EKONOMİ - 29 Mart 2020 Pazar 13:20

Korona virüsün patenti alındı mı?

A
A
A
Korona virüsün patenti alındı mı?

Uluslararası Patent Birliği (UPB) Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Kaya, korona virüse patent alındı iddialarının gerçeği yansıtmadığını açıkladı.

Uluslararası Patent Birliği (UPB) Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Kaya, korona virüse patent alındı iddialarının gerçeği yansıtmadığını açıkladı.


İnsanlığın virüs nedeniyle zor bir süreçten geçtiğine işaret eden UPB Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Kaya, son günlerde tartışılan ‘korona virüse patent’ konusuna değindi. Konuyla ilgili çok sayıda soru geldiğini söyleyen Erdem Kaya; “Çevremden ve konuyla ilgilenen dostlarımdan virüsle ilgili sorular alıyorum. Bunlardan biri de korona virüse patent alındığı iddiası. Mesleğim olması nedeniyle onlarca kişinin bu noktadaki soruları ile karşılaşınca bu konuda bir açıklama yapmak şart oldu. Bahse konu patentin numarası EP1694829B1. Bu bir Avrupa Patenti. Geçmişine bakarsak, ilk olarak 02.12.2003 tarihinde Fransa’da başvuru yapılmış. Sonrasında numarasını paylaştığım Avrupa’da dahil birçok ülkeye de genişletilmiş bir patent olduğunu gördüm. Fransa’dan doğan başvuru, görebildiğim kadarıyla farklı ülkelere yayılmış 25 patentten oluşan bir patent ailesine dönüşmüş durumda” diye konuştu.


Fransa’da yapılan patent başvurusu


İnsanları evlerine hapseden korona virüsle ilgili olduğu iddia edilen patent başvurusunun Fransa’dan olduğuna işaret eden UPB Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Kaya; söz konusu patentin başvuru sahiplerinin Pasteur Enstitüsü, Fransa Ulusal Bilimsel Araştırmalar Merkezi ve Paris Üniversitesi olduğunu açıkladı.


Dünyanın hiçbir yerinde kamu düzenini bozacak buluşlara patent verilmediğinin altını çizen Erdem Kaya; “Zaten kimse de ben bir biyolojik silah yaptım diye patent başvurusu yapıp kendini ifşa etmez. Diğer taraftan, yine tüm patent mevzuatlarında biyolojik materyaller etik nedenlerden dolayı patentlenemezken, mikrobiyolojik materyaller teknik bir fayda ile ilişkilendirildiğinde patentlenebilmektedir. Örneğin yeni bir köpek cinsi patentlenemezken, mayalanma sürecinin etkinliğini artırdığı tespit edilen bir bakterinin izole edilmiş bir mutasyonu patentlenebilir. Peki virüsler bir mikrobiyolojik materyal midir? Hayır, çünkü virüsler canlı değildir ve mikroorganizma olarak kabul edilmez. Dolayısıyla bu açıdan da virüslerin patentlenmesi zor gözükmektedir. Virüslere ilişkin alınabilecek patent konuları ise genelde virüsün teşhisi ve tedavisi için geliştirilen çözümlerdir” dedi.


