- 02 Ağustos 2021 Pazartesi 17:01

Gürsu hayvan dostu şehir oldu

A
A
A
Gürsu hayvan dostu şehir oldu

Gürsu Belediyesi, Türkiye Belediyeler Birliği tarafından düzenlenen “Sahipsiz Evcil ve Sokak Hayvanlarının Barınma ve Beslenme Şartlarının İyileştirilmesi Fikir ve Proje Yarışması”nda “Enpati Hayvan Dostu Şehirler” başlığında ödül kazandı.

Gürsu Belediyesi, Türkiye Belediyeler Birliği tarafından düzenlenen “Sahipsiz Evcil ve Sokak Hayvanlarının Barınma ve Beslenme Şartlarının İyileştirilmesi Fikir ve Proje Yarışması”nda “Enpati Hayvan Dostu Şehirler” başlığında ödül kazandı.


Belediyelerin sokak hayvanlarına yönelik hizmetlerinin yaygınlaştırılması maksadıyla düzenlenen yarışmada ödül almaya hak kazanan Gürsu Belediyesi’nin ödülünü Belediye Başkanı Mustafa Işık, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin elinden aldı.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın da iştirâkiyle Keçiören Belediyesi Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi’nde düzenlenen törende, orjinal fikirler üreten bütün belediyeleri kutlayan Emine Erdoğan, "Dünya ortak evimizdir. Bu evi, diğer tüm canlılarla paylaşıyoruz. Onların, temel haklarına kavuşmasına yardımcı olmak hepimizin sorumluluğudur. Beslenmelerinden tedavilerine kadar, üzerimize düşen birçok vazife var. Belediyelerimizin yenilikçi projeleriyle bütün bu ihtiyaçları karşılayan yaşam alanlarının oluşacağına yürekten inanıyorum" diye konuştu.


