ÇEVRE - 14 Şubat 2021 Pazar 08:20

(Özel) Bu çiçeği koparmanın cezası 80 bin lira oldu

A
A
A
(Özel) Bu çiçeği koparmanın cezası 80 bin lira oldu

Baharın simgesi kardelenler Bursa’da çiçek açtı.

Baharın simgesi kardelenler Bursa’da çiçek açtı. Milli Parklar sınırları içerisinde yetişen kardelen çiçeğine zarar vermenin cezası 80 bin liraya kadar yükselince fotoğrafçılar nasiplerini Milli Parklar yerine yaylalarda aramaya başladı.


Bu sene karın geç düştüğü Bursa’da kardelenler eksi 10 dereceye rağmen yüzlerini gösterdi. Çevre Kanunu ile korunan kardelen çiçeğine zarar vermenin cezası 73 bin liradan bu yıl 80 bin liraya çıkarıldı.


Gemlik ilçesine bağlı Narlı Mahallesi kırsalındaki Delmece Yaylasında ilkbaharın müjdesi sayılan kardelenler çiçek açtı. Bu sene geç gelen kara rağmen açan kardelenlerin kar içerisindeki en güzel anlarını Bursalı fotoğraf sanatçıları görüntüleyebilmek için adeta birbirleriyle yarıştı. Bursalı ünlü doğa fotoğrafçıları Orhan Turhan, Selçuk Vural ve Adem Deymen eksi 12 derece soğuğa rağmen kardelen çiçeklerini fotoğraflamayı başardı.


Kardelenlerin fotoğrafını çekmenin kendileri için son derece keyifli bir gelenek haline geldiğini belirten Orhan Turhan "Kardelen çiçeği zemheri soğuklarının gitmesi ve toprağın alttan ısınması ile çıkmaya başlar. Bu sene kış geç geldi ama buna rağmen çiçekler açmaya başladı. Eksi 12 dereye varan bir soğuk var çok zor şartlarda çalışıyoruz. Ancak üşüdüğümüze değiyor" dedi.



Koparmanın cezası 80 bin liraya çıktı


Endemik bir bitki olan kardelenler Çevre Kanunu ile korunuyor. Milli Park içinde doğal bitki örtüsünü tahrip eden, endemik bir bitki olan kardelenlere zarar vermenin cezası geçen yıl 73 bin 747 lirayken bu yıl 80 bin 465 liraya yükseldi. Doğa Koruma ve Milli Parklar yetkilileri, kardelenlere zarar verildiğinin tespit edilmesi halinde bu cezayı kesiyor. Kardelenleri koparan ve ticari amaçla zarar verip soğanlarından kökleyenlere ise mevcut cezanın 3 katı uygulanıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Ankara Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ömer Orkun, “Günlük vücut kontrolleri ile kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz” dedi. Ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgulara neden olan kene kaynaklı Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA) vakaları, Nisan ve Mayıs ayında artış gösterdi. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Keneler ve Kene Kaynaklı Hastalıklar Araştırma Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Ömer Orkun, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırım-Kongo kanamalı ateşe neden olan kenelerden korunma yöntemlerini açıkladı. “Kene atlamaz, sıçramaz” Kenenin özelliklerini anlatan Doç. Dr. Orkun, “Bu avcı karakterli bir kene olup insanlara yerden yürüyerek geliyor. Bu kene atlamaz, zıplamaz ve sıçramaz. Bu kene otlara ve ağaçlara tırmanmaz. Ağaçlardan da düşmez. Bunun asıl geldiği yer, yerlerden yürüyerek geliyor” ifadesini kullandı. “Avına doğru yürüyerek gidiyor” Tarım yapan vatandaşları da uyaran Orkun, “Tarımsal faaliyetlerin olduğu tarım alanlarının etraflarında daha yoğun görüyoruz. Toprakta, taşın ve yaprağın altında saklanıyor. Hedef canlı grubu, bu insan, sığır, koyun ve keçi olabilir, oradan geçene kadar bekliyor. Oradan geçerken bir takım çok kompleks algaçlarıyla algılıyor. Tabiri caizse avına doğru yürüyerek gidiyor” diye konuştu. “İnsanları onlarca metre takip edebilir” Türkiye’de Kırım Kongo Kanamalı ateşin vektörü olan kene türünün çok hızlı hareket ettiğini ifade eden Orkun, “Hatta dünyada karşılaşabileceğimiz en hızlı ve en uzun yol kat edebilen, yürüyerek veya da koşarak yol kat eden bir türdür. İnsanları onlarca metre takip edebilir. Kene tutulmasının gördüğümüz yerlerde çok karşımıza çıkan bir durumdur. Yakalıyor ve ilk tercihen en çok girdiği yer paçanın içerisinden geliyor ve açık olursa deriye ulaşmaya çalışıyor” şeklinde konuştu. Doç. Dr. Orkun, Türkiye’de kenenin olmadığı hiçbir yerin olmadığı belirterek, tarım arazisinde vakit geçiren vatandaşların ciddi risk altında olduğunu da kaydetti. “Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmalı Birtakım alınacak önlemler ile vatandaşların keneden korunmasının mümkün olduğunu söyleyen Orkun, şöyle konuştu: “İlk 24 saatten 48-72 saate kadar ulaşan sürelere ihtiyaç var. Günlük vücut kontrolleri ve kene görüldüğünde derhal çıkartılması esastır. Eğer siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklaştırırsanız kene enfekte dahi olsa henüz size ekolojik ajanı, yani iç organizmayı ve mikropları vermeden siz çok kolaylıkla kurtulabilirsiniz.” “Çivi söker gibi çıkarabilirsiniz” Kenenin vücuttan çıkarılmasının profesyonellik isteyen bir durum olmadığına dikkati çeken Orkun, şunları kaydetti: “Keneyi çok kolaylıkla bir cımbız yardımıyla veya onları bulamazsınız eldiven, yaprak ve naylon ile tutup çıkarabilirsiniz. Çivi söker gibi çok kolay. Patlatmamak burada esastır. Çünkü bazen patlattığınızda elinizdeki yarık ve çatlaklarda mikrobiyolojik ajanların girmesi de mümkün olabiliyor. Ama keneden bir an önce kurtulmanız sizin için esas.”