GENEL - 12 Ocak 2012 Perşembe 12:53

"KAŞINTI OLMADAN DA BİTLENME OLABİLİR"

A
A
A
"KAŞINTI OLMADAN DA BİTLENME OLABİLİR"

Kaşıntının bitlenmenin tek belirtisi olmadığını anlatan dermatoloji uzmanı Dr. Rıdvan Özyıldırım, bitlenme durumunda boyun ve ensedeki lenf bezlerinin büyüyebileceğini söyledi.
Cildiye uzmanı Dr. Rıdvan Özyıldırım, bit tedavisinin uzadığı ve başarısız kaldığı durumlarda dikkat edilmesi gerekenler hususunda bilgi verdi. Dr. Özyıldırım, öncelikle baş bitlerine karşı annelerin mutlaka kendilerini ve diğer çocuklarını muayene ettirmelerini istedi. Bit losyon ve şampuanlarının 10-15 dakikalık kullanımından ziyade gece sürüp başı havluyla kapattıktan sonra sabaha kadar saç derisinde kalmasını tavsiye eden Özyıldırım, "Doktorunuz veya eczacınızın vereceği bit ilaçlarından, zehirlenme
riski taşımayan ve bu şekilde uzun süreli kullanıma uygun olanlar tercih edilmeli. Bit ilaçları, tek başına tam tedavi sağlayamıyor. Bahsettiğimiz şekildeki kullanımda dahi canlı ama sersemlemiş bitler görülür. Mutlaka sık dişli bir tarak ile yaklaşık 1 hafta boyunca her gün yapmak kaydıyla saçların neredeyse tek tek aralanarak temizlenmesi gerekir" diye konuştu.
Giysiler, şapkalar, kasklar, taraklar gibi eşyaların ortak kullanılmaması uyarısında bulunan Özyıldırım, en iyi tedavinin saçların tamamen kesilmesi olduğunu kaydetti. Bitlerin insandan insana sıçramadığını söyleyen Özyıldırım, "Ancak bulundukları yerde yavaş yavaş yürüyebilirler. Toplu yaşanan yerlerdeki giyim eşyaları birbirlerine temas ettirilmemeli. Aynı dolapta ya da aynı askıda bir arada ve yan yana tutulmamalı. Giysiler, şapkalar, kasklar, taraklar ortak kullanılmamalı. Berberler malzeme
temizliğine dikkat etmeli. Ev içinde herkesin yastığının ayrılması şart" şeklinde konuştu.
Bitlerin kan emmeden 2-3 gün yaşayabileceklerini belirten Özyıldırım, bit bulaşabileceği düşünülen eşyaların yıkanması, ütülenmesi ve gerekirse 3 gün kadar açık havada bekletilmesi önerisinde de bulundu. Yağlı elleri saçlara ve başa sürmekle bitlenmenin olmayacağına dikkat çeken Özyıldırım, kaşıntı olmadan da bitlenme olabileceğinin altını çizdi.
Canlı bitleri görmenin imkansız olduğunu söyleyen Özyıldırım, "Teşhis sirkelerin varlığı ile konur. Sirkeler kepek, kepekler de sirke zannedilir. Sirkeler saça yapışıktır. Çekmekle gelmez. Kepekler ise genelde kolayca saçtan ayrılırlar. Bitlenme esnasında boyun ve ense lenf bezleri de büyüyebilir" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Buğdayda hasat yaklaştı, fiyat bekleniyor Adana’da stratejik öneme sahip buğdayda hasat yaklaşırken üreticiler bir an önce fiyatların açıklanmasını bekliyor. Üreticiler ayrıca buğdayda bu sene verimi yüksek beklediklerini söyledi. Türkiye’nin ilk buğday hasadının yapıldığı ve ihtiyacın yaklaşık yüzde 4’ünü karşılayan Adana’da buğday bu sene 1 milyon 330 bin dönüm alanda ekildi. Havaların da kent genelinde sıcak gitmesi nedeniyle buğday bu sene yaklaşık 15 gün önce hasat edilecek. Bu hafta içerisinde hasadı yapılması beklenen buğdayda üreticiler fiyatların açıklanmasını bekliyor. Çiftçiler, geçen sene ton başına 8 bin 250 lira açıklanan buğday fiyatının bu sene ton başına 15 bin lira olmasını istiyor. “Rekolteyi yüksek bekliyoruz” İhlas Haber Ajansı’na konuşan Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, bu sene buğdayda rekoltenin yüz güldüreceğini anlatarak, “Bu yıl başaklar çok büyük. Bu sene yağışlar çok iyi geçti. Nisan ayında da biraz yağmur yağarsa geç hasat edilen buğdaylar için iyi olacak. Sahil kesimlerinde bu hafta hasat başlayacak. Ova için bir yağmur çok güzel olacak. Bu sene rekolteyi yüksek bekliyoruz. Adana genelinde 1 milyon 330 bin dönüm alanda ekim var. Türkiye üretiminin yüzde 4’ü Adana’dan karşılanıyor” ifadelerini kullandı. “Ton başına 15 bin lira istiyoruz” Fiyatların ton başına 15 bin lira ve prim desteğinin de kıraç bölgelerde ton başına 2 bin lira olmasını istediğini vurgulayan Doğan, “Biz bu sene buğdaya 15 lira fiyat bekliyoruz. Geçen sene ton başına 8 bin 250 lira verilmişti. 