Hayvanların yaşama haklarını korumada büyük hassasiyet gösterdiklerini vurgulayan Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, “Bütün varlıkların hakkına saygı duymak ve bu hakkı korumak, ancak hayvan sevgisi olan insanlardan müteşekkil bir toplumla mümkündür. Belediye olarak sosyal sorumluluk anlayışıyla, sokak hayvanlarını korumak ve onların yaşama hakkı konusunda toplumsal hassasiyet oluşturmak için çalışmalar yapıyoruz. Bu çabalarımızın böyle anlamlı bir ödülle taçlandırılmasının mutluluğunu yaşıyorum. Bu konudaki hassasiyetimiz ve hizmetlerimiz artarak devam edecek” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Antik kentin kalbine ‘Yaşayan Osmanlı Köyü’ Dünyanın en büyük mermer antik kenti olmasının yanında aşkın ve gladyatörlerin kenti olarak bilinen Muğla’nın Yatağan ilçesindeki Stratonikeia antik kentinin köy meydanı, ‘Geleceğe Miras’ projesi kapsamında 19. Yüzyılda hizmet veren mesleklerin yeniden canlandırılması amacıyla düzenleme çalışması devam ediyor. Köy meydanının giriş ve çıkış bölümleri tamamlanırken, düzenleme tamamen bittiğinde, berber, nalbant, kalaycı, terzi, bakırcı, fırın, ayakkabı ve zeytinyağı satan meslekler tekrar günümüz şartlarında hizmet verecek. Helenistik dönemden Cumhuriyet dönemine kadar tüm medeniyetleri içinde barındıran Stratonikeia antik kenti, içinde hala yaşamın devam etiği ender antik kentler birisi olması ile dikkat çekiyor. 3 bin 500 yıldır kesintisiz olarak yaşamın devam ettiği Stratonikeia antik kentine girişte bulunan Selçuklu hamamı ve Menteşe Beyliği döneminden kalma Şaban Ağa Camii’nin restorasyonu ile başlayan çalışmalarda Semerci Ömer Evi ve Ali Aydın Evleri’nin restorasyonu tamamlandı. Köy meydanında bulunan kahvenin yanında antik kente ziyaret için gelen yerli ve yabancı turistler oturup çay kahve ve kahvaltı gibi ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Stratonikeia Antik Kenti’nin girişindeki köy meydanında yapılacak düzenlemeler sonrası 19. Yüzyılda bu alanda hizmet veren iş kolları tekrar günümüz şartlarına uyarlanarak hizmete sunulacak. ‘Geleceğe Miras’ projesi kapsamında devam eden çalışmalar hakkında bilgi veren Stratonikeia ve Lagina Antik Kentleri Kazı Başkanı Prof. Dr. Bilal Söğüt, meydanını Menteşe Beyliği, Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemine dükkânları kendi özgün halleri ile ayağa kaldıracaklarını açıkladı. Kazı Başkanı Prof. Dr. Söğüt, "Gelece Miras projesi kapsamında o köy meydanındaki çalışmalarımızı da biz yürütüyoruz. O Menteşe Beyliği, Osmanlı ve Erken Cumhuriyet dönemine ait o dükkânların hepsini kendi özgün halleriyle ayağa kaldırıyoruz. Ve bunların hepsini tek tek en ince pencerelerine varıncaya kadar eski fotoğraflardan, eski bilgilerden, o evde yaşayan insanlarla sohbetlerden çıkardığımız sonuçlara bağlı olarak birebir bunları çiziyoruz. Ve gelecekte de bu Osmanlı dönemindeki o köy meydanının tamamını tekrar yaşatıyor olacağız. Ama ne yapacağız? Osmanlı döneminde yaşayan o köy meydanını günümüzün şartlarına uygun olarak tekrar düzenleyeceğiz. Yani siz oraya girdiğinizde işte demircisiyle, bakırcısıyla, fırınıyla, ayakkabıcısıyla, sandalyecisiyle, zeytinyağı satan yerlerine varıncaya kadar bunları göreceksiniz. İnşallah aşama aşama devam ediyor. Çok da güzel gidiyor. Köy meydanının giriş ve son kısmını şimdi tamamladık. Orta bölümdeki dükkânları da tamamladığımızda bence Antik kentin kalbinde böyle yaşayan bir Osmanlı köyü olacak" dedi. (BT-Y)
Antalya Büyükşehir’in Kızıllı Katı Atık Tesisi örnek oluyor Antalya Büyükşehir Belediyesi Kızıllı Entegre Katı Atık Değerlendirme, Geri Dönüşüm ve Bertaraf Tesisi, Kırgızistan’ın Osh Kenti Belediye Başkan Yardımcı ve heyetini ağırladı. Kırgız heyeti bertaraf tesisini gezerek, incelemelerde bulundu. Türkiye’de katı atık sektöründe, atık ısıdan elektrik enerjisi üreten ilk tesis olan Antalya Büyükşehir Belediyesi Kızıllı Entegre Atık Değerlendirme, Geri Dönüşüm ve Bertaraf Tesisi Türkiye’ye ve dünyaya örnek oluyor. Kırgızistan’ın Osh Kenti Belediye Başkan Yardımcı Masuda Aydarbekova, beraberindeki 7 kişilik heyetle Antalya Büyükşehir Belediyesi Kızıllı Entegre Katı Atık Değerlendirme, Geri Dönüşüm ve Bertaraf Tesisi’ne teknik gezi gerçekleştirdi. Saha gezisinde heyete tesisteki çalışmalar, atık bertaraf yöntemi, üniteler ve kapasiteleri hakkında bilgi verildi. Osh kentinde de yapımı devam eden benzer bir tesisi olduğu, heyetin de Kızıllı’daki tesisi örnek alarak incelemek istediği belirtildi. Temiz ve sağlıklı gelecek için Kırgız heyet daha sonra Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Çiğdem Hacıoğlu’na nezaket ziyaretinde bulundu. Osh Belediye Başkan Yardımcısı Masuda Aydarbekova, kendileri için çok verimli bir teknik gezi olduğu belirterek, verdiği desteklerden dolayı Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Çiğdem Hacıoğlu da heyeti Antalya’da ağırlamaktan mutlu olduklarını kaydederek, Büyükşehir Belediyesi’nin Antalya’nın çevresini, doğasını ve yaşamını korumayı öncelik veren proje ve çalışmalar yaptıklarını söyledi.
