POLİTİKA - 26 Şubat 2017 Pazar 21:13

İçişleri Bakanı Soylu: “Devletimiz eskisi gibi değildir”

A
A
A
İçişleri Bakanı Soylu: “Devletimiz eskisi gibi değildir”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çanakkale’nin Bayramiç ilçesinde vatandaşlara hitap etti. Soylu, “Devletimiz eskisi gibi değildir. Öyle ’IMF’nin kapılarına git, emekli maaşları için, 500 milyon dolar için kuyruk bekle, elin boş dönsün’ denilen bir devlet değildir” dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çanakkale programı kapsamında, Bayramiç ilçe belediyesinin açılış törenine katıldı. Yıldırım Akbulut meydanında vatandaşlara hitap eden Soylu, Türkiye’nin güçlü bir devlet olduğunu söyledi. Bakan Soylu, "Devletimiz eskisi gibi değildir. Öyle ’IMF’nin kapılarına git, emekli maaşları için, 500 milyon dolar için kuyruk bekle, elin boş dönsün’ denilen bir devlet değildir. Allah’ımıza şükürler olsun, kim ne söylerse söylesin, bizi ne kadar geri noktaya getirmeye çalışırlarsa çalışsınlar, dün IMF’den borç alan bir Türkiye, bugün dünyanın her noktasında ayakta duran, güçlü, kudretli, özgür ve hür bir Türkiye var. Türkiye bütün yaraları saracak güçtedir. İnşallah bu depremin (Ayvacık) yaraları da sarılıyor. Valimiz, milletvekillerimiz, AFAD’ımız ellerinden gelen her şeyi yapmaktadır. Allah bizleri can kaybından muhafaza etsin. Allah milletimizi her türlü afetten, kaza ve musibetten muhafaza eylesin" diye konuştu.
İstiklal Marşı’nın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un Bayramiçli olduğuna da hatırlatan Bakan Soylu, Ersoy’un dizelerini okuyarak, "Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem. Gelenin keyfi için geçmişime kalkıp sövemem. Yumuşak başlı isem kim dedi ki uysal koyunum. Kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum.’ Bu rastgele bir şiir değildir. Bu, aslında bu topraklar üzerinde yaşanan bin yıllık mücadeleyi özetleyen bir şiirdir. Bu milletin kapısına, bu Çanakkale’ye neden yedi düvel ordularının dayandığını, neden bu milletin kıyasıya bir mücadeleyle beraber bu vatanı savunduğunu, bu milletin Malazgirt’ten Viyana kapılarına kadar neyin kavgasını verdiğini ve ona birilerinin aslında ne yaptırmak istediğini özetleyen bir şiirdir bu şiir. Akif haklıdır. Bizim zalimle, zulümle problemimiz var. 3,5 milyon insan bombalardan kaçıp kapımıza geldiğinde sırtımızı dönmedik. Bu kapıları onlara kapatmadık. Çünkü bu millet yaşatılmak istenen zillete ne derece karşı koyduğunu, bu Çanakkale’nin her hali, her santimetrekaresi ve Çanakkale’nin bütün Türkiye’ye, bütün dünyaya vermiş olduğu güçle göstermiştir. Biz bunu sadece yapmıyoruz. Osmanlı Rus harbinde, oradan, Kafkasya’dan bir taraftan Tatarlar bir taraftan Kırımlılar, bir taraftan Gürcüler... O bölgede duran insanların tamamı yerlerinden, yurtlarından edildiğinde ’Acaba nereye gideceğiz’ diye bir kaygı içinde olmadı. Anadolu onlara bir yuva oldu. Ve onları kucaklayan aziz bir millet. O tarihten bu tarihe kadar, şükürler olsun ki, birçok sıkıntı, birçok cefa çektik ama bir büyük millet olarak bugüne kadar geldik. Bugün de aynı şekilde devam ediyoruz. Bizler çok badirelerden geçtik. Hepimiz yaşadık bunları. Gün oldu, bu insanları köylü bellediler. Ankara’ya, Kızılay’a sokmadılar. Ankara’nın meydanlarına sokmadılar. Fötr, şalvar, kasketliler diye ayırdılar, ’Sizin ne işiniz var?’ dediler. ’Sizin ne işiniz var bu milleti yöneteceksiniz’ dediler. Köylerle şehirler arasına yol yapıldığı zaman ’Sizin ne işiniz var yolda?’ dediler. Ama bundan hiç vazgeçmediler. Yıllar oldu vazgeçmediler. Bu millete hizmet eden, bu milletin hizmetinde olanları iftiralarla, birilerinin talimatlarıyla bu milletin zenginleşmesini, ayaklarını üzerinde durmasını istemediler" dedi.
