GÜNDEM - 12 Aralık 2025 Cuma 15:22

Osmangazi’de felsefenin ışığı insan haklarını aydınlattı

A
A
A
Osmangazi’de felsefenin ışığı insan haklarını aydınlattı

Osmangazi Belediyesi’nin Osmangazi Kent Konseyi ve Bursa Felsefe Kulübü iş birliği ile düzenlediği ‘Şadırvanlı Han Felsefe Konferansları’ serisi, 2025-2026 döneminin ikinci buluşmasında düşünce dünyasının kapılarını araladı. Tarihin ve felsefenin harmanlandığı bu özel programda katılımcılar, ‘Niçin İnsan Hakları?’ sorusunun hatırlatmasıyla derin bir fikri yolculuğa çıktı.


Tarihi dokusu ve atmosferiyle her etkinliğe ayrı bir anlam katan Şadırvanlı Han Kültür Merkezi, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde anlamlı bir programa ev sahipliği yaptı. Her ay farklı konuların felsefi bakış ile uzmanlar tarafından değerlendirileceği Şadırvanlı Han Felsefe Konferansları, ikinci buluşmasıyla birlikte hem akademisyenlerin hem de düşünce meraklılarının büyük beğenisini kazandı. Konferansın konuşmacısı Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Felsefe Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Metin Becermen, insan hakları kavramının tüm inceliklerini etkileyici bir anlatımla aktardı.


İnsan haklarının yalnızca hukuki bir zemin değil, aynı zamanda insan olmanın en temel değerlerinden biri olduğunu belirten Becermen, sözlerinde şu ifadeleri kullandı;


"İnsan hakları dediğimizde, aslında kavramın iki yönü olduğunu unutmamak gerekiyor. Bir tarafta insan var, diğer tarafta ise insanın hakları. Hak kavramı çoğu zaman hukukla ilişkilidir ama insan hakları hukukun tamamını değil, sadece belirli bir bölümünü ifade eder. Bu nedenle önce ‘insan’ kavramının kendisini düşünmek gerekir. İnsan deyince ne anlıyoruz? Felsefe tarihi boyunca bu soruya çok farklı yanıtlar verilmiş. Bugün sıradan birine ‘insan nedir?’ diye sorduğunuzda üç farklı cevap almanız mümkündür. Bu da insan kavramının ne kadar geniş ve çok yönlü olduğunu gösterir."


Programın moderatörlüğünü üstlenen BUÜ Sistematik Felsefe Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ogün Ürek ise konuya dair yönlendirici sorularıyla oturumda yeni ufuklar açtı.


Konuşmasına insan haklarının özünü hatırlatarak başlayan Ürek, "İnsan haklarını konuşurken arka planda duran iki temel değer bulunur. Bunlardan biri insana saygı, diğeri insan sevgisidir. İnsana saygı, uzun yıllardır üzerinde çalıştığım bir konu. Yüksek lisans tezimi de bunun üzerine hazırlamıştım. İnsan sevgisi ise insan haklarının temelini oluşturan en önemli ilkedir. Çoğu zaman fark etmiyoruz ama 11. ve 12. yüzyıl Anadolu’su, Avrupa Orta Çağ karanlığını yaşarken aslında adeta bir aydınlanma dönemiydi. Yunus Emre, Mevlana gibi isimler, insan sevgisini merkezine alan düşünceleriyle bu topraklara yön verdiler. Bu geleneğin insan hakları fikrine büyük katkısı olduğunu unutmamak gerekir. Bu vesileyle bu etkinliğe katkı sunan herkese yürekten teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.


Program sonunda Osmangazi Kent Konseyi Genel Sekreteri Sosyolog Mutlu Çınar, katılımcılara günün anısına teşekkür sertifikası takdiminde bulundu.



