GENEL - 20 Nisan 2018 Cuma 11:03

’Örnek gösterilecek bir proje olacak’

A
A
A
’Örnek gösterilecek bir proje olacak’

Çanakkale’de 1 milyar dolarlık altın madeni yatırımı yapmaya hazırlanan Alamos Gold Türkiye iştiraki Doğu Biga Madencilik Ülke Müdürü Metin Demir, altın madenlerinin Türkiye’nin ekonomisine büyük bir katkısı olacağını belirtti.

Çanakkale’de 1 milyar dolarlık altın madeni yatırımı yapmaya hazırlanan Alamos Gold Türkiye iştiraki Doğu Biga Madencilik Ülke Müdürü Metin Demir, altın madenlerinin Türkiye’nin ekonomisine büyük bir katkısı olacağını belirtti. Bu konuda dünyanın sayılı şirketleri arasında yer alan, çevre ödüllü AlamosGold’un bu alandaki tecrübesini Türkiye’ye yansıtmak istediklerini aktaran Demir, Çanakkale’deki projelerinin Türkiye ve dünyada örnek gösterilecek projeler olacağını kaydetti. Demir, iddiaların aksine, Atikhisar Barajı Su Toplama Havzası içerisinde, siyanür ya da başka bir kimyasal solüsyon içeren faaliyetlerinin kesinlikle bulunmadığını da açıkladı.


2 bin kişilik istihdam hedefleniyor


AlamosGold’unAmerika, Kanada ve Meksika’da altın madeni üretiminde olduğunu, Türkiye’de de Doğu Biga adıyla faaliyet gösterdiğini hatırlatan Ülke Müdür Metin Demir, “AlamosGold’un Türkiye iştiraki olarak faaliyet gösteren şirketimiz Doğu Biga Madencilik’in hepsi Çanakkale’de olmak üzere üç projesi bulunuyor. Çanakkale’ye 26 kilometre mesafedeki Kirazlı projemiz, planladığımız yatırımlardan birisi. Maden ömrü süresince toplamda 514 bin ons altın, 3.5 milyon ons gümüş üretimi planlanmakta. Bir diğer projemiz olan Ağı Dağı projesinin maden ömrü boyunca da yaklaşık 1 milyon ons altın, 2 buçuk milyon ons gümüş üretimi olacak. Çamyurt projesinde ise fizibilite çalışmaları devam ediyor. Mevcut projelerimizle birlikte bölgeye yaklaşık 500 milyon ABD Doları kuruluş yatırımı ve İşletme dönemi harcama tutarımızla birlikte yaklaşık olarak 1 milyar ABD Doları yatırım yapmayı planlıyoruz. Bölge ekonomisine sağlayacağı reel toplam katkının ise gelişecek yan sanayilerle birlikte 6 katına çıkacağını öngörüyoruz. Yine bu projelerde, 1000 kişi doğrudan istihdam edilecek. Hizmet alımlarıyla birlikte bu rakamın 2 bin kişiyi aşması bekleniyor. Bunun da bölgeye önemli bir ekonomik canlılık getireceği tartışılmaz bir gerçek” dedi.


Bir çok sektörü olumlu etkileyecek


Maden ekonomisinin, ürettiği katma değerle diğer tüm sektörlerin hem itici gücü hem de ana girdisi olarak yerini aldığını söyleyen Demir, “Tüm gelişmiş ülkeler için maden sektörü önemli ve ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Ülkelerin kalkınma ve ekonomik gelişiminde önemli yeri olan madencilik ve entegre üretim sanayii, büyük bir katma değer oluşturmaktadır. Bunun farkındalığıyla hareket eden güçlü firmalar Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlamaktadır.Bunu 27 yılı aşkın madencilik tecrübemle altını çizerek söylüyorum.Bu farkındalıkla bakacak olursak, altın üretiminde ciddi deneyim ve başarıya sahip Alamos Gold, merkezi Kanada’da bulunan orta ölçekli altın üreticisi bir Şirket. Hem Kanada Toronto Borsasında, hem de New York Borsası’nda işlem görmekte. Amerika kıtasında işleyen üç altın madeninin yanısıra, Kanada, Meksika, Türkiye ve ABD’de çeşitli arama ve geliştirme projeleri mevcut. Tüm yatırım ve işletme dönemi harcamalarıyla bölge ekonomisine doğrudan istihdam dışında, inşaat sektörü, taşımacılık, giyim, tarım ve gıda gibi bir çok sektörleri de etkileyecek güçlü bir katkı koymaya hazırlanıyoruz” diye konuştu.


