POLİTİKA - 04 Mayıs 2022 Çarşamba 13:57

MHP Bursa teşkilatları bayramlaşmada buluştu

A
A
A
MHP Bursa teşkilatları bayramlaşmada buluştu

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Bursa teşkilatı, bayramlaşmada buluştu.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Bursa teşkilatı, bayramlaşmada buluştu. MHP İl Başkanlığı tarafından bayramın 2’nci günü düzenlenen tören, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde (AKKM) yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.


Programda; MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, Bursa Milletvekili M. Hidayet Vahapoğlu, MHP İl Başkanı M. Cihangir Kalkancı, Ülkü Ocakları İl Başkanı Gülahmet Türk ve Yenişehir Belediye Başkanı Davut Aydın, partililer ve vatandaşlara hitap etti.


MHP MYK Üyesi Fevzi Zırhlıoğlu ve MDK üyesi Muhammet Tekin’in de katıldığı programa; MHP İlçe Başkanları ve yöneticileri ile Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi İbrahim Bulut, sendika başkan ve yöneticileri, Türk Hukuk Enstitüsü Bursa Şube Av. Ahmet Doğu, İYSİAD Başkanı Kerim Gürsel Çelebi, Ertuğrulgazi Esnaf Kefalet Kooperatifi Başkanı Ferhat Daysalı, sivil toplum temsilcileri, partililer ve vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Cumhur İttifakı ortağı AK Parti’nin İl Başkanvekili Mustafa Yavuz da programda yer aldı. Tören, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, şehitler ve gaziler için saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile açıldı. Sonrasında kürsü konuşmalarına geçildi.


Türk Milleti şer cephesinin farkında


Konuşmasına Bursalıların bayramını tebrik ederek başlayan MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, katılımcıların 3 Mayıs Milliyetçiler Günü’nü de kutladı. Kürsü hitabında sınır dışı ve içerisinde birçok risk ve tehlikeyle mücadele edildiğine vurgu yapan Genel Sekreter Büyükataman, “Büyük Türk Milleti, karşısına kurulan şer cephesinin farkındadır” dedi.


Bu sessizliğin nedeni merak ediliyor


Gündemdeki sözde ‘Ermeni Soykırımı’ provokasyonu hakkında değerlendirmede bulunan İsmet Büyükataman, “Sözde Ermeni Soykırımı provokasyonu turnusol kâğıdı görevi görerek, kimlerin ülkesinden ve milletinden yana, kimlerin karşısında olduğunu ortaya çıkarmıştır. CHP’li bazı vekiller, bu sözde iddialara katılmakta ve Türkiye Cumhuriyeti’ni soykırım yapmakla suçlamaktadır. Selamsız Babacan, sözde Ermeni Soykırımı iddialarına katılmakta ve Türk Milleti demek yerine ‘Anadolu İnsanı’ tabirini kullanarak hangi safta yer tuttuğunu göstermektedir. 6’lı masanın diğer ortakları adeta suspus olmuşlar, HDP’yi ve onun okyanus ötesindeki sahiplerinin desteğini kaybetmemek için süt dökmüş kediye dönmüşlerdir. Bu sessizliğin sebebi milletimizce merak konusudur. Her 24 Nisan tarihinde Türkiye’yi soykırım yapmakla suçlamayı kendisine siyasi ikbal meselesi edinen ABD Başkanı Biden’den demokrasi dilenen çürük masanın Türkiye’ye karşı kimlerle iş tuttuğu ortadadır. Zillet İttifakı her milli meselede olduğu gibi, bu kez de gerçeklere ve ülkesine sırt dönerek yabancı başkentlere yaranma arayışındadır. Ancak söz konusu Ermeni Hınçak-Taşnak çetelerinin Anadolu’da yaptığı Türk katliamları olunca, insan hakları havarisi kesilen CHP’den de HDP’den de 6’lı masadan da ses çıkmamaktadır. Her meselede kolayca Ermeni olanlar, Yunan olanlar ne hikmetse bir türlü Türk olamamaktadır. Çünkü Türk olmak, Türk kalmak ve Türk yaşamak bir haysiyet meselesidir” ifadelerini kullandı.


