POLİTİKA - 15 Haziran 2018 Cuma 16:02

AK Parti’li Turan: "Atatürk hayatta olsa CHP’de kongreye girse kazanamaz"

A
A
A
AK Parti’li Turan: "Atatürk hayatta olsa CHP’de kongreye girse kazanamaz"

AK Parti Çanakkale Merkez İlçe Başkanlığınca düzenlenen bayramlaşma programında konuşan AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, “Arkadaşlar bu parti CHP’nin partisi değil.

AK Parti Çanakkale Merkez İlçe Başkanlığınca düzenlenen bayramlaşma programında konuşan AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, “Arkadaşlar bu parti CHP’nin partisi değil. Mustafa Kemal’in partisi bu değil. Bir iddiada daha bulunuyorum. Atatürk hayatta olsa CHP’de kongreye girse kazanamaz. Bu parti CHP değil. Atatürk’ün kurduğu parti değil” dedi.


AK Parti Çanakkale Merkez İlçe Başkanlığınca Çanakkale Öğretmenevi bahçesinde bayramlaşma programı düzenlendi. Programa AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş, AK Parti Çanakkale İl Başkanı Gültekin Yıldız, Merkez İlçe Başkanı Yıldıray Ölçek, milletvekili adayları, eski milletvekilleri, STK temsilcileri ve partililer katıldı.


Programda konuşan AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, “Eski yıllarda Atatürk’ün partisi, hala Atatürk’ün partisi iken Anıtkabir’den kampanya başlardı. Şimdi Edirne’de Selahattin Demirtaş’ın cezaevinden kampanya başlattılar. Yazıklar olsun. 90 yıllık Mustafa Kemal Atatürk’ün partisinin geldiği yer, Selahattin Demirtaş kardeşten başka bir şey olmadı. 3 gün önce bir grup başkanvekili izlemişsinizdir, ‘Biz ikinci tura kalacağız. Kaldığımız zaman Selahattin Demirtaş’ı da başkan yardımcılığı da teklif edeceğiz’ dedi. Kim dedi, Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi dedi. Çanakkaleliler, bir daha söylüyorum aklınızı başınıza alın. Bu CHP, yıllarca oy verdiğiniz Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi falan değil. İddia ediyorum, Mustafa Kemal Atatürk hayatta olsa Afrin Operasyonu’nun yanında mı olurdu? Afrin’de ne işin var diyenin mi yanında mı olurdu? Fırat Kalkanı’nın yanında mı olurdu? Boyundan büyük işe kalkma diyenin mi yanında olurdu? Arkadaşlar bu parti CHP’nin partisi değil. Mustafa Kemal’in partisi bu değil. Bir iddiada daha bulunuyorum. Atatürk hayatta olsa CHP’de kongreye girse kazanamaz. Bu parti CHP değil. Atatürk’ün kurduğu parti değil. İstanbul İl Başkanlığının tweet’lerini gördünüz. Ermeni soykırımını tanıyan, her türlü eylemi öven, Ramazan’da bayram mı olur diyen, milletin değerlerini aşağılayan, cenazede ezan var, şehitte ezan var yeter artık diyen adamların listede olduğu parti mi CHP? Bu değil. Kendinizi kandırmayın. ‘Milli egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyen Atatürk’ün kendisi AK Parti’de olur kardeşim. Ama milli egemenlik FETÖ’nün olsun darbecinin olsun diyen orada olur kardeşim. O yüzden bir daha söylüyorum. Sakın ha yanlış yapmayın. Atatürk’ün hatırası baş tacı. Bu dağlarda, Çanakkale’de savaşan o kahramanın ne yaptığını biz biliyoruz. Bu ülke bağımsız olsun diye kavga etti. Ayağa kalksın diye kavga etti. Bugün bağımsızlığı Muharrem İnce mi, Tayyip Erdoğan mı temsil ediyor? İyi bakmak lazım. Bugün bağımsızlığı on tane adaya gitmişler onu da kabul etmemiş sana kalmışız denenler mi, yoksa başından beri MHP’yle AK Parti’nin bu ikbali, milli mücadele partilerinin aday gösterdiği Tayyip Erdoğan mı? Çok net bu ülkede kavga ‘Milli egemenlik kayıtsız şartsız milletin olsun’ diyenlerle ‘Hayır arkadaşım Avrupa’yla anlaşalım, FETÖ’yle anlaşalım, her şeyi yapalım usulen iş birliği tutalım diyenler arasındadır. Biz istiyoruz ki bu millet kendi egemenliğine sahip çıksın. Bu millet kendi geleceğini kendi belirlesin” dedi.



