EKONOMİ - 26 Aralık 2022 Pazartesi 15:26

BUYSAD asgari ücret zammı fırsatçılarına tepki gösterdi

A
A
A
BUYSAD asgari ücret zammı fırsatçılarına tepki gösterdi

Asgari ücrete gelen zammı fırsat bilen bazı sektörlerin ürün fiyatlarında yüzde 35 ile 50 arasında değişen oranlarda zam yaptıklarına dikkat çeken Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) fırsatçılık yapmak isteyenlere tepki gösterdi.

Asgari ücrete gelen zammı fırsat bilen bazı sektörlerin ürün fiyatlarında yüzde 35 ile 50 arasında değişen oranlarda zam yaptıklarına dikkat çeken Bursa Yemek Sanayicileri Derneği (BUYSAD) fırsatçılık yapmak isteyenlere tepki gösterdi.


BUYSAD Dernek Başkanı Coşkun Dönmez, işçilik maliyetlerinin sektörlere göre değişiklik gösterdiğini belirterek, emek yoğun sektörlerden başlıcası olan endüstriyel yemek sektöründe bile işçilik maliyetlerinin gider kalemlerinde ortalama yüzde 25’i geçmediğini ifade etti. Başkan Dönmez, üretimde ağırlıklı olarak makine kullanan, ham madde ve genel giderleri ise bir süredir sabit olan sektörlerde ise maliyet artışının daha az olacağını savundu. Buna rağmen asgari ücret artışı bahane edilerek ürün fiyatlarına yapılan fahiş fiyat artışlarına tepki gösteren Dönmez, "Yeni açıklanan asgari ücretin maliyetlerinde yüzde 13, son üç aylık enflasyonun yüzde 15 ve genel giderlerinin ise yüzde 5 artışa yol açtı. Toplamda yüzde 33’lük bir maliyet artışımız söz konusu. Buna göre 2023 yılının ilk üç ayında menü fiyatlarımıza yüzde 33 zam olacağını tahmin ediyoruz. 35 lira civarında olan 4 kap yemekten oluşan menülerimizi 45 lira olarak güncelleyeceğiz. Defalarca ifade ettiğim üzere endüstriyel yemek sektöründe emek çok yoğundur. Üstelik salgın dönemi ve savaş yüzünden gıda fiyatları aşırı yükseldi. Ancak hesap ortadadır. Tüm artış oranımız şu an için yüzde 33 düzeyindedir. Bu yüzden, önümüzdeki 3 ay için menü fiyatı artış onaranımız bununla sınırlı olacak. Elbette bu mönülere ekmek, salat-bar, yoğurt gibi hizmetlerin de ilave edilmesi halinde fiyatlarımız 60 veya 70 lira bandına çıkacaktır” dedi.


“Emek yoğun olmayan sektörlerde maliyet artışı sınırlıdır”


