KÜLTÜR SANAT - 12 Ekim 2017 Perşembe 19:15

Bu kulede 365 gün şiir okunacak

A
A
A
Bu kulede 365 gün şiir okunacak

Nilüfer Belediyesi’nin yaptığı ‘Şiir Kulesi’nde yılın her günü belirli saatte şiir okunacak.

Nilüfer Belediyesi’nin yaptığı ‘Şiir Kulesi’nde yılın her günü belirli saatte şiir okunacak.


Nilüfer Belediyesi kente bir değer daha katarak Şiir Kulesi’ni açtı. Şiir dünyasını temsil eden ve şiir okunabilme özelliğiyle Türkiye’de tek olan Şiir Kulesi’nde, yılın her günü saat 14.00’te şiir okunacak.


Nilüfer Belediyesi, şiiri yaşatmak, herkese sevdirmek için Nilüfer Cumhuriyet Meydanı’na Şiir Kulesi yaptı. Şiir dünyasını Türkiye’de temsil eden, aynı zamanda şiirin okunabildiği tek anıt heykel olan Şiir Kulesi, düzenlenen yarışma sonucunda heykeltıraşlar Ertuğ Atlı ve Selçuk Arık tarafından yapıldı. Yılın 365 günü aynı saatte şiirlerin okunacağı Şiir Kulesi, 2. Nilüfer Uluslararası Şiir Festivali kapsamında törenle açıldı. Açılış törenine Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Nilüfer Belediyesi Başkan Yardımcıları, Nilüfer Belediye Meclis Üyeleri, festivalde yer alan şairler ve sanatseverler katıldı.


Şiir Kulesi’nin kendisini çok heyecanlandırdığını belirten Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Bir hayaldi gerçek oldu. Kentlerin simgesi vardır. Nilüfer’in de birçok simgesi var ama bir de Şiir Kulesi olsun istedik. Şuna inanıyorum ki sürdürülebilir anlayışı ortaya koyuyorsak birkaç yıl sonra bu kulede herkes şiir okunduğunun farkına varacaktır. Bu da Nilüfer’in dünyada tanınan kent olmasına katkı sağlayacak“ dedi.


Şiir Kulesi’nde yılın 365 günü, saat 14.00’te şiir okunacağını ifade eden Bozbey, “Her gün Cumhuriyet Meydanı’ndan çağlayan şiirler dizelerin kanadından yüreklere akacak. Belki burada okunan şiirlerle duygularımızı tekrar keşfedeceğiz. Belki de hayata olan tutkumuz, burada, Şiir Kulesi’nde dillendirilen şiirlerle artacak” diye konuştu.


