KÜLTÜR SANAT - 10 Kasım 2025 Pazartesi 10:26

Kıpçaklardan bugüne bin yıllık gastronomik miras: Cağ kebabı

A
A
A

Yıllardır Erzurum’un mu Artvin’in mi diye münazara edilen cağ kebabının, bin yıllık kültürel bir miras olarak Kıpçaklardan günümüze ulaştığı bildirildi.

İki şehir arasında yıllardır paylaşılmayan lezzet için Erzurum 22 Şubat 2010’da "Oltu cağ kebabı" adıyla coğrafi işaret, Artvin ise 2020’de "Yusufeli cağ döner" adıyla marka tescili aldı. Artvin Çoruh Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, "Her iki kent de kendilerine ait olduğunu iddia ederek bir bakıma doğru söylüyor. Çünkü bu iki kent bin yıl önce Kıpçakların yaşadığı bölgenin içinde yer alıyor. Cağ kebabı da bin yıl önce söz konusu bölgede ortaya çıktığı için bu yemek hem Artvin hem de Erzurum’a ait olabiliyor" dedi.

Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, Selçukluların 11. yüzyılda Anadolu’ya doğru ilerlemesiyle Kafkasya’da dengelerin değiştiğini ve Gürcistan Krallığı’nın, kuzeyde yaşayan Kıpçak Türklerini savunma amacıyla ülkesine davet ettiğini belirtti. Yaklaşık 40 bin Kıpçak ailesinin Artvin, Ardahan, Ahıska, Ahılkelek ve Batum çevresine yerleştirildiğini anlatan Ercoşkun, bölgenin kültürel yapısının bu tarihi yerleşimden derin izler taşıdığını vurguladı.

Kıpçakların, 11. yüzyılın başlarında Karadeniz’in kuzeyinde kurulan Kıpçak Devleti’nin (1030–1241) bakiyesi olduğunu anlatan Ercoşkun, şunları söyledi:

Kıpçaklardan bugüne bin yıllık gastronomik miras: Cağ kebabı

"Moğol istilasıyla devletleri yıkılsa da bir kısmı Gürcistan üzerinden Artvin ve çevresine yerleşmiş, zamanla Orta Asya’dan gelen Oğuz boylarıyla kaynaşarak Müslümanlığı benimsemiştir. Bugün Artvin, Ardahan ve Erzurum hattındaki halk kültürünün birbirine bu kadar benzemesi tesadüf değildir."

Yüzyıllar içinde cağ kebabına dönüşmüş

Bu ortak kültürel zeminin, yalnızca geleneklerde değil, mutfakta da kendini gösterdiğine dikkati çeken Ercoşkun, "Cağ kebabı bu coğrafyanın sadece bir yemeği değil, tarihi bir belleğidir. Kökleri Orta Asya Türk mutfak kültüründeki şişte et pişirme geleneğine dayanır. Kıpçak Türkleri bu geleneği Kafkasya’ya taşımış, yüzyıllar içinde yerel damak tadıyla birleşerek bugünkü cağ kebabına dönüşmüştür" dedi. Ercoşkun, 1050’li yıllarda Divanı Lügatit Türk’te etle ilgili 300’den fazla terim geçtiğini ve kuzu şişin söğüş olarak anlatıldığını belirterek, "Kuzu çevirmede kuzunun etinin homojen olmaması nedeniyle kimi yerlerin kuru bazı bölümlerin yağlı olması nedeniyle az ya da fazla pişmiş olabiliyor. Atalarımız kuzuyu kestikten sonra etinin tamamını cağa vurarak bugünkü cağ kebabını yapmışlardır" ifadesini kullandı.

Kıpçaklardan günümüze gastronomik miras

Kıpçaklardan bugüne bin yıllık gastronomik miras: Cağ kebabı

Ercoşkun, cağ kebabının Türk mutfak tarihi açısından taşıdığı öneme dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Yatay şişte ağır ağır pişirilen et, sadece bir kebap değildir; bin yıldır sürekliliğini koruyan bir kültürün sembolüdür. Bugün Erzurum ve Artvin ile çevresinde yaşatılan cağ kebabı, Kıpçaklardan günümüze uzanan bir gastronomik mirastır. Coğrafi işaretli lezzet cağ kebabı, Türkiye’nin birçok ilinde popülerliğini artırıyor. 2024 verilerine göre cağ kebabı restoran sayısı en fazla olan iki il Erzurum ve İstanbul olarak öne çıkıyor. Erzurum’da 50 cağ kebabı restoranı bulunurken, İstanbul’da da bu sayı 50’ye ulaşıyor. Ankara’da 20, Bursa’da 15 ve Artvin, İzmir, Kocaeli gibi illerde ise 10’ar restoran yer alıyor."