Deterjan, ambalaj, kuru gıda, süt ve süt ürünleri, et ve et ürünleri gibi hizmet üretmeyen sektörlerde ise işçilik giderlerinin yüzde 10’un altına olduğuna vurgu yapan Coşkun Dönmez, "Son dönemde enerji ve akaryakıt fiyatlarının dolar bazında aşağı yönlü seyir izlediğini, dövizin ise uzunca bir süredir sabit kaldığını ifade etti. Buna rağmen söz konusu sektörlerin asgari ücret artışını fırsata çevirmek çabası içinde olduklarını üzülerek görüyoruz. Endüstriyel yemek sektörünün diğer kalemleri ise ambalaj ve deterjandır. Bu ürünleri almaya kalktığımızda yüzde 35 hatta 50 oranında fiyat geçişleri olduğunu görüyoruz. Bu doğru değil ve fırsatçılıktır. Biz buna izin veremeyiz. Maliyetlerimizin haksız şekilde arttırılmasını doğru bulmuyoruz. Sektör olarak tepkimizi ortaya koyuyoruz ve devletin ilgili birimlerinin bu konuda harekete geçmesini bekliyoruz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Arnavutköy Liman Sosyal Tesisleri hizmete açıldı Arnavutköy Belediyesi tarafından Karaburun sahiline kazandırılan Liman Sosyal Tesisleri, düzenlenen törenle hizmete açıldı. Arnavutköy Belediyesi’nin Karaburun’da inşa ettiği Liman Sosyal Tesisleri, gerçekleşen törenle hizmete açıldı. Programa Başkan Mustafa Candaroğlu, eski Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, Arnavutköy Kaymakamı Mahmut Hersanlıoğlu, AK Parti Arnavutköy İlçe Başkanı Salim Gökhan Gürek ve çok sayıda davetli katıldı. Açılış töreni öncesinde gerçekleştirilen özel etkinlikte, davetli konuklar mutfağa girdi. Oyuncular Willma Elles, Ahmet Arıman ve Songül Korkmaz ile birlikte şef Ayvaz Akbacak, şef Gamze Tosun ve sunucu Kadir Balık, tesisteki profesyonel mutfakta yemek hazırlayarak programa renk kattı. Etkinlik, Karaburun’un sıcak ve samimi atmosferini yansıtan keyifli anlara sahne oldu. "Birlikte yaşamayı, birlikte güzelleştirmeyi hedefliyoruz" Açılış programında konuşan Başkan Mustafa Candaroğlu, Karaburun’un hem doğal güzellikleriyle hem de sosyal yaşam imkanlaryla İstanbul’un nadide köşelerinden biri olduğunu vurguladı. Candaroğlu, "Biz Arnavutköy’ü sadece inşa etmiyoruz; birlikte yaşamayı, birlikte güzelleştirmeyi hedefliyoruz. Karaburun sahilinde yürüttüğümüz çalışmalarla bu bölgeyi daha yaşanabilir, daha fonksiyonel ve çağdaş bir yapıya kavuşturuyoruz" dedi. Konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu büyük Türkiye vizyonuna da değinen Başkan Candaroğlu, "Biz Arnavutköy’den bu vizyona gönülden omuz veriyoruz. Milletimize hizmet yolunda azimle ilerlemeyi sürdüreceğiz" dedi. Candaroğlu, ayrıca kısa süre önce görev esnasında şehit olan Mehmetçiklerimize de rahmet dileyerek birlik ve beraberlik mesajı verdi. Üç Katlı Modern Yapı, Dünya Mutfağı, Eşsiz Manzara Karaburun Liman Sosyal Tesisi; üç katlı modern mimarisi, deniz manzaralı ferah oturma alanları, üst düzey hijyen standartlarına sahip mutfağı ve dünya mutfağından seçkin lezzetler sunan zengin menüsüyle dikkat çekiyor. Hem mimari estetiği hem de işlevselliğiyle öne çıkan tesis, dünya standartlarının üzerinde, kaliteli ve nezih bir sosyal yaşam alanı olarak tasarlandı. Karaburun’un doğal güzellikleriyle bütünleşen bu tesis, bölge halkı ve ziyaretçiler için yeni bir cazibe merkezi olmayı hedefliyor. Açılış kurdelesinin kesilmesi ve tesisin gezilmesiyle devam eden program, katılımcılara yapılan ikramlarla sona erdi.