Türkiye’nin bugüne kadar birçok darbeye maruz kaldığını da söyleyen Bakan Soylu, "1960 darbesi yapıldı, 80 yapıldı, 28 Şubat yapıldı, 27 Nisan yapıldı, 15 Temmuz yapıldı, hiçbirisine şiddetle karşı koymadık. Allah’a şükürler olsun, oyla, sandıkla, hür irademizle Türkiye’yi bugünlere getirdik. Bu millet, büyük bir millettir. Bu millet, güçlü bir millettir. Hedefleri olan bir millettir. 15 Temmuz’da bu millet sokaklara çıktı. Sadece 15 Temmuz için çıkmadı. 1960’ta dedelerimiz, anneannelerimiz bir şey söyledi, ’Keşke o adama sahip çıkabilseydik’ dedi. Keşke 1960’ta canımız pahasına sokaklara çıkabilseydik de bu milletin adamını asanlara ’Hayır bunu yapamazsınız’ deseydik. İşte o günün kahrıyla, o insanların torunlarına anlattıklarıyla, o gün onlar çıkamadı ama torunları Recep Tayyip Erdoğan’ın öyle bir hale getirilmemesi için sokaklarda büyük bir özgürlük mücadelesi verdiler" diye konuştu.
Belediye hizmet binasının açılışını gerçekleştiren Bakan Soylu, Mehmet Akif Ersoy’un doğduğu evi ziyaret ettikten sonra ilçeden ayrıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kaspersky, İstanbul Şeffaflık Merkezi’ni açtı İSTANBUL (İHA) – Kaspersky, İstanbul Şeffaflık Merkezi’ni Boğaziçi Üniversitesi işbirliği ile açtı. Merkez, şirketin iş ortakları ve müşterilerinin yanı sıra siber güvenlik alanındaki düzenleyicilerin tüm Kaspersky şirket içi ürünlerinin kaynak kodunu, yazılım güncellemelerini ve tehdit tespit kurallarını inceleyebileceği bir tesis olarak hizmet verecek. Şeffaflık Merkezi’nin açılışı, Kaspersky Kurucusu ve CEO’su Eugene Kaspersky’nin katılımıyla 12. Boğaziçi Siber Güvenlik Zirvesi’nde yapıldı. Merkez, şirketin iş ortakları ve müşterilerinin yanı sıra siber güvenlik alanındaki düzenleyicilerin tüm Kaspersky şirket içi ürünlerinin kaynak kodunu, yazılım güncellemelerini ve tehdit tespit kurallarını inceleyebileceği bir tesis olarak hizmet verecek. Ziyaretçiler, merkezde şirketin çözümlerine yönelik bağımsız denetimlerin sonuçlarını inceleyebilecekler ve Kaspersky çözümlerinde kullanılan yazılım bileşenlerinin listesine (Software Bill of Materials - SBOM) erişebilecekler. Şirket, siber güvenlik sektöründe faaliyet gösteriyor. Akademik kurumlarla yapılan eğitim projeleri de faaliyetlerin önemli bir parçasını oluşturuyor. Kaspersky CEO’su Eugene Kaspersky ve Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci tarafından imzalanan Mutabakat Anlaşması, gelecekteki akademik programlarda karşılıklı teknolojik işbirliği için bir çerçeve oluşturmayı amaçlıyor. Kaspersky ve Boğaziçi Üniversitesi, Mutabakat Anlaşması’nın önemli bir bileşeni olarak, şirketin GTI’nın temellerinden biri olan Siber Kapasite Geliştirme Programı doğrultusunda, öğrencileri tedarik zincirindeki çözümlerin kalitesini ve güvenilirliğini değerlendirmeye yönelik metodolojiler ve teknikler konusunda eğitmeye odaklanacak bir Şeffaflık Laboratuvarı kuracak. Laboratuvarın çalışmaları aynı zamanda siber tehditleri tanıma konusunda yeterlilik geliştirmeye öncelik verecek. Şeffaflık Laboratuvarı, Kaspersky tarafından hem yerinde hem de çevrimiçi formatta sunulan uygulamalı eğitim seminerlerinden oluşacak. İstanbul Şeffaflık Merkezi’nin açılışına ve Boğaziçi Üniversitesi ile imzalanan Mutabakat Anlaşması’na ilişkin görüşlerini paylaşan Kaspersky Kurucusu ve CEO’su Eugene Kaspersky, "Türkiye ile profesyonel ve ticari bağlarımız bugün daha da güçlendi. Uzun süredir devam eden iş birliğimizi geliştirmenin bir sonraki adımı olarak İstanbul’da Şeffaflık Merkezi açtık ve Boğaziçi Üniversitesi ile iş birliğimizi pekiştiriyoruz. Türkiye dijitalleşmesini sürdürürken ve tüm META bölgesinde bu trendin itici gücü olarak yer alıyor. Dijital yolculuklarının mümkün olduğunca sorunsuz olmasını sağlamak için yerel kuruluşlarla uzmanlığımız kapsamında bilgi paylaşımımızı geliştirmekten onur duyuyoruz” dedi. Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci de son dönemde özellikle yapay zeka, veri bilimi ve siber güvenlik alanlarında ortaya konan projeler ile ulusal ve uluslararası iş birliklerinin arttığını vurguladı. Rektör Prof. Dr. İnci, Kaspersky iş birliğiyle kurulacak Şeffaflık Laboratuvarı’nın bu alanda ilerlemek isteyen öğrencilere katkı sunacağını belirterek, "Ülkemizi sadece bir teknoloji pazarı olarak görmek yerine, ülkemize yatırım yapan ve teknoloji transferini teşvik eden şirketlere öncelik verilmesinin önemini vurgulayan bu anlaşma, milli teknoloji girişimimiz çerçevesinde büyük değer taşıyor. Küresel siber güvenlik şirketleri çoğu zaman ülkemizi sadece kendi ürünleri için bir pazar olarak algılıyor ve ülkenin gelişimine yatırım yapmayı düşünmüyor. Ancak Kaspersky ile yapılan iyi niyet anlaşması, ülkemize yatırım yapma kararlılığını ortaya koyarak öncü bir örnek teşkil ediyor. Bu iş birliğiyle üniversitemiz Teknoloji Transfer Ofisi ve Kaspersky, genç yeteneklerimize siber güvenlik alanında araştırma yapma olanağı sağlayacak ortak bir laboratuvar kuracak. Bu girişim hem alandaki yeterliliklerini artıracak hem de yurt içinde yeni siber güvenlik girişimlerinin ortaya çıkmasına katkı sağlayacak. Bu iş birliği için üniversitemizin tercih edilmesi, siber güvenlik alanındaki liderlik konumumuzun bir kanıtıdır. Rektör olarak göreve başladığım 2021 yılından bu yana, özellikle teknolojik alanlarda, dünyaca ünlü üniversitelerden doktorasını almış değerli bilim insanlarının bünyemize kazandırılması konusunda önemli ilerlemeler kaydettik. Ayrıca Veri Bilimi ve Yapay Zeka Enstitüsü’nü kurarak teknolojik ilerlemeye olan bağlılığımızı daha da güçlendirdik. Bununla beraber düzenlediğimiz siber güvenlik kampları gibi girişimlerle siber güvenlik alanında genç yetenekleri sürekli olarak yetiştirdik. Sanayi-üniversite işbirliği vizyonumuzla akademik dünyada artan başarımızı sürdürerek oyunun takipçisi değil, oyunun kurallarını değiştiren olmayı hedefliyoruz” diye konuştu. Kaspersky Türkiye Genel Müdürü İlkem Özar ise "16 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Kaspersky olarak getirdiğimiz en büyük fark, çalıştığımız iş ortaklarımızla birlikte teknik ekibin yetiştirilmesine ciddi bir yatırım yapıyoruz. Türkiye’de en büyük açığı siber güvenlik iş gücünde görüyoruz. Dolayısıyla bu iş gücünü geliştirmek, siber güvenlik farkındalığını artırmak için işbirliklerinde bulunuyoruz. Bugün Boğaziçi Üniversitesi ile bunlardan birini gerçekleştirdik. Şeffaflık Merkezi’nde siber güvenlik ile ilgili üst seviyede eğitimler verilecek" ifadelerini kullandı. Siber güvenlik ortamının evrimini sürdürdüğü günümüz koşullarında, Kaspersky dijital ekosistemleri koruma ve bireylerle kurumların dijital dünyada güvenli bir şekilde gezinmelerini sağlama görevini sürdürüyor. İstanbul’daki Şeffaflık Merkezi, Kaspersky GTI’ın bir parçası olarak zincirdeki 12’inci merkeze karşılık geliyor.