Çalışanların yüzde 80’i yöreden olacak


İstihdam politikaları hakkında da bilgi veren Demir, “İstihdam bizim çok önem verdiğimiz bir başlık. Doğu Biga Madencilik olarak istihdam politikamızı yöre insanlarının iş gücünü değerlendirmek üzerine kuruyoruz. Çalışanlarımızın yüzde 80’i bölge insanından oluşacak. Bunun için daha şimdiden yöre insanımızı daha donanımlı hale getirmek için mesleki kurslar, sertifika programları düzenliyoruz. Gelecekte dünyanın her tarafındaki madenlerde başarıyla çalışabilecek insan gücünün yetişmesine de katkı sağlamak en büyük hedeflerimizden” dedi.


Teknoloji geliştikçe madencilik de gelişiyor


Dünyada, çevre bilincinin ileri düzeyde olduğu ülkelerde de maden yatırımlarının olduğunu anımsatan Demir, “Madencilik için çevre, insan ve iş güvenliği en değerli kavramlar Bakın hemen iki ülkeyi örnek vereyim. Kanada, Avustralya. Bunlar hem maden ülkesi hem de çevre bilincinin ve çok ileri düzeyde olduğu ülkeler. Maden ve çevrenin birarada ve sağlıklı gelişebileceğine birinci elden en iyi örnekler. Burada önemli olan en son teknolojiyi kullanmak, gerekli tedbirleri en üst düzeyde almak ve uygulamaları mevzuata uygun ve eksiksiz yerine getirmek. Zaten Alamos Gold, bu alanda kendisini ispatlamış bir şirket. Amerika, Kanada, Meksika gibi ülkelerde altın madenleri işleten, üstelik bu işletmeleri de çevre ödülü alan, bu anlamda donanımlı, çevreye, doğaya son derece saygılı bir şirket. Bunun çok büyük bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Çünkü Çanakkale de bu konuda çok hassas. AlamosGold’un sadece üretim alanında değil çevre ve sosyal sorumluluk alanındaki tecrübelerini Çanakkale’deki projelerimize yansıtarak, sadece ülkemizde değil dünyada örnek gösterilebilecek işletmeler kurmayı planlıyor, bunun için tüm bilgi ve birikimimizle hazırlık yapıyoruz.


Metal madenleri, bütün dünyada yapılan, gelişen son teknolojilerle birlikte, hem çevreye hem bulunduğu alandaki yaşama son derece uyumlu şekilde ilerleyen işletmelerdir. Bunun dünyada bir çok örneği var ama AlamosGold’un en büyük projelerinden birisi olan Meksika’daki Mulatos madenini buna örnek gösterebiliriz. Mulatos madeni, adını aldığı Mulatos köyüyle sınır komşusudur. Bir yandan madende işletme devam ederken, köyde de yaşam tüm olağan düzeniyle sürmektedir. Burada yaşayan köylüler, normal şekilde tarım, hayvancılık ve diğer günlük aktivitelerini devam ettirmektedir. Sadece bu örnek bile, doğru yapıldığında madenciliğin diğer işletmelerden çok da farklı olmadığını ortaya koymaya yetiyor” dedi.


Kirazlı Projesi - Atikhisar ilişkisi


Kirazlı projesinin Atikhisar Barajıyla ilişkilendirilmesini de değerlendiren Demir, “Kirazlı Altın Gümüş Madeni Projesi, Çanakkale il merkezine yaklaşık 30 Kilometre, Atikhisar Barajına yaklaşık 14 Kilometre uzaklıkta. Altını özellikle çizmem gerekir, iddiaların aksine bizim, Atikhisar Barajı Su Toplama Havzası içerisinde, siyanür ya da başka bir kimyasal solüsyon içeren faaliyetimiz kesinlikle bulunmamaktadır. Şunu da ifade edeyim ki, Kirazlı Altın ve Gümüş Madeni Projesinde, Atikhisar Barajından kesinlikle bir damla su dahi kullanılmayacaktır” dedi.


