GÜNDEM - 30 Ağustos 2025 Cumartesi 18:02

Zamansız Kitaplar Müzesi kapılarını açtı

A
A
A
Zamansız Kitaplar Müzesi kapılarını açtı

Osmangazi Belediyesi, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda açılışını yaptığı Zamansız Kitaplar Müzesi’yle geçmişin izlerini taşıyan 3 bin kitabı kitap severlerle buluşturdu.


Kültür mirasına katkı sunmak amacıyla arşivinde bulunan 3 bin kitabı gün yüzüne çıkartan Osmangazi Belediyesi, her biri geçmişin izlerini taşıyan kitapları Zamansız Kitaplar Müzesi’nde kitap severlerle buluşturdu. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Seyyid Usul Kültür Merkezi’nde kapılarını açan müzede 1929 ve 1990 yılları arasında basılmış nadir eserler bulunuyor. Müzede bulunan yaklaşık 3 bin seçkin eser Türk edebiyat tarihi açısından önemli örnekler sunarken Cumhuriyetin kuruluş yıllarında yayımlanan roman ve hikâyeler, dönemin toplumsal yapısını ve edebi anlayışını yansıtıyor. Müzenin açılışına Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Bursa Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyati Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Hatice Şahin, Nilüfer Belediyesi Başkanvekili Okan Şahin, CHP Parti Meclis Üyesi Canan Taşer, CHP Bursa Gençlik Kolları Başkanı Berkcan Bora, Osmangazi Belediyespor Başkanı Fatih Karayılan, Türkiye Muharip Gaziler Derneği Bursa Şube Başkanı Adem Erdem ile dernek üyeleri, başkan yardımcıları, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.


Müzemizde 1929 ile 1990 yılları arasında basılmış 3 bine yakın kitap var


Kitapları tamamen bağış usulüyle hiç bir masrafı olmadan müzeye kazandırdıklarını ifade eden Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, "Bugün 30 ağustos Zafer Bayramı, başta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, olmak üzere silah arkadaşlarını aziz şehitlerimizi bu vatan uğruna bir saniye bile hayatlarını düşünmeden feda eden bütün şehitlerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyorum. Büyük Atatürk 26 Ağustos’ta büyük taarruzu başlatmadan önce İngilizler bu cepheleri 4-5 ayda geçerse bir günde geçmiş sayacağımız dediği o kadar kuvvetli bir hattı Afyon civarlarında konuşlandırmışlardı. 4-5 ayda geçilemez denilen cepheyi Atatürk, öyle bir planla bir gecede darmaduman etti. 15 gün gibi bir sürede 500 kilometrelik bir yolu geçerek düşmanı denize dökmesiyle başarıya ulaştı. Savaş cephesinde dahi Reşat Nuri Gültekin’in Çalı Kuşu’nun ilk baskılarını bomba sesleri altında okumaya devam etti ve hayatı boyunca 5 bine yakın kitap okudu. Bugün Zamansız Kitaplar Müzesi’nin açılışı, bu kitap alışkanlığının özellikle gençlerimize kazandırılması, okumanın önemini ve okuduğunu anlayarak yorumlamanın hayata geçirmenin değerini hep birlikte hayata geçireceğiz. Açılışını yaptığımız Zamansız Kitaplar Müzesi’nde 1929 ile 1990 arasında basılmış 3 bine yakın kitap var, bu kitaplar tamamen bağış usulüyle hiç bir masrafı olmadan müzemize kazandırdık. Burası içeri girdiğinizde okumanın engin dünyasıyla baş başa kalabileceğiniz Bursa ve Osmangazi için değerli bir mekan, emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum" dedi.


Bu merkez sessiz rafların ötesinde


Bugün burada sadece bir müzenin değil aydınlık geleceğin kapıları aralandığını belirten Bursa Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyati Bölümü Ögretim Üyesi Prof.Dr. Hatice Şahin, "15 yüzyıldan itibaren Bursa’ya farklı görünümlerde farklı etkinliklerle katkı veren Seyyid Usul Kültür Merkezi Osmangazi Belediyesi’nin çabalarıyla birde müze kimliğini üstlenmiştir. Bugün burada sadece bir müzenin değil bilginin, köklü geçmişin ve aydınlık geleceğin kapıları aralanmaktadır. Bu merkez sessiz rafların ötesinde Bursa’nın çocuklarının hayal kurduğu, gençlerinin fikir alışverişinde bulunduğu yetişkinlerinin öğrenmeye devam ettiği bir yaşam alanı olarak geleceğe doğru yol alacaktır" şeklinde konuştu.


Zamansız Kitaplar Müzesi’nin açılışının ardından Başkan Erkan Aydın ve protokol üyeleri müzeyi gezdi.



