GÜNDEM - 22 Haziran 2025 Pazar 13:30

Fazıl Say’ın bestelediği "İznik Türküsü" dünya sahnesinde

A
A
A
Fazıl Say’ın bestelediği "İznik Türküsü" dünya sahnesinde

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından dünyaca ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say’a özel olarak hazırlatılan İznik Türküsü’nün dünya prömiyeri, binlerce sanatseverin katılımıyla İznik Gölü’nün muhteşem atmosferi eşliğinde yapıldı.


Tarihin izlerini taşıyan yapıları, gün yüzüne çıkan ve hâlâ keşfedilmeyi bekleyen antik mirasıyla eşsiz bir kent olan İznik’i dünya çapında tanıtmayı hedefleyen Bursa Büyükşehir Belediyesi, bu doğrultuda özel bir projeye imza attı. Ünlü sanatçı Fazıl Say tarafından bestelenen ‘İznik Türküsü’ adlı eserin dünya prömiyeri, İznik Gölü kıyısında binlerce müzikseverin katılımıyla yapıldı.


Programa, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, Hollanda İstanbul Başkonsolosu Arjen Uıjterlınde, Hırvatistan İstanbul Başkonsolosu Ivana Zerec, konsoloslar, milletvekilleri, belediye başkanları, meclis üyeleri, kamu kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, sanatçılar ve vatandaşlar katıldı.


Gecenin sunuculuğunu üstlenen Yazar ve Seslendirme Sanatçısı Yekta Kopan, müziğe, kültüre, Bursa’ya ve İznik’e değer kattıkları için Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne ve Başkan Mustafa Bozbey’e teşekkür etti.


"6 aydır üzerinde çalışıyoruz"


Konser öncesi İHA’ya özel açıklamalarda bulunan dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say, "Bugün İznik Türküsü dünya prömiyeri var. Opera Sanatçısı Görkem Ezgi Yıldırım bunu seslendirecek. 6 aydır üzerinde çalıştığımız önemli bir proje. Çünkü İznik bizim için önemli, tarihi önemli, toplumu önemli ve kültür sanat geçmişi de önemli. Bursa belediye Başkanı Bozbey’e teşekkür ediyorum. Bu proje onların fikriydi. Bugün burada binlerce kişi önünde bir sahne kuruldu. Coşkulu bir şekilde olacağını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.


Opera Sanatçısı Görkem Ezgi Yıldırım ise "Bu tarihi atmosferde böylesine bir eserin ilk seslendirişini yapacak olmak bir şarkıcı için çok büyük bir gurur. Bu sebeple çok heyecanlıyım ve başkanımıza teşekkür ederim" dedi.