‘Siyasete şiddet bulaştıranlar bunun bedelini mutlaka ödeyecekler’


Suruç’ta yaşanan olaya değinen Turan, “Dün Şanlıurfa’da maalesef Muharrem İnce’nin kampanyasına başlarken ilk ziyaret ettiği kişinin partisinin taraftarları bir terör faaliyetinde bizim partimizden vekilimizin kardeşi dahil olmak üzere 4 kişinin ölümüne mesul oldu. Seçim yarıştır, rekabettir. Yarışırız, polemik yaparız. Kampanyada bunlar olur. Ama el sıkmamak kavga etmek, hele ki şiddet hele ki silah asla kimsenin kabul edemeyeceği bir şeydir. Maalesef 4 kişi rahmetli oldu. Çanakkale meydanından, şehitler diyarından haykırıyorum. Siyasete şiddet bulaştıranlar bunun bedelini mutlaka ödeyecekler. Yargımız gereğini yapacak. Kimin bu konuda ne dahili varsa hesabını soracaktır. İnşallah bir daha böyle bir mesele yaşanmaz. PKK dağda istediğini elde edemeyince terör örgütü güvenlik güçlerimiz karşısında hiçbir şey yapamaz hale gelince şehirde bunu yapmaya başladı. Bunun hesabını mutlaka soracağız. Seçim meydanları savaş meydanı değildir. Hala seçim meydanını, savaş meydanı zanneden gören varsa seçim akşamı hesabını bu halktan görecektir. O tokadı öyle bir vuracağız bir daha demokratik imkanlar neymiş teröre destek neymiş iyi öğrenmesi lazım. Sonuç olarak siyasette asla şiddete izin vermeyeceğiz. Ben Suruç’ta hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bir daha böyle bir şey olmamasını ümit ediyorum” şeklinde konuştu.



‘İç tüzük ilk işimiz’


İç tüzük hakkında da açıklamalarda bulunan Turan, “Türkiye’de yüzde 52 ile referandumun bitmesinden sonra halkımız yeni bir tercihte bulundu. Daha güçlü demokrasi için vesayetsiz, darbesiz bir dönem olsun diye cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini tercih etti. Dolayısıyla iç tüzük başta olmak üzere tüm kanunların bu yeni anlayışa göre düzenlenmesi lazım. Seçim olmadan önce komisyonlarımız kuruldu. Zaten iç tüzükle ilgili çok eski yıllardan beri büyük çalışmalar oldu. Neler yapılabileceği ortada. Seçimde n sonra ilk imkanda tüzüğümüzün bu yeni uygulamaya göre şekillenmesi lazım. Biz buna hazırız. Tüm partilerin katkısı olsun istiyoruz. Hepsi gelsin bunla ilgili iş yapsın istiyoruz. Çünkü yeni düzeni yeni sistemi düzenlemek AK Parti’nin göreve değil sadece. Halkın verdiği talimata göre üretmek, faaliyet göstermek, güncelleme yapmak hepimizin görevi. İç tüzük ilk işimiz” diye konuştu.