Karşımızda yedi düvel var


Pençe-Kilit operasyonları ve terörle mücadele konusuna değinen Büyükataman, “Köşeye sıkışan terör örgütünün elebaşlarından biri, operasyonların devam etmesi halinde sözde savaşı şehirlere taşıyacaklarını korkakça iddia etmiştir. Bu gelişmeler üzerine Bursa’mızın Osmangazi ilçesinde, cezaevi aracının geçişi sırasında el yapımı patlayıcı ile alçakça bir saldırı düzenlenmiş, bir vatandaşımız şehit olmuştur. Bursa’mıza geçmiş olsun dileklerimi bir kez daha ifade ediyor ve şehidimize Allah’tan rahmet diliyorum. Türk Milleti yıllardır teröre karşı dimdik durmuş ve milletimizi bölmek isteyen hainlere karşı dirayetinden asla taviz vermemiştir. Bundan sonra da vermeyecektir. Pençe-Kilit Harekâtı’nda etkisiz hale getirilen teröristlerden 8’nin Ermeni, 5’nin Fransız, 7’sinin ABD’li, 3’nün İngiliz, 2’sinin de Alman olduğu anlaşılmıştır. İşin gerçek yüzü bir kez daha ortaya çıkmıştır. Yani karşımızda, yedi düvel vardır. Bu çok uluslu tablo tesadüf değildir. Arka planında derinleşmiş Türk ve İslam husumeti yatmaktadır. Küresel Baronların tetikçiliğini yapan bu şerefsiz teröristleri tarih ve Türk Milleti affetmeyecek, hesabını mutlaka soracaktır. Dünya güç dengelerinin yeniden şekillendiği, uluslararası sistemin yeniden kurulduğu ve yeni bir dünya düzenine geçişin sancılarının yaşandığı şu günlerde, Cumhur İttifakı olarak, ülkemizi hak ettiği huzura ve refaha ulaştırmayı amaçlamaktayız. Tüm çabamız ve gayemiz, Türk Milleti’nin güvenli yarınlara kavuşması ve beka mücadelesinden galip çıkarak ebediyete kadar var olması içindir” şeklinde konuştu.


Türk Milleti’ne inanıyoruz ve güveniyoruz


“Milletimiz için tarihi öneme sahip 2023 seçimlerine doğru ilerliyoruz” diyen Büyükataman, “Cumhur İttifakı olarak, ülkemizin bağımsızlığı ve milletimizin bekası yolunda verdiğimiz mücadeleyi bir adım dahi geri atmadan ileriye taşımaya kararlıyız. Bağımsızlık mücadelemizi hedef alan Türkiye düşmanlarından da onların yerli işbirlikçilerinden de çekinmediğimizi buradan bir kez daha ifade etmek istiyorum. Biz kararlı duruşumuzu, inancımızı ve gücümüzü Türk Milleti’nden alıyoruz. Dünyaya Ankara’dan bakıyor, Ankara’dan görüyoruz. Bağımsızlığımız uğruna karşımıza çıkarılan her engeli korkusuzca aşıyor ve Büyük Türkiye hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Bu mücadelede en büyük dayanağımız, Türk Milleti’nin feraseti ve bağımsızlığına olan düşkünlüğüdür. Biz Türk Milleti’ne inanıyoruz, Türk Milleti’ne güveniyoruz. Türk Milleti’nin bir kez daha Cumhur İttifakı’nın azimli yürüyüşüne eşlik ederek, milli iradeden taviz vermeyeceğini biliyoruz. Eminiz ki bu necip millet, Cumhur İttifakı’na olan güvenini tazeleyecek ve zillet ittifakını hak ettiği yere, siyasi tarihin utanç sayfaları arasına gömerek iradesini ortaya koyacaktır. Liderimiz Devlet Bahçeli’nin söylediği gibi; ‘Türkiye 2023 yılında Lider ülke, İstanbul’un Fethi’nin 600.yılı olan 2053 yılında ise Süper Güç olacaktır.’ Amacımız, ülkümüz, gayemiz ve tüm çabamız bunun içindir” diyerek konuşmasını tamamladı.