Patent Sars virüsüne karşı bir aşı ile ilgili


Söz konusu patentin incelediği zaman SARS hastalığına sebep olan SARS-COV virüsüne karşı bir aşı geliştirme amacıyla başvurulduğunun anlaşılabileceğini kaydeden Erdem Kaya; “Hepimize evlerine hapseden COVID-19 hastalığına sebep olan SARS-CoV-2 virüsü korona virüs ailesine mensup olsa da, bu yeni korona virüsün 2003’te ortaya çıkan SARC-COV virüsüne benzerliği çok düşük seviyededir. Dolayısıyla söz konusu patentte anlatılan aşının yeni korona virüsünde kullanılması da mümkün değildir. Son olarak, 25 patentten oluşan söz konusu patent ailesindeki çoğu patentin şu anda iptal durumda olduğunu da belirtmek isterim” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 1 Mayıs İşçi Bayramı nedeniyle Ankara’da trafik kısıtlaması 1 Mayıs Çarşamba günü Ankara’da 11.00-16.00 saatleri arasında Anadolu Meydanı’nda düzenlenecek etkinlik kapsamında geniş çaplı trafik kısıtlamaları uygulanacak. Ankara Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, 30 Nisan 2024 saat 23.00’ten itibaren ihtiyaç duyulması halinde Anıt Caddesi’nin Turgut Reis Caddesi ile Anadolu Meydanı arasında kalan bölümü ve buraya açılan tüm cadde ve sokaklar çift yönlü olarak trafiğe kapatılacak. 1 Mayıs saat 09.00’dan itibaren ise etkinlik sona erene kadar, "Anıt Caddesi ve buraya açılan tüm cadde ve sokaklar (çift yönlü), Gençlik Caddesi’nin Akdeniz Caddesi kesişimi ile Anıt Caddesi kesişimi arasında kalan bölümü ve buraya açılan tüm cadde ve sokaklar (çift yönlü), Dögol Caddesi’nin Beşevler Kavşağı ile Anadolu Meydanı arasında kalan bölümü ve buraya açılan tüm cadde ve sokaklar (çift yönlü), GMK Bulvarı’nın Strazburg Caddesi kesişimi ile Anadolu Meydanı arasında kalan bölümü ve buraya açılan tüm cadde ve sokaklar (çift yönlü), Celal Bayar Bulvarı’ndan Kazım Karabekir Caddesine bağlantıyı sağlayan yan varyantlar ve Kazım Karabekir Caddesi’nden Celal Bayar Bulvarı’na bağlantıyı sağlayan yan varyantlar, Hipodrom Caddesi’nden Kazım Karabekir Caddesine bağlantıyı sağlayan yan varyantlar ve Kazım Karabekir Caddesi’nden Hipodrom Caddesi’ne bağlantıyı sağlayan yan varyantlar, İstanbul Caddesi’nden Kazım Karabekir Caddesine bağlantıyı sağlayan yan varyantlar ve Kazım Karabekir Caddesi’nden İstanbul Caddesi’ne bağlantıyı sağlayan yan varyantlar, Kazım Karabekir Caddesi’nin İstanbul Caddesi ile Anadolu Meydanı arasında kalan bölümü (çift yönlü)" yolları trafiğe kapatılacak. Ayrıca, Anadolu Meydanı Ankaray Durağı da etkinlik sona erene kadar kapalı olacak.
Şanlıurfa İsrail polisine bıçakla saldırırken vurularak öldürülen Şanlıurfalı imamın eşi gözyaşlarına boğuldu Kudüs’te İsrail polisine bıçakla saldırırken polis tarafından vurularak öldürülen Şanlıurfa’da görevli cami imamının eşi, acı haberle gözyaşlarına boğuldu. Edinilen bilgiye göre olay, bugün öğle saatlerinde Filistin’in başkenti Kudüs’te yaşandı. Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesine bağlı Kepez kırsal Mahallesi camisinde imam olarak görev yapan 4 çocuk babası 34 yaşındaki Hasan Saklanan, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen bir organizasyonla dün Ürdün’e gitti. Sınırdan geçip Kudüs’e gitti İddiaya göre, pasaportunu yanına alan Saklanan, sınır kapısından Filistin topraklarına geçti. Mescidi Aksa’ya girmeye çalışan Saklanan, İsrail polisinin sert müdahalesiyle karşılaştı. İçeri alınmayan Saklanan, cebinde taşıdığı bıçakla, İsrail polisini yaraladı. Polisi bıçaklayan imam, başka bir polis tarafından silahla vurularak öldürüldü. Hasan Saklanan’ın Şanlıurfa İl Müftülüğünde 6 yıldır kadrolu imam olarak görev yaptığı öğrenildi. Aileye haberi mahalle muhtarı verdi İmamın görev yaptığı kırsal Kepez Mahallesindeki ailesine acı haberi mahalle sakinleri verdi. Acı haberi alan imamın eşi Fatma Saklanan, gözyaşlarına boğuldu. Acılı kadını, komşuları teselli etmeye çalışırken, çocukları ise annelerine sarılarak olayın şokuyla neye uğradıklarını şaşırdı. Mahalle muhtarı İbrahim Bozancı, "Mekanı cennet olsun. Bizim caminin imamıydı. Oraya gideceği hiç kimsenin aklına gelmezdi. Ben Urfa’da ölüm haberini aldım. 4 tane küçük çocuğu geride kaldı. Türkiye’nin başı sağ olsun” dedi. Acılı haber ile şoka uğradıklarını belirten mahalle sakinlerinden Ömer Bozkuş, “Gayet sakin biriydi. Bizim köyün imamıydı. Biz ondan razıydık, Allah’ta ondan razı olsun” şeklinde konuştu. Mahalle sakinlerinden Salih Bozancı ise imamın Gazze olaylarına çok üzüldüğünü, ne zaman İsrail askerleri, Filistinlileri öldürse sürekli onlar için ağladığını söyledi.