Konuşmanın ardından Turan, partililerle ve STK temsilcileriyle bayramlaştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Şiddetli yağış Aksaray’da sele neden oldu Aksaray’da akşam saatlerinde başlayan sağanak yağış sele neden oldu. Tarım arazileri sular altında kalırken, taşan Melendiz Çayı park ve kafeleri yıktı. Teyakkuzda olan Aksaray Belediyesi mobil vidanjörlerle müdahale ederek olumsuzluğa geçit vermedi. Aksaray’da gün boyu aralıklarla devam eden yağmur yağışı akşam saatlerinde yerini sağanak yağışa bıraktı. Saatlerce devam eden şiddetli yağış nedeniyle birçok belde ve köyde tarım arazileri sular altında kaldı. Ihlara Vadisi içerisinden geçen Melendiz Çayı taştı, bölgede bulunan turistlik alanlar, park ve bahçeleri sular altında kaldı. Sel, Melendiz Çayı etrafından bulunan birçok kamelyayı da yıktı geçti. İl Jandarma Komutanlığı belde ve köylerde güvenlik önlemleri alırken İl Afet Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü ekipleri hummalı bir çalışma başlattı. Şehir merkezinde de etkili olan sağanak hayatı olumsuz etkiledi. Bazı yollarda su birikintileri oluşurken trafikte de kısmen aksamalar yaşandı. Meteorolojinin uyarısı üzerine hazır kıta halinde teyakkuzda bekleyen Aksaray Belediyesi, 8 ayrı mobil vidanjörler ile şehir genelinde hummalı bir çalıma yaptı. Yollardaki sular çekilerek herhangi bir olumsuzluğa geçit verilmezken, belediye ekipleri ayrıca 2 ayrı binanın bodrum katındaki su basma olayına da müdahale ederek vatandaşlara yardımcı oldu. Şehir genelinde yağış halen devam ederken ekiplerin çalışmaları da aralıksız devam ediyor.
Erzincan Vali Aydoğdu: “Emekçinin gücü, toplumun yüreğidir” Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak, “Emekçinin gücü, toplumun yüreğidir” dedi. Vali Aydoğdu, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Alın terinin damlaları, yarının umutlarını yeşertir; emekçinin gücü, toplumun yüreğidir. Bugün, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, alın teri ve emekleriyle büyük ve güçlü Türkiye idealimize katkı sağlayan emekçi kardeşlerimizin günüdür. Bir yandan evlerine helal lokma götürmeye çalışırken aynı zamanda ülkemizin kalkınması ve refahı için çaba sarf eden gayret gösteren tüm çalışanlarımızın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ediyorum. Her bir çarkın dönüşüyle, her bir makinenin çalışmasıyla, ülkemizin sanayi ve ekonomik yapı taşları daha da sağlamlaşmaktadır. Bugün savunma sanayinden yerli otomotive, ulaşımdan enerji tesislerine, şehir hastanelerinden hayatımızı kolaylaştıran pek çok teknolojik ürün ve alete kadar göğsümüzü kabartan bütün eserlerde işçilerimizin, çalışanlarımızın emekleri ve alın teri vardır. Üreten emek veren ve gayret gösteren işçilerimizin bu özverili çalışmaları sayesinde ülkemiz her alanda daha da güçlü bir konuma ulaşacaktır. Devletimiz, emeğin kıymetini bilen yaklaşımları ve sürekli geliştirdiği politikalarla çalışma hayatını iyileştirmek için kararlı adımlar atmaktadır. Özellikle son yıllarda yapılan reformlar, iş güvenliği ve çalışma şartlarını önemli ölçüde iyileştirmiştir. İşçi kardeşlerimizin yanında yer almak, onların refahını ve güvenliğini sağlamak, devletimizin önceliklerinden olmuştur. Bu duygu ve düşüncelerle, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyor, bu özel günün bir bayram havasında geçmesini temenni ediyor, tüm çalışanlarımıza aileleriyle birlikte sağlık, huzur ve bereket dolu bir yaşam diliyorum.”