Biz, bu ülkeyi karşılıksız sevenleriz


Konuşmasına bayram tebriki ile başlayan MHP Bursa Milletvekili M. Hidayet Vahapoğlu 3 Mayıs Milliyetçiler Günü’ne vurgu yaparak “Dünyanın hangi ülkesine giderseniz gidin o ülkenin milliyetçileri, birinci sınıf vatandaştır. Saygı ve takdir görür, baş üstünde taşınır. Ama maalesef Osmanlı’dan günümüze kadar ‘Türk’üm’ demenin eleştirildiği bir coğrafyadayız. Devletimizin adı Türkiye ama ‘Türk Milliyetçisiyim’ demenin yıllarca suç olduğu dönemleri yaşadık. Sayın Genel Başkanımızın müdahalesiyle devletin çok gizli olan ve kamuoyunda ‘kırmızı kitap’ olarak bilinen belgesinde zararlı unsur olmaktan çıkarıldık. Hâlbuki biz, bu ülkeyi karşılıksız seven ve ülke uğruna seve seve can verebilecek nesilleriz. Biz, baş tacı edilmesi gerekenleriz ama sürekli üzerine oyun oynanan bir kitleyiz. Kâşgarlı Mahmud, Dîvânu Lugâti’t-Türk’te diyor ki ‘Tanrı, yani Yüce Allah, onlara Türk adını verdi ve onları yeryüzünde ilbay, yani yönetici kıldı. Zamanımızın hakanlarını onlardan çıkardı. Dünya milletlerinin idaresini onların eline verdi. Onları herkese üstün eyledi.’ Biz, dünyayı yönetmek zorundayız. Özellikle Türk ve İslam Coğrafyası olmak üzere şuanda 36 ülke ve bölgede iç çatışma var. İnsanlar birbirini kırıyor. Bu dünyaya huzurun gelebilmesi için Türk tarafından idare edilmesi gerekiyor” dedi.


Milliyetçi hareket mensuplarının uyuma gibi bir lüksü yok


Yurtdışından fonlanan yabancı menşeili sivil toplum kuruluşları tehlikesine değinen Vahapoğlu, “Biz hep uyanık olmak zorundayız. Eski Mo’ların bir sözü var; ‘Rüzgârsız havada dönen fırıldağın mutlaka bir üfleyeni vardır.’ Bu memlekete tırnak kadar hizmeti olmayan bir hanımefendinin Türkiye gündemine oturtulduğuna şahit oluyoruz. 6,5 ay içişleri bakanlığı yapmış bir hanımefendinin Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük içişleri bakanı olarak sunulduğunu görüyoruz. Uluslararası kabul gördüğünü, sabah akşam yabancı elçilerle oturup kalktığını görüyoruz. Öyle ki Bursa il başkanına kadar o büyükelçiliğin istihbarat şefi ziyaret gerçekleştiriyor. Dedem Korkut diyor ki ‘Oğuz’un başına her iş uykudan geldi.’ Biz de askerlik yaparken evlatlarımıza derdik ki ‘uyuma uyursan ölürsün!’ Uyuma Türk Milleti! Bu milletin lokomotifi ve beyni olması gereken Milliyetçi Hareket mensuplarının uyuma gibi bir lüksü yok. En uyanık biz olmak zorundayız” dedi ve yakın tarihte yaşanan olaylardan örnekler verdi.


Bursa, Türk Milleti’nin yanında


MHP İl Başkanı M. Cihangir Kalkancı kürsü konuşmasında Bursa’nın Türk tarihi ve kimliği açısından önemine vurgu yaparak “Bursa, Türk Milleti’nin yanında Türklüğün tarafında ve vahdetin yolundadır. MHP de her türlü kumpasa, her türlü kirli oyuna rağmen hamdolsun diridir ve dimdik ayaktadır” dedi.


