KAMU-SEN`DEN BAŞKAN BOZBEY`E TEPKİ

Türk Yerel Hizmet-Sen Bursa Şubesi Başkanı Muhammet Yılmaz ve Kamu-Sen İl Temsilcisi Selçuk Türkoğlu, Nilüfer Belediyesi`nde çalışanlara göz dağı verildiğini ileri sürdü.
Yılmaz ve Türkoğlu, Nilüfer Belediyesi önünde yaptıkları basın açıklamasında, ``Nilüfer Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğünde harita kontrolü olarak hizmet eden ve 17 yıldır bu belediyede çalışan Türk Yerel Hizmet-Sen işyeri temsilcisi arkadaşımız Adnan Yeni, Belediye Başkan Yardımcısı Turgay Erdem tarafından makamına çağırılarak, ``Sizinle birlikte çalışmıyoruz, kendine kurum bul`` denilerek resmen kovulmak istenmiştir. Hiçbir gerekçe göstermeden Mart ayında çalıştığı Fen İşlerinden alınmış ve Mali İdare Müdürlüğüne görevlendirilmiştir. Bununla yetinilmemiş, görüşmelerimize rağmen en son Başkan Yardımcısı Ali Karamık tarafından yine makama çağrılıp, ``Sana huzur ve rahat yok, belediyeden git`` denilmiştir. Bunun adı mobbingdir, baskıdır, tacizdir. Buradan Sayın Bozbey`e sormak istiyoruz: Sendika işyeri temsilcimiz Adnan Yeni`nin yolsuzluğu, usulsüzlüğü, görevi ile ilgili ihmal ve eksiği mi vardır? Varsa eğer neden gerekli kanuni işlemler başlatılmamıştır? Başbakanlığın işyeri temsilciliği ile alakalı genelgesi ve 4688 sayılı kanundan haberiniz yok mu? Belediyeler ve oturduğumuz makamlar sizin şahsi malınız mı? 657 sayılı bir devlet memuruna hangi kanun veya teamüllere göre buradan çek git diyorsunuz? Bu hareketinizle sadece arkadaşımızı değil, aslında bütün belediye çalışanlarına göz dağı mı vermeye çalışıyorsunuz? Mensup olduğunuz CHP`nin 2011 seçim beyannamesinde 58. sayfada yer alan çalışma hayatı ile ilgili paragrafları okudunuz mu? Ülke genelinde baskıdan şikâyet ederken, iktidar olduğunuz belediyede fazlası ile baskı yapmak hangi sosyal demokrat anlayışa sığar? Sizin sosyal demokratlığınız ancak ve yalnızca kendi yandaş ve dünya görüşünüzü paylaşanlar için mi geçerlidir?`` diye sordu.
Yılmaz ve Türkoğlu, açıklamalarında, ``Belediyenizde basına ve kamuoyuna yansıyan kadarıyla yolsuzluklar ve usulsüzlükler had safhaya çıkmışken, yolsuzluğu önlemek yerine ört bas etmek için mi çalışmaktasınız? Doğruyu söyleyeni 9 köyden kovmak adına mı işyeri temsilcimize bu baskıları reva görüyorsunuz? Asıl işiniz Nilüfer`e taş döşemek yerine kazık döşeyenlerle mücadele etmek değil mi? Sonuç olarak, Siyaseten meydanı boş bulmuş olabilirsiniz, ama çalışanlara yönelik haksızlıklar karşısında Türkiye Kamu-Sen`in olduğunu bilmeniz gerekir. Buradan sesleniyoruz: Bir an önce bu baskı ve hukuksuz uygulamalara son verin. Arkadaşımızı görevine iade edin. Aksi takdirde hukuki haklarımız başta olmak üzere bütün meşru müdafaa yollarının tarafımızdan kullanılacağının bilinmesi gerekir`` diye konuştu.