İzmir Sakız Adası’nda dostluk turnuvası İzmir’in köklü kulüplerden Karşıyaka Voleybol ile Altay Voleybol, 10-12 Mayıs tarihlerinde Sakız Adası’nda düzenlenecek Voleybol Turnuvası’nda Yunan ekipleri AS Nireas Kardamylon ve Sporting Kambochora takımlarıyla dostluk maçına çıkacak. Son dönemlerde Türkiye ile Yunanistan arasında atılan dostluk adımlarına bir yenisi de İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Yunanistan’ın yerel yönetimleri tarafından atıldı. Voleybol turnuvasına imza atacak iki ülke, Sakız Adası’nda dostluk rüzgarı estirecek. Turnuvaya İzmir’den Karşıyaka Voleybol ve Altay Voleybol katılırken, Yunanistan’dan ise AS Nireas Kardamylon ve Sporting Kambochora takımları yer alacak. Tamamen prestij mücadelesi olacak bu karşılaşmalarda sıralamaya göre her takıma kupa verileceği ifade edildi. İzmir Havagazı Fabrikası’nda düzenlenen törende İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, önemli açıklamalarda bulunarak, “Fikir bize ait değil, bir süredir Sakız Adası’nın iki voleybol takımı ile Altay ve Karşıyaka ortak turnuva yapmak istemişler. Sakız ile İzmir arasında dostluk var, Sakıza çok İzmirli gider, tarihsel olarak yakınlık ve ilişkiler var” ifadelerini kullandı. “Müsabakaların güzel geçmesini diliyorum” Yıllar öncesinde yaşanan çok hoş ve mutlu hissettikleri anılarının olduğunu anlatan Tugay, “Karşıyaka’nın futbol takımı ile Sakız Adası’nın futbol takımı dostluk maçı yapıyor, müsabakanın 3. dakikasında yağmurdan dolayı maç yarıda kalıyor. Bu maçı daha sonra oynar ve tamamlarız diyorlar. 2016’da tekrar iki takım karşı karşıya geliyor ve müsabaka tamamlanmak üzereyken taraftarlar sahaya giriyor. Yine ‘Bu maç tamamlanmasın’ diyorlar. Bu turnuvanın bu maçla ilgisi yok ama aramızdaki dostluğu her zaman hatırladığımız bir hikayedir. Bugün de yapacağımız turnuva geçmişten gelen aramızdaki dostluğun birikimidir. Bu kadar güzel fikri desteklememek olmazdı. 10-12 Mayıs’ta düzenlenecek turnuvanın destekçiyiz. Bizler de bu güzel fikrin destekçisi olduğumuz için mutluyuz. Sakız Adası ile diğer adalarla dostluğumuzun gelişmesini sağlayacağız. Komşu ülkemiz Yunanistan ile de kültür ve sosyal ilişkilerimizin kuvvetlenmesini istiyoruz. Dostluğumuz her zaman devam edecek ve çabalarımız daha da artacak. Bu organizasyon için herkese teşekkür ediyorum. Şimdiden müsabakaların güzel geçmesini diliyorum” dedi. Giorgos Christakis: “Voleybolcular için güzel bir deneyim olacak” Sakız Adası Belediye Başkan Yardımcısı ve Sakız Adası Turistikleri ve Voleybol Maçları Organizasyonu Başkanı Giorgos Christakis, “Burada olmaktan dolayı çok mutluyum. Biz de Ocak 2024’ten itibaren belediye başkanlığındayız. Benim