2023, Milletimizin varlık yokluk seçimidir


Başkan Kalkancı, hitabını şu ifadelerle sürdürdü: “Gerek pandemi şartlarından gerekse global etkilerden kaynaklı olarak Türkiye’nin içinden geçtiği bu geçici sancılı dönem, çok yakında geride kalacaktır. Cumhur İttifakı her düzeyde açılan yaraları saracak, Milli bir seferberlikle onarım ve inşa dönemi başlatacak ve Türk Milleti’ni yeniden kazandıracaktır. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına tevafuk eden 2023 yılında gerçekleştireceğimiz seçim, devletimizin ve milletimizin adeta varlık yokluk seçimi olacaktır. Bu sorumluluk bilinciyle bizler, Bursa teşkilatları olarak geçirmiş olduğumuz mübarek Ramazan Ayı’nı milat olarak belirledik ve gelecek olan seçim için şimdiden canla başla çalışmaya başladık. Ramazan Ayı’nı MHP Bursa teşkilatlarına yakışır şekilde istisnasız 17 ilçemizde durmaksızın hemşerilerimizle hemhal olarak tamamladık. Bu vesileyle başta ilçe başkanlarım olmak üzere teşkilatımızın her ferdine ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Bugünden sonra da MHP Bursa teşkilatları olarak fitne ve tahriklere aldırmadan bütün mesaimizi önümüzdeki seçimlere yönlendirmeye devam edeceğiz. Bu amaçla kapı kapı dolaşarak ayak basmadık hane bırakmayacağız. Tüm vatandaşlarımızın vicdanlarına seslenecek, bir gönül seferberliği başlatarak kalplerini kazanacağız. Ancak o zaman vatan ve millet sevgisiyle çarpan temiz yüreklerimizle Türkiye’ye sahip çıkacak ve Türk Milleti’ne vefa borcumuzu ödeyeceğiz. Başı dik, alnı açık, gönlü yüce, yüreği vatanı ve milleti için çarpan; inancının, ülküsünün tavizsiz takipçileri olan değerli ülküdaşlarım, saydığım sebeplerle bizleri daha fazla çalışma, daha fazla gayret ve daha fazla fedakârlık beklemektedir. Bu milletin derdiyle dertleniyoruz. Her bir vatandaşımızın derdini kendi derdimiz sayıyoruz. Sevdamız yüce Türk Milleti’ne, sevdamız Bursa’mızadır.”


Yapacağımız çok iş var


“Türkiye, yeni bir döneme girmiştir. Türkiye yalnızlığa itilmekte Cumhur İttifakı’nın aleyhine kurulan cephe sürekli genişlemekte ve milli onurumuzu incitmektedir. Bunun üstesinden hep birlikte gelebiliriz” diyerek Bursalılara seslenen Başkan Kalkancı, “Yeni bir ruh, yeni bir heyecan ve en önemlisi de halkımıza gerçekleri anlatarak başarıyı elde edebiliriz. Vatan ve bayrak ortak paydasında başlattığımız uzlaşma ve gönül beraberliği, milletimizde mutlaka teveccüh görecektir. İnancımız budur. Büyük milletimizin, milli kimlik ve kardeşlik ekseninde bir kucaklaşmayı başaracağına eminiz. Ne var ki yapacağımız çok iş vardır. Yolumuz; engeller, istismarlar, ihanetler, sapmalar ve entrikalarla doludur. Bunun farkında olmalıyız. Türkiye’yi kuşatılmışlıktan kurtarmanın yöntemi, çevremizi sarmış gizli emelleri tanımaktan geçmektedir. Bunları bilmeliyiz. Ülkücü Hareket’e düşen sorumluluk, Türk Milleti’ne rehberlik yaparken sinsi tuzaklara düşmemektir. Uyanık olmalıyız” mesajıyla hitabını tamamladı.