Yöreye bir çok katkı sağlandı


Henüz üretimde olmamalarına rağmen Sosyal Sorumluluk Projelerine büyük önem verdiklerini aktaran Demir, şunları söyledi; “Eğitim, Sağlık, Altyapı, Kültür bizim öncelik verdiğimiz ana başlıklar.Bölgenin iyileştirilmesi ve gelişmesine yönelik projelerimizin ekonomiye katkı sağlamasının yanı sıra uzun vadeli yatırımlar olmasına özen gösteriyoruz. Bu adımların en önemlisini bölgede yaşayan insanların sağlıklı ve temiz su ihtiyaçları karşılayacak gölet projemiz oluşturuyor. Tüm finansmanı Doğu Biga Madencilik tarafından karşılanacak olan Altınzeybek göletleri, bölgemizde yaşanan su sıkıntısına kalıcı çözüm anlamına gelmesi bakımından son derece önemli. Bölgede, henüz faaliyete bile başlamadan 2 hatıra ormanı oluşturduk. Bunun yanında bölge arıcılığına destek vermek amacıyla ‘arıotu’ ekimi gerçekleştirdik. Ayrıca süt toplama merkezleri, cami inşaatı, köprü-yol onarımları, kanalizasyon çalışmaları, köy konaklarının yenilenmesi gibi bölge insanının gündelik hayatını kolaylaştıran bir çok işte de Doğu Biga Madencilik imzasını görebilirsiniz. Eğitimin bizim önem verdiğimiz ve öncelikli değerlendirdiğimiz başlık olduğunu belirttim. Komşu köylerimizde yaşayan başarılı öğrencilerimizin eğitim hayatlarına destek olmak, en önemsediğimiz projelerin başında geliyor. Bu kapsamda yıllardır aralıksız sürdürdüğümüz burs programımız, çocuklarımızın, gençlerimizin eğitimine katkı sağlıyor ve belki kim bilir geleceğin madencilerinin yetişmesine de zemin hazırlıyor. Yine komşu köylerimizde yaşayan vatandaşlarımızla birlikte organize ettiğimiz çeşitli kültür ziyaretleri bizim için çok anlamlı Geçtiğimiz yıl 4’ncüsünü düzenlediğimiz Gelibolu şehitlik ziyaretimizde, aralarında daha önce buraları hiç gezme fırsatı bulamamış gencinden yaşlısına çok sayıda vatandaşımızla yine çok özel anları paylaştık. Tarihimizi ve vatanımız için nice kahramanlıklar yapmış evlatlarımızı birlikte yad ettik. Yine bölgemizdeki tarihi ve turistik alanlara olduğu gibi çevre illere de çeşitli zamanlarda maden-kültür gezileri düzenledik. Birlikte yaşadığımız komşu köylerimizin etkinlikleri de en sevdiğimiz paylaşımlarımızdanKatıldığımız köy hayırlarında hem katkıda bulunuyor hem de komşuculuk ve yardımlaşma ruhunu pekiştirerek, milletçe sahip olduğumuz bu güzel hasletleri yaşatmada elimizi taşın altına koymuş oluyoruz.Paydaşlarımızla her ay düzenli olarak toplantılar yapıyor, açık, şeffaf bir biçimde ve oybirliği ile aldığımız kararlarla belirlenen projeleri hayata geçiriyoruz.Karşılıklı güven esasına dayanan, bölgemizin hem sosyal hem de ekonomik geleceğine katkı sağlama yönündeki ortak paydayla hareket eden bir temel üzerine inşa ettiğimiz bu yapı ile gelecekte çok daha güçlü, çok daha üretken olacağımızdan ve Türkiye’nin gurur duyacağı bir örnek teşkil edeceğimizden hiç şüphem yok.”


Sektördeki iyi örneklerin artması önemli


Madencilik sektörüne özel bir önem verilmesi gerektiğini de söyleyen Metin Demir, “Madencilik, sektörler arasında en yüksek katma değer ve istihdam sağlama kapasitesine sahip olan sektördür. Daha çok kırsal alanlara yakın yerlerde gerçekleştirildiği için de kente olan göçü önlemekte ve bölgesel kalkınmayı hızlandırmaktadır. Bu nedenle gerek ekonomik gerekse sosyal kalkınma politikalarının oluşturulmasında, sektöre özel bir önem verilmesi gerektiği açıktır.