görevim başkanımızın turizm için çalışan yardımcısıyım ve birlikte oynayacağımızın turnuvadaki takımın başantrenörüyüm. Biz Sakız Adası olarak bu tür birlikteliklerin yanındayız. Hem Kios Adası ve hem de İzmir, turizm olarak birbirine destek veren iki yer. Davet için teşekkür ediyorum. Kios Adası’ndaki voleybolcular için çok iyi bir deneyim olacak” diye konuştu. Giorgos Mylonadis: “İzmir’i çok seviyorum” Konaklama Birliği Başkanı Giorgos Mylonadis de, “Çok sağlam dostluklarımızın olduğu İzmir şehrini çok seviyorum. Uzun süredir Sakız Adası ile İzmirli ziyaretçiler arasında güçlü bir bağ oluştu. Yıl boyu Türk ziyaretçilerin olması bizi memnun ediyor. Biz de turist profesyonelleri olarak Türkiye’den gelenlerin mutlu ayrılması için elimizden geleni yapıyoruz. Karşılaşmaların son günü olan Pazar günü ortaçağ köylerine ziyaretler ve geziler düzenlendi. Bu karşılaşmalar yarış gibi değil tüm katılımcılar başarılı sayılacak ve ilk 4 ekibe kupa verilecek. Şu anda durum müsait değil ama ileride futbol turnuvası da yapmak isteriz” şeklinde konuştu. Alexandros Konstas: “Bu tarz girişimleri her zaman destekleriz” Yunanistan İzmir Başkonsolosu Alexandros Konstas ise, “Başkanı kutlarım görevinde başarılar dilerim. Bu çok önemli girişimde katkısı olanları tebrik ediyorum. İki halkı bir araya getiren gayret olduğunu düşünüyorum. İzmir Yunanistan başkonsolosluğu bu yöndeki girişimleri destekler. Çünkü iki taraflı ilişkilere katkı sağlar. Tabii bu girişimlerin devam etmesi gerek. Ben İzmir’e şahsım adına teşekkür ediyorum, çok sıcak bir şekilde karşıladılar” cümlelerine yer verdi. Karşıyaka’dan hazırlık maçı daveti Yunan tarafını da İzmir’de hazırlık maçına davet eden Karşıyaka Spor Kulübü Başkanı İlker Ergüllü, “Akdeniz’in iki büyük ülkesinin kültürel ve turistik çalışmaları olmuştur. Sakız Adası İzmir’e en yakın olan ada. Geçmişte futbolda bitmeyen maçı inşallah benim sözüm olsun başkanlığım devam ederse gelecek sene bir hazırlık maçı olarak Karşıyaka’ya davet edelim ve burada dostluğumuzu sürdürelim. İnşallah bu turnuva gençlerimiz için kaynaşma fırsatı olur. Uzun yıllar bu voleybol turnuvası konuşulmaya devam etsin” değerlendirmesini yaptı. Dostluk kazanacak Altay Voleybol Şube Başkanı Aybars Akoğlu, "Altay başkanının rahatsızlığı nedeniyle aramızda değil kendilerinin selam ve sevgilerini iletiyorum. Bir 1912, bir kulüp 1914 yılında kurulmuş, sadece sahada futbol oynamak değil topluma öncülük etmek, toplumu ileriye götürme hedefleriyle kurulmuş. Her iki ülke arasındaki dostluğu pekiştirmek kuruluş ilkelerimize sadık kalmaktan çok mutluyuz. İzmir kulüpleri kültür miraslarıdır, dostluk kazanacak” açıklamasında bulundu.