GENEL - 11 Nisan 2018 Çarşamba 09:45

(Özel Haber) 900 yıllık dev çınar koruma altına alınıyor

A
A
A
(Özel Haber) 900 yıllık dev çınar koruma altına alınıyor

Çanakkale’nin Yenice ilçesine bağlı Akçakoyun köyünde bir zamanlar içinde berber dükkanı, çay ocağı ve kalaycılık dükkanı bulunan 900 yıllık çınar ağacı koruma altına alınıyor.

Çanakkale’nin Yenice ilçesine bağlı Akçakoyun köyünde bir zamanlar içinde berber dükkanı, çay ocağı ve kalaycılık dükkanı bulunan 900 yıllık çınar ağacı koruma altına alınıyor.


Yenice ilçesine 30 kilometre uzaklıkta bulunan 900 nüfuslu Akçakoyun köyündeki 900 yaşındaki çınar ağacı simge haline geldi. Bir zamanlar içinde berber dükkanı, çay ocağı ve kalaycılık dükkanı bulunan 9 asırlık dev çınar ağacı, köye gidenlerin ilgi odağı oluyor. Türkiye’nin çeşitli illerinin yanı sıra yurt dışından da ağacı görmek için ziyaretçiler geliyor.


Çınar ağacının koruma altına alınacağını söyleyen Akçakoyun Köyü Muhtarı Halil Demirbaş, “Köy meydanında bulunan 9 asırlık tarihi çınar ağacının korunması için yetkili yerlere yazı yazdık. Köyümüzün kuruluşu ile yaşıt olan bu çınar ağacının boş gövdesini köy halkı değişik tarihlerde berber dükkanı, çay ocağı ve kalayhane olarak kullanmış” dedi.


Köy sakinlerinden İsa Özel (78), “Kalaycılık yapan bir kişi 15-20 yıl bu çınar ağacının içinde kalaycılık yaptı. Daha sonra berber dükkanı olarak kullanıldı. Bu çınar ağacı 950-1000 yıllık. Buraya çınar ağacını görmek için gelip giden çok” diye konuştu.


Köyde minibüs işletmeciliği yapan Cemal Özbay (71) ise, “Köyümüzün kuruluşunda bir sürü koyunu ile adam gelmiş. Koyunlarını birkaç gün burada otlatmışlar (ireklemişler). Ondan sonra bu köyü kurmaya karar vermişler. Bu köyü kuruyorlar. Ak koyun oluyor adı. Daha sonra Akçakoyun oluyor. Daha sonra zaman geldi içine berber dükkanı kurdular. Burada tıraş olduk. Ondan sonra kahve ocağı oldu. Hepsi bunların öldü. Çınar ağacını Türkiye’nin her tarafından görmeye gelenler var, İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir’den. Hatta yurt dışından görmeye gelenler var. Tarihi bir eser olduğu için bakmaktan zevk alıyor insanlar. Onun için burada misafir ağırlıyoruz” dedi.


Her gün çınar ağacının gölgesinde oturan köy sakini Nasıf Bıçkıcı (94), “Biz bu çınarı bin yıllık biliyorduk ama 900 yıllıkmış. Berber dükkanı olarak kullanıldığında 3-4 sene tıraş oldum burada. Berber de öldü. Ondan sonra çay ocağı oldu, 1-2 sene çay içtik burada. Her gün dışarıdan buraya insanlar geliyorlar, film ve fotoğraf çekiyorlar” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.