Bu anlamda, uluslararası deneyime sahip, iyi örnek teşkil eden, sektörde doğru rol model olacak Şirketlerin faaliyette olması, hem ekonomik- sosyal katkı anlamında değerli, hem de geleceğin Türkiye’sinde, geleceğin madenciliğinin gelişmesine de daha anlamlı bir katkı sağlayacaktır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın’da jandarma ekipleri öğrencilerle buluştu Aydın İl Jandarma Komutanlığı tarafından, Jandarma Genel Komutanlığı’nın 185. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında jandarmanın tanıtımı ve lise öğrencilerine Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi hakkında bilgilendirmelerde bulunularak kurulan stantlarda jandarmanın faaliyetleri anlatıldı. Aydın Lisesi konferans salonunda saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan programın açılış konuşmasını yapan İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Erol Barut, "Köklü kuruluşumuz Jandarma Genel Komutanlığı’nın 185’inci yıl dönümünün hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Görevin ifası sırasında şehit olanlara Allah’tan rahmet, gazi olanlara da minnet duygularımı ifade ediyorum. Halen görevde olanlara da Mevlam ayaklarına taş değdirmesin. Bizim huzur ve güvenliğimiz için çok önemli bir kurum. Allah’ım yokluklarını hissettirmesin. Program doğrultusunda gençlerimize yönelik bu mesleğe giriş ile ilgili, mesleğin ayrıntıları ile ilgili sunum da yapılacak. Özellikle bu mesleğe yönelmek isteyen gençlerimiz için bu sunumlar faydalı olacaktır" diye konuşarak jandarmanın kuruluş yıl dönümünü kutladı. Bulut’un konuşmasının ardından Doç. Dr. J. Bnb. Furkan Fahri Altıntaş ve J. Asb. Kd. Üçvş. İlkay Ilısu tarafından Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı’nın tanıtım sunumu gerçekleştirildi. Jandarma Genel Komutanlığı tanıtım video gösterimlerinin ardından son olarak terörle mücadele operasyonlarında üç kez yaralanan, tedavi sürecinde akciğerinin bir kısmını kaybeden ve sol kolundaki işlev kaybını atlatan gazi Astsubay Başçavuş Ferhat Akgül’ün hikayesinin anlatıldığı haber videosu izletildi. Astsubay Başçavuş Ferhat Akgül kendisinin de Aydın Lisesi’nden mezun olduğunu ifade ederek, "Sevgili öğrenciler ben de sizler gibi bu sıralardan çıkıp jandarma astsubay oldum. Vatan savunmasında üzerime düşen tüm görevleri gözümü kırpmadan yerine getirdim. Bundan sonra da verilecek her türlü göreve hazırım. Gururla taşıdığım gazi ünvanı, atamızdan bize intikal en büyük mirastır. Jandarma 185 yıldır olduğu gibi bundan sonra da vatanımızın her köşesinde milletimizin huzur ve güvenliği için canını seve seve feda edeceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Bu güzel vatanımızı bölgeye hiç kimsenin gücü yetmeyecektir. Sizlere baktığımda, bu uğurda gözünü kırpmadan ölmeye hazır binlerde Ferhat olduğunu tekrardan haykırmak istiyorum" ifadelerini kullandı. Program Kültür ve Sanat Sokağı’nda jandarmanın stantlarının gezilmesi ve öğrencilere jandarma faaliyetlerinin anlatılması ile son bulurken, öğrenciler de jandarma ekiplerinin yaptıkları çalışmaları ilgiyle dinleyerek çalışmalarında kolaylıklar diledi.