Programda Ülkü Ocakları İl Başkanı Gülahmet Türk ve Yenişehir Belediye Başkanı Davut Aydın da kısa bir konuşmayla partililer ve vatandaşların bayramını kutladı. Kürsü konuşmaları sonrası bayramlaşma turuyla program tamamlandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da manda yetiştiriciliği için araştırmalar sürüyor Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürü Alper Koçaker, Üzümlü ilçesinde gerçekleştirdiği işletme ziyaretinde manda yetiştiriciliğinin il tarımı açısından taşıdığı stratejik öneme dikkat çekti. İl Müdürü Koçaker, Üzümlü ilçesine bağlı Denizdamı Köyü’nde üretici Kenan Tiryaki’ye ait işletmede incelemelerde bulundu. Toplam 27 manda ve 28 inekten oluşan büyükbaş hayvan işletmesini ziyaret eden Koçaker, işletmede yürütülen faaliyetler hakkında üreticiden bilgi aldı. Ahır şartları, hayvan sağlığı, besleme uygulamaları ve üretim kapasitesi yerinde incelendi. Ziyaret sırasında açıklamalarda bulunan İl Müdürü Alper Koçaker, Erzincan’ın manda yetiştiriciliği açısından önemli bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, il genelindeki sulak alanların bu üretim modeli için büyük avantaj sunduğunu ifade etti. Manda sütünün besin değeri bakımından son derece zengin olduğunu vurgulayan Koçaker, bu ürünün hem insan sağlığı hem de katma değerli üretim açısından önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Erzincan’da manda yetiştiriciliğinin köklü bir geçmişe dayandığını hatırlatan Koçaker, son yıllarda manda varlığında yaşanan azalmanın nedenlerine yönelik kapsamlı çalışmalar yürütüldüğünü dile getirdi. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından manda yetiştiriciliğini desteklemek amacıyla çeşitli destekleme ve hibe programlarının uygulandığını belirten Koçaker, üreticilerin bu desteklerden en üst düzeyde faydalanmasının hedeflendiğini kaydetti. Koçaker ayrıca, manda yetiştiriciliği konusunda tecrübeli üreticilerle sahada birebir görüşmelerin sürdüğünü, elde edilen veriler doğrultusunda üretimin yeniden canlandırılmasına yönelik planlamalar yapıldığını ifade etti. Erzincan’da manda varlığının artırılması, yerel üretimin güçlendirilmesi ve kırsal kalkınmaya katkı sağlanması amacıyla çalışmaların kararlılıkla devam edeceği vurgulandı.
Ankara TZOB Başkanı Bayraktar: "2025 yılında, fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon oldu" Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, 2025 yılında markette takip edilen 41 ürünün 28’inde fiyat artışı, 13 üründe fiyat azalışı oldu. 2025 yılında, fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon, fiyatı en fazla düşen ürün markette beyaz lahana, üreticide sivri biber oldu" dedi. TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, aylık üretici ve market fiyat çalışmasına dair açıklama yaptı. Bayraktar, açıklamasında Aralık ayında üretici market fiyatlarındaki farklılıklarla girdi maliyetlerinde yaşanan değişimleri aylık ve yıllık olarak değerlendirdi. TZOB olarak bazı önemli ürün ve gıdalardaki aylık fiyat değişiklikleri ve spekülatif hareketler konusunda kamuoyunu bilgilendirmek üzere üretici ve market fiyat çalışmasını yaklaşık 20 yıldır her ay gerçekleştirdiklerini belirten Bayraktar, gerçekleştirilen çalışmada Türkiye genelinde beş bölgeden Ziraat Odalarının kanalı ile fiyatlar alınarak yapıldığını sözlerine ekledi. TZOB’un paylaştığı rakamların tüm bölgelerdeki farklı satış kanallarından alınan fiyatların