Fazıl Say inanılmaz bir eser ortaya çıkardı


Dünya sahnesine çıkan eserin geleceğe büyük bir miras olduğunu kaydeden Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, "İnanılmaz heyecanlıyız, duyguluyuz. Ben Fazıl Say’a ve Görkem Ezgi Yıldırım’a yürekten teşekkür ediyorum. Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak sanata ve sanatçıya sahip çıkan, aynı zamanda var olan değerlerimizi ortaya çıkarma anlamında çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz. 6 ay kadar önce Fazıl beye teklif götürdük, İznik özel bir yer çünkü Helenistik dönemden Osmanlı’ya kadar inanılmaz bir tarihi kent. Hem Osmanlı hem de Bizans’a başkentlik yapmış. Böyle bir kent için Fazıl Say, inanılmaz bir İznik Türküsü ortaya çıkardı. Bugün dünya prömiyeri var. Keyifle dinleyeceğimiz bu eserin dünyanın çeşitli yerlerinde sanatçılar tarafından çalınacak ve seslendirilecektir. Hem İznik hem de Bursa’nın tanıtımı açısından son derece faydalı olacağına inanıyorum" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Palandöken: "Yılbaşında merdiven altı ürünlere dikkat" Yeni yıl öncesi merdiven altı üretimin yaygınlaştığına dikkati çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Bu nedenle bildiğiniz, tanıdığınız, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır" dedi. Yılbaşı alışverişlerinde merdiven altı ürünlere karşı vatandaşlara uyarıda bulunan Palandöken, "Bildiğiniz üzere zehirlenme olaylarının birçoğu maalesef bu gecelerde, bu özel günlerde yaşanıyor. Özellikle merdiven altı ürünlere, akşam karanlığında arabanın arkasında satılan kuru yemiş veya karışık kuru yemiş adı altında sunulan, nerede ve ne şekilde muhafaza edildiği bilinmeyen ürünlere karşı çok dikkatli olunmalı. O anda ısıtılmış, cazip gösterilen ve gerçek fiyatının çok altında sunulan bu ürünler ciddi risk taşıyor. Hele hele şarküteri ürünleri bu noktada çok daha önemli. Midye, ciğer, tavuk sote gibi ya da farklı malzemelerden yapılmış, içeriği belli olmayan ürünlere de özellikle dikkat etmek gerekiyor. Aksi halde hem kendinizin hem de misafirlerinizin, konuklarınızın sağlığını riske atmış olursunuz. Bunun için yapılması gereken tek şey; dikkatli olmak, kontrollü davranmak ve tanıdığınız, bildiğiniz, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır. Bilindiği üzere pastırma, sucuk gibi şarküteri ürünleri; balık, ciğer gibi çabuk bozulabilen gıdalar ve sütlü ürünler çok hassas ürünlerdir. Bu ürünlerde ekstra dikkatli olunması gerekir. Fiyat olarak ekonomik gibi görünebilir ama sağlığınızdan olabilirsiniz" diye konuştu. "Yılbaşı gecesi taksici esnafımız 24 saat hizmet verecek" Öte yandan yeni yılda sevdiklerine ulaşmak için yola çıkacak vatandaşlara da uyarıda bulunan Palandöken, "O gece dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konu da trafiktir. İnsanlar alkol alabiliyor, alkollü sürücüler trafiğe çıkabiliyor. Yorgunluk ve yılbaşı gecesinin karmaşasıyla kaza riski de artıyor. Bu nedenle mümkünse toplu taşıma araçlarını kullanmak ya da 24 saat hizmet veren taksi duraklarımızdan faydalanmak en doğru tercih olacaktır. Aracınızı kullanmak yerine, güvenli bir şekilde bu hizmeti veren arkadaşlarımızla yolculuk yapabilirsiniz. Sizin sağlığınız, geleceğiniz ve ailenizle birlikte bulunduğunuz aracın içindeki huzurun bozulmasını kimse istemez. Ancak maalesef bu tür olumsuzluklarla sık sık karşılaşıyoruz. Bu nedenle yiyeceğimize, içeceğimize, alacağımız hediyelere ve bu hediyelerin niteliklerine dikkat etmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. "2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum" Herkese huzurlu ve sağlıklı bir yıl dileyen Palandöken şu ifadelere yer verdi: "Bu ürünlerin insan sağlığına zararlı olup olmadığını kısa sürede anlamak her zaman mümkün olmayabilir. Günler azaldıkça korsan satıcıların, insan sağlığını hiçe sayan bu tür kişilerin sayısı da maalesef artıyor. Birincisi, trafik kurallarına mutlaka riayet edilmeli; mümkünse o gece araç kullanılmamalı, toplu taşıma ya da 24 saat nöbetçi olan taksi durakları tercih edilmelidir. Şimdiden 2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sağlıklı, huzurlu ve ailenizle birlikte arzu ettiğiniz şekilde bir yılbaşı geçirmenizi temenni ediyorum."
Tokat Orta Asya’dan Tokat’a uzanan üç etek geleneği sürdürülüyor Tokat’ın Zile ilçesinde yaşayan 64 yaşındaki Fındık Bebek, yaklaşık 40 yıldır Orta Asya’dan gelen ata mirası yöresel kıyafetleri dikerek gelenekleri sürdürüyor. Yaylakent köyünde dünyaya gelen Fındık Bebek, 20 yaşındayken evlenip iki çocuk sahibi olduktan sonra eşinden boşandı. Hayatının bu döneminde ne yapacağını bilemez haldeyken, ninelerinden miras kalan yöresel kıyafetlere ilgi duymaya başladı. Herhangi bir ustadan eğitim almadan, tamamen kendi merakı ve gözlemleriyle işe başlayan Fındık Bebek, yıllar içerisinde köyün ve çevre bölgelerin aranan isimlerinden biri oldu. Orta Asya’dan göç eden atalarından kalan kültürün en önemli simgelerinden biri olan ve yörede "3 etek" olarak bilinen kıyafetleri diken Fındık Bebek, bu geleneğin kendileri için kıymetli olduğunu ifade etti. Üç parçadan oluşan kıyafetin üst, fistan ve önlükten meydana geldiğini belirten Bebek, her gelinin sandığında mutlaka bu kıyafetin bulunması gerektiğini söyledi. "Kıyafetler bizim kutsalımızdır" Yöresel kıyafetlerin yaşa göre farklılık gösterdiğini dile getiren Fındık Bebek, yaşlıların daha sade ve düz modelleri tercih ettiğini, gençlerin ise süslü ve işlemeli kıyafetler giydiğini aktardı. Geleneklerin eğitim ya da makamla değişmediğini vurgulayan Bebek, "Bizde her gelin, okusa da okumasa da hatta başbakan bile olsa 3 eteğini giyer. Bu bizim töremiz, bizim kıymetlimizdir" dedi. Yıllardır el emeğiyle diktiği yöresel kıyafetlerle kültürel mirası gelecek nesillere aktarmaya çalışan Fındık Bebek, ata yadigârı geleneklerin yaşatılmasından duyduğu mutluluğu dile getirdi.