Artvin gibi Doğu Karadeniz illerinde de cağ kebabının popülaritesinin artmasının, bölgenin gastronomi turizmine katkı sağladığını aktaran Prof. Dr. Ercoşkun, "Cağ kebabı sadece Erzurum’un değil, Türkiye’nin gastronomik zenginliklerinin bir sembolü. Farklı illerde de yaygınlaşması ve sevilmesi, kültürel paylaşımın ve mutfak çeşitliliğinin en güzel örneklerinden biri" diye konuştu.

Zafer Akpınar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da beklenen sarı kodlu sağanak başladı Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve İstanbul Valiliği tarafından pazar günü için yapılan sağanak gece saatleri itibariyle başladı. İstanbul’da sabaha karşı beklenen sağanak etkisini göstermeye başladı. İstanbul Valiliği tarafından su baskınlarına ve kuvvetli yağışa dikkat çekilerek sarı kodlu uyarı verilmişti. Gün içinde aralıklarla etkisini gösteren yağmur gece saatlerinde sağanak olarak şiddetini artırdı. Sağanak şeklinde ve gök gürültülü başlayan yağmur vatandaşları da zor durumda bıraktı. Taksim’de vatandaşların yürümekte zorlandığı ve açık olan dükkanlara sığınmak zorunda kaldığı görüldü. Şiddetli yağmur araçlara da zorluk çıkardı. Sağanağın özellikle sabah ve öğlen saatlerinde etkisini artırarak göstermesi bekleniyor. Valilik açıklama yapmıştı 7 Aralık Pazar günü için uyarı yayınlayan İstanbul Valiliği, beklenen kuvvetli yağışla birlikte kentte sel, su baskını, ani akıntılar ve trafikte aksamalar gibi olumsuzlukların yaşanabileceği vurgulandı. Vatandaşların tedbirli olmaları, toplu taşıma ve ulaşım planlamalarını hava durumuna göre yapmalarını istedi. Yapılan açıklamada "Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün yaptığı son değerlendirmelere göre, 7 Aralık Pazar günü İstanbul’da sağanak yağışların kuvvetli olması bekleniyor. Kuvvetli yağışlarla birlikte sel, su baskını ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır." ifadelerine yer verildi.
Kayseri Kaza yapan alkollü sürücü, "Gazeteci çekerse üflemem" diyerek, ekiplere zorluk çıkardı Kayseri’nin Melikgazi ilçesinde otomobil ile ticari taksinin çarpıştığı kazada 2 kişi yaralandı. Kaza sonrası ekipler tarafından alkolmetre üfletilmek istenen sürücü, "Gazeteci çekerse üflemem" diyerek, ekiplere zorluk çıkarırken, kendisini görüntüleyen basın mensubuna da engel olmaya çalıştı. Yapılan kontrollerde sürücünün 1.42 promil alkollü olduğu tespit edildi. Edinilen bilgiye göre, ilçeye bağlı Germir Mahallesi Orgeneral Hulusi Akar Bulvarı Doktor Sami İpek Caddesi kesişiminde bulunan kavşakta meydana gelen trafik kazasında, Y.B. yönetimindeki, 06 ADZ 744 plakalı otomobille E.T. yönetimindeki 38 T 0338 plakalı ticari taksi çarpıştı. Kazada ticari taksi şoförü E.T. ile otomobilde bulunan bir yolcu yaralanırken, ihbar üzerine bölgeye polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, sağlık ekipleri de yaptıkları ilk müdahalenin ardından yaralanan 2 kişiyi ambulansla hastaneye kaldırdı. Kaza sonrası polis ekipleri tarafından alkol kontrolü yapılmak istenen Y.B. haber için olay yerine gelen gazetecinin görüntü alması halinde alkolmetreyi üflemeyeceğini söyleyerek, ekiplere zorluk çıkardı. Y.B. kendisini görüntüleyen gazeteciye engel olmaya çalıştı. Ekipler tarafından güçlükle ikna edilen Y.B. 1.42 promil alkollü çıktı. Y.B.’ye ‘alkollü araç kullanmak’ suçundan 9 bin 267 TL idari para cezası uygulandı. Kazaya karışan otomobil ve ticari taksi çekiciyle kaldırıldı. Arkadaşları yaralanan taksiciler tepki gösterdi Öte yandan kazada yaralanan Y.B.’nin beraber çalıştığı arkadaşları olay yerine geldi. Kazayla alakalı konuşan taksi şoförleri, arkadaşlarının gece saatlerinde ekmeğini kazanmak için çalıştığını söyleyerek, alkollü şekilde araç başına geçen bir sürücü yüzünden arkadaşlarının yaralandığını ifade ederek, tepki gösterdi. Taksiciler kimsenin alkol alarak, direksiyon başına geçmemesi gerektiğini dile getirdi.