ortalamasına dayandığını da kaydeden Bayraktar, "Rekolte, paketleme-ambalajlama, depolama ve işçilik maliyetleri, nakliye giderleri, ihracat akışı, aracı kârları, fire gibi zincirin tüm aşamaları fiyat oluşumunu etkilemektedir. Dolayısıyla üretici market fiyat makasının varlığı inkâr edilemez bir gerçektir. Önemli olan bu farkın nedenlerini doğru değerlendirmektir. Bu makasın fazla açıldığı durumlarda spekülatif faaliyetleri göstererek ilgili kurumların harekete geçmesini sağlamaktır" açıklamasında bulundu. "2025 yılında, fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon oldu" Bayraktar, yıllık üretici market arasındaki fiyat farklılıklarını açıklayarak, sözlerine şu şekilde devam etti: "Yaptığımız değerlendirmeler sonucunda; 2025 yılında markette takip edilen 41 ürünün 28’inde fiyat artışı, 13 üründe fiyat azalışı oldu. 2025 yılında, fiyatı en fazla artan ürün markette ve üreticide limon, fiyatı en fazla düşen ürün markette beyaz lahana, üreticide sivri biber oldu. Geçen yıla göre bu yıl markette en fazla fiyat artışı yüzde 133,4 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını, yüzde 110,4 ile elma, yüzde 106,6 ile fındık, yüzde 100,8 ile Antep fıstığı izledi. Geçen yıla göre bu yıl markette fiyatı en fazla düşen ürün ise yüzde 40,6 ile beyaz lahana oldu. Beyaz lahanadaki fiyat düşüşünü yüzde 39,8 ile marul, yüzde 39,5 ile karnabahar ve yüzde 29,1 ile kuru soğan takip etti. 2025 yılında, üreticide takip edilen 33 ürünün 16’sında fiyatlar artarken, 15 üründe fiyat düşüşü yaşandı. 2 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Geçen yıla göre bu 2025’te üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 343,4 ile limonda görüldü. Limondaki fiyat artışını yüzde 160,4 ile Antep fıstığı, yüzde 159,3 ile kuru kayısı, yüzde 125,4 ile fındık izledi. Geçen yıla göre bu yıl, üreticide en fazla fiyat düşüşü yüzde 58,8 ile sivri biber görüldü. Sivri biberdeki fiyat düşüşünü yüzde 56,3 ile karnabahar, yüzde 54,8 ile marul, yüzde 51,2 ile kuru soğan takip etti." "Aralık ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 324,1 ile havuçta görüldü" Aralık ayı üretici-market fiyat değişimine de değinen Bayraktar, "Aralık ayında üretici ve market arasındaki fiyat farkı en fazla yüzde 324,1 ile havuçta görüldü. Havuçtaki fiyat farkını, yüzde 245,6 ile mandalina, yüzde 238,5 ile kabak, yüzde 238 ile yeşil soğan takip etti. Havuç 4,2 kat, mandalina 3,5 kat, kabak ve yeşil soğan 3,4 kat fazlaya markette satıldı. Üreticide 8 lira olan havuç 33 lira 93 kuruşa, 10 lira 50 kuruş olan mandalina 36 lira 29 kuruşa, 19 lira 25 kuruş olan kabak 65 lira 17 kuruşa, 12 lira 75 kuruş olan yeşil soğan 43 lira 10 kuruşa satıldı. Aralık ayında fiyatı en fazla artan ürün; markette kabak, üreticide mandalina olurken, fiyatı en fazla düşen ürün; markette Ayçiçek yağı, üreticide beyaz lahana oldu" diye konuştu. "Aralık ayında markette 41 ürünün 30’unda fiyat artışı görüldü" Market fiyatlarındaki değişime ilişkin de konuşan Bayraktar, "Aralık ayında markette 41 ürünün 30’unda fiyat artışı, 11’inde fiyat azalışı görüldü. Aralık ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 97,5 ile kabak oldu. Kabaktaki fiyat artışını yüzde 77,3 ile domates, yüzde 75 ile salatalık ve yüzde 53,3 ile patlıcan takip etti. Markette fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 16,1 ile ayçiçek yağı oldu. Ayçiçek yağındaki fiyat düşüşünü yüzde 12,2 ile toz şeker, yüzde 11,2 ile portakal, yüzde 5,1 ile ıspanak izledi" bilgisini paylaştı. "Aralık ayında üreticide 33 ürününün 11’inde fiyat artışı oldu" Bayraktar, aynı şekilde üreticideki ürünlerin fiyat değişimlerini de paylaşarak, "Aralık ayında üreticide 33 ürününün 11’inde fiyat artışı olurken, 15’inde fiyat düşüşü görüldü. 