15 liranın altında verilecek fiyat kurtarmayacaktır. Kıraç bölgelerde de ton başına verilen prim desteğinin 2 bin lira olmasını bekliyoruz. Eğer yağmur yağarsa taneler daha tok olacaktır ve verimi fazlalaştıracaktır. Afet olmazsa bu sene çiftçimizin yüzü buğdaydan gülecek” diye konuştu.
Hatay Depremzede kadınların elinden çıkan amigurumi bebekler, 300 ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor Hatay Halk Eğitim Merkezi tarafından depremden etkilenen kadınlar için düzenlenen el sanatları kursları afetzede vatandaşlara moral olurken, aile bütçelerine de katkı sağlıyor. Kadınların elinden çıkan amigurumi bebekler, 300 TL ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkımın en çok olduğu yer Hatay olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetzede kadınlar, psikolojik travmayı atlatmak için Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan el sanatları kurslarına yöneliyor. Kadınlar kurslarda; amigurumi oyuncaklar ve çantalar gibi ürünler yaparak hem moral buluyorlar hem de aile ekonomilerine katkıda bulunuyorlar. Haftanın 5 günü devam eden kursa gelen kadınlar, yeni beceriler kazanıyorlar. Kadınların elinde ince ince işlenen amigurumi bebekler, 300 TL ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor. "Bizim bu depremi atlatabilmemiz için uzun seneler lazım" Kursta revaçta olan amigurumi oyuncaklar ve çantalar yaptıklarını söyleyen Halk Eğitim Merkezinden Usta Öğretici Serpil Güven, "Burada bayanlara el sanatları dersi veriyorum. Burada biz bayanlara yönelik onların hem morallerini hem yaşantılarına biraz renk getirmek amacıyla beceri kursları veriyoruz. Bunlardan ürettiklerini satabilme en azından aile ekonomisine katkıda bulunabilmeleri için çeşitli ürünler yapıyoruz. Şu an revaçta olan amigurumi oyuncaklar ve çantalar yapıyoruz. Bunları da pazarlıyoruz. Kursumuz haftanın 5 günü var. Kursa öğlen başlıyoruz, ikindin 5 gibi bitiriyoruz. Deprem psikolojisini bir nevi atabiliyorlar. Bizim bu depremi atlatmamıza uzun seneler lazım. Zamanla atlatılacak şu an burası onlar için moral deposu olarak düşünüyorum" dedi. "Hayallerle uyuyup hayallerin olmadığı bir sabaha uyandık" Kursun yorucu değil tam tersi iyileştirici olduğunu dile getiren Hatice İnanç ise, "6 Şubat depreminde çok ağır şeyler yaşadık. Hayallerle uyuyup hayallerin olmadığı bir sabaha uyandık. Çoğu insan ailesini, çocuğunu, eşini kaybetti. Kendi bedeninden kolunu, bacağını kaybeden insanlar gördük. Çaresizliği gördük. Biz o sabah kıyameti yaşadık. Burada depremzede bayanların kendilerini iyileştirmeleri için Halk Eğitim Merkezi tarafından amigurumi el sanatları kursu açıldı. Peluş ayıcıklar, bebekler, çantalar, sepetler, ceket ve hırka yün olarak her şeyi yapıyoruz. Yaklaşık 5 aydır kursumuz var 5 ayda çıkarttığımız ürünleri burada sergiliyoruz. Fiyat aralığı 300 TL ile başlayıp bin 300 TL civarına kadar çıkabiliyor. Yaptığımız ürünlere göre fiyat aralığı değişiyor. Kurs yorucu değil tam tersi iyileştirici bir iş, biz bunları işleyerek, psikolojik yönden kafamızı biraz toparladığımız için bize yorucu gelmiyor. Severek yapıyoruz" şeklinde konuştu.
