KÜLTÜR SANAT - 17 Kasım 2022 Perşembe 14:57

’Kadın Hikayeleri’ ile şiddete dikkat çektiler

A
A
A
’Kadın Hikayeleri’ ile şiddete dikkat çektiler

Mudanya Kent Konseyi Tiyatro Topluluğu, ’Kadın Hikayeleri’ isimli tiyatral gösteriyi Nilüfer Kent Konseyi ve Nilüfer Belediyesi iş birliğiyle izleyici ile buluşturdu.

Mudanya Kent Konseyi Tiyatro Topluluğu, ’Kadın Hikayeleri’ isimli tiyatral gösteriyi Nilüfer Kent Konseyi ve Nilüfer Belediyesi iş birliğiyle izleyici ile buluşturdu. Uğur Mumcu Sahnesi’nde gerçekleşen gösteride yaşanmış hikayelerden kesitler sunuldu.


Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü yaklaşırken, Mudanya Kent Konseyi Tiyatro Topluluğu sahneye koyduğu ’Kadın Hikayeleri’ isimli tiyatral gösteriyle konuya dikkat çekti. ’Kadın Hikayeleri’, Nilüfer Kent Konseyi ve Nilüfer Belediyesi’nin de desteğiyle Nilüfer’de de izleyici ile buluştu. Uğur Mumcu Sahnesi’nde sergilenen oyunun yönetmenliğini Mehmet Tamer Uyar yaptı. Oyunu, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Sibel Özer, Nilüfer Belediye Meclisi Üyesi Vildan Özkula, Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Neslihan Binbaş, Mudanya Kent Konseyi Başkanı İbrahim Özyurtlu Nilüfer’de bulunan kadın dernekleri ve Nilüferli kadınlar izledi. 10 oyuncunun sahne aldığı tiyatroda 10 yaşanmış hikaye yer aldı. Gazetelerin 3. sayfalarında yer alan kadın hikayelerinin konu edildiği oyunda kadına şiddete dikkat çekildi.


Tiyatro gösterisinin ardından ’Şiddet nedir ve şiddet sonrası başvurulabilecek yasal mekanizmalar’ konulu söyleşi düzenlendi. İnci Dönüşüm Derneği’nden Avukat Gülender Adıgüzel Özcan ve Nilüfer Belediyesi Eşitlik Birimi personeli Özlem Akdağ katılımcılara, şiddet karşısında yasal olarak neler yapabileceklerini anlattı.


Şiddetin türleri, sebepleri, şiddet sırasında yapılması gerekenler ve şiddet gören kişinin yasal haklarından bahseden Avukat Gülender Adıgüzel Özcan, "Şiddet sadece fiziksel değildir. Ekonomik şiddet, sosyolojik şiddet, psikolojik şiddet, dijital şiddet ve cinsel şiddet gibi bir çok şiddet türü var. Bu konuda haklarımızı bilmeli ve bu haklara sahip çıkmalıyız. Bu mücadelemiz elbet karşılık bulacak” ifadelerini kullandı.


Her zaman şiddet gören ve zor durumda olan kadınlara yardımcı olmaya çalıştıklarını belirten Nilüfer Belediyesi Eşitlik Birimi personeli Özlem Akdağ da, yaptıkları çalışmaları anlattı. Akdağ, “Şiddetin hiçbir haklı tarafı yoktur diyoruz. Kadının beyanını esas alıyoruz. Şiddet görmüş kadına her konuda yardımcı olmaya çalışıyoruz. Zor durumlarda acil durum telefonlarından bizi arayabilirsiniz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Marmaris Serçe Limanı’nda 2 bin 300 yıllık batıkta kazılar yeniden başladı Muğla’nın Marmaris ilçesine bağlı Taşlıca Mahallesi açıklarında yer alan Serçe Limanı’nda, Hellenistik Dönem’e ait 2 bin 300 yıllık batıkta sualtı kazı çalışmaları yeniden başladı. Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Başkanlığı tarafından yürütülen kazılara, Sualtı Arkeoloji Enstitüsü (INA) bilimsel destek sağlıyor. Kazıların teknolojik altyapısı ise Marmaris Ticaret Odası tarafından destek veriliyor. Kazı sezonunun başlamasıyla birlikte dalgıç arkeologlar, su altında Marmaris Ticaret Odası flamasını açarak çalışmalara sembolik bir başlangıç yaptı. Tarihi mirasın korunmasında yerel kurumların desteğini vurgulayan bu anlamlı hareket, sosyal medyada da ilgi gördü. Kazılar Sualtı arkeolojisinin en zorlu şartlarda bile çalışmaya imkân tanıyan dünyada "Arkeolojik Araştırma Gemisi" klasına sahip tek gemi olan ARV Virazon II ile yürütülüyor. Tamamen Türk mühendisler tarafından tasarlanıp İstanbul Tuzla’da inşa edilen gemide, dalgıçların güvenliği için bir basınç odası da bulunuyor. Geminin tüm donanımı, Serçe Limanı, Antik Çağ’da Ege ile Doğu Akdeniz arasında deniz ticaretinin en işlek güzergâhı olan Rodos Kanalı üzerindeki stratejik konumuyla biliniyor. Özellikle fırtınalı havalarda gemiler için bir sığınak olan koyda, farklı dönemlerde birçok batık meydana gelmişti. Bunlardan biri olan Hellenistik Dönem batığı, M.Ö. 280-275 yıllarına tarihleniyor. Batık, 1973 yılında süngerci Mehmet Aşkın’ın ihbarı üzerine keşfedilmişti. İlk kazılar, 1978-1980 yılları arasında INA ekibi tarafından yapılmış ancak batık üzerine düşen büyük kaya parçaları nedeniyle kazı tamamlanamamıştı. 2022 yılında yeniden başlatılan çalışmalar, modern tekniklerle sürdürülen çok aşamalı bir proje haline geldi. 2023’te gerçekleştirilen detaylı 3D belgeleme çalışmalarının ardından, 2024’te aktif kazı süreci başladı. 33 ila 37 metre derinlikte yürütülen çalışmalarda, Knidos amphoraları ile birlikte Güney Anadolu, Filistin ve Mısır kökenli seramik buluntular da gün yüzüne çıkarıldı. Buluntular, dönemin ticaret ağlarına ve gemi teknolojisine dair önemli ipuçları veriyor. Kazı alanına daha önce düşen 4 tonluk kaya, sualtında hassas kaldırma teknikleriyle alandan uzaklaştırılarak çalışmalara güvenli bir zemin sağlandı. 2025 yılı kazı sezonunda öncelikli hedef, batığın üzerini kaplayan kalın kum tabakasını temizleyerek geminin genel hatlarını ve yayılımını tam olarak ortaya çıkarmak olduğu belirtildi. Bunun için ARV Virazon II’den batık alanına indirilen hava emicilerle sistematik temizlik çalışmaları başlatıldı. Kazılarda elde edilen her buluntu, Marmaris Ticaret Odası’nın desteğiyle oluşturulan dijital altyapı sayesinde yüksek çözünürlükte belgelenip analiz ediliyor. Uzmanlara göre bu batık, Hellenistik Dönem’de Karia Bölgesi’nin denizcilik tarihi hakkında eşsiz bilgiler sunacak. Aynı zamanda Marmaris’in Antik Çağ’daki stratejik konumunu da net biçimde ortaya koyacağı ifade ediliyor.