7 üründe ise fiyat değişimi olmadı. Aralık ayında üreticide en çok fiyat düşüşü yüzde 38,1 ile beyaz lahanada görüldü. Beyaz lahanadaki fiyat düşüşünü yüzde 28,5 ile marul, yüzde 27,3 ile havuç ve yüzde 18,9 ile pırasa izledi. Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 69,4 ile mandalinada görüldü. Mandalinadaki fiyat artışını yüzde 56,6 ile salatalık, yüzde 50,6 ile patlıcan, yüzde 44,5 ile kabak takip etti. Seralarda güzlük sezon bitti ve baharlık sezon için dikimler yapıldı. Ürünler henüz hasat olgunluğuna gelmediğinden bu geçiş aşamasında arz azaldı ve salatalık, patlıcan, kabak ve domateste üretici fiyatları arttı. Kuru soğan, patates, portakal, havuçta talep olmayışı fiyatların düşmesine sebep oldu. Lahana ve marulda arz artış sebebiyle fiyatlar düştü" ifadelerine yer verdi. Aralık ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarında yaşanan değişimlere de değinen Bayraktar, sözlerine şu şekilde devam etti: "Ziraat Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre; Aralık ayında, Kasım ayına göre amonyum sülfat gübresi yüzde 4,4, amonyum nitrat yüzde 2,9, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 1,8, oranında artarken, ÜRE gübresi yüzde 0,4, DAP gübresi yüzde 0,1 azaldı. Geçen yılın Aralık ayına göre son bir yılda ÜRE gübresi yüzde 50,9, 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 46,3, DAP gübresi yüzde 41,1, amonyum nitrat yüzde 33,3, amonyum sülfat gübresi yüzde 32,9 oranında arttı. Aralık ayında Kasım ayına göre süt yemi yüzde 2,6, besi yemi yüzde 2,2, son bir yılda süt yemi yüzde 29, besi yemi ise yüzde 30,6 oranında arttı. Tarım ilacı fiyatları geçen aya göre yüzde 19,4 oranında artarken, yıllık yüzde 27,1 oranında artış gösterdi. Elektrik fiyatları yıllık olarak yüzde 12,8 oranında arttı. Mazot fiyatları aylık yüzde 6,6 oranında azalış gösterirken, yıllık bazda yüzde 21,9 oranında arttı."
Ankara Palandöken: "Yeni yıl esnafımıza bol kazanç ve bereket getirsin" Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, esnafın toplumsal dayanışmanın ana unsuru olduğunu belirterek, "Yeni yıl esnafımıza bol kazanç ve bereket getirsin" dedi. TESK- Genel Başkanı Bendevi Palandöken yeni yıl vesilesiyle yazılı bir mesaj yayınladı. Palandöken mesajında şu ifadelere yer verdi: "Değerli halkımız, kıymetli vatandaşlarımız, değerli esnaf ve sanatkârlarımız, 2025 yılı boyunca ülke olarak ekonomik zorluklarla mücadele ederken, esnaf ve sanatkârlarımız da bu sürecin en önemli yükünü taşıyan kesimlerden biri olmuştur. Enflasyonla mücadelede sabırla ve fedakârlıkla hareket eden esnafımız, her şeye rağmen vatandaşımıza hizmet etmeyi sürdürmüştür. Hem halkımız hem de esnaf ve sanatkârlarımız, yaşanan sıkıntıların geride kalması adına 2026 yılına umutla bakmaktadır. Geçtiğimiz yıl boyunca esnaf ve sanatkârlar camiası olarak, toplumun huzurunun korunması için üzerimize düşeni yapmaya gayret ettik. Bilindiği üzere esnafımız yalnızca ticaret yapan bir kesim değil, aynı zamanda bulunduğu çevrede güvenin ve düzenin temel unsurudur. Bu bilinçle sesimizi her platformda