla yürüyüşe renk katan çocuklar, etkinlikte ip çevirme, samıdık, yakan top ve körebe gibi oyunlar oynadı, çocuk olmanın keyfini doyasıya yaşadı.


Misafir öğrenciler, ayrıca Bursa’da Büyükşehir Belediyesi’nin müzeleri ile tarihi ve turistik mekanlarını gezdi, Merinos Tekstil Sanayi Müzesi, Göç Müzesi, Enerji Müzesi, Bursa Bilim ve Teknoloji Merkez (BTM) ile Kapalı Çarşı, Koza Han, Yeşil Cami ve Ulu Cami’yi ziyaret edip Uludağ’ı da görme fırsatı buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.