Osmangazi’de felsefenin ışığı insan haklarını aydınlattı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sinop Sinop’ta bilim ve sanat şöleni Sinop’ta bu yıl ilki gerçekleştirilen "Uluslararası Sinop Üniversitesi Öğrenci Sempozyumu (ISUSS 2025)" kapsamında çeşitli workshop atölyeleri düzenlendi. 11-13 Aralık 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilen sempozyumun ikinci gününde, öğrencilerin farklı alanlarda becerilerini geliştirmelerine yönelik kapsamlı bir program sunuldu. Öğrenci Yaşam Merkezi’nde gerçekleştirilen workshop etkinliklerinde; Siber Farkındalık Atölyesi, Eğlenceli Bilim Atölyesi, Gastronomi Atölyesi, Sağlık Bilimleri Atölyesi, Aktif Yaşam Atölyesi (Sağlık, Egzersiz ve İyi Oluş), Lösev’de Farkındalık Atölyesi, Matematiği Dokunarak Keşfet Atölyesi, Yaban Hayatı Atölyesi, Yapay Zeka ile Karakter Oluşturma ve Hareketlendirme Atölyesi ile Suya Düşen Sanat - Ebru Atölyesi yer aldı. Sempozyum kapsamında düzenlenen atölyelerin, öğrencilerin akademik, bilimsel ve sanatsal gelişimlerine katkı sunduğu belirtilirken, etkinliklerin yoğun ilgi gördüğü ifade edildi. Rektör Prof. Dr. Şakir Taşdemir, atölye çalışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada sempozyumun öğrencilere yeni deneyimler kazandırdığını belirterek, "Çalışmaları değerlendirirken sempozyumun öğrencilere erken yaşta bilimsel deneyim kazandırdığını vurgulayarak, kısa açıklamasında "Bu yıl ilk kez düzenlediğimiz öğrenci sempozyumu, gençlerin projelerini sunmaları ve akademik hayata hazırlanması açısından önemli bir fırsat sunuyor. Farklı seviyelerden öğrenciler bir araya gelerek üretimlerini paylaşma ve yeni işbirlikleri geliştirme imkânı buluyor" dedi.
Zonguldak İki kardeş ve babaannelerini öldüren sanık "Kasap mıyım cani miyim durduk yere yapayım, savunmak içindi" Zonguldak’ta aralarında husumet bulunan akrabaları iki kardeş ve babaannelerini bıçakla ölümüne sebep olan sanık hakim karşısına çıktı. Çıkan kavgada kendisine saldırdıklarını öne süren sanık Erdeniz K., "Beni yere yatırıp boğmaya çalışıp saldırdılar, nefessiz kaldım ölüyordum. Kurtulmak için bıçakladım ama kasap mıyım cani miyim durduk yere yapayım, savunmak içindi" diyerek kendini savundu. İddialara göre merkeze bağlı Köroğlu köyünde ikamet eden sanık Erdeniz K.’nın kardeşi E.K., köy kahvesinde çıkan bir tartışma sonrası darp edildi. Bunun üzerine iki taraf arasında husumet meydana geldi. Geçen 21 Temmuz günü Halil Can Köroğlu (24), kardeşi Emirkan (18) bir yakınlarının düğününe katıldıktan sonra eve dönüş yolunda E.K.’nin ağabeyi Erdeniz K. ile karşılaştı. Ambulansı beklemeden hastaneye yetiştirmeye çalıştılar Çıkan tartışmada Erdeniz K. iki kardeşi ve babaanneleri Nazmiye Köroğlu’nu (75) bıçakla yaraladı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. İlk müdahaleleri yapılan babaanne ve iki torunu, kaldırıldıkları hastanelerde kurtarılamayarak hayatlarını kaybetti. Yakalanan zanlı Erdeniz K. ise tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ağırlaştırılmış müebbet talebiyle hakim karşısına çıktı 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasında kasten öldürmeden ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanan sanık Erdeniz K. hakim karşısına çıktı. Adliye binasının içinde ve çevresinde geniş güvenlik önlemleri alınırken, her iki tarafın yakınları kalabalık oluşturdu. Kendisini "Kasap mıyım, cani miyim?" diye savundu Sanık Erdeniz K., kendisine yönelik ağır küfürler duyduğunu, saldırıya uğrayarak boğazının sıkıldığını bu sebeple kendisini savunduğunu öne sürdü. Maktuller Halil Can ve kardeşi Emirkan’ın kendisine saldırdığını savunan Erdeniz K., "Bıçakladığımı inkar etmiyorum. Ancak görüntülerde gözüktüğü üzere beni yere yatırıp boğmaya çalışıp saldırdılar, nefessiz kaldım ölüyordum. Kurtulmak için bıçakladım ama kasap mıyım cani miyim durduk yere yapayım, savunmak içindi" ifadelerine yer verdi. Duruşmada 12 tanık dinlenirken, görgü tanıklarından L.K., "Erdeniz evine girmeye çalışırken Halilcan boğazına yapıştı. Yere düşürüp duvara sıkıştırdı. ‘Halilcan yapma adam ölecek’ diyerek çekmeye çalıştım. Halilcan bir hamleyle oradan kalkıp üstüne bakıp ‘ben bıçaklandım’ deyip yere düştü. Ben kanı görünce feryat ettim" diye konuştu. Tanık ifadelerinin ardından söz alan Halil Can ve Emirkan’ın annesi Fatma Köroğlu ise "Erdeniz, kendini kurtarmak istese koluna bacağına vurur, kalbinden bıçaklamış yavrumu. Bizim kimseyle husumetimiz olmadı" dedi. Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.