Zamansız Kitaplar Müzesi kapılarını açtı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Kadın sağlığında kritik mesaj: Tek belirtiyle kanser kararı verilmez Kadınlarda görülebilen bazı jinekolojik kanserlerde erken farkındalığın önemine değinen Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı, tek bir belirtiyle kanser tanısı konulmasının doğru olmadığı, her bireyin durumu, tıbbi öyküsü ve muayene keşifleriyle birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Özel Adatıp Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hakan Camuzcuoğlu, kadınlarda görülebilen bazı jinekolojik kanserlerde erken farkındalığın önemine değindi. Camuzcuoğlu, bu hastalıkların her zaman belirgin bir şikayetle başlamayabileceğini belirterek, "Bazı kadınlarda hiçbir belirti olmazken, diğerlerinde çok hafif ve belirsiz şikayetler görülebilir. Bu sebeple kişinin kendi döngüsünü ve vücudunu takip etmesi önemlidir" dedi. "Tek bir belirtiyle kesin netice çıkarmak doğru değildir" Adet dışı kanama, cinsel ilişki sonrası kanama veya ağrı, pelvik bölgede uzun süreli rahatsızlık, karında şişlik veya baskı hissi, açıklanamayan kilo kaybı, gibi keşifler her zaman kanserle ilişkili olmadığını belirten Prof. Dr. Camuzcuoğlu, "Tek bir belirtiyle kesin netice çıkarmak doğru değildir. Her bireyin durumu, tıbbi öyküsü ve muayene keşifleriyle birlikte değerlendirilmelidir. Her kadının risk faktörü ve sağlık geçmişi farklıdır. Bu sebeple değerlendirme süreci kişiye özel yapılmalıdır" diye konuştu.
Konya Karısını 22 bıçak darbesiyle öldüren zanlı, "Kolumda Ebru yazıyor" diye kendini savundu Konya’da özel ders vermeye gittiği sitenin önünde boşanma aşamasındaki öğretmen karısını öldüren zanlı, indirimsiz ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Yargılandığı davada son sözü sorulan katil zanlısı, "Bana iftira atıyorlar hatta kolumda ’Ebru’ yazıyor. Başında ve sonunda sonsuzluk işareti var. Kayınvalidem yüzünden yuvamız bozuldu" diye kendini savundu. Olay, 25 Ekim saat 18.30 sıralarında merkez Meram ilçesi Havzan Mahallesi Ebussuud Efendi Caddesi’nde bulunan bir sitede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Abdullah Küçüktaşdemir (47), boşanma aşamasındaki eşi özel bir eğitim kurumunda öğretmen olan Ebru Küçüktaşdemir’i (45) özel ders vereceği site önüne kadar takip etti. Burada ikili arasında çıkan tartışmada Abdullah Küçüktaşdemir, yanında bulunan bıçakla Ebru Küçüktaşdemir’i vücudunun çeşitli yerlerinden 22 bıçak darbesiyle yaraladı. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri şüpheliyi etkisiz hale getirirken, olayda ağır yaralanan kadın ilk müdahalenin ardından kaldırıldığı Meram Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Gözaltına alınan zanlı koca, ifadesinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Konya’yı terk et mesajı atmış Konya Cumhuriyet Başsavcılığı olayla ilgili soruşturmasını tamamlarken, tutuklu olan zanlı hakkında ’kadına karşı tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle dava açıldı. Hazırlanan iddianamede katil zanlısı kocanın eğitim fakültesindeki eğitimini yarıda bırakmasına rağmen, yıllardır özel dershanede Türkçe öğretmenliği yaptığı belirtildi. Zanlının telefonunda yapılan inceleme sonrası olay günü Ebru Küçüktaşdemir’e, "Cezaevinden başka yer mi var, bugün bu iş bitecek. Bende her şey bitti. Aklın varsa Konya’yı terk et" şeklinde tehdit mesajları attığı ortaya çıkarken, olaydan yaklaşık 6 saat önce "Av bıçağı Konya" gibi aramalar yaptığı da iddianamede yer aldı. "Bana iftira atıyorlar, kolumda ’Ebru’ yazıyor" Konya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde ’eşe karşı tasarlayarak öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla dava açılan Abdullah Küçüktaşdemir’in yargılanmasında karar duruşması görüldü. Zanlı koca duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Mahkeme heyetince son olarak söylemek istedikleri sorulan katil zanlısı, "Ben para pul düşkünü değilim, bana iftira atıyorlar. Kolumda ’Ebru’ yazıyor başında ve sonunda sonsuzluk işareti var. Ben eşimi sonsuzluğa göndermedim. Eşimin annesi yüzünden, yuvamız yıkıldı" diye konuştu. Mahkeme heyeti, Abdullah Küçüktaşdemir’e ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası verdi.