Adana Hayali hostes olmaktı trafik kazası hayatını kararttı Adana’da arkadaşlarının ısrarı üzerine gece dışarı çıkınca bindiği otomobilin tıra arkadan çarpması sonucu hem bedensel engelli kalan hem de konuşma kabiliyetini kaybeden genç kızın hayali hostes olmaktı Edinilen bilgiye göre kaza, Sarıçam ilçesine bağlı Ahmet Zenbilci Bulvarı’nda 10 Aralık günü meydana geldi. Tofaş marka 20 AGR 112 plakalı otomobilin park halindeki 01 CTV 81 plakalı tıra arkadan çarptığı kaza anbean güvenlik kameralarına yansıdı. Kazayı gören vatandaşlar durumu sağlık, polis ve itfaiye ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri araç içerisinde sıkışan 5 kişiyi çıkarttı. Kazada hastaneye kaldırılan bir kişi yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamazken 4 kişi ağır yaralandı. Ağır yaralılardan biri olan Firdevs Erol (16) ise yapılan tedaviler sonucunda hayata tutundu. 10 Aralık tarihinde gerçekleşen kazada ağır yaralanan Erol, en büyük hayali hostes olmaktı. Doktorlardan alınan bilgiye göre kazada ağır yaralanan Erol’un tekrar yürüyebilmesi için 2 yıl boyunca fizik tedavi görmesi gerekecek. Aynı zamanda Erol konuşma kabiliyetini de kaybetti. “İşe giderken izin istedi vermedim, kaza haberini aldım” Olay günü işe giderken kızının kendisinden dışarı çıkmak için izin istediğini fakat izin vermediğini ifade eden Hatice Atay (35), “İzin vermemiştim fakat arkadaşlarının ısrarı ile çıkmıştı. İşyerine vardığımda arkadaşları kazanın olduğunu arayıp bana söylediler. 2 ay yoğun bakımda yattı şu an tedavilerine evde devam ediyoruz” diye konuştu. “Kızımın durumundan kaynaklı işten ayrıldım” Kızının durumundan dolayı ona bakmak için işten ayrıldığını belirten Atay, “Şu an evdeyim, çalışmadığım için de maddi durumumuz biraz kısıtlı ama elimden geldiği kadar kızımı desteklemeye çalışıyorum” dedi. “Kızımın en hızlı şekilde iyileşmesini istiyorum” Çeşitli yardımlarla Firdevs’i fizik tedaviye götürdüğünü ifade eden Atay, “Şu an kızım fizik tedavi alıyor. Fizik tedavi almasının en büyük sebebi çevremin, ailemin yardımcı olması, onların desteği olmasa buralara kadar gelemezdik. Şu an kızımın daha hızlı iyileşmesini istiyorum. Özel doktora götürmek tabi ki isterim fakat imkanlar el vermiyor. Devlet hastanelerinde ki doktorlar da çok güzel ilgileniyor fakat onların vakitleri kısıtlı olduğu için pek fazla ilgilenemiyorlar" ifadesini kullandı “Firdevs’in en büyük hayali hostes olmaktı” Kızının çok hareketli cıvıl cıvıl olduğunu ve en büyük hayalinin hostes olduğunu söyleyen Atay, “Hostes olmak için son senesini dışardan okuyup hostes olmak için hazırlanıyordu. Allah izin verirse tedavilerinin ardından da hostes olacak kızım. Bu hayalini gerçekleştirebilmesi için doktorlar tedavi sürecinin tedaviye bağlı olarak 1-2 sürebileceğini söylediler” diye konuştu.