İstanbul Güngören’de dehşet anları kamerada: 5 dakika arayla aynı mahalledeki 2 iş yeri tarandı Güngören’de aynı mahallede bulunan iki iş yeri motosikletli şahıslar tarafından uzun namlulu silahlarla tarandı. Olay anı bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi. Olay, Güngören’in Haznedar Mahallesi’nde dün saat 05.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, motosikletli şahıslar önce bir kahvehaneyi uzun namlulu silahlarla taradı. 5 dakika sonra diğer sokaktaki kahvehaneyi de tarayan saldırganlar kayıplara karıştı. İş yeri sahiplerinin şikayeti üzerine polis olayla ilgili inceleme başlattı. İş yerlerinde büyük çaplı hasar oluşurken, bir iş yeri sahibi hasarın çok olması nedeniyle tadilat başlattı. Saldırı anı, bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi. Olay hakkında konuşan esnaf Durmuş Ali Türkmen, “Sabaha karşı saat 05.00’e 5 kala uzun namlulu silahla 2 kişi gelip kahveyi tarıyor. Biz böyle duyduk. Olayın ayrıntısını bilmiyoruz. Daha önce buralarda bu şekilde olaylar oluyor ama bu sokakta olmamıştı. Buradan çıkıp karşı sokakta bulunan bir kahvehaneyi de 5 dakika arayla tarıyorlar. Şahısları tanımıyorum. Kasıtlı gelmişler zaten motosikletin plakası da yokmuş. Kahvehaneyi alalı 1 yıl oldu. Bu durum kahvehane sahibiyle alakalı değil çünkü işinde gücünde bir insan. Oraya gelip çay içen kişilerle alakalı olabilir. Kahvehane sahibi kimseyle husumeti olan biri değil. Bir alakası olduğunu düşünmüyorum” şeklinde konuştu.
İstanbul Güngören’de iki ayrı kahvehaneyi uzun namlulu silahla tarayan motosikletli şahıslar kamerada Güngören’de aynı mahallede bulunan iki kahvehane, motosikletli şahıslar tarafından uzun namlulu silahla tarandı. Olay anı bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi. Olay, Güngören Haznedar Mahallesi’nde dün saat 05.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre sabaha doğru bir motosiklet ile gelen şahıslar önce bir kahvehaneyi ardından diğer sakakta bulunan kahvehaneyi uzun namlulu silahla tarayıp kayıplara karıştı. İş yeri sahiplerinin şikayeti üzerine polis olayla ilgili inceleme başlattı. İş yerlerinde büyük çaplı maddi hasar oluştu. Bir iş yeri sahibi ise hasarın çok olması nedeniyle tadilat başlattı. Şüphelilerin saldırma anı bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi. Olay hakkında konuşan esnaf Durmuş Ali Türkmen, “Sabaha karşı saat 05.00’a 5 kala uzun namlulu silahla 2 kişi gelip kahveyi tarıyor. Biz böyle duyduk. Olayın ayrıntısını bilmiyoruz. Daha önce buralarda bu şekilde olaylar oluyor ama bu sokakta olmamıştı. Buradan çıkıp karşı sokakta bulunan bir kahvehaneyi de 5 dakika arayla tarıyorlar. Şahısları tanımıyorum. Kasıtlı gelmişler zaten motosikletin plakası da yokmuş. Kahvehaneyi alalı 1 yıl oldu. Bu durum kahvehane sahibiyle alakalı değil çünkü işinde gücünde bir insan. Oraya gelip çay içen kişilerle alakalı olabilir. Kahvehane sahibi kimseyle husumeti olan biri değil. Bir alakası olduğunu düşünmüyorum” şeklinde konuştu.
İstanbul Bakan Bolat: ’’Dış ticaret açığı geriledi, ithalat noktasında gerekli tedbirleri alıyoruz’’ Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İhracatta Türkiye Yüzyılı Zirvesi programında yaptığı konuşmada dış ticaret açığında gerileme olduğuna dikkat çekti. Bakan Bolat, ’’Son 9 ayda dış ticaret açığımızda 122 milyar dolardan 92 milyar dolara gerilemeyi başardık. İthalat noktasında gerekli tedbirleri alıyoruz. Bundan taviz vermiyoruz’’ dedi. Ticaret Bakanlığı desteğiyle Albayrak Medya Grubu tarafından düzenlenen ’İhracatta Türkiye Yüzyılı Zirvesi’, İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşti. Programa; Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İstanbul Valisi Davut Gül, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Nail Olpak ve Albayrak Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli gibi isimler katıldı. İhracatta Türkiye Yüzyılı Zirvesi’nde