İstanbul İşitme kaybı beyindeki olumsuz etkileriyle nörolojik sonuçlar doğurabiliyor İşitme kaybının beynin yapı ve işlevselliği etkileyerek nörolojik sonuçlar doğurabileceğini belirten Si-Ser İşitme Cihazları Yönetim Kurulu Başkanı, Pedeakustiker, Nöro-M Uzmanı Mehmet Emin Ağaç, "İşitme kaybına erken müdahale, yalnızca işitsel değil; bilişsel sağlığı da korumak açısından hayati önemdedir" dedi. İşitme kaybının nörolojik etkisi hakkında önemli bilgiler paylaşan Ear Technic-Si-Ser İşitme Cihazları Yönetim Kurulu Başkanı, İşitme Cihazları Akustik ve Audiology Derneği (İCAAD) Başkanı Pedeakustiker, Nöro-M Uzmanı Mehmet Emin Ağaç, "Nörolojik açıdan işitme kaybının etkisi incelendiğinde, yalnızca sesi işitmemekten ibaret olmadığı; çok daha derin etkiler bıraktığı ve daha ağır sonuçlara yol açtığı yapılan araştırmalarla ortaya konmuştur. İnsanları yaşama bağlayan ve onları hayata entegre eden işitme duyusunun yaşamsal önemi her geçen gün daha fazla dikkat çekmektedir. İşitme duyusunun ve sosyal etkileşimin önemini genellikle odyoloji, psikoloji, psikoakustik gibi disiplinler incelerken, teknolojinin gelişimiyle birlikte nörobilimciler de işitmenin beyindeki yansımalarını ve bu duyunun işlevsel boyutunu farklı cihazlarla derinlemesine araştırmaya başlamıştır. Nörobilimciler, işitme kaybının yalnızca sonuçlarıyla değil; beyinde gerçekleşen işlevsel değişimlerle de ilgilenmeye başlamıştır" diye konuştu. İşiten ve işitmeyen kişiler arasındaki fark İşiten ve işitemeyen kişilerin beyin aktiviteleri arasında farklar bulunduğunu anlatan Nöro-M Uzmanı Mehmet Emin Ağaç, "Nörobilimci bir araştırma grubu tarafından yayımlanan yeni bir çalışmada, gürültüye bağlı işitme kaybı yaşayan bireylerle normal işitme yetisine sahip bireyler arasında beyin aktivitesi ve bağlantısallık açısından önemli farklılıklar olduğu ortaya koyulmuştur. Gürültüye bağlı işitme kaybı, tüm gelişmiş ülkelerde hem ciddi bir halk sağlığı sorunu hem de sağlık ekonomisi açısından büyük bir yük oluşturmaktadır. Bu tip işitme kaybı; zamanla, yüksek seslere uzun süre maruz kalınması sonucu ortaya çıkar ve genellikle çınlama (tinnitus) ile algı sorunlarını da beraberinde getirir" ifadelerini kullandı. "İşitme kaybı yaşayanlarda beynin ağ gücü ve verimliliğinde azalma oluyor" İşitme kaybının beyinde değişimlere neden olduğunun altını çizen Mehmet Emin Ağaç, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Araştırma kapsamında tüm katılımcılara florodeoksiglukoz (FDG) ile yapılan pozitron emisyon tomografisi/bilgisayarlı tomografi (PET/BT) taramaları uygulanmıştır. Bu taramalar sayesinde, beyindeki glikoz metabolizması haritalandırılarak beyin hücrelerinin aktivitesindeki ve bağlantılarındaki ince değişiklikler izlenmiştir. Gürültüye bağlı işitme kaybı yaşayan bireylerde, beyinde ses ve dil işlemeden sorumlu bölgeler olan özellikle insula ve sağ üst temporal girusta beyin aktivitesinde azalma tespit edilmiştir. İnsula bölgesi; işitme, konuşma, duyma ve tanıma gibi birçok karmaşık işlevde rol oynar. Beyindeki belirli bölgelerdeki değişimlere ek olarak, işitme kaybı yaşayan bireylerde metabolik bağlantısallığın genel olarak bozulduğu gözlemlenmiştir. Normal işitme yetisine sahip bireylerle karşılaştırıldığında, hem bölgesel hem de genel beyin ağlarının gücünde ve verimliliğinde belirgin bir azalma olduğu tespit edilmiştir. Gürültüye bağlı işitme kaybında, sesi beyne ileten işitme sinirlerinin hasar görmesi nedeniyle algılama sorunları oluşmakta; bu durum, işitme cihazı kullanan bireylerde dahi cihazdan alınan faydayı sınırlayabilmektedir" "Beyninizi korumak için kulaklarınızı koruyun" "İşitme kaybı, yalnızca sesin daha az duyulması ya da iç kulakta oluşan fiziksel hasar gibi yüzeysel etkilerle sınırlı değildir" diyen Mehmet Emin Ağaç, şu uyarılarda bulundu: "Aynı zamanda, beynin yapısal ve işlevsel düzeyde ciddi şekilde etkilendiği, nörolojik sonuçlar doğurabilecek bir sağlık sorunudur. Bu nedenle işitme kaybına erken müdahale, yalnızca işitsel değil; bilişsel sağlığı da korumak açısından hayati önemdedir. İşitme sağlığınız sadece kulağınızla ilgili değildir. Beyniniz, yaşam kaliteniz ve geleceğinizle doğrudan ilişkilidir. Bu yüzden lütfen ertelemeyin. Si-Ser İşitme Merkezleri, sizleri ücretsiz işitme kontrolü yaptırmaya davet ediyor. Kendiniz için bir adım atın; kulaklarınıza, beyninize ve hayatınıza yatırım yapın"