İstanbul ŞOK Marketler’de yeni dönem: Meyve-sebzede pestisit kontrol süreci bir adım ileri taşındı ŞOK Marketler, kurduğu laboratuvarla taze meyve-sebzeleri raflara taşımadan önce kendi bünyesinde pestisit analizinden geçiriyor. İlk aşamada domates ile başlayan bu süreçle analizler çok daha hızlı olarak gerçekleştiriliyor. Gıda güvenliğini sağlayan bu uygulamayla pestisit kontrolü tarladan başlıyor. ŞOK Marketler gıda güvenliği alanında önemli bir adım atarak, Antalya’daki tedarik platformunda kurduğu laboratuvarla taze meyve-sebzeler için raf öncesi pestisit analiz sürecini başlattı. Analizler artık dış laboratuvarlar yerine ŞOK’un kendi bünyesinde ve çok daha hızlı olarak gerçekleştiriliyor. İlk etapta domates ile hayata geçirilen uygulamanın önümüzdeki dönemde diğer meyve-sebze gruplarına da yaygınlaştırılması hedefleniyor. Türk Gıda Kodeksi Pestisitlerin Maksimum Kalıntı Limitleri Yönetmeliği’ne göre kendi laboratuvarlarında analizi uygun çıkan ürünler ülke genelindeki ŞOK mağazalarına dağıtılıyor. Bu sayede tarladan mağazaya uzanan zincirde izlenebilirlik güçlenirken tüketiciye ürün en güvenli şekilde ulaştırılıyor. İlk olarak Antalya’daki tedarik platformunda kurulan laboratuvarla başlayan uygulamanın kısa sürede ŞOK Marketler’in tüm dağıtım merkezlerine yayılması planlanıyor. 30 dakika içinde pestisit analizi tamamlanıyor Türkiye’deki akredite laboratuvarlarla aynı standartlara sahip Antalya’daki laboratuvarda, pestisit etken maddeleri 30 dakika içinde analiz ediliyor. Pestisit değeri yönetmeliğin uygun gördüğü sınırlar dahilinde olan ürünler hızla hazırlanarak Türkiye genelinde dağıtımları gerçekleştiriliyor. Böylece ürünler en taze şekilde raflarla buluşuyor. "Pestisit tespit edilmedi" güvencesi Analizleri yapılarak ŞOK mağazalarına gönderilen ürünlerin kasalarında "Pestisit Tespit Edilmedi" ibaresini taşıyan etiketler yer alıyor. Ürünler üzerindeki QR kod okutularak da pestisit analiz sonuçları Cepte ŞOK uygulaması üzerinden anlık olarak görüntülenebiliyor. Ayrıca Cepte ŞOK üzerinden yapılan online alışverişlerde de analizi yapılmış ürünlerin raporu yer alıyor. Bu sayede müşteriler satın aldıkları ürünlerin analiz bilgilerine kolayca erişebiliyor. Çiftçiye tarlada destek ŞOK Marketler, hayata geçirdiği bu sistemle üreticiyi de destekleyen ve geliştiren bir model ortaya koyuyor. Ziraat mühendisleri doğru ilaçlama, hasat zamanlaması ve kayıtlı üretim gibi konularda çiftçilere sahada eğitim veriyor. Hasat sonrası yapılan analizlerde uygun bulunmayan ürünlerin alımı yapılmıyor ve üreticilere ayrıntılı analiz raporları sunularak onlara da gelişim imkânı sağlanıyor. Böylece üretim süreci başından sonuna kontrol altına alınıyor. "Müşterilerimizin gönül rahatlığıyla meyve-sebze tüketmesini istiyoruz" ŞOK Marketler CEO’su Uğur Demirel uygulamaya ilişkin yaptığı açıklamada şu sözleri kaydetti: "Gıda güvenliği konusunda toplumda ciddi bir hassasiyet var. ŞOK Marketler olarak biz de 81 ildeki 11 binden fazla mağazamızla ülkemizin en büyük gıda perakendecilerinden biri olarak bu hassasiyetin farkındayız ve sorumluluğumuzu daha da ileri taşımak istiyoruz. Artık reyonlarımızda satılan domateslerin tamamı pestisit kontrolünden geçmiş olacak. Biz zaten yıllardır dış akredite laboratuvarlarda analiz yaptırıyorduk ancak sonuçların çıkması zaman alıyordu. Bu nedenle önemli bir yatırım yaparak kendi Pestisit Laboratuvarımızı kurduk ve ürünleri anında ve yerinde kontrol edebilir duruma geldik. Domates sadece ilk adım. Kısa süre içinde diğer meyve-sebze ürünlerimizi de bu sisteme dahil edeceğiz. Türkiye’nin pestisit konusundaki endişelerini gidermek istiyoruz. Müşterilerimizin gönül rahatlığıyla meyve-sebze tüketmesi bizim en büyük mükafatımızdır."