Şiir Kulesi’nin açılışını şairler ve heykeltıraşlarla birlikte yapan Başkan Bozbey, kuledeki ilk şiiri de okudu. Şiir Kulesi’nde konuk şairler Çağla Meknuze, Süreyya Akçay, Serdar Ünver, Gökçenur Çelebioğlu ve Romanya Brailla’dan gelen Lusien Sabados da şiir okudu. Yüksekliği 12 metre olan Şiir Kulesi’nde 25 şairinin fotoğrafları, zemin bölümünde de 600’e yakın Türk şairinin isimleri yer alıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Fabrikanın dereye bıraktığı atık, mahalleliye eylem yaptırdı Sakarya’nın Ayazı ilçesinden geçmekte olan ve bölgedeki birçok köyün tarım için kullandığı dere, iddiaya göre gıda fabrikasının atıkları sebebiyle kirli akıyor. Yıllardan beri kötü koku ve dere pisliğinden isyan eden mahalleli, fabrikanın önüne kadar yürüyüş eylemi yaptı. Kzıılcıkorman Mahallesi’nden geçen ve çevre mahallelerden geçerek Mudurnu Deresi ardından da Sakarya Nehri üzerinden Karadeniz’e dökülen derenin, bölgede bulunan GSF Gıda Sanayi Fabrikaları’nın atıklarından dolayı yıllardan beri kirli aktığı iddia edildi. Adeta siyaha bürünen derenin yıllardır bir çözüme kavuşturulmadığı için duruma tepki gösteren mahalle halkı, fabrikanın önüne kadar yürüyerek eylem gerçekleştirdi. Fabrikanın önünde toplaşan mahalle sakinleri ellerindeki ‘Balıklar öldü sıra çocuklarda’, ‘Yeter artık 40 yıl oldu, bıktık’, ‘Doğaya zulüm insana zulümdür’ pankartlarıyla yaptığı yürüyüşte ise jandarma ekipleri geniş güvenlik önlemi aldı. Mahallelinin tek istediği ise fabrikanın arıtma cihazını aktif hale getirip bölgenin pislik ve kötü kokudan arındırılması. “Artık ceza da işe yaramıyor” İnsanların mağdur olduğunu belirten mahalle sakini Mehmet Gülşen, “Deremiz hali çok kötü ve yıllardan beri biz bu çileyi çekiyoruz. Dere yakınlarında okul var ve birçok çocuk kötü kokudan dolayı sınıflara giremiyor. Derenin hemen kenarında Kur’an kursu var ve buraya çocuklar gelemiyor. Zamanında biz bu derede yüzerdik şimdi ise siyahlaştı. Köyün içinden geçeni geçtim D-100 kara yolundan geçen insanlar bile kokuya dayanamıyor. Artık köyümüzün ismi ‘Pis kokulu köy’ kaldı. Burada kahvehaneler, lokantalar var kimse buralara gelemiyor. Geçtiğimiz Cuma günü atık suyu bırakan fabrikaya ceza kesildi ve 2-3 gün kapalı kaldı ama bugün yine atık, yine koku var artık ceza da işe yaramıyor” dedi. “Kokusu ile pisliği artık bizi bezdirdi ve gerekli olan her yere müracaatımızı yaptık” Yaklaşık 40 yıldan beri kokudan rahatsız olduklarını belirten Kızılcıkorman Mahallesi Muhtarı Mecid Kızıldağ, “Mahallemizin içinden geçmekte olan tarla seviyelerini düşürmek için açılan kanalda 1982 senesinde açılan bu fabrika ürettiği nişasta ve glikoz üretiminin atıklarını kanalımıza bırakıyor. Burası 1982 senesinde açıldı ve o günden bu güne kadar kanala akıtıyor pisliklerini. Kokusu ile pisliği artık bizi bezdirdi ve gerekli olan her yere müracaatımızı yaptık. Dilimizin döndüğünce insanlara anlattık ama hiç kimse bir çare bulamadı ev bu günlere kadar geldik. Çevre mahalle sakinleri muhtarları herkes burada ve bu işten muzdarip, biz de bunu dile getirmek için yürüyüş gerçekleştirdik. Bizim kimseyle sorunumuz yok, art niyetimiz yok. Fabrikanın üretim yapması gerekiyorsa üretimini yapsın ama arıtmasını çalıştırsın. Bu fabrikadan 100-150 kişi ekmek yiyorsa diğer taraftan yoldan geçenler hariç 3 bin, 5 bin kişi kokuyu çekmek zorunda bırakılıyoruz. Muhtarlıkta benim dördüncü dönemim gelen her kaymakama, belediye başkanına ve valiye yani bu işte etkisi olabilecek herkese anlatmaya çalıştım ama herkes topu başkalarına attı. Sağ olsunlar yeni gelen vali ve kaymakam bize sahip çıktı, biz de mahalle halkı olarak düzen içinde eylem yaptık” diye konuştu. “İnsanlar evinde dururken, sokakta gezerken maske takıyor” Mahalle halkının çoğunun maske taktığını aktaran Kızıldağ, “Sinekler öyle bir hale geldi ki eşek arısı gibi oldu. Burada insanlar pencerenin camlarını açamıyor, misafir ağırlayamıyor hatta kanala yakın olan insanlar daha kötü durumda. Ben muhtar olarak utanıyorum. Buradan kim kime sıkıntı oluşturarak para kazanıyorsa haram olsun. İnsanlar evinde dururken, sokakta gezerken maske takıyor artık çünkü kokudan durulmuyor. Ben muhtarlık dönemimde defaten temizlettim ama yine de pislik içinde kalıyor” şeklide konuştu.