duyurmaya, esnafımızın sorunlarını dile getirmeye devam ettik. Esnaf ve sanatkârlarımızla birlikte 2026 yılının ülkemiz için birlik ve beraberlik içinde geçmesini temenni ediyorum. TESK olarak, esnaf ve sanatkârlarımızın çatı kuruluşu sıfatıyla girdi maliyetlerinin düşürülmesi, finansman sorunlarının hafifletilmesi ve piyasa dengesinin sağlanması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Değerli yurttaşlarım, hem ticaretin hem de ülkemizin huzur ve güven ortamının teminatı olan esnaf ve sanatkârlarımızla birlikte, yeni yılda sorunların aşılacağına inanıyorum. Çözüm odaklı adımların hayata geçirilmesi için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz."
Mardin Mardin’de kayyum iptali için açılan davaya ret İçişleri Bakanlığı tarafından 4 Kasım 2024 tarihinde görevden uzaklaştırılan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün, kayyum atanmasına ilişkin işlemin iptali talebiyle açtığı davada, Mardin 1. İdare Mahkemesi kararını verdi. Mahkeme, davanın reddine hükmederek İçişleri Bakanlığı tarafından tesis edilen işlemi hukuka uygun buldu. Ahmet Türk’ün avukatları tarafından Mardin 1. İdare Mahkemesine sunulan dava dilekçesinde, görevden uzaklaştırma ve kayyum atanmasını gerektirecek hukuksal bir dayanağın bulunmadığı ileri sürüldü. Mahkeme görevden uzaklaştırmayı haklı buldu Mardin 1. İdare Mahkemesi kararında, belediye başkanları hakkında açılan soruşturma veya kovuşturma sonucunda adli yargı mercilerince verilen kesinleşmiş mahkumiyet kararları uyarınca seçilme yeterliliğinin kaybedilmesi halinde 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 44. maddesi gereğince başkanlıktan düşürülmelerinin doğal olduğu belirtildi. Anayasa’nın 127. maddesinde düzenlenen görevden uzaklaştırma müessesesinin ise bir "tedbir" niteliğinde olduğu vurgulandı. Mahkeme, somut olayda görevden uzaklaştırma işleminin gerekçesinin; Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2021/6 esas sayılı Kobani Davası kapsamında Ahmet Türk hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 10 yıl hapis cezası verilmiş olması, Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2022/142 esas sayılı dosyasında terör örgütü propagandası yapmak suçundan açılan davanın devam etmesi ve Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2024/7685 sayılı dosyasında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yürütülen soruşturma olduğunu kaydetti. Kararda, büyükşehir belediye başkanlarının görevleri gereği Anayasa ve kanunlar önünde sorumluluk taşıdığı, görev ve yetkilerini kullanırken devlete sadakatle bağlı olmaları gerektiği ifade edildi. Mahkeme, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında verilen ve kesinleşmemiş olsa dahi silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 10 yıl hapis cezasının, görevin sadakatle yerine getirilmesi ilkesiyle bağdaşmadığını, yargılamaların mahiyeti itibarıyla davacının görevini Anayasal düzene, hukuka ve mevzuata bağlı kalarak yürütüp yürütmediği konusunda ciddi şüphe oluşturduğunu değerlendirdi. Mardin 1. İdare Mahkemesi, Ahmet Türk tarafından açılan davanın reddine karar verdi. Kararla birlikte 3 bin 998,60 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı işler için belirlenen 40 bin TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine hükmedildi. Mahkeme ayrıca, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi nezdinde istinaf yolunun açık olduğunu belirtti.