verimlilik, yerli ve milli iktisat politikaları, sürdürülebilir kalkınma ve ticaretin uluslararası seyri konuları masaya yatırıldı. Bakan Bolat, programda yaptığı konuşmada Türkiye’nin ihracat hedef ve planlarını değerlendirdi. Bakan Bolat, ’’2024 yılı ilk çeyreğinde ihracatımız 63,7 milyar dolar seviyesine ulaştı. Yıl sonunda 267 milyar dolar ihracat hedefimize ulaşacağız’’ dedi. Bakan Bolat, kişi başına düşen milli gelirin 13 bin doların üzerine çıktığını hatırlatırken, ’’Dünya ekonomisinin bu yıl ve gelecek yıl aynı oranda yüzde 3,2 büyümesi bekleniyor. Bu demek oluyor ki gelecek yıl da ekonomik şartlar zorlu olacak. Ülkemiz 2023 yılının dördüncü çeyreğinde yüzde 4 oranında Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) artışı ile yüksek oranlı büyüme performansını kesintisiz 14 çeyrektir sürdürmüştür. 2023 yılı genelinde ekonomik büyümemiz yüzde 4,5oranında gerçekleşerek yüzde 4,4 olan OVP hedefinin üzerine çıkmıştır. 2003 - 2023 yılları arasında yıllık reel ortalama büyüme oranımız yüzde 5,4 olmuştur. Öte yandan, 2023 yılında, tarihte ilk defa, milli gelirimiz 1,1 trilyon doların üzerine çıkarak 1 trilyon 118 milyar dolar olurken, kişi başına milli gelirimiz 13 bin doların üzerine çıkmıştır’’ ifadelerini kullandı. ’’Dış ticaret açığı geriledi, ithalat noktasında gerekli tedbirleri alıyoruz’’ Cari işlemlerde yaşanan gerileme ile ilgili de bilgi veren Bakan Bolat, ’’Mayıs 2023’te 60,1 milyar dolar olarak gerçekleşen yıllıklandırılmış cari işlemler açığı, sonraki aylarda toplam 28,3 milyar dolar azalarak Şubat 2024 itibarıyla 31,8 milyar dolara gerilemiştir. İhracatta yaşanan ivmelenme, son dönemde alınan önlemler ile ithalatta yaşanan düşüş ile 2024 yılı Ocak-Mart yıllık bazda yüzde 41,2’lik bir azalış yaşayan dış ticaret açığımız ise cari açığımızda devam etmekte olan bu iyileşmeye büyük katkı sağlamıştır. Son 9 ayda dış ticaret açığımızda 122 milyar dolardan 92 milyar dolara gerilemeyi başardık. İthalat noktasında gerekli tedbirleri alıyoruz. Bundan taviz vermiyoruz’’ dedi. İhracatçılara verilen destekler İhracatçılara verilen desteklerden de bahseden Bakan Bolat, ’’Bakanlık bütçemizin yüzde 60’ını ihracatçılarımız için harcıyoruz. Ticaret Bakanlığımızca 2002-2023 yılları arasında ihracatçılarımıza toplam 33 milyar TL destek ödemesi gerçekleştirdik. Sadece 2023 yılında mal ve hizmet ihracatı için 11,7 milyar TL’lik desteğimizi, 2024 yılında yaklaşık iki katına, 21,5 milyar TL’ye çıkararak ihracatçılarımızın kullanımına tahsis ediyoruz. Uzak Ülkeler ve İslam Ülkeleri İhracatı Geliştirme Stratejilerimizin etkisini artırmak amacıyla, bu ülkelerde faaliyet gösteren ihracatçılarımızın Marka ve TURQUALITY ve birim kira destek sürelerini yeniledik’’ şeklinde konuştu. ’’Hizmet ihracatı artıyor’’ Hizmet ihracatında da son yıllarda ciddi artış olduğuna dikkat çeken Bakan Bolat, ’’Hizmet ihracatımız son 20 yılda ciddi oranda yükseldi. Hizmet ihracatımızda 2002 yılındaki 14 milyar dolarlık düzeyden başlayarak, 2023 yılını 100 milyar dolar gibi iftiharlık bir rakamla kapattık. 2024 yılında da istikrarlı yükselişimiz hız kesmeden devam edecek ve 110 milyar dolarlık, 2028 yılında ise 200 milyar dolarlık hedefe ulaşmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Hizmetler kalemi içinde bu anlamda müteahhitlik kaleminde geçen yıl 28 milyar dolarlık gelir kalemimiz oldu. Dizi film ihracatında yaklaşık 600 milyon dolarlık gelirimiz oldu. Yarım milyon doları aştı müteahhitlerimizin dünyada kazandığı projeler’’ diye konuştu.