ASAYİŞ - 16 Temmuz 2025 Çarşamba 09:20

Yargıtay’dan mal sahibi ve kiracıları ilgilendiren emsal karar

A
A
A

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, malını satmak isteyen mal sahiplerini sevindirecek emsal bir karara imza attı. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, "Mahkeme, kiracının menfaatlerini de göz önünde tutmak suretiyle kiralananın gösterilmesi hususunda hakkaniyete uygun şekilde ihtiyatî tedbir kararı verebilir" dedi.

İçtihat Bülteni Uygulaması’ndan edinilen bilgiye göre, Avukat Fatih Karamercan, İzmir’de bulunan bir bürosunu satışa çıkardı. Daha sonra kiracılarına, alıcıların büroyu görmek istediklerini aktardı. Kiracılar, büroyu gösterme konusunda tutarlı davranmadıkları için konuyu arabuluculuk aşamasına taşıdı. Taraflar, arabuluculuk aşamasında da anlaşamadı. Bunun üzerine, Fatih Karamercan vekili aracılığıyla TBK m. 319/2 hükmü kapsamında kiralananın gösterilmesi istemli olarak İzmir 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde dava açarak ihtiyatî tedbir yoluyla kiralananın gösterilmesini de talep etti. İzmir 8. Sulh Hukuk Mahkemesi, davanın esasını çözer nitelikte tedbir kararı verilemeyeceği için talebi reddetti. Fatih Karamercan vekili aracılığıyla kararı istinaf etti. Ancak, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi de, davanın esasını çözer nitelikte tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesi ile istinaf talebini reddetti.

Ankara, Antalya ve Konya Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına göre yargılama sürelerinin uzunluğu, mülkiyet hakkının kapsamı, kiraya verenin gecikme sebebiyle muhtemel alıcıları kaçırması ve ciddi bir zararın doğma ihtimali gibi nedenlerle TBK m. 319/2 hükmü kapsamında açılan davalarda ihtiyatî tedbir yoluyla kiralananın alıcılara gösterilebileceği yönündeyken İstanbul, İzmir ve Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına göre ise , davanın esasını çözer nitelikte tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesi ile ihtiyatî tedbir talepleri reddedilmekteydi.

Fatih Karamercan, kendi davasına benzer olaylar hakkında verilmiş Ankara, Antalya ve Konya ile İstanbul, İzmir ve Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasında uyuşmazlık olduğundan bahisle Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nden görüş alınmak üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’ndan uyuşmazlığın giderilmesi için talepte bulundu. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu, talebi yerinde görerek talebi Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ne iletti.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi ise verdiği uyuşmazlığın giderilmesi kararında, "Mahkemece, ülkemizdeki yargılama sürelerinin uzunluğu, mülkiyet hakkının kapsamı, kiraya verenin gecikme sebebiyle muhtemel alıcıları kaçırması ve ciddi bir zararın doğma ihtimali gibi nedenlerle AİHS m.6 da düzenlenen adil yargılanma hakkı kapsamında değerlendirilen hakka ulaşmanın kolaylaştırılması bakımından, şartları oluştuğunda ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir" diyerek kiraladığı taşınmazı satmak isteyen mal sahiplerinin önündeki zorlulukları kaldıran ve alıcılara gösterilemediği için malın daha düşük bedellerle satılmasının önüne geçen emsal bir karara imza attı.

Yargıtay’dan mal sahibi ve kiracıları ilgilendiren emsal karar

Karara ilişkin değerlendirmede bulunan İstanbul Barosu üyesi Avukat Fatih Karamercan, "Kira hukukuna ilişkin seminerler verirdim. Başkalarının dosyalarına bakardım. Bu sefer kendi başıma gelen bu dosyada kiracım, kiralananın gösterilmesine izin vermedi. Arabuluculuk aşamasında da anlaşamayınca, İzmir 8. Sulh Hukuk (yargılama aşamasında İzmir 19. Sulh Hukuk Mahkemesi’nden) kiralananın gösterilmesi istemli dava açtık. İzmir 8. Sulh Hukuk Mahkemesi ihtiyatî tedbir yoluyla kiralananın gösterilmesi iznine ilişkin talebimizi, davanın esasını çözer nitelikte tedbir kararı verilemeyeceği için reddetti. Kararı istinaf ettim. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi de, istinaf talebimizi reddetti. Bunun üzerine, kendi davama benzer olaylar hakkında verilmiş Ankara, Antalya ve Konya ile İstanbul, İzmir ve Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasında uyuşmazlık olduğundan Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nden görüş alınmak üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu’ndan uyuşmazlığın giderilmesi için talepte bulundum. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu, talebimi yerinde görerek talebi Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’ne iletti. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi ise şartların oluşması durumunda, kiralananın gösterilmesine iznine ilişkin istemli davalarda ihtiyatî tedbir yoluyla kiralananın gösterilebileceğine karar verdi. Sonuç olarak, çoğu taşınmazın ve özellikle büyük fabrikaların, kiracıların keyfiyetine bırakılarak gösterilmediği bu yüzden milyon dolarlık kayıpların da olduğu tarafımdan gözlemlenmiştir. Kiracıların uygulamada, mal sahiplerini zora sokacak şekilde kiralananı göstermeme konusunda sürekli bahaneleri oluyordu. Bu kararla artık bu gibi kayıpların önüne geçilerek kiracılarına keyfiyetine kalmadan taraflar tabii ki, arabuluculuk sürecinde daha önce uzlaşamamışlarsa, mahkeme yoluyla hızlı bir şekilde ihtiyatî tedbir yoluyla kiralananın gösterilmesine izin verilecektir ve bu şekilde de hem alıcılar hem satıcılar zarar görmeyecek, hem de mal başkasına satılabilecektir." dedi.

Uğur Uslubaş - Ali İhsan Çiftçi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.