SAĞLIK - 19 Haziran 2025 Perşembe 11:13

Uzman uyardı: "Yazın çocuklarda El-Ayak-Ağız Hastalığı artışa geçebilir"

A
A
A
Uzman uyardı: "Yazın çocuklarda El-Ayak-Ağız Hastalığı artışa geçebilir"

Yaz aylarında El-Ayak-Ağız Hastalığının (EAAH) toplu yaşam alanlarında hızla yayılabildiği uyarısında bulunan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Seda Göçer, ’’EAAH yazın özellikle 5 yaş altı çocuklarda daha sık rastlanır. Tedavisi ihmal edilirse, nadiren de olsa tırnak dökülmesi, kalp ve nörolojik sistem tutulumu gibi ciddi komplikasyonlar gelişebilir" dedi.


VM Medical Park Bursa Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Seda Göçer, özellikle yaz aylarında ve toplu yaşam alanlarında hızla yayılabilen, 5 yaş altı çocuklarda daha sık rastlanan El-Ayak-Ağız Hastalığı (EAAH) hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Uzm. Dr. Göçer, hastalığın genellikle hafif seyretse de dikkatli takip edilmediğinde ciddi komplikasyonlara yol açabileceğini belirterek ebeveynlere uyarılarda bulundu.



"Belirtiler hafif başlasa da takip şart"


EAAH çoğu zaman basit semptomlarla başladığını ifade eden Uzm. Dr. Seda Göçer, şu bilgileri paylaştı:


"Hastalık genellikle hafif ateş, boğaz ağrısı, halsizlik ve iştahsızlık gibi belirtilerle başlıyor. EAAH’nın kuluçka süresi 3 ila 6 gün arasında değişiyor. Ardından ağız içinde ağrılı yaralar, el ve ayaklarda döküntüler veya küçük su kabarcıkları ortaya çıkıyor. Bu döküntüler bazen kalça ve kasıklarda da görülebiliyor. Bazı çocuklarda bulantı, karın ağrısı ve ishal gibi ek semptomlar da gözlemlenebiliyor."



"Bazı vakalarda ateş, vücut döküntüleri ve sıvı kaybı görülebilir"


Hastalığın çoğu zaman kendiliğinden iyileştiğini vurgulayan Uzm. Dr. Göçer, bazı vakalarda ise yüksek ateş, yaygın vücut döküntüleri ve sıvı kaybı gibi daha ağır bir tabloyla karşılaşılabileceğine dikkat çekti. Nadir de olsa tırnak dökülmesi (onikomadezis), kalp ve nörolojik sistem tutulumu gibi ciddi komplikasyonların gelişebileceğini belirten Göçer, bu gibi durumlarda zaman kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğinin altını çizdi.



Bulaşma yolları ve korunma önlemleri


Hastalığın oldukça bulaşıcı olduğuna dikkat çeken Göçer, virüsün hem doğrudan temasla hem de öksürük-hapşırık yoluyla havaya yayılan damlacıklarla bulaşabildiğini söyledi. Ayrıca virüsün dışkı yoluyla da yayılabildiğini belirten Göçer, bu nedenle özellikle hijyen kurallarına sıkı şekilde uyulması gerektiğini vurguladı.



Ebeveynlere 4 önemli uyarı


Uzm. Dr. Göçer, çocukların bu tür enfeksiyonlardan korunabilmesi için basit ama etkili önlemlerin alınmasını söyleyerek şu önerileri paylaştı:


"Ellerin sık sık ve doğru şekilde yıkanmalı. Özellikle tuvalet sonrası ve yemek öncesi hijyen alışkanlığı kazandırılmalı. Hasta bireylerle temastan kaçınılmalı, kardeşler arasında bile yakın temas bulaşı kolaylaştırabilir. Oyuncaklar ve kişisel eşyalar düzenli olarak dezenfekte edilmeli. Toplu yaşam alanlarında oyuncak paylaşımı enfeksiyon riskini artırır. Bu nedenle bu davranıştan kaçınılmalı. Hastalığa yakalanan çocuklar okula veya kreşe gönderilmemeli. Dinlenme süreci evde geçirilerek yayılım riski azaltılmalı."



Tedavi ve iyileşme süreci


Hastalığın spesifik bir antiviral tedavisinin bulunmadığını belirten Uzm. Dr. Göçer, tedavinin semptomlara yönelik olduğunu ifade etti. Ateş düşürücüler, ağrı kesiciler ve bol sıvı tüketiminin önerildiğini söyleyen Göçer, döküntülerin genellikle bir hafta içerisinde kendiliğinden geçtiğini aktardı. Uzm. Dr. Göçer, "Hastalık genellikle basit önlemlerle kontrol altına alınabiliyor. Bu nedenle özellikle ebeveynlerin, eğitimcilerin ve çocuklarla teması olan herkesin bilinçlendirilmesi, salgınların önlenmesinde büyük önem taşıyor. Hijyenin ön planda tutulduğu ortamlarda virüsün yayılımı ciddi oranda azaltılabiliyor" diye konuştu.



Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremde tamamen yıkılan Emek Mahallesi, inşa çalışmalarıyla yeniden ışıl ışıl Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan ve depremde yaşanan yıkımlarla yerle bir olan Emek Mahallesi, enkazın kaldırılmasıyla boş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın çalışmalarıyla Emek Mahallesi, binalarla doldu ve ışıl ışıl çehreye kavuştu. Kahramanmaraş merkezli depremde en çok yıkımın olduğu Hatay’da binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetti. Asrın felaketinin en çok hasara uğrayan ilçesi olan Antakya kent merkezi, depremden sonra enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kısa sürede çalışmalara başlamıştı. Depremzede vatandaşların yuvalarına kavuşmaları için gece gündüz emek veren ekiplerin çalışmalarıyla Antakya kent merkezi adeta yeni baştan inşa edildi. Depremden önce gecekondu ve harabe evlerin olduğu Emek Mahallesi’nde; asrın inşasının ardından modern, estetik ve sağlam görünümlü yeni konutlar yapıldı. Depremin ardından enkazın kalkmasıyla çorak araziye dönen mahalle, inşa çalışmalarının ardından afetzede vatandaşlarını bekleyen sıcak yuvalara dönüştü. "Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü, devletimiz gücünü burada göstererek evlerimizde ışıklar yanmaya başladı" Depremle birlikte boş araziye dönen mahallesinin yeniden inşa edildiğini söyleyen Emek Mahallesi Muhtarı Celal Sarı, "Cumhuriyet Caddesi üzerindeyiz ve arkamda bulunan yerde Emek Mahallesi. Deprem olduktan sonra bu mahallede hiçbir şey kalmamıştı. Binalarımızın çoğu ağır hasarlı veya yıkılmıştı. Mahallemde de birçok can kaybı da oldu. Mahallemizde birçok yerde sadece ağaçlarımız kalmıştı. Depremden sonra mahallemiz enkazla doluydu ve sonra enkaz kaldırılmıştı. Enkazın kalkmasıyla bomboş araziye dönmüştü. Sadece sağlam kalan ağaçlarımızdı. Devletimizin gücünü burada görülmektedir. Evlerimizin ışıkları yanmaya başladı. Allah da en kısa zamanda mahalle sakinlerimizle birlikte oturmamızı nasip etsin. İnşallah böyle acılarda yaşamayız. Bu mahalleyi deprem dümdüz boş araziye çevirdi. Devletimizin gücü o kadar güzel ki burada yapılan işler anlatmakla bitmez. Sadece görmeleri gerekiyor. Emek Mahallesi’ne gelin bakın neler yapıldığını görün. Sayın Cumhurbaşkanıma teşekkür ederim. Depremden önce burası gecekondu ve harabe evler vardı, şimdi ise her şey yapıldı ve dört dörtlük oldu" ifadelerini kullandı.
Kocaeli YEDEP 2026 proje teklif çağrısı yayımlandı: Başvurular 1-31 ocak tarihleri arasında alınacak Kocaeli’de Yerel Destek Programı kapsamında 2026 Yılı Proje Teklif Çağrısı ilan edildi. Sivil toplumun güçlendirilmesi ve katılımcı yerel yönetim anlayışının yaygınlaştırılmasını hedefleyen program için STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitim süreci başlarken, başvurular 1 Ocak’ta başlayacak ve 31 Ocak’ta sona erecek. Yerel Destek Programı (YEDEP) 2026 çağrısı, önceki yıllarda olduğu gibi kentlilik bilincinin artırılması ve katılımcılığın güçlendirilmesi ana temasıyla hayata geçirilecek. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Kent Konseyi ve sivil toplum kuruluşlarının iş birliğiyle sürdürülen program kapsamında; gönüllülüğün teşvik edilmesi, toplumsal dayanışmanın güçlendirilmesi, yerel değerlerin korunması ve tanıtılması, sürdürülebilir kalkınma ve kapsayıcılığın desteklenmesi öncelikli alanlar arasında yer alıyor. 2022 yılından bu yana kesintisiz devam eden YEDEP ile kentte daha bilinçli, katma değeri yüksek ve iş birliğine dayalı projelerin hayata geçirilmesi amaçlanıyor. STK’lara yönelik bilgilendirme ve eğitimler düzenlenecek Proje teklif çağrısının ilan edilmesiyle birlikte, Kocaeli genelinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarına yönelik bilgilendirme ve eğitim toplantıları düzenlenecek. Toplantılarda programın kapsamı, hedefleri ve başvuru süreçleri detaylı şekilde anlatılacak, katılımcılara rehberlik sağlanacak. Eğitimlerin yer ve tarihleri, STK’lara SMS ve e-posta yoluyla duyurulacak. YEDEP 2026 için son başvuru tarihi 31 Ocak 2026 olarak belirlendi. Sivil toplum kuruluşları proje başvurularını, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren online olarak yapabilecek. Kimler başvurabilir? YEDEP 2026’ya başvuracak kuruluşların; kar amacı gütmeyen tüzel kişiliğe sahip STK (dernek, vakıf, federasyon veya konfederasyon) olması, Kocaeli’de faaliyette bulunması, son yıla ait beyannamesini vermiş olması, Sivil Dünya Kocaeli platformuna kayıtlı bulunması gerekiyor. Program kapsamında küçük, orta ve büyük ölçekli olmak üzere üç ayrı destek alanı bulunuyor. Küçük ölçekli projeler için STK’nın 2026 yılı veya öncesinde kurulmuş olması, orta ölçekli projeler için STK’nın 2024 yılı veya öncesinde kurulmuş ve mali, proje ile idari kapasite açısından deneyimli olması, büyük ölçekli projeler için ise STK’nın 2023 yılı veya öncesinde kurulmuş ve yeterli deneyime sahip olması şartı aranıyor.