KÜLTÜR SANAT - 30 Kasım 2025 Pazar 13:56

Nilüfer’de Yılın Yazarı Rıfat Ilgaz etkinlikleri sempozyumla sona eriyor

A
A
A
Nilüfer’de Yılın Yazarı Rıfat Ilgaz etkinlikleri sempozyumla sona eriyor

Nilüfer Belediyesi, 2025 yılını adadığı Türk edebiyatının usta ismi Rıfat Ilgaz için düzenlediği etkinlikleri, yıl sonu sempozyumu ile tamamlıyor. "Çocukluktan Sınıfa, Sınıf’tan Hayata: Rıfat Ilgaz" başlıklı sempozyum, 12-13 Aralık tarihlerinde Nazım Hikmet Kültürevi’nde gerçekleştirilecek.


Nilüfer Belediyesi’nin her yıl bir edebiyatçının anısına düzenlediği "Yılın Yazarı" etkinlikleri kapsamında, 2025 yılı boyunca Rıfat Ilgaz’ın yaşamı ve eserleri ele alındı. Yıl içinde yapılan atölyeler, söyleşiler ve okuma buluşmalarıyla yazarın mirasını toplumun farklı kesimlerine taşıyan belediye, programı kapsamlı bir sempozyumla sonlandırıyor.


Nazım Hikmet Kültürevi’nde 12 ve 13 Aralık tarihlerinde düzenlenecek olan "Çocukluktan Sınıfa, Sınıf’tan Hayata: Rıfat Ilgaz Sempozyumu", yazarın edebi kişiliğini ve hayatını detaylı bir şekilde masaya yatıracak. Sempozyumun ilk günü sergi açılışıyla başlayacak. Açılış konuşmalarının ardından katılımcılar, "Bir Yeryüzü Ozanı: Rıfat Ilgaz" adlı oyunu izleme fırsatı bulacak.


Programın ikinci gününde ise alanında uzman isimlerin katılımıyla bir dizi oturum gerçekleştirilecek. Rıfat Ilgaz’ın edebiyatının farklı yönleriyle ele alınacağı bu oturumlarda; "Bir Çocuk Gibi Düşünmek: Rıfat Ilgaz’ın Edebiyatında Saflık ve Mizah" ve "Yoklama Defterinde Görülmeyen Şair Rıfat Ilgaz" gibi başlıklar ele alınacak. Ayrıca "Yaşamın Gerçekliğinden Romanın Gerçekliğine", "40’lı Yılların Mizahı ve Rıfat Ilgaz" ile "Bir Çınarın Gölgesinde: Rıfat Ilgaz’ı Hatırlamak" başlıklı söyleşilerle yazarın mizah anlayışı ve romancılığı üzerine değerlendirmeler yapılacak.


Sempozyumun kapanışı, Yılın Yazarı Öykü Ödülleri töreni ile yapılacak. Etkinlikler, ödüllerin sahiplerini bulmasıyla sona erecek.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara HAK-İŞ Başkanı Arslan: "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor" dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla uluslararası alanda gerçekleştirilen ’HAK-İŞ 14’üncü Uluslararası Kısa Film Yarışması’ ödülleri sahiplerini buluyor. Ankara’da bir otelde düzenlenen yarışmanın ödül töreninde, ulusal ve uluslararası kategoride 4 dalda toplam 8 ödül ve ’Sendikacı Gözünden’ kategorilerinde ödüller verildi. Törene, HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, yarışmacılar, aileleri ve davetliler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören, gün özelinde hazırlanan tanıtım filminin seyredilmesiyle devam etti. Şiir ve balaban dinletisinin ardından açılış konuşmalarına geçildi. "Biz bütün kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz" Sanat ve kültürün sinemayla, dizilerle sınırlı olmadığını belirten Arslan, "Biz bütün bu kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz. 50’nci yılımız etkinliğinden bir tanesi Türkiye’nin gerçekten hepimizin tanıdığı, gurur duyduğu büyük sanatçılarımızın birer tane eserini Ankara’da Resim Heykel Müzesi’nde sergiledik ve o eserlerin satışını ressamlarımız Filistinlilere bağış olarak gerçekleştirdi. Resim yarışmalarımızdan başlayarak ebru sanatını tekrar ihya etmek, özellikle meddah diplemeleriyle ilgili unutulmuş sanatlarımızı yeniden toplumla buluşturma çabalarımız daha birçok çalışmalarımızla beraber HAK-İŞ, kültür ve sanat alanında da yeni damarları açmaya devam edecek. Sizlerden desteğimiz bizi bu konuda daha çok teşvik etmeniz, bu konudaki çalışmalarımıza destek olmanız ve bu işin sendikacılığımızın o temel kurallarından bir tanesi olduğunu da sizin de inanmanızı, bize de inandırmanızı istiyoruz. Özellikle Emek Hareketi’nin bir temsilcisi olarak sinema ve dizi sanatçılarının özellikle mevzuat açısından, örgütlenme açısından, sendikalaşma açısından da kendilerine her türlü desteği katkıyı vereceğimizi buradan ilan etmek istiyoruz" diye konuştu. "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Dizi konusunda Türkiye’nin, dünyanın pek çok ülkesine ihracat yaptığını dile getiren Arslan, "Dizide görev alan emekçilerin, oyuncuların ve bu konuda gerçekten alın teri akıtan insanların haklarının aynı ölçüde korunmadığını görüyoruz. Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor. Bir başka sorun toplumumuzu ne yazık ki bu uzun dizi saatleri başka bir noktaya taşıyor. Bunun tedbirlerin alınması gerekiyor" şeklinde konuştu. Arslan, konuşmasında Mevlana’nın pergel metaforuna atıf yaparak sendikal anlayışlarını anlattı. Pergelin sabit ayağı gibi değerlerine, inancına ve medeniyetine bağlı durduklarını, diğer ayağıyla ise tüm dünyaya açık, evrensel bir sendikal perspektif benimsediklerini ifade etti. HAK-İŞ’in hem milli duruşu hem de evrensel sendikal ilkeleri birlikte taşıyan bir hareket olduğunu vurgulayan Arslan, kuruluş felsefelerinden ve emek mücadelesine kattıkları ilkelerden vazgeçmeden yollarına devam edeceklerini kaydetti. Ödül alacak sanatçıların yanı sıra televizyon dizilerindeki oyunculuklarıyla tanınan, dizi ve sinema filmleri oyuncuları Arzu Balkan, Hakan Boyav, Koray Karaca, Zeynep Aytem, Fatih Küçük, Dursun Ali Erzincanlı ve Melahat Abbasova katılacak. Sanatçılara "Emeğe Saygı" plaketi takdim edilecek.